Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/445 E. 2019/197 K. 05.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/445 Esas
KARAR NO : 2019/197

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 15/05/2018
KARAR TARİHİ : 05/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı karşı davalı vekili 15/05/2018 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının 05/09/2017 tarihinde … adresinde bulunan … Anaokulu isimli ticari işletmenin devri hakkında protokol imzalandığını, protokolün değerinin 260.000 TL olduğunu, protokolün 5.maddesinde devralan davalı …’nin 05/09/2018 tarihi sonrasına ilişkin olarak ticari işletmenin her türlü ticari, mali, sagk ve hukuki sorumluluğunu üstlendiğini, devir tarihi sonrasına ilişkin hiçbir ticari, mali, sgk ve hukuki ilişkinin ve bu ilişkiden doğan sonuçların ya da borçların devreden şirkete yöneltilemeyeceğini kabul, etmiş, ancak davalı anlaşmaya uymayarak 2018 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarına ait sigorta primlerini ve vergilerini ödemediğini, müvekkilinin bu ödenmeyen sgk primleri ve vergiler yüzünden SGK vergi indirimini kaybettiğini, banka kredi limitlerinin etkilendiğini, bankalardan kredi açısından zor durumda kalması nedeniyle sözleşmenin haklı nedenle feshedilmesi konusunda … 23. Noterliği aracılığı ile … tarih, … yevmiye nolu ihtarname gönderdiklerini, bir cevap gelmediğini, taraflar arasındaki sözleşmenin iptaline ve müvekkilinin uğramış olduğu zararın tazminini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı karşı davacı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; müvekkilinin sözleşme gereği gereken ödemeyi yaptığını, devir tarihi itibarıyla tüm sorumlulukların üstlenildiğini, davacının devir tarihinden sonra müvekkile ödenmesi gereken … isimli öğrencinin velisi …’den 2017/2018 eğitim ücreti olarak 8.500 TL tahsil ettiğini, ancak tüm ısrarlara rağmen bu ücreti müvekkiline vermediğini, niyetinin sanki devir yapabilecekmiş gibi gösterip, müvekkilinden haksız kazanç elde etmek olduğunu, davacı yan tarafından gerçek dışı bahanelerle sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği noter kanalıyla ihbar edilmiş, bu ihbara karşılık müvekkili tarafından … 42. Noterliği … tarih ve … sayılı ihtara cevap ve karşılık ihtar gönderilerek, sözleşmenin tek taraflı feshinin kabul edilmediği, devir taahhüdününyerine getirilmesi ya da devir bedeli olarak tahsil edilen 260.000 TL bedelin faizi ile birlikte iade edilmesinin ihtar edildiğini, davacının taahhüdü yerine getirmediğini devir bedeli olarak tahsil etmiş olduğu 260.000 TL’yi de faizleri ile birlikte iade etmediğini, dava dilekçesinin, müvekkilinin Ümraniye adresine gönderilmiş olduğunu, dava konusu anaokulunun Ümraniye’de olduğunu, yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, bu yönden yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin ticaret erbabı olmayıp, müvekkili aleyhine ikame edilecek davanın Sulh Hukuk ya da Asliye Hukuk Mahkemeleri nezdinde açılması gerektiğini, görev itirazında bulunduklarını bildirmiş, karşı dava dilekçesinde; devir bedeli için ödenen belelle ilgili hakları saklı kalmak kaydıyla ve dava içinde ıslah edilmek üzere şimdilik 1.000 TL maddi, 5.000 TL manevi zararın ve devir sözleşmesi tarihinden sonra karşı yan tarafından uhdesine geçirilen … isimli öğrencinin 8.500 TL’lik eğitim ve öğretim ücretinin reeskont faizleri ile birlikte davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; taraflar arasındaki işletme devri ön protokolünün iptali, davalının protokol hükümlerine uymadığından dolayı uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davacı ve davalı gerçek kişi olup tacir değildir ve aralarındaki hukuki uyuşmazlık ana okulu devrini içeren ön protokole aykırı davranılmasından doğan zararın tazmini istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nun 4.maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için, uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmeyle ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işleri ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olması gerekmektedir. Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki 6102 sayılı TTK ile birlikte iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisi şekline getirilmiş olup, göreve dahil düzenlemeler 6100 sayılı HMK’nun 114/1/c maddesi uyarınca dava şartı olup, HMK nun 115/1 Maddesi gereğince yargılamanın her aşamasında resen mahkemece değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından, 6102 sayılı TTK’nın 4/1 maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak ve Asliye Ticaret Mahkemesi’ni görevli kabul etmek mümkün değildir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki 6102 sayılı TTK ile birlikte iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisi şekline getirilmiş olup, göreve dahil düzenlemeler 6100 sayılı HMK’nun 114/1/c maddesi uyarınca dava şartı olup, HMK nun 115/1 Maddesi gereğince yargılamanın her aşamasında resen mahkemece değerlendirilmesi gerektiği ve davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, davacını davasının görev nedeniyle reddine, mahkememizin görevsizliğine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Dava ve karşı davaya bakma görevine bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi’nde olduğundan, davanın görev nedeniyle REDDİNE,
2-Harç ve masrafların görevli mahkemece nazara alınmasına,
3-Kararın kesinleşmesine müteakip 2 haftalık sürede, talep halinde dosyanın görevli mahkememisine gönderilmesine,
dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/03/2019

Katip …

Hakim …