Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/504 E. 2020/102 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/504 Esas
KARAR NO : 2020/102

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/05/2018
KARAR TARİHİ : 04/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 30/05/2018 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili şirketin davalı şirketin …şubesinden 2005-2013 yılları arasında muhtelif tarihlerde çekler alındığını, 29 adet çekin müvekkili şirket yetkilileri ya da müşterileri tarafından kaybedilmesi nedeniyle söz konusu çeklerin davalı şirkete teslim edilmediğini, her bir çek için ayrı ayrı 1.290 TL banka sorumluluk bedeli adı altında toplamda müvekkili şirkete ait 37.710 TL paraya davalı banka tarafından el konulduğunu, müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı banka tarafından müvekkil şirkete teslim edilmiş olan çeklerin 2005 yılına ait 3, 2006 yılına ait 3, 2007 yılına ait 3, 2008 yılına ait 4, 2009 yılına ait 1, 2010 yılına ait 2, 2011 yılına ait 5, 2012 yılına ait 6, 2013 yılına ait 1 adet çekten oluştuğunu, müvekkilinin hesabındaki paraya hukuka aykırı olarak el konulmasının davalıya ihtarname ile bildirildiğini, davalının dikkate almadığını, davalı banka tarafından çek basım tarihleri gözetilmeksizin her bir çek için matbu bir sorumluluk bedeli tayin edilerek müvekkilinin hesabının bloke altına alındığını, fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak bloke altındaki meblağın yalnızca bir kısmını talep etmiş olmalarına rağmen söz konusu meblağ müvekkiline hiçbir biçimde iade edilmediğini, davalı şirket aleyhine 14/06/2017 tarihinde İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı icra dosya ile ilmasız icra takibi başlatıldığını, ödeme emri ve dayanak belgelerin davalı şirkete tebliğine müteakip davalı şirket tarafından icra takibine haksız kötü niyetli olarak itiraz edildiğini ve davalı şirket tarafından icra takibinin durdurulmasın sebebiyet verildiğini, itirazın haksız ve hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğunu, davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyan ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı icra dosyasındaki haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Davacının müvekkili bankanın tcari müşterisi olduğunu, müvekkili ile aralarında Genel Kredi Sözleşmesi’ne istinaden işlem gördüğünü, müvekkili banka tarafından, davacı ile aralarındaki sözleşmelere istinaden çek karneleri teslim edildiğini, tamamı ile davacı şirket ve kendi müşterilerinin kusuru nedeni ile müvekkili bankaya teslimi gerçekleşmediğini, davacının anılan durumun mevcut ticari akışını etkilememesi için müvekkili bankaya 10/07/2014 tarihinde, müvekkili banka lehine tüm borç ve yükümlülüklerine karşılık , kendi hesaplarına 35.000 TL ye kadar bloke konulması yönünde nakit teminat için bloke ve rehin talimat mektubu imzalayarak nakit teminat verdiğini, davacının yazılı talimatı doğrultusunda alınan nakit teminat için müvekkili banka nezdindeki hesabına 34.881 TL bloke konulduğunu, davacının öncelikle talebinin net olarak belirtmesi gerektiğini, davacı tarafından tarihleri farklı olan her çek yaprağı için de aynı bloke tutarı talep edildiğini ve müvekkili bankadan fazla talepte bulunulduğunu, müvekkili banka kayıtlarında bloke tutarının belirli ve hesabında olduğunu, hesabında bulunan bir tutarın icra kanalı ile ödenmesi için icra takibi yapılacmayacağını, takibin hukuka aykırı olduğunu, davacının müvekkili bankaya verdiği nakdi teminatın davacının talep tarihi itibari ile de haksız olduğunu, davacının aynı zamanda bir tacir olduğunu, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü altında olduğunu, beyan ile fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası nedeni ile müvekkili bankanın borçlu olmadığının tespiti ile itirazın iptali talebi ile açılan davanın reddine hükmedilmesine, %20 icra inkar tazminatının haksız açılan dava nedeni ile reddine, %20 den az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacı davalı bankadan 2005-2013 yılları arasında çek alındığını, bu çeklerden 29 adedinin bankaya iade edilmediğini, davalı bankanın çek basım tarihine göre alması gereken çek sorumluluk tutarlarını 2016 yılı sorumluluk tutarı üzerinden hesaplayıp hesaplarındaki parayı bloke ettiğini, çek sorumluluk tutarlarının zamanaşımına uğradığını banka tarafından hesaplarında bloke altına alınan bedelin tahsili talepli yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir,
Mahkememizce davaya dayanak İstanbul… İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyası getirilmiş, yapılan incelemesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine toplam 20.615,00 TL üzerinden ilamsız icra takibinin yapıldığı, davalının yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiği, takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce, dosyanın bankacı bilirkişi …’a verilerek dosya ve banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, davacının davalı bankadan aldığı çek karnesinden dolayı çek bedeli borcu olup olmadığı, varsa ne kadar olduğu ve hangi tarihte sorumluluk bedeli yükümlülüğünün doğduğu, davalının davacı hesaplarına bloke koyup koymadığı, koyulmuş ise hangi tarihte ve ne kadar olduğu hususunda rapor düzenlemesinin istenilmesine, karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından ibraz edilen 26/09/2019 tarihli raporda; yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda, davalı bankanın İmes Şubesine bizzat gidilerek yapılan incelemede davacının davalı bankaya nakit kredi rikinin bulunmadığı, rapor tarihi itibari ile davacının bloke ettiği tutarın banka kayıtlarında 34.881,05 TL olduğu, davalı bankanın yasa ve Yargıtay içtihadleri doğrultusunda takip tarihi itibari ile 30.400 TL’lik çek sorumluluk bedellerinden dolayı sorumluluğun devam ettiği, 30/05/2018 dava tarihi itibari ile (30.400-8.000=)22.400 TL lik sorumluluğun devam ettiği, davacı bankanın tüm sorumluluğunun dava tarihinden sonra 30/06/2018 tarihinde sona ereceği, davacının takip talebinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 20.615,00 TL asıl alacak talebinde bulunduğu yönündeki görüş ve kanaatlerini takdiri mahkememize ait olmak üzere bildirmiştir.
Mahkememizce, davacının bilirkişi raporuna karşı yapmış olduğu itiraz da belirtilen hususlar dikkate alınarak, dosyanın önceki bilirkişiye günsüz olarak verilerek bu itirazlar incelenerek ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine, karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından ibraz edilen 13/11/2019 tarihli ek raporda; yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda, davalı bankanın…Şubesine bizzat gidilerek yapılan incelemede davacının davalı bankaya nakit kredi rikinin bulunmadığı, rapor tarihi itibari ile davacının bloke ettiği tutarın banka kayıtlarında 34.881,05 TL olduğu, davalı bankanın yasa
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”
ve Yargıtay içtihadleri doğrultusunda takip tarihi itibari ile 18.460,00 TL’lik çek sorumluluk bedellerinden dolayı sorumluluğunun devam ettiği yönündeki görüş ve kanaatlerini takdiri mahkememize ait olmak üzere bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davanın icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi istemine ilişkin olduğu, dava konusu alacağın davacının davalı bankadaki çek hesabına istinaden, bankanın zorunlu karşılık bedeli olarak depo ettiği miktardan kaynaklandığı, mahkememizce konusunda uzman bankacı bilirkişi vasıtası ile davalı banka kayıtları üzerinde yaptırılan inceleme neticesinde, davacının uhdesinde halen bankaya ibraz edilmemiş 28 adet çek bulunduğunun, bu çeklerin 2006 tarihinden 2013 tarihine kadar muhtelif tarihlerde teslim edilmiş çekler olduğunun, davacı hesabından 34.881,05 TL nin bloke edildiğinin tespit ve rapor edilmiş olduğu anlaşılmakla; 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3/3. maddesinde, çek muhatabı bankanın, süresinde ibraz edilen ve karşılığı kısmen veya tamamen bulunmayan her bir çek yaprağı için ödemekle yükümlü olduğu tutar düzenlenmiş olup, bu ödeme yükümlülüğünün hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdî kredi sözleşmesi hükmünde olduğu belirtilmiş ve anılan kanunda 3 Şubat 2012 tarih ve 28193 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanunla değişiklik yapıldığı, çek defterlerinin herbir yaprağı üzerine çekin basıldığı tarihin yazılması zorunlu kılındığı, çekin, üzerinde yazılı baskı tarihinden itibaren beş yıl içinde ibraz edilmemesi hâlinde, bankanın karşılıksız çeklerle ilgili ödeme yükümlülüğünün son bulacağının, eski çek defterleriyle ilgili olarak da banka sorumluluğunun 30/06/2018 tarihinde sona ereceğinin düzenlendiği, anılan kanun hükümleri uyarınca davacıya verilen 28 adet çek yaprağından 19 adedi bakımından davalı bankanın sorumluluğunun devam ettiği, bununla birlikte davalı bankanın blokesinin, davacının 10/07/2014 tarihinde açılmış ve açılacak kredilerin teminatı olarak imzalamış olduğu Nakit Teminat İçin Bloke ve Rehin Talimat Mektubu doğrultusunda olup, kanun ve usulüne uygun olduğu anlaşılmış olup, davacının takibe konu ettiği alacağın, bankaya ödemek zorunda olduğu çek zorunlu karşılık bedeli olduğundan, davalıdan tahsili talep etmekte haklı olmadığı kanaatine varılmış ve davacının davası ile kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının REDDİNE, kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 54,40 TL’nin, peşin alınan 352,06 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 297,66 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından aşağıda dökümü yapılan 6,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”