Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/526 E. 2018/1253 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/526 Esas
KARAR NO : 2018/1253

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/06/2018
KARAR TARİHİ : 18/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 07/06/2018 tarihli dava dilekçesinde; Müvekkilinin 11.02.2011 tarihinde saat 08:30 sıralarında … Mahallesi, … Caddesi’nde yaya olarak ilerlerken … önüne geldiği ve yayalara yeşil ışık yandığı sırada …’in sevk ve idaresinde bulunan …, …, 2007 model, … plakalı aracın kendisine çarptığını, kaza sonrasında düzenlenen 11.02.2011 tarihli kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere, aracın sürücüsü …’in 291S Sayılı Karayolları Trafik Kanunu md. 52/1 gereğince, açık kural ihlali nedeniyle tam kusurlu bulunduğunu, ilgili kaza neticesinde kolu kırılan müvekkilinin, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi olduğunu, kaza tarihinde … ‘da 1200-TL net maaş ile çalışan ve kolunun kırılması sebebiyle 4 ay raporlu kalan müvekkilinin kaza sebebiyle 5 ay maaş alamadığını, Adli Tıp Kurumu da verdiği raporda, müvekkilin hayat fonksiyonların orta (3) derecede etkileyecek mevcut sağ humerus şaft kırığı bulunduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin şikâyeti ile sürücü hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’nda suç duyurusunda bulunulduğunu, kaza sırasında aracın sevk ve idaresinin kendisinde bulunan ve aracın seyri sırasında gereken trafik kurallarına uymayan davalılardan …’in tam kusurlu olduğu ve Türk Borçlar Hukuku uyarınca haksız fiil hükümlerine göre sorumluluğunun doğduğunu, davalılardan … Ltd. şti. aracın sahibi olduğunu, KTK madde 3 gereğince motorlu taşıt işleteni olarak tanımlandığı ve yine Türk Borçlar Hukuku kusursuz sorumluluk hükümlerine göre her ne kadar kazanın doğmasında kusuru olmasa da sorumluluğunun doğduğunu bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin kaza sonrası süreçte yaptığı tedavi masrafları, refakat gideri, yol ve paramedikal giderleri ile iş göremezlik zararı ve kazanç kaybı sebebiyle şimdilik 1.000-TL maddi tazminat talepleri ile davaya konu olay neticesinde müvekkilinin maruz kaldığı üzüntü, acı, elem nedeniyle 20.000 TL manevi tazminat taleplerinin kabulüne, maddi ve manevi tazminata olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı … vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Davacıya kaza sonucu çarptığını, olay anında ışıkların yeşil yandığını, o anki hızının 60 km civarı olduğunu, söz konusu kişinin etrafına bakmadan aniden yola fırladığını, ani fren yapmak zorunda kaldığını, olay günü kış şartlarından dolayı buzlanma sonucu aracın kontrolünden çıkarak dönmeye başladığını ve aracın şoför kapısı tarafından şahsa vurduğunu, araçla ilerideki cami kaldırımına çıkarak durabildiğini, olayın şokunu atlattıktan sonra araçtan indiğini, davacının yerde yattığını ve olay nedeniyle insani bütün yükümlülüklerini yerine getirdiğini, daha sonra karakola gittiğinde davacının yakınlarına gerekli yardımlarda bulunmak istediğini, şirket yetkilisi …’la beraber ifade ettiğini, fakat yakınlarının kan parası istediklerini söyleyerek ortamı gerdiklerini, olayın üzerinden 7 sene geçmişken 16.09.2013 günü çok önceleri oturduğu Avcılar parseller muhtarlığına bir tebligat geldiğini öğrendiğini, olayın zaman aşımına uğradığını ve ifadelerinin aksini kanıtlayacak olay yerinde herhangi bir şahit, bilginin olmaması nedeniyle davaya itiraz ettiğini beyan etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, diğer davalılarca davaya cevap verilmemiştir.
Dava; meydana gelen trafik kazası sonucunda davacının, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekilinin 18.12.2018 havale tarihli dilekçesi ile, davalı … şirketi ile madi ve manevi tazminat talepleri yönünden dava dışı şirket ile sulh olduklarını, davalılardan maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden herhangi bir taleplerinin olmadığını, davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
Davadan feragat HMK. nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK.nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde, davadan feragate yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de HMK.nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Davalı … şirketi vekili tarafından 18/12/2018 havale tarihli beyan dilekçesinde, davacı ile aralarında imzalanan sulh protokolü gereğince davacının davadan feragati halinde dava sonunda yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden taleplerinin olmadığı bildirilmiştir. Tüm bu nedenlerle davacının davasının feragat sebebi ile reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi ve manevi tazminat davalarının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 35,90 TL’nin, peşin alınan 71,73 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 35,83 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
5-Kendisini vekil ile temsil eden sigorta şirketi yönünden, yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.18/12/2018

Katip …

Hakim …