Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/331 E. 2019/637 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/331 Esas
KARAR NO : 2019/637

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 11/04/2018
KARAR TARİHİ : 19/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili ile davalı arasında çeşitli site yüzme havuzlarının karşılığı düzenlenen havuz suyu şartlandırma ve malzemelerine ait fatura bedellerinin bir bölümünün ödenmemesi nedeniyle davalı ile çeşitli yazışmalar yapılmış olduğunu ancak son kalan 11.425,54 TL’lik alacağı ödemediğini, sözleşmede faturaların süresinde ödenmemesi durumunda aylık %5 vade farkı alınacağını bildirmekle davalı hakkında … 37. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile takibe geçildiğini ancak davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu beyan etmekle 11.425,54 TL alacağın 7.000,00 TL vade farkı ve 1.260,00 TL vade farkı KDV’sinin temerrüt tarihlerinden başlayarak ticari faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; davacı tarafından yerine getirilmeyen/eksik ifa edilen işler bulunduğunu, havuzların hijyenik şartlarda tutulmadığını, davacı tarafından yetkili danışman personel tarafından havuzlara yapılması gereken danışmanlık ziyaretinin eksik yapıldığını, su analizlerinin eksik yapıldığını, davacı vekilinin dava dilekçesinde söylemiş olduğu 7.000,00 TL’nin fatura karşılığı olmayan bir tutarın KDV’sinin olmasının mümkün olmayacağını bildirmekle, davanın reddine, yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 37. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı-alacaklı tarafından 11.425,54 TL asıl alacak, 7.000,00 TL vade farkı ve 1.260,00 TL vade farkı KDV’si olmak üzere toplam 19.685,54 TL alacağın tahsiline karar verilmesini talep etmiş davalı-borçlu vekilinin itiraz ettiği, takibin durduğu görüldü.
Mahkememiz dosyası toplanan deliller ışığında bilirkişi Mali Müşavir … ve Makine Mühendisi …’e tevdii edilmiş olup, bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 07/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda;Dava dosyası kapsamında ki tüm bilgi ve belgelerin incelenmesi sonrasında, davacı “Tasfiye Halinde … Ltd. Şti.” ile Davalı … Tic. Ltd. Şti.” arasında; “…” nin, 250 m3 hacimli Açık Yüzme Havuzunun, 17.01 2015 / 16.01 2016 tarihleri arasında 170 Euro /Ay ücretle, “… Sitesi 112 Parsel … Sitesi” nin, 150 m3 hacimli Açık Yüzme Havuzunun, 01.06.2015 / 31,05.2016 tarihleri arasında 135 Euro /Ay ücretle, “… sitesi” nin 130 m3 hacimli Açık Yüzme Havuzunun, 01.06.2015 / 31.05. 2016 Tarihleri arasında 130 Euro /Ay ücretle, “… Sitesi -… Sitesi” nin 70 m3 Kapalı Yüzme Havuzunun, 24.08 2015 / 23.08.2016 tarihleri arasında 75 Euro /Ay ücretle, periyodik bakım ve hizmet işlerinin yerine getirilmesine ilişkin, aynı içerikte sözleşmeler düzenlenmiş olduğu, dava ya konu havuzlar ile ilgili sözleşme gereği periyodik bakım bağlamında, yukarda ki çizelge de belirtildiği üzere; her bir havuzdan su numuneleri alınarak, konu ile ilgili mevzuat doğrultusunda, (Ulusal ve Uluslararası Yönetmelik, Standart ve Akreditasyon Belgesi) 10 Nisan 2016 ile 29 Ağustos 2016 tarihleri arasında toplamda 26 adet analizin yapılmış olduğu, söz konusu analizlerden; 10.04,2016 / 10.08. 2016 tarihleri arasında, 21 adet analizin yüklenici firma, “Tasfiye Halinde … Ltd. Şti.” tarafından yapılmış olduğunu ve bunlar ilgili düzenlenen raporların 11 adedinde , “Serbest Klor”, “Cıva” ve “PH” değerlerinin, ilgili standartlarda belirtilen sınır değerlerinin üzerinde olduğu, 10.08.2016 / 29.08.2016 tarihleri arasında, 5 adet analizin “…” tarafından yapılmış olduğu Kapalı / Açık Yüzme Havuz suları ile ilgili yukarda belirtilen mevzuat bağlamında, söz konusu analizlere ilişkin düzenlenen 5 adet raporda sınır değerlerin aşılmamış olduğu, yapılmış olan analizler ile ilgili düzenlenmiş rapor doğrultusunda; “… Sitesi … Sitesi” nin, 250 m3 hacimli Açık Yüzme Havuzu için; 390 kg “… Sitesi 112 Parsel … Sitesi” nin, 150 m3 hacimli Açık Yüzme Havuzu için; 340 kg “… sitesi” nin 130 m3 hacimli Açık Yüzme Havuzu için; 85 kg Havuz Suyu Şartlandırma Malzemesi (“%„.Klor” “Yosun Önleyici”, “Parlatıcı İyon Tutucu” “Çöktürücü”, “PH Düşürücü”, “DPD Tablet”,^Phenol Red”, “What-FG”, vb.) Kimyasalların kullanıldığı, söz konusu Yüzme havuzları ile ilgili taraflar arasında düzelenmiş sözleşmenin 5/b maddesi gereği; teknik destek vermek amacıyla; yüklenici tarafından ayda iki kez tesiste görevlendirilmesi gereken uzman personel ilgili olarak dosya muhteviyatında yazılı bir belge (ziyaret formu) bulunmadığı Tespit edilmiştir. teknik incelemizın sonucu olarak; 3 adet Açık ve 1 adet Kapalı Yüzme Havuzu ile ilgili olarak taraflar arasında düzenlenmiş sözleşmeler dâhilinde, yukardaki tespitler doğrultusunda, periyodik bakım ve hizmet işlerinin yerine getirilmiştir. Bu bağlamda en son 29.08,2016 tarihinde havuz suyu numunesi alınarak yapıla analiz ile ilgili rapor, dosya muhteviyatında bulunmaktadır. Defter İncelemesinde; Davacı şirketin 2016-2017-2018 takvim yıllarına ait ticari defterleri incelenmiştir.Davacının ticari defterinin; TTK.64-65-66 ve 82 Mad.ve VUK.220-226 Maddesine göre açılış ve kapanış tasdikinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından VUK 215-219 Mad. hükümleri ile muhasebe sistemi uygulama tebliğlerine uygun olduğu, incelenen ticari defterlerin davacı lehine delil vasfına haiz olduğa kanaati edinilmiştir. (HMK 222/2) Davalı … Ltd, Şti. inceleme gününde resmi defter ve belgelerini ibraz etmemiştir. Davacı Tasfiye Halinde … Tic. Ltd. Sti/nin incelenen 2016-2017-2018 yıllarına ait resmi defter ve belgelerinde, davalı …,Ltd,Şti. 2016 Yılında davacının defter kayıtlarında, “120.01.0926-… TİC. LTD. ŞTİ.” Hesap Kodu ile “Alıcılar” hesabında hareket gördüğü, hesabın, 31-12-2016 Tarihi İtibariyle 11.425,54 TL, borç bakiyesi verdiği, davacının, davalıdan 11.425,54 TL. alacaklı olduğu tespit edilmiştir. 2017 Yılında davacının defter kayıtlarında, 120.01.0926-… TİC. LTD. ŞTİ” Hesap Kodu île “Alıcılar” hesabında hareket gördüğü, 2017 Yılı kapanış kayıtlarında ise “128,01.1029-… TİC. LTD. ŞTİ Hesap Kodu İle “Şüpheli Ticari Alacaklar” hesabında kayıt altına alındığı, hesabın, 31-12-2017 Tarihi İtibariyle 11.425,54 TL. borç bakiyesi verdiği, davacının, davalıdan 11.425,54 TL. alacaklı olduğu tespit edilmiştir.2018 Yılında davacının defter kayıtlarında 128.0l.l030-… TİC. LTD. ŞTİ” Hesap Kodu ile “Şüpheli Ticari Alacaklar” hesabında hareket gordugu, inceleme yaptığımız tarihte; 11.425,54 TL. borç bakiyesinin halen durduğu, davacının davalıdan 11.425,54 TL. Alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Ana Para alacağı; davacının, davalıdan fatura bedelleri karşılığı olarak, cari hesabında 11.425,54 TL. alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Sözleşmelerin; 3.Sayfasında 7.Fiyatlandırma başlığının a.bendinde; “Her faturanın ödeme süresi 30 gündür. Faturaların zamanında ödenmemesi durumunda aylık %5 vade farkı alınacaktır ” denmektedir. Davacı icra dosyasında, davalı ile yaptığı sözleşmelerden kaynaklanan vade farkı ve vade farkının KDV’sini talep etmektedir.Davacının, talebini ilgili yasalar çerçevesinde incelendiğinde; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin 1. fıkrasında, malın teslimi anında vergiyi doğuran olayın meydana geleceği, aynı Kanun’un 20. maddesinde ise, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği, aynı Kanun’un matraha dahil unsurları düzenleyen 24. maddesinin (c) bendinde ise, vade farkı ……..gibi çeşitli gelirler ile sermaye ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat hizmet ve değerlerin matraha dahil olduğu hükme bağlanmıştın. Vade farkı ya baştan sözleşme ile kararlaştırılır, ya tarafların müşterek rızalarıyia kabul olur ya da piyasa şartlarınca belirlenebilir. Ancak; Sözleşmede kararlaştırıldığında ya da sonradan sürekli uygulama nedeniyle sözleşmenin unsuru olarak kabul edildiği durumda faturada yer alan kayda ayrıca ihtiyaç duyulmamaktadır. Bu durumda zaten alacaklı vade farkı talebini TTK 23/2’de yer alan karineye değil sözleşmeye dayandırma hakkına sahiptir. Buna göre, teslim ve hizmet işlemlerine ait faturada ayrıca gösterilen vade farkları matraha dahil edilecek ve işlemin tabi olduğu KDV oranı üzerinden vergilendirilecektir. Vade farkları mal veya hizmet bedelinin uzantısı (fiyat farkı) mahiyetinde olduğu (finansman hizmeti bedeli veya temerrüt faizi olmadığı) kabul edilmektedir. Sonuç olarak, davacının davalı ile yaptığı sözleşmede talep ettiği vade farkı ile vade farkının kdv’si (%18) yerinde olduğu tespit edilmiş ve 13-07-2017 icra takip tarihine kadar icraya konu alacak tutan; icra Takibine Konu Alacak = Fatura bedelleri + Vade Farkı + Vade Farkı Kdv’sinin toplamından oluşacaktır. Davacının takip tarihinden bir giin önceki tarih olan, 12-07-2017 Tarihi itibariyle; AnaPara; 11.425,54 TL Vade Farkı Alacağı ; 7.382,52 TL. Vade Farkı KDV’si ; 1.328,87 TL toplam; 20.136,92 TL. alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalının temerrüte düştüğü (İcra takibinin yapıldığı) 13.07.2017 Tarihi ile Dava tarihi olan 11-04-2018 Tarihi arasındaki 272 Gün için, Ana Para, Vade Farkı, KDV Toplamından ibaret alacak olan; 20.136,92 TL’ye % 9,75 temerrüt faiz oranına isabet eden tutarın; 1.463,10 TL. temerrüt faizinin olduğu tespit edilmiştir. Tüm bu hesaplamalardan sonra davacının alacağının; Takip Tarihine Kadar; Fatura Toplamları Alacağı Vade Farkı Alacağı Vade Farkı KDV’si Toplam, 11.425,54 TL ; 7.382,52 TL. ; 1.328,87 TL. ; 20.136,92 TL olduğu, takip tarihinden dava tarihine kadar; 20.136,92 TL. için, 272 gün, % 9,75 Faiz oranına isabet eden tutar; 1.463,10 TL. Olduğu, Toplam; (20.136,92 TL- + 1.463,10 TL.) 21.600,02 TL. alacaklı olduğu tespit edilmiştir. MALİ DEĞERLENDİRME; Davacı Tasfiye Halinde … Tic. Ltd« Şti, defter ve belgelerini ibraz etmiş olup? 2016-2017-2018 Takvim yılma ait incelenen resmi defter ve belgelerinin sahibi lehine delil vasfına haiz oldu£u tespit edilmiştir, davalı … Tic. Ltd. Şti. Defter ve belge ibraz etmemiştir, davacı yanın 2016-2017-2018 Yıllarına ait ticari defter ve belgelerinin incelenmesi neticesinde davacının takibe konu ettiği ana para tutarındaki alacağının; 11.425,54 TL. Olduğu görülmüştür. Davacı icra dosyasına 11.759,97 TL. tutarında fatura ibraz etmiş olsada, chs alacağı 11.425,54 TL. olduğundan vade farkı hesabını yaparken 27-07-2017 Tarihli A-363211 Numaralı 493,61 TL. lık faturanın vade farkı hesaplamasında aradaki fark düşülerek fatura toplamı 159,18 TL. olarak kabul edilmiş, vade farkı ve vade farkı kdv si bu tutar üzerinden hesaplanmıştır. Ticari defter kayıtlan Sayın Mahkemenizin tarafımı görevlendirilen kararında da açık bir biçimde belirtildiği üzere, dayanakları ile birlikte dikkate alınmalıdır, İncelememizden neticesinde davacının davalıya havuz bakım ve şartlandırma hizmeti karşılığı düzenlediği faturalara, TTK. 21/2 Maddesine göre itiraz edilmediği görülmüştür. Havuz bakımı ile ilgili ilaç ve benzeri bakım ürünlerinin havuzlardaki şartlandırmayı sağlayacak ölçüde, teslim alanların yetkili olduğuna dair ispat davacıya ait olmak üzere teslim edildiği görülmüştür. Ayrıca yapılan hizmetin veya ayıplı bir malın satıcıya bildirilmesi ilgili dosyada davalının öne sürdüğü TTK. 23/3 maddesindeki hükümlere ilişkin bir itirazınında olmadığı görülmüştür. Buna göre; Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.Bu hükümlere göre. Alıcının teslim aldığı malın ayıplı olduğu malı teslim sırasında açıkça belli ise, alıcının durumu iki gün içinde satıcıya bildirme zorunluluğu bulunmaktadır. Eğer teslim alman malın ayıbı açıkça belli değilse alıcı teslim aldığı malı teslim tarihinden itibaren sekh gün içinde incelemeli veya incelettirmelidir. Bu muayene sonucunda teslim alınan malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa durumu aynı süre içinde satıcıya bildirme zorunluluğu vardır. Borçlunun temerrüdünden söz edebilmek için, borcun talep edilebilir hale gelmesine rağmen borçlu tarafından borcun ifa edilmemesi ve bu hususun alacaklı tarafından borçluya bildirilmesi gerekir. Somut olayda bu anlamda bir bildirim bulunmadığından, bu tür durumlarda davanın açılması ile daha önce temerrütte düşürülmemiş ise borçlunun temerrüttü doğar” kuralının dikkate alınması gerekir. Nitekim davacının, takip tarihine kadar işlemiş vade farkı ile vade farkının KDV’si sözleşmeden doğan talebi olduğu görüldüğünü beyan etmekle görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Davacı ve davalı vekilinin mahkememize sunmuş oldukları itiraz beyan dilekçeleri sonucunda mahkememiz dosyası ek rapor alınmak üzere aynı bilirkişi heyetine tevdii edilmiş olup, bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 16/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davalının itirazları doğrultusunda; söz konusu havuzlarda, “Havuz Suyu Şartlandırma Malzemesi” (“%…Klor”, “Yosun Önleyici”, “Parlatıcı İyon Tutucu” Çöktürucü”,”PH Düşürücü”, “DPD Tablet”, “Phenol Red”, “What-FG”, vb.) kullanılmasında amaç; havuz suyu numunesi alınarak yapılan analizlerde, hijyen koşullan sağlanması yönünden, “Serbest Klor”, “Cıva” , “PH” vb değerlerin, ilgili ulusal ve uluslararası yönetmeliklerde belirtilen standart değerler de tutulmasını sağlamaktır. Davalının talebinde belirttiği gibi, belirli bir havuz da belirli miktarda kimyasalın kullanılması değildir. Davacının itirazlarının değerlendirilmesinde; Davacının faturaları gönderdiği kargo firmasından kargo teslim fişlerinin temin edilemediği, kök raporun 5.3.a, b, c ve başlıklarında; Her faturanın ödeme süresi 30 gündür. Faturaların zamanında ödenmemesi durumunda aylık %5 vade farkı alınacaktır” dendiğini, 3065 Sayılı KDV Kanununa göre vade farkının KDV’nin matrahına dahil olduğunu; Vade farkı hesaplamamızın fatura tarihinden sonraki 30. gün başlayacağını, hesaplamanın; icra Takip Tarihine Kadar; 20.136,92 TL, icra takip tarihinden dava tarihine kadar; 1,463,10 TL, temerrüt alacağın olduğunu, toplamda 21.600,02 TL. alacağının bulunduğunu belirtmiş bulunmaktayız. Bu sebeple davacının hesaplamamıza ilişkin itirazları yanlış ve yersiz olduğunu bildirmekle sonuç olarak; Yüzme Havuzlan ile ilgili olarak taraflar arasında düzenlenmiş sözleşmeler dâhilinde, periyodik bakım ve hizmet işlerinin, ulusal ve uluslar arası yönetmeliklere uygun olduğu, kök raporumuzdaki tespitlerimizi aynen muhafaza ettiğimizi, vade farkı ve KDV tespitinin, dava tarihine kadar hesaplanamayacağı, dava dosyasındaki en açık temerrüt tarihi olan icra takip tarihine kadar hesaplanabileceği, davacının kök raporumuzdaki alacağının itiraz ettiği şekilde yapıldığı, itirazının yanlış ve yersiz olduğu, kök raporumuzdaki hesaplamamızda (Davacının ve davalı ile yaptığı sözleşemeye göre fatura tarihlerinden sonraki 30. günden, icra takip tarihine kadar ile icra takip tarihinden dava tarihine kadar olan temerrüt faizinin de eklenerek) tespit edilen; ana para; 11.425,54 TL vade farkı alacağı 7.382,52 TL, vade farkı KDV’si 1.328,87 TL, faiz 1.463,10 TL olmak üzere toplam 21.600,02 TL alacağı olduğu ve bu hususta davacının itirazının yanlış olduğunu, ek rapor kapsamında görevlendirmeniz ile yaptığımız hesaplamalarımızın; davacının; Davalıdan chs. bakiyesini talep ettiği ve PTT vasıtası ile gönderiği yazının tebliğ tarihi itibariyle; 11.425,54 TL ana para, 4.977,15 TL vade farkı alacağı, 895,89 TL vade farkı, 1.261,49 TL faiz olmak üzere toplam 17.298,58 TL alacağı olduğunu, icra takip dosyasındaki ödeme emrinin davalıya tebliğ tarihi itibari ile; 11.425,54 TL ana para, 7.551,56 TL vade farkı alacağı, 1.330,07 TL vade farkı KDV’si olmak üzere toplam 20.144,79 TL alacağı olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden site yüzme havuzlarının periyodik bakım ve hizmet işlemleri nedeniyle havuz suyu şartlandırma ve malzemelerine ilişkin fatura bedellerinin icra takibine konulması üzerine davalı borçlunun eksik hizmet, eksik analiz ve eksik ürün gönderimi nedeniyle ilgili faturalardan alacağın doğmadığına ilişkin borca itirazı neticesine alacaklı tarafından açılan alacak davasıdır.
Mahkememizce alınan kök raporda, 3 adet Açık ve 1 adet Kapalı Yüzme Havuzu ile ilgili olarak taraflar arasında düzenlenmiş sözleşmeler gereğince periyodik bakım ve hizmet işlerinin yerine getirildiği, davacı Tasfiye Halinde …Tic. Ltd. Şti’nin incelenen 2016-2017-2018 Takvim yılına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfında olduğu, Davalı … Ltd. Şti. defter ve belge ibraz etmediği, davacının icra takip tarihi olan 13.07.2017 tarihine kadar; 11.425,54 TL faturalardan kaynaklanan alacağı, 7,382,52 TL vade farkı alacağı, 1,328,87 TL vade farkından kaynaklanan KDV alacağından ibaret toplam 20.136,92 TL alacağı olduğu, icra takip tarihinden 11.04.2018 dava tarihine kadar: 20.136,92 TL alacağına %9,75 temerrüt faizinin yerinde olduğu, 272 gün için temerrüt faizi alacağının 1.463,10 TL olduğu, davacının toplam alacağının 21.600,02 TL olduğu tespit edilmiştir.
Taraf vekillerinin kök rapora karşı itirazlarının ve taraflar arasındaki sözleşme hükmü gereğince vade farkı ve KDV alacağının tespit edilerek dava konusu faturaların dosya kapsamında varsa tebliğine ilişkin belgeler yoksa icra takip dosyasındaki ödeme emrinin davalıya tebliğ tarihi dikkate alınarak hesap yapılmak üzere dosyasının aynı bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiş olup davalının itirazlarının değerlendirilmesinde havuzlarda, havuz suyu şartlandırma malzemesinin kullanılması amacının “Serbest Klor”, “Cıva” , “PH” vb. değerlerin, ilgili ulusal ve uluslararası yönetmeliklerde belirtilen standart değerler de tutulmasını sağlamaktır. Davalının iddia ettiği şekilde belirli bir havuz da belirli miktarda kimyasalın kullanılması olmadığından davalının bu yöndeki itirazı dikkate alınmamıştır. Yine eksik ve ayıplı ifa yönünden davalının TTK m. 23/c uyarınca süresinde ayıp ihbarı yaptığına ilişkin bir belge bulunmadığı görülmediği anlaşılmıştır. Davalıdan cari hesap bakiyesini talep ettiği ve PTT vasıtası ile gönderdiği yazının tebliğ tarihi itibariyle hesap yapılan mali bilirkişi raporundaki seçeneğe itibar edilmiştir. Çünkü iş bu davanın itirazın iptali davası olmadığı, alacak davası olduğu dikkate alındığında takipten önce yapılan tebliğ tarihi esas alınarak hesap yapılmasının doğru olacağı kanaatine varılarak hükme elverişli mali rapora göre 11.425,54 TL ana para, 4.977,15 TL vade farkı alacağı, 895,89 TL vade farkı, 1.261,49 TL faiz olmak üzere toplam 17.298,58 TL davacı alacağı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile 17.298,58 TL’nin 21/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Ancak hükümde, bilirkişi raporunda tespit edilen icra takip tarihinden dava tarihine kadar hesaplanan 1.261,49 TL işlemiş faizin, kabul edilen alacak miktarına eklenmesi gerekeceği anlaşılmışsa da sehven kısa kararda bu ekleme yapılmadığından “18.560,07 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne” şeklinde düzeltme kısa kararda belirtilmediğinden yapılamamıştır.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile 17.298,58 TL’nin 21/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.181,66 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 336,18 TL harçtan mahsubu ile bakiye 845,48 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 336,18 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.854,00 TL yargılama giderinin davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.629,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesaplanan 2.386,96 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/06/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”