Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/499 E. 2019/972 K. 11.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/499 Esas
KARAR NO : 2019/972

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/05/2018
KARAR TARİHİ : 11/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 06/11/2017 tarihinde Bayilik sözleşmesi imzalandığını, bu kapsamda davalının sipariş ettiği malların teslim edilmesine rağmen davalı tarafından müvekkiline bedellerinin ödenmediğini, bunun üzerine alacağın tahsili amacıyla … 11. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, ancak davalının haksız itirazı sebebiyle takibin durdurulduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, % 20 oranında icra inkar tazminatı ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da davalı yandan gelen olmamıştır.
Mahkememizce dava konusu celp edilen … 11. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında cari hesap alacağının tahsili amacıyla 57.675,60 TL cari alacak, 45.053,33 TL aylık gecikme tazminatı ile 10.501,30 TL faizden oluşan toplam 113.230,23 TL bedelin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı vekilinin borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, süresinde de huzurdaki davanın açıldığı tespit edilmiştir.
Davacının iddiaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Mali Müşavir …’e tevdii edilen dosyaya 22/05/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafından incelemeye defter ve kayıtların sunulmadığı, davacı tarafından ibraz edilen yasal ticari defter ve kayıtların incelenmesi neticesinde; davacı şirketin, 2016 ve 2017 yıllarında e-defter uygulamasına geçtiği, Maliye Bakanlığının (1) Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliğine göre; Gerçek ve Tüzel kişiler için “Elektronik defter tutma sürecinde hesap döneminin ilk ayının beratının alınması açılış onayı, son ayının beratının alınması ise kapanış onayı yerine geçecektir.” hükmü bulunmaktadır. Berat yükleme süresi, ilgili olduğu ayın takip eden üçüncü ayın son gününe kadar olduğundan, bu süreler içerisinde yapılan hesap döneminin ilk ayına ait berat yüklemeleri açılış onayı yerine geçecektir. Aynı tebliğe göre, Gerçek ve Tüzel kişiler için “Elektronik defter tutma sürecinde hesap döneminin son ayının beratının alınması kapanış onayı yerine geçecektir.” Hükmü bulunmaktadır. Buna göre şirketin 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri yasal süresinde yaptırılmış olduğu ve usulüne uygun tutulduğu, HMK.’nın 222./2 maddesi kapsamındaki koşulları taşıdığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafından sunulan 120.200.19 … hesabında taraf faturaları, karşılıklı dekontlar, ödeme ve iade çek kayıtları neticesinde takip tarihi olan 13.09.2017 tarihinde davacının davalıdan 97.675,60 TL alacaklı olduğu, davacı tarafından 57.675,60 TL tutarın takibe konu edilmiştir.
Davacının incelenen kayıtları kapsamında davalı ile ürün iadesine ilişkin 12.03.2016 tarihinde düzenlenen tutanaktaki iade edilecek ürünlere ilişkin iade bedeli için davalının düzenlediği şekilde 127.190,27 TL tutarında 12.03.2016 tarihli fatura, sözleşmeye ve davacının indirim oranı olarak 12.03.2016 tarihli diğer bir yazı ile 76.549,70 TL bildirilen tutara uygun olmayan bir şekilde düzenlendiğinden bahisle davacı tarafından kabul edilmemiş ve ihtarname ile itiraz edildiği, kayıtlarda da iade edilecek ürünler ile ilgili herhangi bir fatura bulunmamaktadır.
Davacı kayıtlarında takibe konu edilen 57.675,60 TL iade ürün bedelleri ile ilgili fatura kayıtlara alınmamış bir şekilde davalı borcudur. Davacının da kabulünde olan iade bedeli tutarının sonlandığı anlaşılan ilişkide karşılıklı borç alacak hesabında düşülmesi gerektiği, buna mukabil takip tarihinde davacı kayıtlarında davalıdan 2015 yılında alındığı belirlenen 2 adet toplam 60.000 TL tutarında karşılıksız çek kaydı sebebiyle ve ödenen 20.000 TL düşüldüğünde 97.675,60 TL davalıdan alacak mevcuttur. Ancak davacı çek bedelleri ile ilgili kısım hariç olan 57.675,60 TL tutarı talep etmiştir. Ayrıca 40.000 TL dava çeklerden bakiye alacağı mevcuttur. davalının da iade ile ilgili tespit edilenler kapsamında fatura etmesi gereken iade ürün bedellerine ilişkin hesaplanan fazla fatura kestiği sebebiyle davacı tarafından kayıtlara alınmayan hususta 76.549,70 TL alacağı olduğu, iade bedeli olarak tutanak altına alınan 138.551,50 TL tutarın birim fiyatlarında KDV dahil veya KDV hariç hesaplamanın nasıl yapıldığı tutanak içeriğinde ayrıca belirtilmemiş olduğundan bu kısmın KDV dahil hesaplandığı hususunda delil sunulmadığı durumuna göre KDV hariç tutar olarak değerlendirilmek suretiyle 10.5 madde kapsamındaki indirim oranlarından sonra KDV dahil fatura edilecek tutar hesaplandığı, davacının ise ürün iade bedelini daha yüksek miktarda kabul ettiği hesaplanmış olup, davalı lehine olan davacı kabulü kapsamında aşağıdaki şekilde borç alacak hesabı yapıldığı, takip tarihi itibariyle davacıda görülen 97.675,50 TL davalı borcundan düşüldüğünde 21.125,90 TL davalı borcu hesaplanmıştır.
Davacının karşılıksız çekler ile ilgili 40.000 TL tutar hariç kısım olan 57.675,50 TL asıl alacak olarak bildirilmiş olmakla bu tutar üzerinden iade ürün bedelleri mahsup edildiğinde bu defa alacaklı kalmayacağı tespit edilmiştir.
Sözleşmenin 5.2.8 maddesinde aşağıdaki şekilde aylık %4 gecikme faizi gecikilen her ödeme için kararlaştırıldığı, ancak sözleşmenin 5.2.7. maddesinde ürün bedellerinin karşılıklı anlaşıldığı belirtilen sözleşmeye ek olarak sunulan koşul vadelerde ödemek zorunda kararlaştırılmasına konu sözleşmeye ek koşul ve vade dosya içersinde tespit edilememiştir. Gecikme Cezasının faturaların ödeme süresi sonrasında hesaplanması ödeme süresine ilişkin koşul ve vadeler ile ilgili ek bulunmadığından tespit edilemeyen bu hususta hesaplama yapılaması mümkün olmamıştır, sunulduğu takdirde hesaplama söz konusu olacağı, bu nedenle takibe konu aylık gecikme tazminatı olarak talep edilen 45.053,33 TL tutarın değerlendirilmesi mümkün olmadığı, faiz için de aynı şekilde ödeme vadeleri fatura tarihinden itibaren sözleşmeye ek koşul, vade anlaşması sunulmadığından hesaplanması mümkün olmadığı, davaya konu edilen tutarın 131.379,67 TL olarak bildirildiği, icra takibine konu edilen toplam tutarın 113.230,23 TL olduğu, ilave istenen kısmın dayanakları dosyada tespit edilemediği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla dosya kök raporu hazırlayan bilirkişiye tevdii edilmiş olup, bu kapsamda 09/08/2019 tarihinde tanzim olunan ek bilirkişi raporunda özetle; davacı vekiline verilen süre içerisinde talebin dayanağı olan belgeleri sunmadığından yeniden değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığından kök rapordaki görüş ve kanaat savunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi nedeniyle davalıya teslim edilen ürünlerin ödemesinin yapılmadığı iddiasıyla başlatılan takibe davalının itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Dosyamız kapsamında verilen ara karar uyarınca taraflara bilirkişi inceleme günü meşruhatlı davetiye ile tebliğ edilmiş olup davalı tarafça inceleme gününde bir mazeret bildirilmediği gibi yasal ticari defter ve kayıtlarında incelemeye ibraz edilmediği, davacı şirketin, 2016 ve 2017 yıllarında e-defter uygulamasına geçtiği ve şirketin 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılarak usulüne uygun tutulduğu, HMK.’nın 222./2 maddesi kapsamında sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından sunulan ticari defter ve kayıtlar, davacı tarafından bildirilen sözleşme, iadeye konu ürünlere ilişkin sayım tutanağı, sunulan ihtarname ve yazışmalar kapsamında icra takibine konu edilen alacak ile ilgili olarak davacının ticari kayıtlarında takip tarihinde 30.000 TL + 30.000 TL‘lik karşılıksız çeklerden bakiye 40.000 TL ve çekler dışında kalan 57.675,60 TL alacak tutarları olmak üzere toplam 97.675,60 TL alacağının kayıtlı olduğu, davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin sonlanmasından kaynaklı 12.03.2016 tarihli Sayım Tutanağı ile 138.551,50 TL’lik ürün iadesi söz konusu olup sözleşmenin 10.5 maddesindeki indirim oranı ile davacıya iade edilerek fatura edilmesi kararlaştırılan kısım için 76.549,70 TL ticari ilişkinin sonlanmasına bağlı davacı tarafından kabul edilen iade ürün bedelleri için davalının bu tutarın üzerinde tanzim ettiği faturanın davacı tarafından kabul edilmemesi sebebiyle davacı kayıtlarında yer almayan bu tutarın da borç alacak hesabında değerlendirilmesi neticesinde takipte bildirilen asıl alacak 57.675,60 TL kısımla mahsup edildiğinde davacının alacağı kalmadığı, kayıtlarda görülen karşılıksız çek borcu ile birlikte 97.675,60 TL’den iade bedeli olan 76.549,70 TL’nin mahsubu neticesinde 21.125,90 TL davacının kalan alacağının bulunduğu, davacı tarafından sözleşmenin 5.2.8. maddesi kapsamında gecikme cezası talep edilebileceği belirlenmiş ise de sözleşmenin 5.2.7 hükmünde belirtilen sözleşmenin eki ürün bedellerinin ödenmesine ilişkin sözleşmeye ek olarak sunulan koşul ve vadeler dosyada mevcut olmadığından fatura bedellerine ilişkin 5.2.8 maddesi uyarınca ödeme süresi belirlenemediğinden ve faiz için de faturaların ödeme, koşul ve vadeleri sözleşme eki davacı tarafından dosyaya sunulmadığından verilen ek süreye rağmen de bu hususta delil ibraz edilmediğinden hükme elverişli mali bilirkişi raporundaki tespitler ışığında davanın kısmen kabulü ile takibin 21.125,90 TL üzerinden devamına, asıl alacak 21.125,90 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, alacak miktarı likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak miktarı üzerinden hesaplanan % 20 oranındaki 4.225,18 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1 Davanın KISMEN KABULÜ ile takibin 21.125,90 TL üzerinden devamına, asıl alacak 21.125,90 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, % 20 oranındaki 4.225,18 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.443,11 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.677,49 TL harçtan mahsubu ile bakiye 234,38 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından tarafından yatırılan 1.443,11 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.216,80 TL posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi masraflarından davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 195,66 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye masrafların davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”