Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/403 E. 2018/649 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/403 Esas
KARAR NO : 2018/649

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2014
KARAR TARİHİ : 05/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; Davacının … Bank A.Ş. 21/10/1999 tarihinde 4.100 TL mevduatını vadeli olarak yatırdığını, ancak müvekkilinin kasıtlı olarak yönlendirmesi sonucunda kandırılarak bu hesabın dava dışı … Bank … Ltd Adlı … kurulan paravan … hesabına aktarıldığını, ancak 21.12.1999 tarihinde … Bank A.Ş. yönetimine … tarafından el konulduğunu, bankacılık izninin kaldırıldığını, yönetiminin … devir edildiğini ve … hesaplarının da sigorta kapsamı dışında kaldığını, bu nedenle ödenmediğini, … Şirketinin paravan bir kıyı bankası olduğunu … kurucuları ile yöneticilerinin aynı olduğunu, planlı ve kasıtlı olarak mevduatın … aktarımının zararının doğmasına neden olduğunu, bu zarardan … Bank A.Ş nin sorumlu olduğunu ve Yargıtay 11. Hukuk Mahkemesinin Kıyı Bankasının Hiçbir mal varlığı olmadığı ve .. Bankasına bu hesapların Hiçbir zaman aktarılmadığı yolunda çok sayıda emsal kararları bulunduğunu, yani … Bankasına gitmeden doğrudan paranın yatırıldığı bankadan bu paraların tahsilinin istenebileceği yolunda kararların bulunduğunu, çünkü … Bankasına gitmenin Hiçbir yararı olmayacağı, ortada böyle bir bankanın dahi olmadığı,. Kağıt üzerinde kurulduğu, Hiçbir bankacılık hizmeti vermediği, bu nedenle müvekkilinin bankaya yatırdığı mevduatın davalı bankadan yatırıldığı tarihten itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davalı … bank vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; Davanın reddi gerektiğini, davacının parasını direk … Bank A.Ş ne yatırdığını, ayrı tüzel kişilikler olduğunu, bankaya husumet yöneltilmeyeceğini, davanın zaman aşımına uğradığını, dava açma süresinin düştüğünü, davacının kendi iradesi ile dava fazla faiz almak için bu yolda hareket ettiğini, bu nedenle açılan davanın reddini savunduğu görülmüş ve davayı … ve … Yardımlaşmaya ihbarını istemiş ihbarlar yerine getirilmiş ve ihbar edilen … vekili: Davaya feri müdahil olma iradesini ve cevaplarını sunmuş ve yine ihbar edilen … A.Ş. vekili feri müdahil olma iradesini ve aynı savunmalarını tekrarlamış ve feri müdahil talepleri kabul edilerek ve gerek … nin ve gerekse … A.Ş. nin davalı yanında feri müdahilliklerine karar verilmiştir.
Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacağın tazmini istemine ilişkindir.
H.M.K.’nun 114. maddesinde görevin dava şartı olduğu belirlenmiş, 115. maddesinde de dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı ilkesi getirilmiştir.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki kanunun 3/1 maddesinde tüketicinin ticari yada mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olduğu, 3/1-e maddesinde tüketici işleminin mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de olmak üzere ticari veya mesleki hareketlerle hareket eden gerçek veya tüzel kişilerle tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, vb sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olduğu ifade edilmiştir. Aynı yasanın 73/1 maddesinde tüketici işlemleri ile, tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak davalarda, tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2 maddesinde ise, taraflardan birinin tüketinin oluşturduğu işlemlerle ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği düzenleme konusu yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı yasadan sonra açılan işbu davadaki uyuşmazlık, aynı yasanın 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca, uyuşmazlığın tüketici işlemi sayılması ve kanunun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği, somut olayda; görevin davanın açıldığı tarihe göre belirlenmesi gerektiği, davanın 28/05/2014 tarihinden sonra açılmış olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlık bankacılık işleminden kaynaklanan alacaktan kaynaklanan tüketici işlemi olduğundan, görevli mahkemelerin tüketici mahkemeleri olduğu, 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c bendine göre görev hususunun dava şartı olduğu, HMK’nun 115 maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından, mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davaya bakmaya TÜKETİCİ MAHKEMESİ GÖREVLİ olduğundan, davacının davasının görev nedeni ile REDDİNE,
2-Dosyanın karar kesinleştiğinde ve 2 haftalık yasal sürede talep halinde görevli Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Harç ve masrafların görevli mahkemesince nazara alınmasına,
dair hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük sürede temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/06/2018

Katip

Hakim