Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/491 E. 2019/742 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/491 Esas
KARAR NO : 2019/742

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2016
KARAR TARİHİ : 11/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 27/09/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sağlık sektöründe ithalat ve ihracat işleri ile iştigal eden gerçek kişi tacir olduğunu, bu kapsammda müvekkili ile … Hast. Mobilyaları ve Yüksek Tek. Ürün San ve Tic Ltd Şti arasında 28/10/2014 tarihli bir satın alma sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre yüklenici … Ltd Şti’nin 19/09/2014 tarihli ekli teklifte proforma fatura, belirtilen cihaz ve sistemleri, tüm aksesuarları ile tarif edilen konfigürasyanlara tamamen uygun şekilde tam ve eksiksiz olarak temin ve tüm fonsiyonları ile çalışır vaziyette teslim etmeyi taahhüt ettiğini, sözleşme konusu bu ürünlerin montaj ve kabulünün 15/03/2015 tarihinde yapılacağının taahhüt eadildiğini, ürünlerin montaj ve kabulünün yapılacağı yerlerin Libya’nın Trablus ve Mısrata kentleri olduğunu, ancak … Ltd Şti’nin iş bu satın alma sözleşmesi ile üstlendiği edimlerini süresinde yerine getirmediğini, bu nedenle taraflar aarasında ek bir protokol imzalanarak sözleşmede kararlaştırılan teslim ve montaj süresinin 15/05/2015 tarihine uzatıldığını, … şirketinin ek protokolde belirlenen süre içerisinde de edimlerini yerine getirmediğini, … Ltd Şti’nin 01/03/2016 tescil tarihli karar ile davalı …ne birleşme yoluyle devredildiğini, söz konusu birleşme ve devirden sonra müvekkili ile yapılan satın alma sözleşmesindeki edimlerin davalı …firması tarafından aynen yerine getirileceğinin taahhüt edildiğini ve bunun karşılığında müvekkilinden dava konusu 09/05/2016 tarihli 7 adet 50.000 TL bedelli olmak üzere toplam 350.000 TL alındığını, davalı …nin edimlerini yerine getirmemesine rağmen kendi elinde bulunan senetleri de iade etmediğini, bedelsiz kalan iş bu senetlerin aynı holding bünyesinde faaliyet gösteren … Tic A.Ş’ye devredildiğini, müvekkilinin bu senetlerden 31/07/2016 tarihli 50.000 TL bedelli senedi ödemek zorunda kaldığını, dava konusu bedelsiz kalmış diğer senetlerin yasal işleme konulması ve teslim ile montaj işlerinin süresinde yapılmaması nedeniyle büyük maddi zarara uğradığını bildirerek; öncelikle dava konusu senetlerin icraya konulmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davanın kabulü ile bedelsiz kalmış senetlerden müvekkili tarafından haciz baskısı altında ödenmiş olan 31/07/2016 vade tarihli 50.000 TL bedelli senedin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen istirdadına, diğer 6 adet ve toplam 300.000 TL bedelli senetlerden dolayı davalılara borçlu olmadıklarının tespitine ve senetlerin iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi her iki davalıya da Tebligat Kanununun 35.maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, ancak herhangi bir savunmada bulunmadıkları görülmüştür.
Mahkememizce 2016/958 E,2016/1131 Karar sayılı 29/12/2016 tarihli karar ile … Ticaret Sicil Müdürlüğüne … sicil numarası ile kayıtlı davalı …ve … sicil numaralı davalı … Tic A.Ş hakkında, … 2. Sulh Hukuk Ceza Hakimliğinin … tarihli ve … D.İş sayılı dosyasında, 5271 sayılı CMK ‘nın 133. maddesi ve 674 Sayılı KHK’nun 19.Maddesi uyarınca şirket işlerini yürütmek üzere TMSF’nun kayyum olarak atanmış olduğu anlaşıldığından, 29 Ekim 2016 tarihli 675 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 16. maddesi gereğince, 15/08/2016 tarihli ve 670 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında alınması gereken tedbirler hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesi uyarınca, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine kesin olarak karar verilmiş, Mahkememizce verilen 2016/958 Esas, 2016/1131 Karar sayılı 29/12/2016 tarihli karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2017/2518 Esas, 2018/1215Karar sayılı,22/05/2018 tarihli ilamı ile kaldırılmış, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma gerekçesinde “…Mahkeme kararında geçen 670 sayılı Olağanüstü Hal kapsamında bazı tedbirler alınması hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 5.maddesi ve 675 sayılı KHK’nun 16/1 maddesinin uygulanabilmesi 2016/90064 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla ülke genelinde ilan edilen Olağanüstü Hal kapsamında yürürlüğe konulan KHK’lar gereğince kapatılan kurum kuruluş veya gerçek tüzel kişiler için mümkün olup davalı şirketler kapatılmadığından dava şartı bulunmadığına ilişkin mahkeme kararı yerinde olmadığından istinaf talebinin kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davaya devam olunarak esası hakkında karar verilmek üzere dosyanın geri çevrilmesine, tedbir talebinin ilk derece mahkemesince değerlendirmesi…” gerektiği bildirilmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde; dava dışı … Ltd Şti ile 28/10/2014 tarihli satın alma sözleşmesi akdedildiğini, … tarafından sözleşme konusu ürünlerin montaj ve kabulünün 15/03/2015 tarihinde yapılacağını taahhüt edildiğinden ancak … Ltd Şti tarafından sözleşme ile üstlenilen edimlerin yerine getirilmediğini, ek bir protokol imzalanarak montaj ve kabul süresinin 15/05/2015 tarihine kadar uzatılmasına karar verildiğini, … Ltd Şti’nin 01/03/2016 tescil kararı ile … Ürünleri Tic A.Ş ile birleştiğinin, birleşme ve devirden sonra müvekkili ile yapılan satın alma sözleşmesindeki edimlerinin davalı …tarafından aynen yerine getirileceğinin taahhüt edildiğini ve bunun karşılığında müvekkilinden 09/05/2016 tanzim tarihli 7 adet 50.000 TL bedelli sıralı bonolar alındığını, … A.Ş’nin edimlerini yerine getirmediğini, satın alma sözleşmesi ve ek protokolün feshedildiğini, senetlerin iade edilmediğini, bedelsiz kalan senetlerin atlas Holding’in de bünyesinde bulunduğu … Holding A.Ş bünyesinde bulunan diğer davalı … Tic A.Ş ye devir ve ciro edildiğini, 28/10/2014 tarihli satın alma sözleşmesine karşılık alınan ancak satın alma sözleşmesindeki edimler yerine getirilmediği için bedelsiz kalan dava konusu 7 adet senet dolayısıyla borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiş, 24/05/2018 tarihli dilekçesiyle de davalılardan … Tic A.Ş’nin müvekkili ile sözleşme yapan … Ltd Şti’ni birleşme ile devraldığını, sözleşme ile kararlaştırılan ürünlerin teslim ve montajını yapılmadığını, bu durumun ek protokol ile … Ltd Şti tarafından kabul edildiğini, verilen ek süre içerisinde de ürünlerin teslim ve montajının gerçekleştirilmediğini, … Ltd Şti’ni birleşme yolu ile devralan … A.Ş’ye sözleşme kapsamında verilen dava konusu sıralı senetlerin bedelsiz kaldığını, bu hususun davalı …ye gönderilmiş olan ihtarnamede açıkça belirtilerek sözleşme ve eklerinin feshedildiğini, bedelsiz kalan senetlerden dolayı İİK 72.2 uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, davacı vekili 07/02/2018 tarihli dilekçesinde; davalı …firması tarafından sözleşmenin aynen yerine getirileceği taahhüt edilerek müvekkilinden avans olarak dava konusu senetlerin alındığını, ancak davalı …firmasının avans olarak bu senetleri aldıktan sonra oyalama yoluna giderek sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediğini, müvekkilinin çok ciddi derecede maddi zarara uğradığını, usul hukukunda her ne kadar senede karşı senetle ispat kuralı mevcutsa da söz konusu senetlerin davalıya verilme süreci öncesinde imzalanan sözleşme ve edimlerin yerine getirilip getirilmediği, daha sonra … şirketinin davalı …ye devri aşamasında taraflar arasındaki gelişmeler ve dava konusu senetlerin davalı …’a avans olarak verildiğine birebir şahit olan tanıkların dinlenilmesini talep ettiği, davacı vekili 18/04/2015 tarihli dilekçesinde de; davalı tarafa 28/10/2014 tarihli sözleşme kapsamında avans olarak verilen senetlerin bedelsiz kaldığını, davalıların sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediği ve bu nedenle söz konusu senetlerden dolayı davalı tarafa borçlu bulunmadığının tespiti, ödenen senedin istirdadı talebi ile bu davanın açıldığını bildirmiş, 22/11/2018 tarihli oturumda düzenlenen ön inceleme tutanağında da “…senetlerin sözleşme kapsamında verildiği bedelsiz kaldığı bildirilerek borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini, ödenmiş olan senedin istirdadını talep ettiğine…” yönelik mahkemenin tespitine katıldığı yönünde duruşma tutanağını davacı vekili imzalamıştır.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 13/05/2019 tarihli dilekçesinde; Fetö PDY ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle KHK ile el konulan davalı şirketlerin yönetiminin TMSF’ye geçtiği, icra ve haciz baskısı altında davalının icraya koyduğu senetlerin ödenmek zorunda kaldığını, TMSF’nin alacaklarını tahsil ederken arkasına devletin gücünü aldığını, ticari iktisadi bütünlük adı altında oluşturulan uyduruk bir yapılanma ile de TMSF’den alacaklı olan kişilerin bu alacakların tahsil imkanını ortadan kaldırıldığını, Mahkemenin adil yargılama yaparak devletten, otoriteden, ne de vatandaştan yana olmaması gerektiğini, Mahkemenin davanın en başından bu yana TMSF adına tahsilat yapmaya gayret ettiğini, tedbir talebinin de reddedildiğini, dava konusu 18/10/2014 tarihli protokol ve bila tarihli ek protokol ile haciz baskısı altında yapılan 13/02/2019 tarihli protokolün bağlantılı olduğunu bildirerek; davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiş, davacı 10/06/2019 tarihli dilekçesi ile de, müvekkilinin davalı …firması tarafından satın alma sözleşmesindeki edimlerin yerine getirileceği taahhüt edilerek iradesi fesata uğratılarak hile ile sözleşme uyarınca alacağın bakiyesi olarak dava konusu 7 adet 50.000 TL bedelli senedin alındığını, icra baskısı altında tüm yasal haklar saklı tutularak davalı … ile 13/02/2019 tarihinde dava konusu senetlerin temel ilişkinin dayanağı olan 28/10/2014 tarihli sözleşmeyi ve bunun ek protokolünü de içeren 13/02/2019 tarihli protokol imzalanmak zorunda kalındığını, müvekkilinin sözleşme gereklerinin yerine getirileceği vaadi ile kandırıldığını, kandırılarak dava konusu senetlerin alınması sebebiyle tanıklarının dinlenilmesi gerekirken, tanıkların dinlenilmemesinin usule uygun olmadığını bildirmiştir.
HMK.nun 141/1 maddesinde tarafların cevaba cevap ve 2.cevap dilekçeleri ile serbestçe ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebileceği yahut değiştirilebileceği düzenleme konusu yapılmıştır.
Davacı ve davalının katıldığı, 22/11/2018 tarihli oturumda taraflar arasındaki uyuşmazlık tespit edilmiş, davacı bu oturuma kadar sunmuş olduğu tüm dilekçelerinde davalı … tarafından devralınan … ile akdedilmiş olan sözleşme ve protokol kapsamında … Sağlık Ürünlerinin sözleşmedeki edimi yerine getireceği inancıyla dava konusu edilen senetlerin avans olarak davalı …ye verildiğini bildirmiş ve borçlu bulunmadığının tespitini istemiştir. Ön inceleme tutanağı imzalandıktan , taraflarca cevaba cevap ve 2.cevap dilekçeleri sunulduktan sonra davacı taraf 10/06/2019 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin iradesinin fesata uğratılarak ,kandırılarak hile ile bu senetlerin elinden alındığını, bu sebeple tanık dinletmek istediğini, Mahkemenin bu talebi reddettiğini bildirmiş ise de; HMK’nun 141/1 maddesi uyarınca ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra artık davacının karşı tarafın açık muvafakati olmaksızın iddia veya savunmalarını genişletip değiştiremeyeceğinden davacının bu yöne ilişkin taleplerine yönelik de davalının açık muvafakati olmadığından senetlerin davacının kandırılarak hile ile elinden alındığı iddiası, iddianın genişletilmesi ve değiştirilmesi kapsamında değerlendirilerek davacının tanık dinletme talebi yerinde görülmemiştir.
Dava konusu edilen ve … 11. icra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında icra takibine konu edilen dava konusu senetlerin tanzim tarihlerinin 09/05/2016, vadelerinin ise 30/09/2016’dan başlamak üzere 28/02/2017 tarihine kadar devam eden sıralı 6 adet senet olduğu, keşidecisinin davacı, lehtarının davalılardan … A.Ş. olduğu, … A.Ş. tarafından … Tic A.Ş.’ne ciro edildiği görülmüştür.
Davacı ile … şirketi arasında 28/10/2014 tarihli satın alma sözleşmesi akdedilmiş, sözleşme konusu ürünlerin teslim ve montajının samatıp tarafından yapılmasının kararlaştırıldığı, sözleşmenin 10.01 maddesinde bedelin 1.621.216,60 TL olduğu, 12 maddesinde ödeme koşulları cihaz ve sistemlerin kurulup, kesin kabul tarihinden itibaren ödemenin yapılacağının belirlendiği, teslim süresinin 31/10/2014 olduğu, ürünlerin montaj ve kabulünün ise en geç 15/03/2015’ne kadar yapılacağı, bu tarihten sonra cezai işlem yapılacağının kararlaştırıldığı, sözleşmede belirtilen 15/05/2015 tarihine kadar ürünlerin teslim ve montajının yapılmaması üzerine … ile davacı arasında bila tarihli ek protokol imzalanarak sözleşmedeki teslim süresinin 15/05/2015 tarihine kadar uzatılmasına karar verildiği, bu süre içerisinde yüklenici tarafından gereği yapılmadığı takdirde hiçbir ihtar ve ikaza gerek kalmaksızın ürünlerin montaj ve kabulü için sözleşmede öngörülen müşterinin cezai şart ve diğer yasa haklarını talep etme hakkının bulunduğununda ek protokole taraflarca geçirilmiş olduğu görülmüştür.
… 01/03/2016 tescil tarihli karar ile davalı …Ş.’ye birleşme yolu ile devrolunduğu, davacı tarafından mahkemeye ibraz edilen 07/03/2016 tarihli ticaret sicil gazetesinden anlaşılmıştır.
Ek protokolde 28/10/20104 tarihli Satın Alma Sözleşmesindeki teslim süresi 15/03/2015’den 15/05/2015 tarihine kadar uzatılmıştır. Davacı tarafından davalı …Ş.’ye verilen senetlerin düzenlenme tarihi ise 05/09/2016 tarihi olup, sözleşmenin ve ek protokolün akdedildiği tarihten sonrasına aittir. Davacı taraf bu senetlerin satın alma sözleşmesi ve ek protokol kapsamında … A.Ş.’nin sözleşme kapsamındaki edimleri yerine getireceği inancı ile avans olarak … A.Ş.’ye verildiğini, ancak edimin yerine getirilmemesi sebebiyle bedelsiz kaldığını, borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiştir. Senetlerin metninde “malen” şeklinde bedel kaydı bulunmaktadır. Bu bedel kaydı itibari ile senetlerin teslim alınan mal karşılığı verildiğini kabul etmek gerekmektedir. Davacı da senetlerin sözleşme kapsamında avans olarak verildiğini iddia etmiş olup, sözleşmede dava konusu edilen senetlerin mal karşılığı avans olarak verildiğine ilişkin herhangi bir yazılı ibareye rastlanmamıştır. Satım sözleşmelerinde mal teslimi ile bedelin ödenmesinin aynı anda yapılmış sayılacağına dair yasal karine bulunmaktadır. Davacının bu karinenin aksine senetlerin avans olarak verildiğini, yazılı delil ile ispat etmesi gerekmekte olup, senetlerin avans olarak verildiğine dair davacı tarafından herhangi bir yazılı belge dosyaya ibraz edilmemiş, davacıya davasını ispat zımmında yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, davacı taraf yemin hakkını da kullanmamış olduğundan ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının davasının reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 44,40 TL’nin, peşin alınan 5.977,13TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 5.932,73 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 26.950,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341.maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.11/07/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Harç beyanı
K.H: 44,40 TL
P.H: 5.977,13 TL
İ.H: 5.932,73 TL