Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/34 E. 2019/18 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/34 Esas
KARAR NO : 2019/18

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18.12.2015
KARAR TARİHİ : 22/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 18.12.2015 tarihli dava dilekçesinde; … Gazetesi’nin … tarihli nüshasında ve http://… dogandan iftiraya suç duyurusu … adresinde “…’ın Suç Duyurusu” başlığı ile yayımlanan haberin müvekkilinin manevi haklarını ve ticari itibarını toplum nezdinde rencide eden isnatlar içermesinden ötürü, her iki yayınlanan haber için ayrı ayrı 50.000 TL olmak üzere 100.000 TL manevi tazminatın yayın tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, dava konusu haberlerin hukuka aykırıklarının tespiti ve masrafı davalılılardan alınmak suretiyle kararın … Gazetesi’nin ve tirajı en yüksek ulusal iki gazetede yayınlanmasını talep etmiştir.
Davalı vekilleri davanın reddini savunmuşlardır.
Dava; gazete ve internet haber sitesinde yayınlanan haberdeki ifadelerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğundan her iki yayından dolayı manevi tazminat istemine ilişkindir.
… 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/517 esas, 2016/426 karar sayılı, 08.12.2016 tarihli görevsizlik kararı nedeniyle dosya, mahkememize intikal etmiş olmakla, yargılamaya mahkememiz 2018/34 esas sayısından devam olunmuştur.
Dosyaya celp edilen ticaret sicil kaydı örneğinden yayın tarihinde davalı …’ın davalı ….’nin yönetim kurulu üyesi olduğu, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı’na yazılan müzekkereye verilen cevapta; günlük olarak çıkarılan … isimli mevkultenin imtiyaz sahibi ve yazı işleri müdürünün … olduğunun bildirildiği, davalılar vekilince dosyaya sunulan beyanda, www….com.tr internet sitesinin künye bilgilerinin dosyaya sunulduğu, künye bilgilerinde yönetim kurulu başkanının … olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dosya içerisinde bulunan www….com.tr internet haber sitesinden alınan çıktı örneğinde 22/02/2014 tarihinde: ” …’dan iftiraya suç duyurusu” başlığı adı altında … onursal başkanı …, … Gazetesi’nin yayınları üzerine suç duyurusunda bulunacağını,… yönetimi hakkında yasal yollara başvuracağını söyledi, sahipliğini 17 Aralık 2013 tarihinden bu yana havuz kelimesi ile birlikte sıkça gündeme gelmekte olan … isimli gazetenin müvekkilim sayın … ile ilgili iftira ve yalana dayalı çirkin yayınları artarak devam etmektedir, müvekkilim bugüne kadar bu karalama kampanyasına sabırla karşılayarak cevap verememiştir. Ancak müvekkilimin sessiz duruşunu yanlış değerlendiren … gazetesinin ortalıkta gözükmeyen sahibi ve yönetimi, tetikçileri aracılığıyla ahlak sınırlarını zorlamaktadır… Bu yazıda imzası bulunan şahıs hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı … yönetimi hakkında yasal yollara başvuracağımızı kamu oyuna duyururuz.” ifadelerinin kullanılmış olduğu, … Gazetesi’nin 23/02/2014 tarihli sayısında birinci sayfada “…’dan suç duyurusu” başlığı adı altında …, … Gazetesi’nin kendisi hakkındaki yayınları üzerine suç duyurusunda bulunacağını açıkladı. Devam eden dördüncü sayfasında da “…’dan iftiraya suç duyurusu” başlığı adı altında … Holding onursal başkanı …’ın … Gazetesi’nin yayınları üzerine suç duyurusunda bulunacağını, … yönetimi hakkında yasal yollara başvuracağını söyledi. …’ın avukatı… ” ifadelerinin kullanılmış olduğu görülmüştür.
Her iki yayındaki ifadelerden davalı … tarafından davacıya ait gazetede yapılan yayınlar nedeni ile yapmış olduğu açıklamanın haber olarak verilmiş olduğu görülmektedir. Kamu oyunu ilgilendiren ya da ilgilendirdiği düşünülen haber açıklama ve olaylar basın organları tarafından haberleştirilebilir, yapılan haberlerin Anayasanın 28. maddesi ve 5187 sayılı Basın Yasası’nın 3. maddesine göre herhangi bir temelinin olması hukuka uygun olması için yeterlidir. Davalı … tarafından yapılan bir açıklamanın haber yapılmış olması yeterli bir nedendir.
Yapılan bir haber ve yayından dolayı kişilik haklarına saldırı nedeni ile sorumlu tutulabilmek için varolması gereken koşullardan birisi yayın ve açıklamanın kişilik haklarına zarar vermesidir. Ayrıca bu saldırının manevi bir zarar doğurmasını gerektirir. Bununla birlikte kişilik hakkının ihlali ile gerçekleşen zarar arasında da uygun illiyet bağının bulunması ve yapılan yayının hukuka aykırı olması gerekir.
Yapılan haber ve yayının hukuka aykırı olup olmadığı gerçeklik, güncellik, kamusal ilgi, toplumsal yarar, haber ve eleştiri hakkının sınırlarının belirlenmesi ile saptanır. Bu ögeler belirlenirken basın özgürlüğü ile kişilik haklarına saldırıda bulunulup bulunulmadığı değerlendirilirken büyük özen gösterilmesi kamu yararı bulunan hallerde basın özgürlüğüne üstünlük tanınması gerektiği, Yargıtay içtihatleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ile kabul edilmiştir. AİHM birçok kararında sözleşmenin 10/1 maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün, demokratik toplumun ana temellerinden birini ve yine bu toplumun gelişmesi ve her bireyin kendini geliştirmesi için esaslı şartlarından birini oluşturduğunu hatırlatarak ifade özgürlüğünün sözleşmenin 10/2 maddesinin sınırları içerisinde, sadece lehte olan veya muhalif sayılmayan veya ilgilenmeye değmez görülen haber veya fikirler için değil, ama aynı zamanda muhalif olan, çarpıcı gelen veya rahatsız eden haberler veya fikirler için de uygulandığını, bunun çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin gerekleri olduğunu, bunlar olmaksızın demokratik toplum olmayacağını belirtmiştir.
Gazetelerin veya internette yapılan yayın organlarının haberleri okuyucular tarafından yüzde yüz doğru olarak okunup kabul edilmemekte, okuyucular bu haber ve yayınları birçok kanaldan araştırıp mukayese etmekte ve yapılan her yayının yüzde yüz doğru olduğunu kabul etmemekte abartılı eleştiri olabileceğini düşünüp haber ve yazıları buna göre okumaktadır.
Davaya konu her iki yayında davalı … tarafından yapılan bir açıklama haberleştirilmiştir. Davaya konu haberin yapılmış bir açıklama güncel ve verilmesinde kamu yararı bulunduğu, haberin veriliş biçiminde ve yayınlanmasında hukuka aykırı davalının kişilik haklarına hedef alıp saldırı oluşturacak bir ibare bulunmadığı, davaya konu yayınların yapılış şekli ve kullanılan kelimeler itibarıyla ve kamu oyunu aydınlatma ve basın özgürlüğü kapsamında kaldığı sonuç ve kanaatine varıldığından, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 44,40 TL’nin, peşin alınan 1.707,75 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 1.663,35 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/3.maddesi gereğince 2.725 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı … davalılar tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
dair davacı … davalılar vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/01/2019

Katip …

Hakim …