Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/577 E. 2021/824 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/577 Esas
KARAR NO : 2021/824

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 14/02/2014
KARAR TARİHİ : 22/01/2015

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(ÖNCEKİ KARAR)Davacı vekili tarafından verilen 14/02/2014 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili şirket ile davalılardan …Tic.Ltd.Şti.arasında 14/04/2008 tarihli Bayilik sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirket ile davalılardan ….Ltd.Şti.arasında 15/08/2007 tarihli 15 yıl süreli 3.000.000 Usd bedelli kira sözleşmesi imzalandığını, davalılardan ….Ltd.şti.nin … 14.Not.nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Rekabet Kurulunun 05/03/2009 tarih …ve …sayılı kararlarını mesnet göstererek taraflar arasındaki bayilik ve kira sözleşmesinin 26/09/2012 tarihi itibariyle münfesih olacağının müvekkiline bildirildiğini, davalıların hiçbir ödeme yapmamaları üzerine sözleşmelerin devam ettiği ve Rekabet kurul kararlarıyla sona ermediğinden bahisle … 19.Sulh Hukuk Mah.nin…e.sayılı dosyası ile müdahalenin meni davası açıldığını ve davanın kabul edildiğini, davalıların temyiz talebi üzerine dosyanın halen yargıtayda olduğunu, müvekkili şirket tarafından 15 yıl süreli kira sözleşmesi gereğince malik …Ltd.Şti.ne 26/10/2007 tarihinde 2.000.000 Usd ve 13/03/2008 tarihinde 1.000.000 Usd olmak üzere toplam 3.000.000 Usd kira bedeli ve 26/11/2007’de 540.000 Usd Kdv olmak üzere toplam 3.540.000 Usd kira bedeli ödendiğini, müvekkili şirketin mezkur sözleşmelerin 15 yıl süre ile devam ettirileceği düşüncesine dayalı olarak akaryakıt istasyonu için duran varlık inşaatı adı altında toplam 929.516,17 TL tank, otomasyon, altyapı tesisatı vs gibi geri alınması mümkün olmayan harcamalar yaptığını, davalılardan …Ltd.Şti.nin bayilik ve kira ilişkisi gereğince müvekkile teminat olarak verdiği 750.000 TL’lik banka teminat mektubunun müvekkili alacaklarına karşılık olmak üzere nakde tahvil edildiğini bildirerek, Kdv dahil 2.563.024,65 Usd bakiye kira bedelinin ödeme tarihlerinden itibaren işlemiş /işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine, Kdv dahil 794.124,28 TL bakiye duran varlık inşaat bedelinin, harcama tarihlerinden itibaren işlemiş/işleyecek avans faiziyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalılardan …Ltd.Şti.nin bayilik ve kira ilişkisi gereğince müvekkile teminat olarak verdiği banka teminat mektubunun tazmini neticesinde tahsil edilen 750.000 TL’nin müvekkilin toplam alacağından mahsup edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … İnş.A.Ş.ye usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu 25/03/2014 havale tarihli cevap dilekçesinde; davacı tarafın iddia ve taleplerinin müvekkiliyle ilgisi bulunmayan ve müvekkilinin tarafı olmadığı sözleşmelere dayandırıldığını, dava konusunun sözleşmeye dayalı olarak verilenlerin iadesi olduğunun davacı tarafın iddia ve beyanları ile sabit olduğunu, müvekkilinin davacı ile bugüne kadar hiçbir akdi ve ticari ilişkisinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin sadece taşınmazı satın alan yeni malik olması sebebiyle husumet yönetilmesinin kanuna, usule ve tatbikata aykırı olduğunu, davanın esasına geçilmeden önce müvekkili yönünden husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, müvekkili …A.Ş.nin 13/07/2012 tarihinde mezkur taşınmazı satın aldığını, ne davacı tarafın bayisi, ne de taşınmazın kiraya vereni sıfatıyla taşınmaz üzerinde kurulu bulunan istasyonda faaliyet göstermediğini, müvekkili aleyhine açılan davanın esastan reddinin gerektiğini, davacı tarafın eski malik ile akdetmiş olduğu kira sözleşmesinin ve tapu kaydındaki şerhin 4054 sayılı kanunun ve 2002/2 sayılı tebliğ hükümleri uyarınca azami muafiyet süresi olan 5.yılın sonunda sözleşmenin tarafları arasında yeni bir anlaşmaya varılmaması halinde sona ereceği ve tapu kaydında bulunan şerhin de terkin edilmesi gerektiğinin uzun yıllar akaryakıt dağıtım sektöründe faaliyet göstermekte olan davacı tarafça da bilinen bir husus olduğunu, 26/09/2012 tarihinde davacı ile eski malik arasındaki bayilik sözleşmesinin sona ermesi üzerine eski malik istasyon işletilciliğinin faaliyetini sona erdirdiğini ve müvekkiline teslim ettiğini, davacının hukuka aykırı şekilde fiili bir durum yaratmak yönünde eylemlerde bulunması ve hatta müvekkilinin aleyhinde meni müdahale talebiyle dava açmış olması üzerine müvekkili tarafından davacı hakkında rekabet kurumu nezdinde şikayette bulunduğunu, rekabet kurumu tarafından yapılan ön araştırma sonucunda alınan karar sonrasında ancak 2014 yılı başında kira şerhini terkin ettiğini, davacı tarafın duran varlık inşaat bedeli adı altında iadesini talep ettiği tutarında fahiş, dayanaktan yoksun olup, kabulünün mümkün olmadığını bildirerek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Tic.A.Ş. Vekili 25/04/2014 tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinde; müvekkilinin maliki olduğu taşınmazın 15/08/2007 tarihli kira sözleşmesi ile davacıya kiralandığını, kira sözleşmesinin 26/07/2007 tarihinde tapuya şerh edildiğini, taşınmazın 13/07/2012 tarihinde tapudaki şerhi ile beraber diğer davalı …ye devredildiğini, taşınmaz kira sözleşmesinin tapu kütüğüne şerhinin kiracıya sözleşme konusu hakkını sonradan malik olanlara karşı ileri sürme yetkisi sunduğunu, kira sözleşmesinin taraflarının değişmesine bağlı olarak kira sözleşmesinden doğan tüm hak yükümlülüklerinin bundan sonra yeni malike geçtiğini, davacı tarafın kira bedeli bakiyesinin iadesi talebinin muhatabının müvekkili şirket olmadığını, davacı tarafça yapıldığı bildirilen kalıcı teknik yatırımların müvekkili ile davalı şirket arasındaki işletme sözleşmesinin gereği olarak yapıldığını, iadesinin istenebilmesinin mümkün olmadığını, asıl davanın reddi gerektiğini, karşı davasında da 06/12/2011 tarihli kira sözleşmesi uyarınca karşı davalı … Pet.750.000 TL’lik banka teminat mektubu verildiğini, banka teminat mektubunun vadesinin son gününde herhangi bir açıklama yapılmadan nakde çevrildiğini, taşınmazın 13/07/2012 tarihinde dosyanın diğer davalısı … A.Ş.ye satıldığını, bu nedenle kira bedelinden müvekkilinin sorumluluğunun kalmadığını, karşı davalı …’in kira sözleşmesinden doğan alacaklarının karşılığı olduğu iddiası ile kira sözleşmesinin tarafı olmayan müvekkili şirketin banka teminat mektubunu nakde tahvil etmek suretiyle sebepsiz zenginleştiğini, oysaki davacı karşı davalı …’e verilen teminat mektubunun kira ilişkisi ile verilmiş süreli bir teminat mektubu olduğunu, müvekkilinin kira sözleşmesinin tarafı olmaktan çıkması ile birlikte teminat mektubu dolayısıyla herhangi bir sorumluluğunun da kalmadığını, kira sözleşmesinden kaynaklanan her türlü talebin muhatabının, taşınmazı kira şerhi ile iktisap eden diğer davalı …Ş. olduğunu, banka teminat mektubunun nakde çevrilmesinin haksız olduğunu bildirerek, 750.000 TL’lik banka teminat mektubu bedelinin nakde çevrilmiş tarih olan 06/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Davacı … A.Ş. ile davalılardan …A.Ş. arasında …ili … ilçesi 2.bölge … Mah.18 pafta 299 ada 1 parselde kayıtlı toplam 3.480 m2 yüzölçümlü taşınmaza ilişkin 15/08/2007 tarihli 15 yıl süreli ve 3.000.000 Usd bedelli kira sözleşmesi imzalanmış, kira sözleşmesi … tarih ve … yevmiye numaralı akit ile tapuya şerhedilmiştir. Taşınmaz, kira şerhli olarak 13/07/2012 tarihinde … A.Ş.tarafından diğer davalı …ye satılarak, tapuda … A.Ş.adına tescil edilmiştir.
Davacı ile davalılardan … A.Ş arasında akdedilen bayilik sözleşmesi feshedildiğinden, davacı tarafından 15 yıl süreli kira sözleşmesi uyarınca malik ve kiralayan … A.Ş. Şirketine ödenen toplam 3.540.000 Usd. Kira bedelinden bakiye kalan toplam 2.563.024,65 TL’lik kira bedeli ile kira ilişkisi dolayısıyla davalı … A.Ş.tarafından teminat olarak davalı …’e verilen 750.000 TL’lik nakde çevrilen teminat mektubunun kira alacağından mahsup edilmesine karar verilmesi davacı … Pet.tarafından talep edilmiştir.
Davalılardan … A.Ş’de karşılık davasında; Taşınmazın kira sözleşmesi şerhli olarak tapuda diğer davalıya satıldığını, bu sözleşme dolayısıyla herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, kira sözleşmesi nedeniyle davacı …’e verilen 750.000 TL’lik banka teminat mektubunun nakde çevrilmesinin haksız olduğunu, nakde çevrilen 750.000 TL’nin iadesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; HMK’nın 4. Maddesinin a bendinde kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıklara konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görüleceği düzenleme konusu yapıldığı, Davacının, davalılardan …A.Ş. ile akdettiği kira sözleşmesinin erken feshi dolayısıyla bakiye kira bedelinin tahsilini talep etmiş olduğu, davalı … A.Ş.de karşı davasında kira sözleşmesinin teminatı olarak verilen 750.000 TL’lik mektubun nakde çevrilmesinden dolayı 750.000 TL’nin iadesini talep etmiş bulunduğu, kira sözleşmesine ilişkin uyuşmazlıkların sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesi ile asıl davada; davacı …Ş., Kdv dahil 794.124,28 TL bakiye duran varlık inşaat bedeli talebinde bulunduğundan, bu talebinin bu davadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine, tefrik işlemlerinin davacı tarafından karşılanmasına ve davanın ayrı bir esas üzerinden yürütülmesine, kira ilişkisinden kaynaklanan kira bedelinin tahsili ve karşılık dava da kira sözleşmesi gereğince verilen 750.000-TL lik teminatın iadesine ilişkin davada, 2014/971 Esas 2015/30 sayılı 04/02/2015 tarihli ilam ile Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir.
Mahkememizce verilen 2014/971 Esas 2015/30 sayılı karar; Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2017/2889 Esas Sayılı ve 2018/3009 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, bozma ilamında “…Davacı ve davalı arasındaki asıl uyuşmazlık taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi olup kira sözleşmesinin bu bayilik sözleşmesinin devamını sağlamak için oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Kaldı ki, taraflar arasındaki uyuşmazlıkların çözümü için bayilik ve kira sözleşmesi hükümlerinin birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekir. Bu durumda, Mahkemenin taraflar arasındaki bütün sözleşmeleri birlikte değerlendirerek sonucuna göre işin esası hakkında ve tüm talepler yönünden bir karar vermesi gerekirken, bir kısım taleplerin kira ilişkisine dayandığından, bu talepler yönünden, HMK’nun 4. maddesinin 1/a bendi gereğince sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı vermesi doğru görülmediği …” bildirilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2017/2889 Esas Sayılı ve 2018/3009 Karar sayılı ilamına uyularak yargılamaya 2018/577 Esas sayılı dosya üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememizin 2014/971 E sayılı dosyasından tefrik edilen sabit yatırımlara ilişkin alacak davası Mahkememizin 2015/206 E sayılı esasına kaydedilmiş, bu esas üzerinden yapılan yargılama sonucunda; Davacı … ile davalılardan … Şirketi (… Tic.A.Ş.) arasında Bayilik sözleşmesi ve aynı zamanda 01/08/2018 başlangıç tarihli 15 yıl süreli kira Sözleşmesi akdedildiği, kira sözleşmesinin tapuya şerh edildiği, taşınmazın kira şerhi ile birlikte 13/07/2012 tarihinde … Firmasına satıldığı, satıştan sonra bayilik sözleşmesinin aynı şartlarda 26/09/2012 tarihine kadar devam etmesi yönünde irade beyanında bulunulduğu, davacı tarafından uzun süreli akaryakıt işletmeciliği yapılacağı inancı ile taşınmaz üzerine sabit yatırımlar yapıldığı, bu sabit yatırımların taşınmaza değer kattığı, davalılardan …’nın menfaat sağladığı, taşınmazı kira şerhi ile satın alan Teknosan Aş’nin ve diğer davalı …Şirketi (… Tic.A.Ş.) sabit yatırım bedeli olan 762.454,39-TL den sorumlu oldukları gerekçesi ile 762.454,39-TL nin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Mahkememizin vermiş olduğu 2015/206 E 2017/62 sayılı karar İstanbul BAM 16. H.D.’ nin 2017/2946 E 2019/2332 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiş olduğu görülmüştür.
Davacı ile davalılardan …ŞTİ arasında 14/04/2008 tarihinde bayilik sözleşmesi akdediliği sözleşmenin 13 Mad. de sözleşme süresinin bir yıl olduğunu fesh edilmediği taktirde yenileme süresi de dahil olmak üzere en fazla 5 yıl süre ile uzatılabileceğinin kararlaştırıldığı, davacı ile … şirketi arasında 01/08/2008 başlangıç tarihli 15 yıl süreli kira sözleşmesinin akdedildiği, davacı … in kiracı davalı … şirketinin ise kiralayan olduğu, kira sözleşmesinin 15 yıl süre ile … lehine tapuya 26/09/2007 tarihinde şerh edildiği, kira sözleşmesinin 5. Maddesinde kiralanan üzerinde kira sözleşmesinin yürürlüğe girmesinden önce ve yürürlüğü sırasında kiracıya ait bulunan ve ilave olunacak bir cümle akaryakıt maddelerinde depolama, satış, tevzi ve ölçülmesi için kullanılan tevzi pompalarının, depo tanklarının motorlu nakil vasıtaları ve sahir malzemelerinin kira sözleşmesinin yürürlükte bulunduğu devre zarfında ve sona ermesinden sonra da kiracının mülketiyetinde kalacağının kararlaştırıldığı, davalı … şirketi tarafından taşınmazın 13/07/2012 tarihinde üzerindeki kira şerhi ile birlikte … İnşaat firmasına satıldığı, … şirketinin bu satıştan sonra 20/07/2012 tarihli ihtarnamesi ile bayilik sözleşmesinin aynı şartlar ile 26/09/2012 tarihine kadar devam etmesi yönünde irade beyanında bulunduklarını, bayilik sözleşmesinin eki olan kira sözleşmesinin ve tapu kütüğüne şerh edilmiş olan kira ilişkisinin 26/09/2012 tarihine kadar geçerli kalmasını bu tarihten sonra kira şerhininde münfesih olacağını ihtar ettiği, davacı … tarafından davalılara keşide edilen 21/09/2012 tarihli ihtarname ile sabit yatırım bedelleri ve kira bedellerinin 26/09/2012 tarihine kadar ödenmesi halinde … şirketi ile bayilik ilişkisinin … Şirketi ile de kiracılık ilişkisinin sona ereceğinin bildirildiği, davacı ile … şirketi arasında akdedilen kira sözleşmesinin 15 yıl süre ile kurulduğu, tarafların iradelerinin kira konusunu teşkil eden yerde 15 yıl süre ile akaryakıt satışı yapmak olduğu, 4054 sayılı kanunun 4 maddesinde “ Belirli bir mal veya hizmetin piyasası da doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu yetkiyi doğuran doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmaların” yasaklandığı, dikey anlaşmalara ilişkin grup muafiyeti başlığı altında 2002/2 sayılı tebliğin 5a maddesince rekabet yasağı içeren dikey anlaşmaların belirsiz süreli veya 5 yılı aşması halinde bu tür sözleşmelere grup muafiyetinin uygulanmayacağının belirlendiği, yine ardından resmi gazetede yayınlanan 2003/3 sayılı tebliğ ile getirilen geçici madde uyarınca tebliğin yürürlüğe girdiği 18.09.2003 tarihinden itibaren sözleşmelerin 2 yıllık süre içerisinde tebliğe uygun hale getirilmesinin zorunlu kılındığı, buna göre 18.09.2005 tarihinden itibaren kalan süresi 5 yılı aşan sözleşmelerin 18.09.2010 tarihine kadar 18.09.2005 tarihinden sonra akdedilen sözleşmelerin akdedildiği sürenin ilk 5 yıllık kısmının grup muafiyetinden yararlanılacağının bildirildiği, bu kararların iptali için açılan davaların Danıştay ilgili dairelerince alınan kurum kararlarında ve alınan bu kararların sektörde faaliyette bulunan teşebbüslere duyurulması yönündeki işlemlerde hukuka aykırılık görülmediğinden reddedildiği ,Rekabet Kurulu kararlarına göre 18.09.2005 tarihinden önce yapılan ve kesintiye uğramaksızın süre gelen sözleşmelerin kural olarak 18.09.2010 tarihine kadar geçerli olduğu bu tarihten sonra yapılan dikey anlaşmaların ise yapıldığı tarihten itibaren 5 yıl süre ile 2002/2 sayılı tebliğ ile düzenlenen grup muafiyeti kapsamında olduğu yine davaya dayanak rekabet kurulunun 12.03.2009 tarihli bildiriminde ve bireysel başvurular sonucu verdiği 05.08.2009 tarih …sayılı 31.03.2010 tarih, … sayılı kararlarında bayilik sözleşmeleri ve bu sözleşmelerde yer alan rekabet etmeme yükümlülüğü süresine etki eden kira ve intifa sözleşmelerinin tamamının tek bir dikey sözleşme olarak kabul edildiği ve bu dikey anlaşmalar ile bayiye 5 yıldan uzun süreli rekabet yasağı getirilmesi halinde söz konusu dikey ilişkinin grup muafiyeti kapsamı dışına çıkacağının belirtildiği, bayilik sözleşmesinin tarafların iradeleri doğrultusunda 26/09/2012 tarihinde sona ermesi ile dava konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine akaryakıt satışının yapılması imkanının kalmadığı, davacı tarafından kira sözleşmesi kapsamında davalı … Şirketi (…Tic.A.Ş.)’ne 3.000.000-USD + 540.000-USD olmak üzere toplam 3.540.000-USD 15 yıllık kira bedeli ödendiği, tapuya … AŞ adına tescil edilen kira şerhinin dava açılmadan önce terkin edildiği, 15 yıllık kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin 01/03/2008 tarihi olduğu, sözleşmenin fesih tarihinin 26/09/2012 tarihi olduğu, 01/03/2008 tarihinden 26/09/2012 tarihine kadar 1.670 gün sözleşmenin ayakta kaldığı, 15 yıllık sözleşmenin gün sayısının 5.478 olduğu, ayakta kalan sürenin düşümü sonucunda; davacının kira sözleşmesinden kaynaklı kullanılmayan süresinin 3.808 gün olduğu (ödenen kira bedeli kdv hariç 3.000.000-USD / 5.478=547.64-USD gün, sözleşmenin erken feshi dolayısıyla kalan sürenin 3.808 gün olduğu, 3.808 X 547.64=2.085.413,12-USD +%18 375.374,36-USD KDV =Bakiye kira bedeli 2.460.787,48-USD) kullanılmayan bakiye süreye isabet eden kira bedelinin KDV dahil 2.460.787,48-USD olduğu mahkememizce hesap edilmiştir. Her ne kadar dosya üzerinden bakiye kira bedelinin hesaplanması ve teminat mektubunun iadesinin gerekip gerekmediği, tanzim edilip edilmediğinin tespiti açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ise de; bilirkişi tarafından ibraz edilen raporda; Mahkememizin 2015/206 Esas sayılı dosyasında ibraz edilen bilirkişi raporunun aynen alınarak sunulduğu, bakiye kira bedelinin hesaplamasının yapılmadığı, alınan ek raporda da yapılan hesaplamanın hüküm vermeye elverişli olmadığı, mahkemenin talebi olmadığı halde faiz tutarının hesaplandığı anlaşıldığından bilirkişi kök ve ek raporuna itibar edilmeyerek davacının sözleşmenin erken feshi dolayısıyla talep edebileceği bakiye,kira bedelinin KDV dahil 2.460.787,48-USD olduğu sonucuna varılmıştır.
Davalı … Şirketi (…Tic.A.Ş.). Vekili tarafından husumet itirazında bulunulmuş ise de; İstanbul BAM 16. HD nin 2017/2946 Esas 2019/2332 karar sayılı 01/11/2019 tarihli ilamında belirtildiği şekilde; davacı şirket tarafından 15 yıl süreli kira sözleşmesi gereğince malik …Ltd.Şti.ne ( yeni ünvanı … akaryakıt) 26/10/2007 tarihinde 2.000.000 Usd ve 13/03/2008 tarihinde 1.000.000 Usd olmak üzere toplam 3.000.000 Usd kira bedeli ve 26/11/2007’de 540.000 Usd Kdv olmak üzere toplam 3.540.000 Usd kira bedeli ödendiği, Davalı şirketin bu taşınması diğer davalı … İnş. A.Ş. ‘ye satmış olmasının yapılan ödeme dikkate alındığında husumetini ortadan kaldırır tasarruf olmadığı, yine aynı şekilde diğer davalı … Şirketinin bu taşınmazı kira şerhi ile birlikte satın alıp kullanmakta olduğundan husumet itirazlarının yerinde olmadığı, her iki davalının da müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Davacı tarafından 14/02/2020 tarihli dilekçe ile davalı …hakkında açmış oldukları dava geri alınmış, bu davalı hakkında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacının geri alma talebine ilişkin HMK nun 123. Maddesi uyarınca rızası olup olmadığı konusunda beyanda bulunması konusunda davalıya meşruatlı davetiye tebliğ edilmiş Teknosan A.Ş tarafından her hangi bir beyanda bulunulmamıştır. Davacı tarafından davalı …Ş. Aleyhine açılan dava HMK 123. Mad. Uyarınca geri alındığından ve takip edilmediğinden bu davalı hakkında açılan davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
Davalı … Ltd. Şirketi (yeni ünvan: … Tic.A.Ş.)’nin karşılık davası açısından; kira sözleşmesinin teminatı olarak 750.000-TL. Lik teminat mektubunun davacıya verildiği, davacı tarafından teminat mektubunun 06/12/2012 tarihinde nakde çevrildiği, TBK nun 102. Maddesi uyarınca; kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödemenin muaccel borç için yapılmış sayılacağı, birden çok borç muaccel ise ödemenin borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğunun kabul edileceği, takip yapılmamış ise ödemenin vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış sayılması gerektiği, davacının teminat mektubunun tanzim etmiş olduğu tarih itibariyle davalıdan muaccel olmuş bir alacağının bulunmadığı, davayı açarken teminat mektup bedelinin hükmedilecek bakiye kira bedelinden düşülmesini talep ettiği, teminat mektubunun tazminin haksız olduğu anlaşıldığından 750.000-TL lik teminat mektubunun nakde çevrildiği, 06/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı karşı davalı … ‘den tahsili ile davacı …Tic.A.Ş.’ye verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda Asıl davada davanın kısmen kabulüne, 2.085.413,12-Usd + 375.374,36-Usd KDV olmak üzere toplam 2.460.787,48-Usd nin ( davacı tarafından davalılara gönderilen 21/09/2012 tarihli ihtarnamede talep edilen kira bedeli ve sabit yatırım bedelinin tek tek gösterilmediği, davalıların davadan önce usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmedikleri dava tarihi itibariyle temerrüde düştükleri tespit edildiğinden) dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a mad uyarınca işletilecek faizi ile birlikte … Tic. Aş den tahsiline, … İnşaat AŞ hakkında açılan dava taraflarca takip edilmediğinden bu davalı hakkında davanın açılmamış sayılmasına, Karşılık Davada; 750.000,00-TL nin 06/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Tahsil edilerek davacı …Tic. Aş’ye verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
Asıl davada;
1-Davanın kısmen kabulüne, 2.085.413,12-Usd + 375.374,36-Usd KDV olmak üzere toplam 2.460.787,48-Usd’ nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a mad uyarınca işletilecek faizi ile birlikte … Aş den tahsiline,
2-… AŞ. hakkında açılan dava taraflarca takip edilmediğinden bu davalı hakkında davanın açılmamış sayılmasına,
3-Harçlar yasası uyarınca belirlenen 368.416,86-TL karar harcının davalı … Tic. Aş. alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 1.687-TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.619,52-‬TL’nin davalı …Tic. A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından aşağıda dökümü yapılan 57- TL yargılama giderinin, davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 0,22-TL’nin tahsil kabiliyeti olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 142.558,08-TL vekalet ücretinin davalı … Tic. Aş’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı …Tic. A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 24.135,12 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalı …Ş. Kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca 4.080 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Karşılık Davada;
1-750.000,00-TL nin 06/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …den Tahsil edilerek davacı …Tic. Aş ye verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 51.232,50-TL nispi karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 12.808,15-TL peşin harcın mahsubu ile eksik harç olan 38.424,35-TL harcın davalı …’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 12.808,15-TL harç ile yine davacı tarafından yapılan toplam 57-TL yargılama giderinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 54.550,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/11/2021

Başkan …
E-imzalıdır.
Üye …
E-imzalıdır.
Üye …
E-imzalıdır.
Katip …
E-imzalıdır.

Asıl davada;
Harç Beyanı
K.H.= 368.416,86-TL
P.H.=97.375,95-TL
B.H= 271.040,91-TL
Davacı yargılama gideri
1.000- TL bilirkişi ücreti
687-TL tebligat gideri
1.687- TL Toplam yargılama gideri

Davalı yargılama gideri
57 TL tebligat gideri

Karşılık davada;
Harç Beyanı
K.H.=51.232,50 -TL
P.H.=-12.808,15-TL
B.H= 38.424,35-TL

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.