Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/338 E. 2021/58 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/338 Esas
KARAR NO : 2021/58

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2018
KARAR TARİHİ : 28/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 12/04/2018 havale tarihli dava dilekçesinden özetle; Müvekkili şirketinin davalı …Ş.’nin kurumsal satış bayisi olduğunu,yıllardır taraflar arasında akitli bayilik sözleşmesi uyarınca davalı şirketin ürünlerini sattığını, müvekkili şirketin davalı yandan 353.930,33-TL alacağı bulunduğunu, bu alacağının faturalardan kaynaklı olduğunu, ve davalı şirketçe faturaların hiçbirine itiraz edilmediğini, davalı şirketin müvekkili şirkete faturalardan kaynaklı ve taraf defterlerinde kayıtlı olan borcunu ödemediğini, bunun üzerine müvekkili şirketçe davalı şirket aleyhine … 5. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile icra takibi yapıldığını, bu icra takibine karşı davalı şirketçe haksız olarak itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğunu,beyan ederek fazlaya ilişkin her türlü hak ve taleplerinin saklı kalmak kaydıyla, davalı şirket tarafından … 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, icra takibi haksız yere durmuş olmakla davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete tahmiline karar verilmisini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 11/06/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile … Ltd. Şti arasında … tarihinde … bayi kodu davalı şirket ve diğer dava dışı müvekkil şirketler(… )adına bayilik faaliyetlerini yürütmek üzere Bayilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin … 6. Noterliğinin … tarih ve … nolu ihtarnamesi ile müvekkili şirketler tarafından haklı olarak feshedildiğini, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında süregelen bayilik ilişkisi uyarınca taraflar arasındaki cari hesaptan davacı şirketin bakiye alacağı olduğu iddiası ile … 5. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası ile müvekkili şirkete karşı takip başlatıldığını, müvekkili şirketin davacı şirkete cari hesap bakiye borcu bulunmadığından iş bu davanın reddi gerektiğini, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında karşılıklı hak ve yükümlülükleri düzenleyen her iki tarafı da bağlayıcı nitelikte olan bayilik sözleşmesi uyarınca taraflar aralarında cari hesap ilişkisinin varlığını kabul ettiklerini, işbu cari hesap ilişkisi gereği müvekkili şirketin davacı tarafa borcu bulunmadığını, sözleşmenin 21.3 maddesi hükmü ile cari hesap kayıtlarında alacak üzerinden mahsup yetkisinin müvekkili şirkete ait olduğunu, müvekkili şirketle mutabakata varılmadan tek taraflı tutulan cari hesap kayıtlarının doğruyu yansıtmayacağından davacı şirketin tek taraflı cari hesap kayıtlarını esas alarak alacaklı olduğu iddiasıyla yapılan icra takibi ve iş bu dava hukuki ve maddi dayanaktan yoksun olup, reddi gerektiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin cari hesap ve faiz başlıklı 21.4 maddesi uyarınca bayi şirketlerin talebi halinde ve her halükarda 6 ayda bir şirketler ile hesap mutabakatı yapmakla yükümlüdür, kayıtlar arasında farklılık olursa, şirketlerin kayıtları esas alınır. davacı şirketin/bayinin sözleşmeye, ceza sistematiği ve duyurulara aykırı hareket ettiği tespit edildiği ve bu nedenle ceza kesildiğini, bayilik sözleşmesinin haklı sebeple tazminatsız ve derhal feshedilerek sona erdirildiğini, davacı yanca iddia edilen davaya konu alacak likit olmadığında ve alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden müvekkili şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin talep edilemeyeceğini beyan ederek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı şirket aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 08/11/2018 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararı gereğince; … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak; davacının 2015-2016-2017 yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtlarının incelenerek sözlemenin feshedildiği 18/12/2017 tarihine kadar davacının cari hesaptan alacağı olup olmadığı, cari hesap alacağının ceza kesintileri veya dava dışı şirketlerin alacaklarına mahsup edilip edilmediğinin tespit edilerek davacının davalıdan takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve nekadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere resen seçilecek Mali Müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılmasına karar verilmiş olup; … 2. Asliye Ticaret mahkemesinin … Talimat sayılı ve 18/02/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davacı şirkete ait ticari defterlerin 6102 sayılı TTK’nun 64/3. Maddesi ve V.U.K. 182,220,221. maddesi uyarınca yapılması gereken noter açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, usulüne uygun tutulan ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, davacı şirket ticari defterlerinde; icra takip tarihi itibariyle davalı şirketin 383.998,12-TL borçlu olduğunu, icra takip tarihinden sonra taraflar arasında ticari ilişkinin devam ettiği tespit edilmiş olup, davacı şirket ticari defterlerinde, dava tarihi itibariyle davalı şirketin 354.505,33-TL borçlu olduğu, dava tarihinden sonra 08/06/2018 tarihinde 195.112,03-TL ödeme kaydı yapıldığını, yapılan ödemeden önce düzenlenmiş olan faturalara bakiyesinin mahsubu halinde takip dosyası ile talep edilen alacağa 08/06/2018 tarihinde 181.251,36-TL ödeme yapıldığı, davacı şirketin takip talebinde takip tarihine kadar faiz isteminde bulunmadığı, takip tarihinden itibaren asıl alacak için %9,75 oranında değişen oranlarda avans faizi ile birlikte tahsili talebinde bulunduğu, davalı tacirin borcunun dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 19/1 maddesi uyarınca ticari nitelik gösterdiği, bu davanın aynı kanunun 4/1. made hükmü uyarınca nispi ticari dava olduğu, tacirler arası bu sözleşmenin aynı kanunun 3. maddesi uyarınca ticari iş niteliğinin de bulunduğunu, dolayısıyla ticari işlerde 3095 sayılı yasanın değişik 2/2 . maddesi gereğince avans faiz oranı üzerinden faiz istenilebileceği, T.C Merkez bankasının kısa vadeli avans işlemlerinde uygulanacak avans faiz oranı %9,75 olduğunun görüş ve kanaatinde olduğunu bildirmiştir.
Mahkememizin 11/03/2019 tarihli ara kararı uyarınca ;2 nolu ara karar gereği; dosyanın Mali Müşavir …’ya tevdii ile ; davalının 2015-2016-2017 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları incelenerek, davalının davacıya borçlu olup olmadığı, var ise miktarının nelerden ibaret olduğu hususlarının tespiti açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup , 19/08/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda; Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın 07/02/2018 tarihinde borçlu aleyhine … 5. İcra Müd. nün … Esas sayılı dosyası ile 353.930,33-TL tutarlı asıl alacağı için icra takibi başlatması karşısında davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış olduğunu, davalı ve davacı yanın 2014-2015 2016-2017-2018 yıllarında aralarında ticari ilişkinin bulunduğunu, 11.03.2019 tarihli ara karar gereği sadece davalı ticari defterlerinin incelenmesi talep edildiğinden davacı … Ltd. Şti. nin ticari deftlerinin incelemeye tabi tutulmadığını, davalı … Hiz. a.Ş. tarafından incelemeye sunulan 2014-2015-2016-2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK nun ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu,dava dosyası incelemelerinde tarafların aralarında 28/04/2015 tarihli Kurumsal Bayilik Sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme ekinde Kurumsal Bayi Ceza Sistematiği bulunduğu ve davacı tarafından imza ve kaşe altına alındığı, sözleşme teslim tutanağının 47. sayfadan bir sonraki sayfada 28/04/2015 tarihinde davacı tarafından kaşe ve imza altına alındığı, dava dosyası içerisinde bulunan 2019/1 talimat sayılı bilirkişi raporu ekinde yer alan davacı tarafa ait cari hesap ekstresi ile davalı tarafın cari hesap ekstresi karşılaştırılması sonucunda davacı tarafın kayıtlarında yer almayan fatura ve kayıtlar tespit edildiği, tespit edilen bakiye farklılıklarının çeşitli tutarda ceza ve kesinti tutarları açıklamalı kayıtlardan oluştuğu, Cari hesap uyuşmazlıkları ile ilgili olarak sözleşme md. 21/4 bendinde “her halükarda kayıtlar arasında farklılık olursa şirketlerin kayıtları esas alınacaktır.” şeklinde belirtildiğini, bu nedenle yapılan hesaplamalarda davalı tarafın kayıtlarının esas alındığı, davalı yanın cari hesap ekstresinde 30/05/2017 tarihi itibariyle davacı yana 200.000,00-TL tutar , 20/11/2017 tarihinde 112.129,53-TL tutar toplam 312.129,53-TL tutar davacı hesabına blokaj kayıtları yapıldığı, davalı yan tarafından davacı yana 04/06/2018 tarihi itibariyle 188.331,84-TL tutar blokaj iade kaydı yapıldığı ve 04/06/2018 tarih, … nolu 123.797,69-TL tutar “bayi Usulsuz İşlem Kesinti Bedeli “açıklamalı e Arşiv Fatura düzenlediği, davalı taraf ile yapılan görüşmeler neticesinde ceza sistematiğine göre düzenlenen 123.797,69-TL tutarında e-arşiv faturanın nedenlerinin bildirildiği, faturanın e arşiv fatura olduğu ve faturaya davalı yanın 8 gün içerisinde itiraz etmemiş olduğundan iş bu faturanın usulüne uygun olarak düzenlendiği, davalı yanın incelenen ticari defterlerine göre davacı yandan 27/03/2018 tarihi itibariyle 2.454,56-TL tutar cari hesap alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Mahkememizin 11/03/2019 tarihli ara karar ile “ davalının 2015-2016-2017 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları incelenerek, davalının davacıya borçlu olup olmadığı, var ise miktarının nelerden ibaret olduğu hususlarının tespiti açısından ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 25/11/2019 havale tarihli bilirkişi …’nın ek raporda; Davalı yan tarafından 30/05/2017 tarih 200.000,00-TL , 20/11/2017 tarih 112.129,53-TL toplam 312.129,53-TL tutar davacı yan cari hebasına blokaj kayıtları yapıldığı, blokaj kayıtlarının davacı tarafta yer almadığı, davacı yanın cari hesap ekstresine göre 27/03/2018 dava tarihi itibariyle davalı yandan 354.505,33-TL tutar alacaklı olduğu,nun bilirkişi Mali Müşavir … tarafından 18/02/2019 tarih 2019/1 talimat sayılı bilirkişi raporunda tespit etmiş olduğunu,davalı yan tarafından dava tarihinden sonra davacı yana 04/06/2018 tarih … nolu 123.797,69-TL.tutarında Bayi Usulsüz İşlem Kesinti Bedeli açıklamalı e-arşiv fatura düzenlendiği ve düzenlenen faturanın davacı kayıtlarında yer almadığı, tarafların dava tarihinden sonra ticari faaliyetlerinin devam ettiği, davacı yanın dava tarihi itibariyle 354.505,33-TL olan bakiyesinin 08/06/2018 tarihi itibariyle 367.791,00-TL tutar olduğu, ve bu tarih itibariyle davalı yan tarafından 195.112,03-TL tutar ödeme yapıldığı, yapılan ödeme işleminden sonra davacının alacak bakiyesinin 172.678,97-TL tutara düştüğü, detaylı açıklamaları hesap incelemelerinde olmak üzere tarafların aralarındaki bakiye farklarının; -123.797,69-TL tutarında düzenlenen fatura , -26.238,79-TL tutar 2013 yılından gelen cari hesap bakiye farkı, , -22.642,49-TL tutarında 2014-2015-2016-2017 ve 2018 yılları cari hesap bakiye farklarından kaynaklandığı, şayet; davacının iddiasında haklı olduğuna karar verilir ise; davacı yanın 2018 yıl sonu hesap bakiyesi 172.752,61-TL tutar alacaklı olduğu sonuç ve kanaatinde olduğunu bildirmiştir.
Mahkememizin 13/02/2020 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı gereğince ; 26.238,79-TL tutarında 2013 yılından kalan bakiye farkının cezai fatura olduğu bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde beyan edildiği, …’e yazılan talimat sonucunda yaptırılan bilirkişi incelemesinde davacının 2013 yılı ticari defterlerindeki kayıtlarının incelenmediği anlaşıldğından … 2. Asliye Ticaret Mahkemesine yeniden talimat yazılmış, davacının 2011-2012-2013 yıllarına ait ticari defterlerindeki kayıtlarında incelenmesi suretiyle bu bakiye farklılığının nereden kaynaklandığının tespiti konusunda kök rapor alınan Mali Müşavir semra Bakacak’dan ek rapor alınmasına karar verilmiş olmakla; 2020/40 talimat sayılı ve 30/10/2020 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; Davacı şirkete ait 2012-2013 ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun 64/3 maddesi ve V.U.K. 182,220,221. maddesi uyarınca yapılması gereken noter açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, ancak kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, 2014 yılı ticari deftelerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, 2012 ve 2013 yılı kapanış tasdiki olmayan ticari defterler yönünden sahibi lehine/aleyhine delil vasfına sahip olup olmadığı yönünden takdirin Mahkemeye ait olduğunu, 2014 yılı ticari defterleri yönünden usulüne uygun tutulan ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, davacı şirketin 2012-2013 yılı ticari defterlerinde; davalı şirketin 4 ayrı hesapta izlendiği, 2014 yılında ise 120.01,105 alıcılar hesabında izlendiği, davacı şirketin ticari defterlerinde yapılan kayıtların raporun incelemeler ve değerlendirmeler bölümünde ayrıntılı olarak dökümünün yapıldığını, 19/08/2019 tarihli bilirkişi SMMM Zeynep Yazıcı tarafından düzenlenen bilirkişi raporu eklerinde davalı şirketin muavin defterleri ve/veya cari hesap ekstresi bulunmadığından dolayı tarafındca bakiye farklılığının hangi kayıtlardan (fatura ve ödemelerden) kaynaklandığının tespit edilemediği görüş ve kanaatinde olduğunu bildirmiştir.
Taraflar arasında 28/04/2015 tarihinde kurumsal bayilik sözleşmesi akdedilmiş sözleşmede kurumsal bayi olarak davacı … Ltd. Şirketi şirket olarak da … ve … yer almıştır. Sözleşmenin 4/2 maddesinde sözleşmenin süresinin imza edildiği tarihten itibaren 1 yıl olacağı, taraflardan herhangi birinin sözleşme süresinin sona ermesinden 1 ay önce yazılı bildirimde bulunmadığı taktirde sözleşmenin 1 yıl uzamış sayılacağı, sözleşmenin süresinin bu şekilde ve devam eden yıllarda uzaması halinde sözleşme süresinin hiçbir şekilde 5 yıldan fazla olamayacağı, tarafların 5 yılın sonunda sözleşme konusu işe devam etmek istedikleri taktirde aralarında anlaşarak yeni bir sözleşme imzalayacakları, sözleşmenin 19/2 maddesinde kurumsal bayinin sözleşme ve her türlü eki kapsamındaki yükümlülüklerinden her hangi birini hiç veya kısmen yada gereği gibi yerine getirmemesi halinde bu sözleşmenin eki niteliğinde olan ceza sistematiği kapsamında olan ilgili yükümlülüğün ihlali için belirlenen tutarda para cezasının ihlale bağlı maktu tazminatı şirketlere ceza tertibini mütaakip en geç 10 gün içinde ödemek ile yükümlü olacağı, 20/01 maddesinde şirketlerin ceza sistematiği kapsamında maktu tazminat ihlale bağlı yaptırım uygulama yetkisinin her türlü zarar ve ziyana karşı tazminat talep etme ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla kurumsal firmanın sözleşmedeki yükümlüklerini yerine getirmemesi veya her hangi bir neden ile sözleşmenin şirketler tarafından fesih edilmesi sebebiyle her bir şirket için ayrı ayrı 15.000USD tutarında cezai şart bedelinin ödeneceği, 20/2 maddesinde cezai şart bedelinin kurumsal bayi tarafından ödenmemesi halinde şirketlerin bu bedelin kısmen veya tamamen nezdinde doğmuş olan kurumsal bayi alacağı var ise bu alacaktan takas mahsup yolu ile tahsil edebileceği veya kurumsal bayinin bu sözleşme kapsamında verdiği teminat mektubunu paraya çevirerek irad kaydedebileceğini buna rağmen cezai şart alacağını tam olarak tahsil edemeyen şirketlerin bakiye alacaklar için yasal yollara başvurma haklarının saklı olduğu, 21.1 maddesinde tarafların birbirinden olan karşılıklı hak ve alacakları nedeniyle aralarında 6102 sayılı TTK tanımlanan alanda bir cari hesap ilişkisi mevcut olduğu 21/2 maddesinde kurumsal bayinin şirkete karşı olan bir para borcunda temerürrüde düştüğü taktirde asıl borç tutarına aylık olarak faiz takip ettirileceği 21/3 maddesinde kurumsal bayinin şirketlerden her hangi bir alacağının doğması halinde söz konusu alacağın öncelikle hangi borçtan mahsup edileceği ile yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ceza ve masraflara sayılıp sayılmayacağını belirleme yetkisinin şirketlere ait olacağı, 21/4 maddesinde kurumsal bayilinin şirketlerin talebi halinde ve her halükarda 6 ayda bir şirketler ile hesap mutabakatı yapmakla yükümlü olduğu, kurumsal bayinin buna rağmen hesap mutabakatı yapmaktan kaçınması veya hesap mutabakatının yapılamaması halinde şirketler tarafından yapılan prim hesaplamaları ve bu hususta yapılacak bildirimler doğrultusunda kurumsal bayi tarafından şirketlere gönderilecek olan faturaların iş bu faturaya esas döneme dair hesap mutabakatının taraflar arasında gerçekleştirildiği anlamına geleceği, bu mutabakat esasının ticari ilişkinin devamı boyunca yürürlükte olduğu, kayıtlar arasında farklılık oluşursa şirket kayıtlarının geçerli olacağı, 26/9 maddesinde sözleşmenin her hangi bir sebep ile fesihi durumunda hesap mutabakatı yapılıncaya kadar şirketlerin kurumsal bayinin primlerini, hakedişlerini, alacakları ödememe, durdurma veya teminatının iade etmeme yetkisi bulunduğu, kurumsal bayinin mutabakattan sonraki iş ve eylemleri nedeniyle şirketlerin uğrayacağı her türlü zararlardan sorumlu olduğu, 26/11 maddesinde sözleşmenin fesih edilmesi üzerine şirketler tarafından ayrı ayrı olmak üzere kurumsal bayinin cari hesabının kapatılacağı ve kurumsal bayinin nihai borç alacak bakiyesinin belirleneceği yapılan işlemler sonucunda kurumsal bayinin şirketlere borcu olduğunun anlaşılması halinde kurumsal bayinin söz konusu borcun kendisine yapılan bildirim tarihinden itibaren aksi bildirilmedikçe 15 iş günü içinde ödemek ile yükümlü olacağı, borcun bu süre içinde ödenmemesi halinde alacağa faiz işletileceği, 26/12 maddesinde kurumsal bayinin sözleşmenin sona ermesinden önceki faaliyetleri sebebi ile cari hesaptan kaynaklanan alacaklarının talep edebileceği düzenlenmiştir.
Davacının incelenen ticari defterlerindeki kayıtlarında icra takip tarihi itibariyle davalı şirketlerden 383.998,12-TL alacaklı olduğu, icra takibinden sonra taraflar arasındaki ilişkinin devam etmesi sebebi ile dava tarihinde alacak miktarının 354.505,33-TL olarak görüldüğü, davalının ticari defterlerinde 30/05/2017 tarihi itibariyle davacı yana 200.000-TL 20/11/2017 tarihinde 112.129,53-TL tutar toplamı olmak üzere 312.129,53-TL blokaj kaydı yapıldığı, davalı tarafından davacıya 04/06/2018 tarihi itibariyle 188.331,84-TL blokaj iade kaydı yapıldığı, 04/06/2018 tarihi itibariyle 123.797,69-TL bayii usulsüz işlem kesinti bedeli açıklamalı e- faturanın düzenlendiği, 27/03/2018 dava tarihi itibariyle davacının 375-TL borçlu olduğu, 2018 yılı içerisinde taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam ettiği, ve 31/12/2018 tarihi itibariyle davalının davacıdan 2.454,56-TL tutarında cari hesaptan alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasında 6102 sayılı TTK’ nun 89. Maddesinde düzenlenen “Cari Hesap İlişkisi” mevcuttur. Bayilik Sözleşmesinin 21/3 maddesinde 6 ayda bir şirketler ile hesap mutabakatı yapılacağı, kayıtlar arasında farklılık oluşursa davalı şirketlerin kayıtlarının esas alınacağı, 26/11 maddesinde de sözleşmenin fesih edilmesi üzerine kurumsal bayinin cari hesabının kapatılacağı, kurumsal bayinin nihai borç alacak bakiyesinin belirleneceği, kurumsal bayinin şirketlere borçlu olduğunun anlaşılması halinde kurumsal bayinin söz konusu borcun kendine yapılan bildirim tarihinden itibaren 15 iş günü içinde ödeyeceği, 26/12 maddesinde de kurumsal bayinin sözleşmenin sona ermesinden önceki faaliyetleri sebebi ile cari hesaptan kaynaklanan alacaklarını talep edebileceklerinin düzenleme konusu yapıldığı, bayilik sözleşmesinin … 6. Noterliği’nin … tarih … nolu ihtarnamesi ile fesih edildiğinin tarafların kabulünde olduğu, sözleşmenin 18/12/2017 tarihli ihtarname ile fesih edilmesine rağmen 26/11. Maddesindeki düzenlemeye riayet edilmediği, kurumsal bayinin cari hesabı kapatılarak borç alacak bakiyesinin belirlenmediği, davalının ticari kayıtlarında davacının 312.129,53-TL lik alacağının mevcut olduğu, davalı tarafından bu alacak üzerine 30/05/2017 tarihinde 200.000-TL 20/11/2017 tarihinde 112.129,53-TL olmak üzere toplam 312.129,53-TL tutarında blokaj kaydı yapıldığı, blokaj kaydının dayanağı olarak da ceza ve kesinti tutarlarının gösterildiği, kurumsal bayii ceza sistematiğine göre kesilen cezanın dayanaklarının neler olduğunun tam olarak açıklanamadığı, sözleşmenin feshi üzerine davalı tarafından sözleşmenin 26/11. Maddesindeki düzenlemenin yerine getirilmediği, cari hesap kapatılarak nihai borç alacak bakiyesinin belirlenerek davacı kurumsal bayiye bildirildiğine ilişkin dosyada belge ve kayıt bulunmadığı, blokaj kaydı konulan 312.129,53-TL alacağın 195.112,03-TL lik kısmının blokajının dava tarihinden sonra kaldırılarak 08/06/2018 tarihinde davacıya ödendiği, davacının davalı kayıtlarında dava tarihinden sonra bakiye 117.017,50-TL alacağının halen mevcut olduğu, bu alacağa yönelik ceza kesintilerinin dayanak kayıtlarının mevcut bulunmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne itirazın kısmen iptaline, takibin 312.129,53-TL üzerinden devamına asıl alacak 312.129,53-TL ye takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, taraflarca belirlenebilir likit alacak miktarına itiraz edildiğinden % 20 tazminatın davalıdan tahsiline, davadan sonra 08/06/2018 tarihinde yapılan 195.112,03-TL lik ödemenin infazda icra müdürlüğünce nazara alınmasına, davacının kötü niyetli icra takibi yaptığı ispat edilemediğinden davalının %20 tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne itirazın kısmen iptaline, takibin 312.129,53-TL üzerinden devamına asıl alacak 312.129,53-TL ye takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davadan sonra 08/06/2018 tarihinde yapılan 195.112,03-TL lik ödemenin infazda icra müdürlüğünce nazara alınmasına,
2-Kabul edilen alacak miktarı üzerinden hesap edilen 62.425,90-TL %20 tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davalının %20 tazminat talebinin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 21.321,56-TL nispi karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 4.274,60-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 1.769,65-TL olmak üzere toplam 6.044,25-TL harcın mahsubu ile eksik harç olan 15.277,31-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan toplam 6.044,25-TL harç ile yine davacı tarafından yapılan toplam 878-TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 772,64-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan toplam 673-TL yargılama giderinin davanın reddedilen kısmına tekabül eden 80,76-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 30.299,07-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince davanın red edilen kısmı üzerinden hesaplanan 6.234,10- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/01/2021

Başkan …
E imzalıdır.
Üye …
E-imzalıdır.
Üye …
E-imzalıdır.
Katip …
E-imzalıdır.

HARÇ BEYANI
K.H. 21.321,56-TL
P.H. 6.044,25-TL.
B.H.15.277,31-TL.

DAVACI YARGILAMA GİDERİ
500,00-TL B.KİŞİ
378,00- TL POSTA
878,00- TL TOPLAM YARGILAMA

DAVALI YARGILAMA GİDERİ
600,00-TL B.KİŞİ
73,00-TL POSTA
673,00 TL TOPLAM YARGILAMA

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.