Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/46 E. 2018/881 K. 10.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/892 Esas
KARAR NO : 2018/593

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2013
KARAR TARİHİ : 25/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişkinin poliçenin imzasından kaynaklandığını, poliçenin 05.02.2004-2005 tarihleri içeren mali sorumluluk poliçesini düzenlendiğini ve davacının işyerinde çalışan … adlı işçinin 17.06.2004 tarihinde geçirdiği iş kazası neticesinde ölümü üzerine davacının tazminat olarak 75.698,061 TL ödediğini oysa bu poliçe kapsamında bu bedelin davalı tarafça ödenmesi gerektiğini ve bu miktarın fazlaya haklar saklı kalmak kaydıyla davacı şirketin SGK ya ödediği 131.388,94 TL den işveren sorumluluk sigorta poliçesi gereğince tekabül eden 75.698,061 TL nin dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın reddi gerektiğini çünkü olayın 2004 yılında gerçekleştiğini, davanın ise 2013 yılın açıldığını, zaman aşımına uğradığını yapılan araştırmada da poliçe peşinatın olay tarihinden sonra yatırıldığını TTK 1401-1430 1431-1421 maddelerine göre ve sigorta poliçesi genel şartları 7 maddesine göre sigortacının sorumluluğun başlamadığını bu nedenle bu yoldaki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu karaları doğrultusunda sigortacı sorumlu ancak primin ödenmesi ile başlayacağına primde hasar tarihinde ödenmediğinden dolayı açılan davanın reddi ile birlikte poliçede şahıs başına ödeme teminatının 35.000 TL ile sınırlı olduğunu kabul anlamına gelmemekle bu miktar dışında başka bir sorumluluğu olmadığını bu nedenle davanın bu yönüyle reddini istemiştir.
… 3. İş Mahkemesinin … nolu dosyasının tetkikinden dava konusu olayı kapsadığı iş kazası sonucunda çalışan işçi …’un 17.06.2004 tarihinde ölümü nedeniyle davalı … şirketine tazminatın talep edildiği davacının … olduğu rucuen alacaklı olduğu davalının dosyamız davacısı olduğu ve kararın tetkikinden dava konusu olayı kapsadığı ve davanın kabulüne ve 60.749,16 TL lik ödemenin 08.07.2005 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacı kuruma verilmesine karar verildiği karar tarihinin 06.09.2012 tarihi olduğu ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek onanmasına karar verildiği ve kararın kesinleşmiş olduğu anlaşmıştır.
… 6. Asliye Ceza Mahkemesinin … nolu dosyasının dava konusu olayı kapsadığı sigortalı ölen işçi … olayda 3/8 oranında kusurlu olarak ölümün gerçekleştiği ve bu kararın da kesinleştiği görülmüştür.
… 4. İş Mahkemesinin 2006/1526 esas 2007/975 karar nolu dosyasının tetkikinden ölen sigortalı işçi … mirasçıları tarafından açılan bir manevi tazminat davası olduğu ve ölenin olayda %20 oranında kusurlu olduğu mahkemesince verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmış böylelikle olayımızın … 3 İş Mahkemesinin … nolu dosyasında verilen kararın Yargıtay 10 Hukuk Dairesinin onama ilamı ile kesinleşmesi üzerine açıldığı ve yukarı belirtildiği gibi zaman aşımı iddiasının dinlenemeyeceği yerinde olmadığı görülmüştür.
Davacının Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen bu kararın icraya konması neticesinde … Adliyesi 16. İcra Müdürlüğünün … nolu dosyasına 30.10.2013 tarihinde 131.388,94 TL yi ödediği ödeme ile artık davalı … şirketine dönebileceği bu açıdan da zaman aşımı savunmasının yine yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dosyamız toplanan tüm delillerle birlikte uzman sigortacı bilirkişi incelemesine sunulmuş ve alınan raporda özetle; sözleşmenin geçerli bir sözleşme olduğu, davalı … şirketinin bu poliçeden dolayı bir dava açılması halinde hükmoluna mahkeme masrafı ve avukatlık ücreti dahi ödemekle yükümlü tutulduğu, davalı … şirketi poliçesinde şahıs başına 35.000 TL ile teminat verdiği bu miktar esas alındığından mahkememiz kesinleşme ilamında 60.749,16 TL ye davacı şirketin ödemeye mahkum edildiğinden davalı … şirketinin 35.000 TL ile sorumlu tutulduğundan ancak davacı şirketin ilamın icraya verildiği … 16. İcra Müdürlüğü … tarihinde 131.388,94 TL ödediğinden bu poliçe kapsamında davalı … şirketine ödemesi gereken tazminat tutarının 75.693,16 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizin 2013/368 esas, 2014/193 karar sayılı mahkeme ilamında; davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne ve 75.693,16 TL tazminatın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bu miktara temerrüt tarihi olan 15.11.2013 tarihinden itibaren değişen oranlardaki avans faizinin uygulanmasına, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin 31/10/2014 tarihli dilekçesi ile kararı temyiz etmesi üzerine dosya Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2015/159 esas, 2015/6419 karar sayılı bozma ilamında; ” Dava, işveren mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Uyuşmazlık, sigortacı olan davalının poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun başlayıp başlamadığı noktasında toplanmaktadır.
Sigortacının sorumluluğunun başlayabilmesi için TTK. 1282 ve 1295. maddeleri uyarınca primin tamamının veya ilk taksidinin ödenmesi zorunludur. Prim ödeme yükümlülüğü ise sigortalıya aittir. Somut uyuşmazlıkta davacı sigortalı, sigorta primlerini ödediğine ilişkin bir takım çekler sunmuş olup, her ne kadar mahkemece sigorta primlerinin ödendiği kabul edilmiş ise de; davacı tarafından sunulan çeklerin tarihleri ve bedelleri sigorta primlerinin vade tarihleri ve bedelleri ile uyumsuzdur. Burada mahkemece yapılması gereken; davacı taraftan hangi çekle hangi poliçenin priminin ödendiği hususunda açıklama istenerek, gerekirse ödemenin yapıldığı iddia edilen dava dışı acentenin de kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak poliçe primlerinin ödenip ödenmediği ve dolayısıyla davalı sigortacının TTK 1295. madde uyarınca sorumluluğunun başlayıp başlamadığı hususunun aydınlatılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus aydınlatılmadan ve yeterli gerekçe ile kararda tartışılmadan poliçe primlerinin ödendiğinin kabulü ile sonuca gidilmesi doğru olmamış, bu nedenle eksik incelemeye dayalı kararın bozulması ” yönünde karar verilmiştir.
Bozma sonrasında yapılan yargılama neticesinde bilirkişi … tarafından alınan 26/09/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacıya ait ticari defterlerin 09.09.2009 tarihindeki sel felaketi nedeniyle zayi olduğu … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından karar verildiği, dava konusu poliçeyi düzenlemiş olan sigorta acentesinin poliçedeki adresinden ayrılmış olduğu mahallinde tespit edilmiştir.Bu acentenin faaliyetine devam etmediği, davalı … Şirketince işveren sorumluluk sigorta poliçesi 05.02.2004 tarihinde düzenlendiği, davacı bu sigorta poliçesinin primi ile diğer tüm sigorta poliçelerinin prim tutarlarına mahsuben 30.04.2004 tarihinden başlamak üzere muhtelif tarihli çekler vermiştir…. Bankası A Ş.’nin mahkemece elp edilen 07.02.2014 tarihli yazıda; davacı tarafından sigorta primlerine karşılık olarak verilmiş bulunan tüm çek bedelleri tahsil edilmiş olduğu, dava konusu risk 17.06.2004 tarihinde meydana geldiği, davacı tarafından tüm sigorta poliçelerinin primlerine karşılık olmak üzere verilmiş olan 12.998,50 TL bedelin 30.04.2004 tarihinde, 12.998.50 TL bedelin 31.05.2004 tarihinde tahsil edilmiş olduğunu, ancak bu tahsil edilmiş olan bu sigorta primlerinin hangi poliçelere ait olduğu mevcut kayıtlarda tespit edilemediği, sigortacılıkta prim tahsilatında yaşanan sorunlar dolayısıyla, 1993 yılından itibaren çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler ile 7397 sayılı Kanunda düzenlemelere gidilmiş ve 01 Ocak 1995 tarihinden itibaren sigorta primlerinin tahsili sorununa çözüm getirilmesi amacıyla, primlerin acente cari hesapları üzerinden takibi sistemi yürürlükten kaldırılarak, poliçe bazında takip sistemi uvaulatnava konulmuş bulunduğundan davalı … şirketinin poliçe prim tahsilatını kayıtlarında poliçe bazında göstermesi kanuni zorunluluk olduğundan Sayın Mahkemece uygun bulunması halinde davalı … Şirketi kayıtları üzerinde Mali Müşavir aracılığı ile inceleme yapılarak dava konusu olan sigorta poliçesi peşinat primini hangi tarihte tahsil ederek kayıtlarına intikal ettirdiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, işveren mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, sigortacı olan davalının poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun başlayıp başlamadığı noktasında toplanmaktadır.
Bozma ilamı sonucunda dosyamız arasına alınan 21/09/2016 tarihli sigorta tahkim komisyonu hakemi tarafından dosyaya sunulan raporda; davacıya ait ticari defterlerin 09/09/2009 tarihinde sel felaketinde zayii olduğu, ilgili ticaret mahkemesi tarafından zayii kararı verildiği, davaya konu poliçeye düzenleyen acentenin poliçedeki adresinden ayrılmış olduğunun fiilen tespit edilmiş olduğunu ve faaliyetine devam etmediğinin öğrenildiği, davalı … şirketince işveren sorumluluk sigorta poliçesinin 05/02/2004 tarihinde düzenlendiği, davacı tarafça bu sigorta poliçesinin primi ile diğer tüm sigorta poliçelerinin prim tutarlarına mahsuben 30/04/2004 tarihinden başlamak üzere çeşitli tarihli çekler verdiği, …Bankası A.Ş. Tarafından mahkememize verilen 07/02/2014 tarihli cevabi yazıda; davacı tarafından sigorta primlerine karşılık olarak verilen tüm çek bedellerinin tahsil edildiği, dava konusu riskin 17/06/2004 tarihinde meydana geldiği, davacı tarafından tüm sigorta poliçelerinin primlerine karşılık olmak üzere verilmiş çeklerden 30/04/2004 tarihli, 12.998,50 TL bedelli ve 31/05/2004 tarihli 12.998,50 TL bedelli çeklerin tahsil edildiği ancak tahsil edilen bu çeklerin hangi poliçelere ait olduğunun kayıtlarda tespit edilemediği, primlerin acente cari hesapları üzerinden takibi sisteminin yürürlükten kalktığı, poliçe bazında takip sistemine geçildiği, davalı … şirketinin poliçe prim tahsilatını kayıtlarında poliçe bazında göstermesinin kanuni zorunluluk olduğu, davalı … şirketi kayıtları üzerinde inceleme yapılarak dava konusu olan sigorta poliçesi peşinat priminin hangi tarihte tahsil edilerek kayıtlara intikal ettirildiğinin tespitinin gerektiği belirtilmiş bunun neticesinde dosya mali müşavir ve sigorta uzmanına sevk edilmiş, davalı … şirketinden istenilen belgeler mail yoluyla iletilmiş, telefon yoluyla iletişime geçilmiş, ancak davalı … şirketi tarafından herhangi bir dönüş yapılmamış, davalı … şirketine bu eksikliklerin giderilmesi için 2 hafta kesin süre verilmiş, ancak herhangi bir belge davacı tarafça sunulmamış olup, davacı tarafça verilen çeklerin davaya konu poliçeye ilişkin olduğu hususu ispatlanamadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.292,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.256,85 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 8.676,85 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 46,20 TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca TEMYİZ YOLU açık olmak üzere karar verildi. 25/05/2018…

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”