Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/460 E. 2018/904 K. 19.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/460 Esas
KARAR NO : 2018/904

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 21/05/2018
KARAR TARİHİ : 19/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 21/05/2018 tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili Şirketin … Tic. A.Ş., … 19.İş Mahkemesi’nin … tarihli, 2013/1071 Esas ve 2015/445 Karar sayılı ilamı gereğince, belirtilen ilamın dayanak olduğu … 20.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına toplam 141.974.21 TL ödeme yaptığını, Söz konusu ödemenin, … 19.İş Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2013/1071 Esas ve 2015/445 Karar sayılı ilamında gösterilen kusur oranları nispetinde, rücu edilmek üzere … 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/94Esas sayılı dosyası dava açıldığını, İlgili davanın davalılarından birinin de … A.Ş. unvanlı şirket olduğunu, … 19. İş Mahkemesi’nin 2013/1071 E., 2015/445K. sayılı ilamına binaen müvekkili şirket ile birlikte müşterek ve müteselsil borçlu durumunda olan … Büyükşehir Belediyesi, … Mak. A.Ş., … A.Ş.’ye karşı, … 20. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile başlatılan ilamlı icra takibinde; 68.958.95 TL diğer Asıl Alacak , 2.873.39 TL geçici iş göremezlik , 4.214.08 TL tedavi masrafı, 8.483,71 TL vekalet ücreti, 949.00 TL mahkeme masrafı, 32.671.72 TL faiz alacağı ile toplam 118.150.85 TL’nin (İcra vekaleti ücreti faiz ve masrafları hariç) ödenmesi icra edildiğini, Bu sebeple müvekkili şirketin (müşterek ve müteselsil borçlu sıfatı ile) cebri icra uygulamalarına maruz kalmamak amacıyla ilamlı icra takibinde belirtilen miktarı dosya alacaklısına, ödeme gününe kadarki işlemiş olan faiz icra masraflarının, harçların ve avukatlık ücretleri birlikte 141.974.21 TL olarak ödediğini, İlgili ilamlı icra dosyasının diğer borçluları dosya nezdinde hiçbir ödeme yapmadığını, müteselsil borçlu sıfatı ile borcun tamamını ödeyen müvekkili … Tic. A.Ş.’nin davalılara rücu hakkı hasıl olduğunu, bu doğrultuda müvekkili şirket tarafından … 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas saylı dosyası ile rücu davası açtığını, Söz konusu davanın yapılan yargılaması esnasında, davalılardan … A.Ş. unvanlı şirketinin ticaret sicilinden 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7. Maddesi uyarınca 31.07.2013 tarihinde resen terkin edildiğinin Mahkemeye bildirildiğini, bu doğrultuda ihya davası açılması için süre verildiğini, taraf teşkilinin sağlanması için iş bu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7. Maddesine göre resen terkin edilen …. A.Ş. unvanlı şirketinin ihyasını talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Ticaret Sicil Müdürlüğü, TTK. M. 32. Ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğünün resen terkin işlemi, 6102 sayılı Kanunun Geçici 7′.maddesi ve 30/12/2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan Münfesih Olmasına Veya sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının silinmesine ilişkin Tebliğ kapsamında olduğunu tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, Müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğünün Mahkeme hükmü olmadan bir şirketi / kooperatifi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
6102 sayılı yasının geçici 7. Maddesi yürürlüğe girdiği tarihten itibaren kanun kapsamında belirtilen şekilleri taşıyan anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın yapılır. Sermayelerini anılan Kanun Hükmünde Kararname ile öngörülen tutarlara çıkarmamış anonim şirketler ile limited şirketler bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya yürürlük tarihinden itibaren iki yıl içinde münfesih olan anonim ve limited şirketler, Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre herhangi bir nedenle dağılmış olan kooperatifler, Sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantıları yapılamayan anonim şirketler ile kooperatifler, Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış ancak genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları veya son ve kati bilançosu genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin işlemi yapılamayan şirket ve kooperatifler, ilgili ticaret sicili müdürlüğünce resen veya herhangi bir kişi, kurum veya kuruluş tarafından kanıtlarıyla birlikte yapılacak bildirimleri de kapsayacak şekilde, ticaret sicili kayıtları üzerinden yapılacak incelemeyle tespit edilip resen terkin edilirler.
İhyası talep edilen şirketin sicil kaydı 6102 Sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesi uyarınca 31/07/2013 tarihinde resen terkin edildiği, Anılan maddenin 1. fıkrası uyarınca 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Anonim şirketler TTK.nun 559 Sayılı Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilir. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilir. İhtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
6102 Sayılı TTK’nun geçici 7.maddesinin 15.bendinin son cümlesinde Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanların haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebileceği düzenleme konusu yapılmıştır.
Somut olayda, … Ticaret Sicil Müdürlüğünce gönderilen belgelerden davalı şirketin 31/07/2013 tarihinde sicilden terkin edildiği, davanın yasal beş yıllık süre içerisinde açıldığı, davacının … 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyası ile alacak davası açtığını, davanın İstanbul Ticaret Sicil Memurluğuna husumet yöneltilerek açılmasının yeterli olduğu anlaşıldığından … Ticaret Sicil Memurluğunun … nolu Sicilinde kayıtlı bulunan … A.Ş. Şirketinin … 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı ile sınırlı olmak üzere ihyasına, tasfiye memuru olarak Hasan Hüseyin Memik’in atanmasına, kararın ticaret sicil memurluğunda tescil ve ilanına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın Kabulüne, … Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil nosunda kayıtlı, .. A.Ş.nin … 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı Dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına,
2-Tasfiye Memuru olarak …”in atanmasına,
3-Kararın Ticaret Sicil Memurluğunda tescil ve ilanına,
4-Harç peşin alınmış olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davalı yasal hasım durumunda bulunduğundan, davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde, davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/09/2018

Başkan

Üye

Üye

Katip