Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/415 E. 2019/1174 K. 19.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/415 Esas
KARAR NO : 2019/1174

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/11/2014
KARAR TARİHİ : 19/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, …’ın sevk ve idaresindeki, davalı … A.Ş den kasko sigortası ile sigortalı diğer davalı … A.Ş den Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası poliçesi kapsamında sigortalı … plakalı aracın seyir halinde iken meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını ve sakat kaldığını beyan ile müvekkilinin geçici ve sürekli maluliyettinde kaynaklanan zararının ve ayrıca bakıcı giderlerinin, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 23/01/2017 tarihli dilekçesi ile davasını islah etmiş ve toplam dava değerini 146.143,50 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı … Sigorta Şirket’i vekili cevabında, davacının maluliyetinin kaza ile illiyetinin olup olmadığının ve var ise ne oranda olduğu hususlarında Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, ayrıca kusur durumuna ilişkin belgelerinde toplanması gerektiğini, müvekikilinin temerrüdünün oluşmadığını, her halde müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalısının kusuru oranı ile sınırlı olacağını ve maddi taleplerin trafik limitinde kalması halinde müvekkili hakkındaki taleplerin reddi gerekeceğini beyan etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevabında, dava konusu talebin zaman aşımına uğradığını, müvekkilinin sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sorumlu olacağını, dava konusu kaza taşımadan kaynaklandığını, bu da … Hesabının sorumluluğunu doğuracağını, davanın bu kuruma ihbarının gerektiğini, müvekkilinin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, davacının iddialarını ve maluliyetini somut deliller ile ispatlaması gerektiğini, dava konusu kazada davacı gibi başka yolcularında zarar görme ve ölme ihtimali olduğunu, bu nedenle orantılı indirim uygulanması gerektiğini, davacıya sosyal güvenlik kurumunda yapılmışbir ödeme yada bağlanan bir maaş var ise bunun da hesap edilecek tazminattan tenziminin gerektiğini, aktüer bilirkişi tarafından tazminat hesabı yaptırılması gerektiğini beyan etmiştir.
Dava, trafik kazasında yaralanma nedeni ile uğranılan bedensel zararın poliçe kapsamında tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizce Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan davacının hizmet döküm cetveli, davalılarca tanzim edilmiş hasar dosyaları ve davacının dava konusu kaza nedeniyle gördüğü tedaviye ilişkin tedavi evrakları celp edilmiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin .. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası örneği celp edilmiş, şüpheli araç sürcüsü … hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair 23/02/2009 tarihinde karar verildiği görülmüştür.
Yargılama sırasında dava … Hesabına ihbar edilmiş, ihbar olunan vekili cevabında; trafik sigortası bulunmadığı durumlarda müvekkiline sorumluluk yüklenebileceğini, bu dava da ise sorumluluklarının oluşmadığını savunmuştur.
Yargılama sırasında, davalı … Sigorta Şirketi’nin talebi üzerine davanın Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına ihbarı sağlanmış, ihbar olunan vekili cevabında 6111 sayılı kanun gereğince trafik kazalarında tedavi giderlerinin kurumca karşılandığını, davacının kurumlarına başvurmadığını, başvurması halinde Sağlık Uygulama Tebliği kapsamında taleplerinin değerlendirilmeye alınabiliceğini, ihbarın yersiz olduğunu beyan etmiştir.
Dava konusu kaza 09/02/2009 tarihinde davlı … Sigorta Şirketine kasko poliçesi, diğer davalıya ise ZMSS poliçesi ile kayıtlı … plakalı otobüs sürücüsü …’nın kusuru ile meydana geldiği, yapılan soruşturma neticesinde, olay nedeni ile madurların şüpheli …’dan şikayetçi olmadıklarından dolayı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Dosyamız davacısı …’ın kazanın meydana geldiği servis otobüsünde yolcu olarak bulunduğu ve kazanın meyadana gelmesinde bir kusurunun olmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında davalılardan … A.Ş.nin 03/09/2010 tarihinde davacıya 21.207,00 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
Davacının dava konusu kaza nedeniyle uğradığı maluliyet oranının tespiti bakımından … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalına sevki sağlanmış, Adli Tıp Bilirkişi Kurulu 21/07/2016 tarihinde, davacının iyileşme süresinin 12/10/2012 tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceğini, bu süre zarfında % 100 malul olduğunu, davacının sürekli iş görmezlik halinin başladığı 09/02/2010 tarihindeki yaşının 24 olduğunu, 38-39 yaşına göre % 42 olarak hesaplanan meslekte kazanma gücünün azalma oranının E cetvelinde yaşauyarlanmasında, davacının yaşına göre meslekte kazanma günü kaybı oranını % 37 olarak saptandığını rapor etmişlerdir.
Dosyamız tüm dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılmak ve davacının dava konusu kaza nedeni ile talep edebileceği tazminat miktarının hesabı yönünden, resen tayin edilen kusur uzmanı bilirkişi … ve Aktüer bilirkişi … ‘a tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti; davalı … Sigorta Şirketine kasko vedavalı … A.Ş.’ne ZMSS trafik poliçesi ile kayıtlı dava dışı … plakalı otobüs sürcüsü …’ın dava konusu kazada %100 oranınıda kusurlu olduğu, davacının bir kusurunun bulunmadığını, davacının zararının 128.793,00 TLsinden davalı … sigortanın, 10.000,00 TL zararından ise davalı … Sigorta Şirketinin sorumlu olacağı, 8.350,50 TL bakıcı giderinden ise … A.Ş.’ne sorumlu olacağını, … A.Ş. İçin temerrüdün 03/09/2010 tarihinde, davalı … Şirketinin ise 04/11/2014 tarihinde oluşacağını 02/01/2017 tarihinde rapor etmişlerdir.
Mahkememizce celbi sağlanan davacıya ait SGK hizmet dökümlerinden, davacının brüt kazancının 1.319,95 TL olduğu anlaşılmış, bundan yola çıkarak net kazancının 938,58 TL olduğu hesap edilmiştir.
Davacı 14/06/1985 doğumlu olup, 09/02/2009 kaza tarihinde 24 yaşındadır. P.M.F. 1931 işaretli yaşam taplosuna göre, muhtemel bakiye ömrü 42 yıldır. Yerleşik yargıtay içtihatlarına göre, aktif olarak çalışabilme yaşı 60 olarak kabul edildiğinden; davacının ömrünün 36 yılının aktif, 6 yılının ise pasif döneme denk geleceği hesap edilmiştir.
Mahkememizce konusunda uzman aktüer bilirkişi vasıtası ile ve progressif rant hesaplama yöntemi ile davacının, hesaplamanın yapıldığı tarihe kadar işlemiş kazançları ilgili yasa ve yönetmelikler göz önünde bulundurularak hesap edilmiş; davacının geçici iş görmezlik süresinde %100 oranında malul, bunu takiben %37 oranında sürekli işgörmez olduğunun da tespit edilmiş olması karşısında, davacının dava konusu kaza nedeni ile vücudunda oluşan maluliyetten ötürü meydana gelen kazanç kaybının 409.477,42 TL olduğu hesap edilmiştir.
Davalılardan … A.Ş. Tarafından 03/09/2010 tarihinde davacı yana 20.207,00 TL ödeme yapıldığı tarafların kabulünde olup, ilgili güncelleme yöntemi ve yasal faiz de hesaba katılarak, ödenen bu tazminatın güncel değerinin 33.291,50 TL’ye tekabül ettiği hesap edilmiştir.
Davacının dava konusu 09/02/2009 tarihinden sonra iyileşmesi 12 ay kadar zaman alacağı hesap edilmekle, davacının kaza tarihinden 09/02/2010 tarihine kadar toplamda 8.350,50 TL bakıcı gideri talep edilebileceği hesap edilmiştir.
Mahkememizce yasaya uygun inceleme ve araştırma yapılmış, 18/04/2017 tarihinde davacının davalı … hakkındaki davasının kabulüne, diğer davalı … Sigorta Şirketine karşı açmış olduğu davanın ise, 6502 Sayılı Tüketici Yasası gereği, Tüketici Mahkemesi görev alanında kaldığından, başka bir davanın konusunu oluşturduğu, bu nedenle bu dava dosyasından tefrikinin gerektiğine ilişkin karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar davacı vekili tarafından, müvekkilinin bakıcı giderlerinin karşılanması gerektiği ve davalı … Sigorta Şirketi hakkındaki davanın tüketici mahkemesinin görev alanında kaldığından bahisle tefrikinin doğru olmadığı gerekçesi ile itiraza uğramış, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nce yapılan istinaf incelemesi neticesinde, 29/03/2018 tarih ve 2017/1029 Esas 2018/476 Karar sayılı ilamında “Sigorta sözleşmelerinin davacı ile davalı sigorta şirketleri arasında düzenlenmediği, bu nedenle taraflar arasında 6502 sayılı Kanun kapsamında bir ilişki söz konusu olmadığı, davanın, kazaya neden olan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve (imms) kasko sigortasına karşı açıldığı, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin 6102 sayılı TTK.’nunda düzenlendiği, davanın ticari dava niteliğinde ve görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu, dolayısıyla kasko sigortacısı davalı hakkında açılmış olan davanın da Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği gözetilmeden, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi görev alanında kaldığı gerekçesi ile, davalı … Sigorta Şirketi aleyhine açılan davanın tefrikine karar verilmesi de doğru görülmediği, İhbar olunan SGK tarafından karar istinaf edilmiş ise de; SGK davada taraf olmadığından ve aleyhine hüküm kurulmadığından kararı istinaf etme hakkı bulunmadığı, ve bu nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulünün gerektiği gerekçesi ile HMK’nın 353/1(a)5. ve 6. Maddeleri uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, ihbar olunan SGK’nın istinaf başvurusunun, HMK’nın 352.maddesi uyarınca reddine karar verilerek,..” mahkememiz kararı kaldırılmakla, karar ilamı kesinleşmekle, yargılamaya mahkememiz 2018/415 Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın trafik kazası nedeniyle uğranılan geçici ve kalıcı maluliyetten kaynaklanan zararın ve bakıcı giderinin tazmini istemine ilişkin olduğu, dava konusu kazanın 09/02/2009 tarihinde meydana geldiği, davacının davalı … Sigorta Şirketi’nden kasko sigortası ile diğer davalı … A.Ş.den ise ZMSS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunduğu sırada, anılan araç sürücüsü dava dışı …’ın asli ve tam kusuru ile meydana gelen kazada % 37 oranında malul kaldığı, kaza nedeniyle tedavisinin 12 aya kadar süreceğinin ve bu süreçte bakıma ve desteğe muhtaç olduğunun tespit edildiği, davacının kaza tarihinde 24 yaşında olduğu, PMF Yaşam Tablosuna göre 36 yılı aktif olmak üzere bakiye ömrünün 42 yıl olduğu ve o tarihte 938,00 TL net kazanç ile çalışır olduğu, davacının 12 aylık tedavi sürecinde 8.350,00 TL bakıcı giderinin olduğu, % 37 maluliyetine denk gelen maddi zararının ise 409.477,42 TL olduğu tespit edilmiş, davacının zarar gören 3. kişi olduğu, zararının meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığı, davalı … A.Ş nin poliçe limitinin 150.000 TL olduğu, bu limite maluliyet zararları ve bakıcı giderinin de dahil olduğu, bu davalının 03/09/2010 tarihinde davacıya yaptığı 20.207,00 TL ödemenin güncel değerinin 33.291,00 TL ye tekabül ettiği, davacının davalı … A.Ş den olan geçici ve kalıcı iş görmezlik zararının ve bakıcı giderlerinin sigorta poliçesi teminatı ve limiti kapsamında kaldığı, 150.000 TL teminattan yapılan ödemenin tenzili ile davalının davacıya 128.793,00 TL tazminat ödemesi gerektiği, davalı … Sigorta Şirketinin … plaka sayılı aracın motorlu kara taşıtları birleşik kasko sigorta poliçesi ile sigortalamış olduğu, poliçenin 26/03/2009-2010 tarihleri arasında geçerli olduğu, davacının zararı bakımından poliçe teminatının 10.000 TL tutarında olduğu anlaşılmakla, davacının taleplerinin süresinde olduğu, olayın oluş şekli ve uğranılan zarar uyumlu olup, zorunlu mali mesuliyet ve kasko sigorta poliçelerinin kapsamında ve limitleri dahilinde olduğu anlaşılmakla, davacının davalılar aleyhindeki davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açmış olduğu davanın KABULÜNE, 10.000 TL’nin 04/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Davacının davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açmış olduğu davanın KISMEN KABULÜNE, 128.793 TL’nin 03/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 9.480,95 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 524,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.956,55 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, (Tahsilde tekerrür olmamak üzere, davalı … A.Ş nin 8.273,45 TL sinden, davalı … Sigorta Şirketinin ise 158,70 TL sinden sorumlu olması kaydı ile )
4-Davacı tarafından yatırılan 524,40 TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, müzekkere, fotokopi ve adli tıp kurumu masrafı ile bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.880,45 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek alınarak davacı tarafa verilmesine, (Tahsilde tekerrür olmamak üzere, davalı … A.Ş nin 2.672,91 TL sinden, davalı … Sigorta Şirketinin ise 207,54 TL sinden sorumlu olması kaydı ile )
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 13.853,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, (Tahsilde tekerrür olmamak üzere, davalı … A.Ş nin 13.053,00 TL sinden, davalı… Sigorta Şirketinin ise 2.275,00 TL sinden sorumlu olması kaydı ile )
7-Davalı taraflarca yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde bıkarılmasına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 19.11.2019

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır

HARÇ BEYANI:
9.480,95 TL KH
524,40 TL PH
8.956,55 TL BİH

DAVACI GİDERİ:
1.600,00 TL B.KİŞİ ÜCRETİ
491,25 TL POSTA
252,00 TL sair gider
512,00 TL ATK masrafı
25,20 TL BH
2.880,45 TL TOPLAM

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”