Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/36 E. 2019/52 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/36 Esas
KARAR NO : 2019/52

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2016
KARAR TARİHİ : 29/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 22/03/2016 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili şirketin 03/11/2008 tarihinden bu yana faktoring faaliyeti gösteren bir şirket olduğunu, 14/03/2016 günü … Bankası … Şubesinden arandığını ve … Bankası … Şubesi tarafından müvekkili şirket yönetim kurulu başkanı … hakkında kanuni takipte kredisinin bulunduğu bilgisinin verildiğini, bunun üzerine 14/03/2016 tarihinde davalı banka çalışanı ile görüşüldüğünü, ayın 16 sında da durumun düzeltildiği bilgisini aldıklarını, bu durumun müvekkili açısından yüksek risk oluşturduğunu, ticari itibarlarının zedenlendiğini ve manevi zarara uğradıklarını beyan ile 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının tarafç sıfatının bulunmadığını, dava dilekçesindeki mevzuların davacı şirket ile değil … ile ilişkili olduğunu, davacının her hangi bir zararının bulunmadığını, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, davacının kişilik haklarına her hangi bir saldırıda bulunulmadığını beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, davacı şirket yönetim kurulu başkanı hakkındaki kanuni takip girişi yapılması nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı dava dilekçesinde, davalı şirketin müvekkili şirket yönetim kurulu başkanı hakkında ticari krediden dolayı bankalar birliği merkezine takip girişinde bulunulduğunu, bundan dolayı şirketlerinin manevi olarak zarar gördüğünü beyan ile bu zararın tazminini talep etmiştir. Davalı ise davacının taraf sıfatı olmadığından, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dosyada bulunan ticaret sicil kaydı örneğinden, dava dışı …’in davacı şirket yönetim kurulu başkanı olduğu görülmüştür.
Mahkememizce verilen 2016/319 esas, 2016/1048 karar sayılı 03/01/2017 tarihli kararda “…dava, davacı şirketin yönetim kurulu başkanına yönelik bankalar birliği merkezine takip girişi işleminden dolayı davacı şirketin uğradığı manevi zararın tazminine ilişkin olup, dosyaya sunulan Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi kayıt örneklerinden işlemin davacı şirketin yönetim kurulu başkanı hakkında olduğu, bu nedenle açılmış olan manevi tazminat davasında davacı şirketin taraf ehliyeti (aktif husumet yetkisi) bulunmadığından, davacının davasının reddine…” karar verilmiş olup, mahkememizce verilen karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 2017/529 esas, 2017/875 karar sayılı 27/12/2017 tarihli ilamında “…davacı şirketin, dava dışı yönetim kurulu başkanının uğradığı manevi zararı değil, davacı şirket tüzel kişiliğinin uğradığını iddia ettiği manevi zararı talep ettiği, şirketin kendi zararını istediğine göre aktif dava ehliyetinin bulunmadığından söz edilemeyeceği, mahkemece tarafların esasa ilişkin gösterdikleri deliller toplanmadan ve değerlendirilmeden karar verildiğinden, taraflarca davanın esasına ilişkin gösterilen deliller toplanıp değerlendirilerek yeniden yargılama yapılmak üzere HMK.353/1.a.6.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılması gerektiği…” gerekçesi ile kaldırılmış olup, ilam kesinleşmekle dosya resen ele alınarak yargılamaya mahkememiz 2018/36 esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı faktoring faaliyeti gösteren finans kuruluşu olduklarını, kuruluşun yönetim kurulu başkanının … olduğunu, davalı bankanın …. Şubesi tarafından yönetim kurulu başkanları … hakkında kanuni takipte kredisi bulunduğu bilgisinin, sisteme girişinin yapılarak şirketleri için büyük risk yaratıldığını, davalının bu eyleminden dolayı şirketlerinin ticari itibarının zedelendiğini, davacının da şirket yönetim kurulu başkanı olması nedeni ile şirketlerinin itibar olarak zedenlendiği, manevi zarara uğradığını, manevi zararlarının tazminini talep etmiş, dosya içerisindeki ticaret sicil kaydı bilgilerinden …’in davacı şirketin yönetim kurulu başkanı olduğunu, … Bankası’na yazılan müzekkereye verilen cevapta; TBB risk merkezine Ocak 2016 dönemi için sistemsel sebeplerle sehven takip kaydının raporlandığını ancak ilgili kaydın aynı dönemi takip eden Şubat 2016 döneminde düzeltilmiş olduğu cevabının verildiği, Türkiye Bankalar Birliği’ne yazılan müzekkereye verilen cevapta; … hakkında kanuni takip yapıldığına ilişkin bilgilerinin bulunmadığının bildirildiği görülmüştür. Dinlenen davacı tanıkları, davacı şirketin yönetim kurulu başkanı … hakkında TBB risk merkezine takip kaydı bilginin girilmesinden dolayı kredi kuruluşlarından bu bilginin sorulduğu, sistemde kaldığı süre içerisinde kredilerini kullanamadıklarını beyan etmişlerdir.
Dosya içerisinde bulunan ticaret sicil kaydı örneğinden, …’in davacı şirketin yönetim kurulu başkanı olduğu, dosyadaki risk raporu, davalı banka tarafından verilen cevap ve Türkiye Bankalar Birliği tarafından verilen cevaplarda, davalı bankanın … Şubesi tarafından bankalar birliği sistemine hakkında takip olduğu bilgisinin girildiği, bu bilginin girildiği tarih itibarıyla davacı faktoring şirketinin hakkında risk kaydı oluştuğu, bu tarih itibarıyla davacı şirketin yönetim kurulu başkanı hakkında bu kaydı sisteme girmeyi gerektiren herhangi bir takip işleminin bulunmadığı, davacı banka tarafından da bu kaydın sehven yapıldığının kabul edildiği, davacı şirketin kredi sistemi içerisinde faktoring işlemleri yapan ve bu tür risk bilgileri diğer kredi kurumları tarafından görülüp takip edilen bir ticari faaliyet içerisinde olması nedeni ile davalının hiçbir gerekçe yokken bankalar birliği sistemine risk kaydını girmiş olmasından dolayı davacı şirketin manevi olarak zarara görmüş olduğu kabul edilerek davacının davasının kabulüne, 20.000 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının KABULÜNE, 20.000 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 1.366,20 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 341,55 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.024,65 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 341,55 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 232,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan vekalet ücreti, maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 2.725-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/01/2019

Katip

Hakim

Harç Beyanı
K.H.= 1.366,20 TL
P.H.= 341,55 TL
B.H.= 1.024,65 TL

Davacı yargılama gideri
232,00 TL Toplam yargılama gideri