Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/374 E. 2023/209 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/374 Esas
KARAR NO : 2023/209

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2018
KARAR TARİHİ : 21/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin … da kurulu ulusal ve uluslararası nakliyat sektöründe ticaret yapan öncü bir şirket olduğunu, bu faaliyeti kapsamında bazı nakliye işlerini sözleşme ile diğer firmalara yaptırdığını, davalı ile de bu şekilde anlaşma yapıldığını ve yükleme yeri …, teslim yeri … olan nakliye işi için anlaşıldığını, taraflar arasında hazırlanan taahhütname ile de bunun sabit olduğunu, davalının aracının 28/09/2017 tarihli içecek niteliğindeki emtianın taşıması sırasında kaza yaptığını, emtianın hasarlanarak zayi olduğunu, davalının bu taşımaya istinaden müvekkiline 28/09/2017 tarihli 1.888,00 TL bedelli taşıma faturası kestiğini, bu faturaya istinaden 31/10/2017 tarihli iade faturası ile yine aynı tarihli 47.703,30 TL bedelli yansıtma faturasının gönderildiğini, davalının da bu faturalara istinaden iki adet 16/11/2017 tarihli faturalar düzenlediğini, davalının imzaladığı taşıma taahhütnamesi ile sorumluluğunun sabit olduğunu, ancak oluşan zararın davalı tarafından ödenmediğini beyan ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 49.591,30 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile mahkemenin yetkisiz olduğunu, davanın öncelikle bu yönü ile ve taraf sıfatı yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkili ile davacı taraf arasında imzalanan herhangi bir sözleşme veya taahhütname olmadığını, davacı tarafın dilekçesi ekine delil olarak sunduğu taahhütnamede müvekkili şirkete veya şirket yetkilisine ait bir kaşe ve imza olmadığını, zira …’in şirket yetkilisi veyahut imza yetkisi olan bir kişi de olmadığını, müvekkilinin alt taşıyıcı(fiili taşıyıcı) olup, mal sahibi davacının dava dilekçesinde de belirttiği üzere … firması olduğunu, davacının da aracı konumunda olduğunu, malın bedelinin ne olduğunun belli olmadığını, dava konusu şey üzerinde kim veya kimler hak sahibi ise, davayı da bu kişi veya kişilerin açmasının gerektiğini, dolayısı ile davacının da taraf sıfatı olmadıını, taahhütnamede bile taşınılan malın değeri açık bir şekilde belirli olmamasına rağmen davacı tarafın kendilerince miktarını belirlediği bir fatura keserek müvekkili şirkete gönderdiğini, müvekkilinin davacıya böyle bir borcu olmadığını, müvekkilinin taşımadakı sorumluluğunun eşyayı koruma borcuna yardımcı olmak olduğunu, asıl taşıyıcının yükle ilgililerle sorumluluğunun genişletilmesi için yaptığı özel anlaşmaların, fiili taşıyıcıya karşı ancak onun bunları yazılı olarak kabul etmesi şartıyla ileri sürülebileceğini, fiili taşıyıcının ve yardımcılarının nitelikli ağır kusuruyla yani kast veya zararın meydana gelme ihtimalinin bilinciyle işlenen pervasız davranışları yüzünden bir zarar meydana gelmişse sorumlu olacağını, müvekkili şirket veya çalışanının meydana gelen kazada kastının söz konusu olmadığını, müvekkili şirket çalışanı kaza yaptığı sırada … haber verildiğini, kaza nedeniyle yaralanan …’in hastaneye gittiği sırada çevrede bulunanlar tarafından Uludağ marka gazozların alındığını, burda müvekkili ve müvekkili çalışanı …’in herhangi bir kusuru olmadığını beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, davacının davalıya taşıttığı emtianın kaza nedeniyle hasar görmesinden dolayı hasar bedelinin davalıdan tahsilini istemine ilişkindir.
Davalı vekilinin yetki itirazının taraflar arasındaki sözleşmede yetkili mahkeme belirlendiğinden bu yöndeki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
… Asliye Ticaret Mahkemelerine talimat yazılarak, davalının ticari defter ve kayıtlarında tayin edilecek bir mali müşavir bilirkişi vasıtası ile inceleme yaptırılarak, taraflar arasındaki taşıma taahhütnamesi kapsamında düzenlenen faturaların, davalı defterlerinde yer alıp almadığı, davalı defterlerine göre davacı ve davalı alacağına dair inceleme yapılıp rapor düzenletilmesinin ve bilirkişiye yerinde inceleme yetkiside verilmesinin istenilmesine karar verilmekle, talimat yolu ile yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde ” davalı taraf …Şti’nin 2017 yıllarına ait yasal defterleri olan Yevmiye, Defteri Kebir ve Envanter defterlerinin 6102 sayılı TTK nu 64/3 maddesine ve VUK 220-221-222 Maddelerine göre açılış ve kapanış tasdikleri süresinde yapıldığı, davalı şirket …Şti’nin 2017 yıllarına ait yasal bilgilerine göre davalı taraf ile davacı taraf arasında cari hesap bakiyesi bulunmadığı” 18.03.2020 tarihinde rapor edilmiştir.
Dosyanın Mali Müşavir Bilirkişi … e verilerek; davacı taraf defter ve belgeleri ve dosya üzerinde inceleme yapılıp, davacının davalıya taşıttığı emtianın kaza nedeni ile hasar görmesinden dolayı taraflar arasındaki taşıma ilişkisinde düzenlenen faturaların davacı defter ve belgelerinde yer alıp almadığı, taraf defter ve belgeleri itibariyle davacının alacağının olup olmadığı, var ise miktarına dair rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş olmakla, bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde “Davacının 2017 yılında e- defter mükellefi olduğu, TTK 64/3 maddesine göre, e- defterlerin açılış onayı yerine geçen (Ocak) ayı elektronik defter beratları ile kapanış onayı yerine geçen (Aralık) ayı elektronik defter beratlarının oluşturulup imzalanarak Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine kanuni süreleri içinde yüklendiği, envanter defterlerine ait noter açılış tasdikinin kanuni süresi içinde yaptırıldığı görülmekle ilgili yıllar defterlerinin sahibi lehine delil teşkil edebileceği görülmüş olup, takdirin sayın mahkemeye ait olduğu, davalı tarafından davacı adına düzenlenen … tarih … numaralı nakliye faturası ile faturaya ait ödemenin davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen… tarih … numaralı hasar bedeli yansıtma faturası ile …tarih … numaralı iade faturasının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dosyada mevcut davalı tarafından davacı adına düzenlenen … tarih … numaralı iade faturası ile … tarih … numaralı iade faturalarının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacının davalı adına düzenlemiş olduğu 47.703,30TL hasar bedeli yansıtma faturası ile 1.888,00 TL bedelli iade faturası toplamı olan 49.591,30 TL’nin 2018 yılına devir ettirildiği, davacı ticari defterlerinde davalının davacıya 49.591,30 TL borçlu olduğu, sonuç ve kanaatine varıldığı” 22/06/2021 tarihinde rapor edilmiştir.
Davacı vekiline; davaya konu malı kime taşıttığı ve taşımayı yapanlar ile olan sözleşme örneğinin olup olmadığı hususunda beyanda bulunması ve var ise sözleşmenin tam ve eksiksiz bir örneğini sunması bakımından süre verilmiş, ara kararlar yerine gelmekle, dosyanın önceki Mali Müşavir bilirkişi … ile Taşıma Bilirkişisi …’e verilerek; dosya ve davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaparak; davacının davalıya taşıttığı emtianın kaza nedeniyle hasar görmesinden dolayı, taraflar arasındaki taşıma ilişkisinde düzenlenen faturaların davacı defter ve belgelerinde yer alıp almadığı, taraf defter ve belgeleri itibariyle davacının alacağının olup olmadığı, taşıma ilişkisinden dolayı davacının talep edebileceği alacağına ilişkin inceleme yaparak rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişiler tarafından “Davacının akdi taşıyıcı, davalının fiili taşıyıcı sıfatı ile dava dışı … firmasına ait emtianın taşımasını yürüttüğü süreçte; davalının trafik kazası neticesi tam zayi zararına yol açtığı ve taşıma sürecini işletme güvenliğine uygun sürdürmediğinin değerlendirildiği, tam zayi ile sonlanan taşıma sürecinde, davacının 1.888 TL navlun ödemesini iade talebinin yerinde olduğu, TTK m.888 gereği davalının sorumluluğuna gidilen 47.703,30 TL tazminat bakımından davacının ancak kendi ödemiş ise bunu davalıya rücu edebileceği, davacı ile dava dışı ..A.Ş firması arasındaki ticari ilişki açısından, davacı ticari kayıtlarında 29.09.2017 tarihli zarar için 47.703,30 TL tazminat ödendiğinin tespit edildiği, davalının 49.591,30 TL Toplam ödemeyi davacıya yapması gerektiği, kusur, zarar, sorumluluk irdelemeleri ile tazminat hesabı gerektiren dava konusu alacak bakımından yargılamayı gerektiren içeriği gözetilerek sayın mahkemece itirazın iptali davasında sair talepleri de yüce mahkemenin irdelemesi gerekti; davalının zamanaşımı, ihbar ve sair itirazlarının dosya kapsamında olmadığı” 08/08/2022 tarihinde rapor edilmiştir.
Aldırılan ek rapor taraflara tebliğ edilmiş, dosyanın günsüz olarak önceki bilirkişilere verilerek; davacının hasar gören maldan dolayı yaptığı ödemenin defterlerinde yer alıp almadığı, buna ilişkin inceleme yapıp ödeme kaydı, kime ödendiği ve ödemenin ne kadar olduğuna dair ek inceleme yapılarak rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmekle, dosyamız önceki bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ” davacının hasar gören maldan dolayı yaptığı ödemenin ticari defterlerinde yer aldığı, ödemeyi dava dışı … A.Ş firmasına yaptığı, işbu firmadan olan alacağından davaya konu hasar yansıtma bedeli fatura bedelinin mahsubu şeklinde yaptığı, yapılan ödemenin 47.703,30 TL olduğu” 23/11/2022 tarihinde rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın taşıma sırasında zayi olan taşıma konusu emtia bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğu; davacının, dava dışı emtianın … firmasına ait emtiayı taşıma işini, davalı şirkete devrettiği, içecek niteliğindeki emtiayı …’den …’ya taşıyan davalı aracının kaza yapması sonucunda emtianın zayi olduğu ve zararın davalının sorumluluğunda olduğundan bahisle 49.591,30 TL nın davalıdan tahsilini talep ettiği; davalının taşımaya ilişkin taahhütnamenin şirket yetkilisince imzalanmadığını, taşıma konusu emtianın zayi olmasında kusurunun ve dolayısı ile davacıya borcunun bulunmadığını savunduğu görülmüştür.
Dava konusu taşıma sırasında meydana gelen kazaya istinaden tutulan olay tutanağına göre, taşımanın 29/09/2017 tarihinde davalıya ait …plakalı araç ile yapıldığı, sürücüsünün … olduğu, aracın yan yattığı, yüklü içeceklerin camlarının kırıldığı, sürücünün beyanına göre de kendisi hastaneye götürüldüğünde sağlam ürünlerin çevredekiler tarafından alındığını, netice itibariyle taşınan emtinanın tamamen zayi olduğu anlaşılmıştır.
Taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde, davalının davacıya 28/09/2017 tarihli 1.888,00 TL lık nakliye bedeli faturası kestiği, davacının bu faturayı 31/10/2017 tarihli fatura ile iade ettiği, ayrıca aynı tarihli 47.703,30 TL bedelli yansıtma faturasını gönderdiği, davalının her iki faturayı da 16/11/2017 tarihli iade faturaları ile iade ettiği, sonuç itibariyle davacı kayıtlarına göre davalıdan 49.591,30 TL alacaklı olduğu, davalı kayıtlarına göre davacıya borcunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce taşıma uzmanı bilirkişi marifeti ile yaptırılan inceleme neticesinde, tam zayi olan emtia bakımından davacının, dava dışı … ödeme yapmış ise, bu ödemenin tamamını TTK m.888 gereği davalıya yansıtabileceği tespit ve rapor edilmiş olmakla, davacı taraf ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeden; her ne kadar taşınan ürünler … firmasının ürünleri ise de, sözkonusu ürünler için davacı adına düzenlenen hasar yansıtma bedeli faturasının dava dışı … A.Ş firması tarafından düzenlendiği, düzenlenen … tarih … numaralı fatura bedelinin KDV dahil 47.703,30 TL olduğu,“hasar yansıtma bedeli” açıklamasına sahip olduğu, davacı ile dava dışı şirket arasında süregelen ticari ilişki kapsamında defterlerinde tutulan Hizmet Üretim Maliyetleri -“… Hasar Giderleri” hesabında izlendiği, dava dışı … firmasının … hesap kodunda takip edildiği, davacının dava dışı … firması ile cari çalıştığı, sürekli çalıştığı, ödemenin cari hesaptan düşülmek suretiyle yapıldığı görülmüştür.
Uyuşmazlık konusu taşıma işinin davalı tarafından yapıldığı, taşınan içecek emtiasının dava dışı … firmasına ait olduğu ve 29/09/2017 tarihinde nakliye yapılan aracın kaza geçirmesi nedeniyle taşıma konusu ürünlerin hasarlanarak tam zayi olduğu, KDV dahil hasar bedeli olan 47.703,30 TL nın … A.Ş tarafından 12/10/2017 tarihli fatura ile davacıya yansıtıldığı, fatura bedelinin cari hesaptan düşülmek sureti ile ödendiği, yapılan ödemenin 31/10/2017 tarihli fatura ile davacı tarafından taşımayı yapan davalıya yansıtıldığı anlaşılmış; davacının ödediği hasar bedelini davalıya yansıtabileceği ve davalıdan tahsilini talep edebileceği, ancak davacının davalıya kestiği ve davalının 16/11/2017 tarihinde iade ettiği taşıma ücretine ilişkin 1.888,00 TL bedelli faturadan ötürü davacının davalıya ödeme yaptığına dair bir kayıt yada delilinin bulunmadığı, bu nedenle bu bedelin davalıdan tahsilini istemekte haklı olmadığı kanaatine varılmakla, davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiş ve 47.703,30 TL nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, 47.703,30 TL nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Yasası uyarınca hesaplanan 3.258,61 TL den peşin alınan 846,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.411,71 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 846,90 TL peşin harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama gideri toplamı 3.485,9‬0 TL den kabul ve red oranı gözetilerek; 2.365,66 TL sının davalıdan alıraka davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı vekili için AÜÜT gereği tayin ve takdir olunan, 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı vekili için AÜÜT gereği tayin ve takdir olunan,‬ 1.888‬,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılamayacak olan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 21/03/2023

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”