Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/362 Esas
KARAR NO : 2020/51
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/04/2018
KARAR TARİHİ : 22/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; maliki … olan … sevk ve idaresindeki araç ile 28/07/2017 günü müvekkiline çarparak ağır şekilde yaralanmasına sebebiyet verildiğini, trafik kaza tutanağına göre davalı …’nın tamamen kusurlu olduğunu, dava açılmadan önce davalı … şirketine başvuruda bulunulduğunu ve davalı … şirketinin müvekkiline kısmi ödeme yaptığını ancak bu ödemenin yetersiz olduğunu, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, hiçbir geliri olmadığını bildirmekle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik davalılardan 1.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 40.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş.’ye usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle davalı davalı …Ş. Vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 21/05/2018 havale tarihli cevap dilekçesi özetle; poliçe üzerinde ölüm-sakatlık halleri için kişi başına teminat limiti azami tutarının 310.000 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirket tarafından 22/11/2017 tarihinde 20.056,65 TL ödendiğini, davacının dava dilekçesini kabul etmediklerini, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet verecek bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının müvekkili şirkete başvuru yaptığını ve yapılan başvuru sonucunda müvekkili sigorta şirketinin davacı vekiline ödemede bulunduğunu bildirmekle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı …’a usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle davalı … vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; müvekkilinin adresinin … ili olduğunu ve yetkili mahkemelerin … Asliye Ticaret mahkemesi olduğunu, bakıcı giderlerinden 6111 Sayılı yasa gereğince SGK’nın sorumlu olduğunu, davacının çelişkili dava dilekçesi sunduğunu ve bu sebeple manevi zararını anlamadıklarını, kaza nedeniyle engelli kalıp kalmadığına ilişkin bilgilerin mevcut olmadığını ve miktarın çok yüksek olduğunu, haksız zenginleşmeye yol açacağını bildirmekle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı …’a usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak davalı …’ın mahkememize herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
Mahkememizce … Devlet Hastanesi’ne müzekkere yazılarak davacının 28/07/2017 tarihli kazaya ilişkin tedavi evraklarının mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce … Sigorta A.Ş.’ye müzekkere yazılarak davaya konu kazaya karışan … plakalı araca ait hasar dosyasının mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce … SGK İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacıya rücua tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığına dair belgelerin mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce … İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalıların sosyal ekonomik durumlarına ilişkin bilgi ve belgelerin mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce … İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacının sosyal ekonomik durumlarına ilişkin bilgi ve belgelerin mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce … Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne müzekkere yazılarak davacının 28/07/2017 tarihli kazaya ilişkin tedavi evraklarının mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce … ATK Trafik İhtisas Kurula’na müzekkere yazılarak tarafların kusur durumunu bildirir şekilde araştırma yaparak mahkememize bilgi verilmesi istenilmiş, ATK’nın mahkememize sunmuş olduğu 15/03/2019 tarihli kusur raporunda davalı sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğunu, sürücü …’un kusursuz olduğu kanaatini bildirmişlerdir.
Mahkememizce açık yargılamaya devam olunurken davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 10/05/2019 havale tarihli dilekçesinde; davalı …Ş. Tarafına yürütmüş oldukları maddi tazminata ilişkin tüm taleplerinden karşılıklı yapmış oldukları anlaşma gereği feragat ettiklerini, diğer davalılar … ve … tarafından manevi tazminat davasına devam ettiklerini bildirdiği görüldü.
Davalı …Ş. Vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 07/10/2019 tarihli dilekçesi ile davacı taraf ile sulh protokolü imzalandığını ve ödeme yapıldığını, davacı taraf ile sulh olunduğundan ve davadan feragat ettiklerini bildirmişlerdir.
Mahkememizce … ATK 2. İhtisas Kurulu’na müzekkere yazılarak davacının maluliyet oranına ilişkin rapor alınması istenilmiş, ATK’nın mahkememize sunmuş olduğu 04/11/2019 tarihli raporunda; davacının tüm vücut engellilik oranının %4 olduğunu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği görüşünü bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; 28/07/2017 tarihli davacının geçici kalıcı maluliyet oranına dayalı olarak ve bakıcıya ihtiyaç duyması nedeni ile bedensel zararlarına ilişkin maddi tazminat ile manevi tazminat davasıdır.
Mahkememiz dosyası arasına alınan 15/03/2019 tarihli ATK kusur raporunda davalı sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğunu, sürücü …’un kusursuz olduğu, yine mahkememiz dosyası arasına alınan 04/11/2019 tarihli ATK maluliyet raporuna göre davacının tüm vücut engellilik oranının %4 olduğunu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 10/05/2019 havale tarihli beyan dilekçesinde maddi tazminat yönünden feragat ettiğini, davaya manevi tazminat yönünden devam ettiğini, manevi tazminatın davalılar … ve …’den tahsiline karar verilmesini talep ettiği yine davalı … vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 07/10/2019 tarihli dilekçesinde davacı taraf ile sulh olunduğunu, davacıya sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığını bildirmekle mahkememizin 18/12/2019 tarihli 4 numaralı celsesinin 2 numaralı ara kararı uyarınca sulh protokolünü mahkememize sunmuş olmakla HMK nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde, davadan feragate yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de HMK. nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Mahkememiz dosyasındaki feragat nedeniyle açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının meydana gelen kazada kusursuz olduğu, ATK maluliyet raporuna göre davacının tüm vücut engellilik oranının %4 ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 ay olduğu, … İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 02/05/2018 tarihli tutanağında davalı …’ın emekli ve emekli aylığının 1.500 TL olduğu bunun dışında başka bir gelirinin olmadığı, lise mezunu olduğu, … İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 24/05/2018 tarihli tutanağında ise davalı …’ın kız kardeşi ve abisi ile ikamet ettiği, emekli olduğu ve 1.500 TL civarında maaş aldığı, üzerinde kayıtlı herhangi bir mal varlığının bulunmadığının ve 2 çocuğunun bulunduğu anlaşılmakla taraflara ait tüm bu sosyal ekonomik durumlar gözetilerek davacı için 12.500 TL manevi tazminat takdir edilmiş olup davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 12.500 TL manevi tazminatın 28/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M… : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 12.500 TL manevi tazminatın 28/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 853,87 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 140,04 TL harçtan mahsubu ile bakiye 713,83 TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek Hazineyi irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan peşin harç 140,04 TL’nin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Maddi tazminat davası yönünden tarafların karşılıklı olarak talepleri olmadığından yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından manevi tazminata ilişkin olarak yapılan 25,20 TL posta masrafının davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 7,87 TL yargılama giderinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar tarafından belgelendirilen herhangi bir masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen manevi tazminat dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı … tarafına verilmesine,
9-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen manevi tazminat dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
10-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.22/01/2020
Katip …
¸
Hakim …
¸