Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/33 E. 2018/452 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/33 Esas
KARAR NO : 2018/452

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 11/01/2018
KARAR TARİHİ : 19/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 11/01/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle: dava dışı … Tic A.Ş’nin yönetim kurulu üyelerinin davalılardan …, …, … olduğunu, 2011-2012 yılında yurt dışından ve yurt içinden sağladıkları on birlerce turisti …’ta ve …’daki otellerde konaklattırdıklarını, parasının sonradan ödeneceğini bildirdiklerini, müflis şirket yöneticilerinin kendilerini oyaladığını ve aldattıklarını, iflas kararı alınmadan önce dava dışı müflis şirket hakkında … 2.İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takibin kesinleştiğini, şirket hakkında çok fazla icra takibi yapılmaya başlanınca şirketin adres değişikliğine giderek şirketin iflasını sağladıklarını, müflis şirketin yöneticilerinin kurduğu … Taşımacılık A.Ş’nin ve … Taşımacılık Ltd Şti’nin kredi borçlarına karşılık müflis … Şirketinin gayrimenkullerinin rehin verildiğini, her üç şirketin de iflas ettirildiğini, alacaklarını ızrar maksadıyla 3.şahıslarla hukuki tasarruflara giderin müflis şirketin aleyhine … 1 Asliye hukuk Mahkemesinde … E.sayılı dosya ile tasarrufun iptali davası açıldığını, dava devam ederken şirketlerin iflas ettirildiğini, davalı şirket yöneticilerinin muvazaalı iflas kararı temin ettiklerini, tasarrufun iptali davasında davalı olan müflis … A.Ş’nin iflas kararı gereğince dava haklarını kullanamaması sebebiyle müflis yetkilerinin kullanma yetkisinin iflas masasına geçtiğini, 2.alacaklar toplantısında iflas masasının alacakların menfaatinin korunmasının iflas masasına geçtiği gerekçesiyle … 1 Asliye Hukuk Mahkemesindeki davada, alacaklı yerinde olacağız diyerek müvekkili davacıyı dışladıklarını, iflas idaresinin bu talebinin kabul edildiğini, bu davadaki mütteabinin iflas masası alacağını karşılamayacağını, davalılardan … 1 İflas Masası Müdürü …’nın yapılan müracaatları sonuçlandırmadığını, müflis borçlunun iflas etmeden evvel alacakları ızrar kastı ile yaptığı tasarrufların iptali için kanun yollarının başlatılmasını sağlamadığı, masaya dahil alacaklılarla 3.alacaklılar toplantısının yapılmasının talep edildiğini, bu taleplerinin değerlendirilmediğini, 2.alacaklılar toplantısında alınan karar ile görevlendirilen iflas idare ve daire memurlarının müflisin iflastan evvel yaptığı iptale tabi tasarrufları ve müflis şirketin sermayesini tüketen şirketi batıran şirket yönetim kurulu üyeleri ve yöneticilerine karşı dava açmadıkları iflas idare memurlarının ve daire amirinin İİK.nun 226.maddesine aykırı davrandıklarını bildirerek; dava dışı müflis şirketin yöneticileri olan davalıların kusurları ile şirketi borca batırdıkları, iflas ettikleri, şirketin ticari mal varlığını 3.şahısları devredip eksilterek ve rehin vererek borçlandırdıkları, şirketin nakdi ve aynı sermayesini tüketip kendilerine haksız kazanç sağladıkları dikkate alınarak MK.nun 2 , TBK:49-114, TTK.nun 553,556,557 ve diğer kanun hükümleri uyarınca davacı şirkete verdikleri, 163.512,66 EURO tazminatın olay tarihinden itibaren en yüksek banka faizi ve yargılama gideri ile birlikte davalılardan tahsilini, müflis şirketin ve şirket yöneticilerinin haksız fiilleri ve 3.şahıslarla giriştikleri usulsüz ve haksız tasarrufların iptali, veya yöneticilerin haksız fiillerinden doğan masa alacaklarının alacaklılar toplantısında verilen karara rağmen tahsili ve takibi zımnında yasal işlemleri yapmaya, uyarıları dikkate almayı geciktiren iflas idare memurları ve iflas idare müdüründen 163.512,66 EURO tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalılar …, … ve Hülya Katlandır vekili vermiş olduğu 19/02/2018 tarihli cevap dilekçesinde; davalılar arasında zorunlu ve ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmadığı, müvekkilleri için açılmış bulunan davanın TTK.nun 553. Maddesinde düzenlenen yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin olduğu, davaların ayrılarak görülmesi gerektiğini, sorumluluk davasının süresinde açılmadığını, TTK.nun 560.maddesi uyarınca 2 ve 5 yıllık zamanaşımı süresine uyulmadığını, müvekkillerinin yöneticisi olduğu şirket hakkında iflas kararı verildiğini, davacı tarafından hileli iflasa sebebiyet verildiği gerekçesiyle savcılığa şikayette bulunulduğunu, savcılık makamı tarafından takipsizlik kararı verildiğini, müvekkillerinin müflis şirketi ve şirket alacaklarına karşı vermiş olduğu herhangi bir zararın bulunmadığını, TTK.nun 553.maddesi uyarınca sorumluluklarına gidemeyeceğini bildirerek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı iflas idare memurları … ve … vekili tarafından verilen 19/02/2018 tarihli cevap dilekçesinde; müflis … A.Ş’nin masasında iflas idare memuru olarak görev yaptıklarını, iflas tasfiyesinin yasalara uygun şekilde yürütüldüğünü, herhangi bir kusurları olmadığını, 20/03/2015 tarihindeki 2.alacaklılar toplantısında İİK.nun 245 maddesine göre tasarrufun iptali davasının isteyen alacaklıya devrinin yapılıp yapılmayacağı hususunun görüşüldüğünü, tasarrufun iptali davalarının masa tarafından takip edilmesi kararı alındığını, alınan karar gereğince iflas idaresi vekilinin … 1 Asliye Hukuk Mahkemesinin … E.sayılı dosyasına davacı sıfatı ile katıldığını, bu davada iflas idaresinin davacı konumda olmasının kanun gereği olduğunu, İİK.nun 226.maddesi gereğince iflas idaresinin masanın menfaatlerini gözetmek zorunda olduğunu, davada taraf olarak gösterilen müflis şirket yöneticilerinin hakkında da iflas kararları bulunduğunu, bu kişilere karşı sorumluluk davası açmanın masa menfaatine uygun olmayacağı TTK.nun 556.maddesi hükmü uyarınca iflas masasının dava açmaması durumunda şirket alacaklısının sorumluluk davası açabileceği, iflas tasfiyesinden dolayı herhangi bir kusurları bulunmadığını bildirerek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle: davalılar arasında ihtiyari ve zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığını, davaların ayrılması gerektiğini, açılan davanın zamanaşımına uğradığını, İİK.nun 223,227 ve 5 maddeleri uyarınca tarafına karşı dava açılamayacağını, davanın idare aleyhine açılması gerektiğini bildirerek açılan davanın reddini talep etmiştir.
İflas İdare Memuru … vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde de; müvekkilinin iflas idare memuru olarak görevlerini yerine getirdiği, tasarrufun iptali davasında davanın masa tarafından davacı olarak takip edilmesinin yasa gereği olduğu, İİK.nun 223.maddesi uyarınca yükümlenen sorumluluklarının yerine getirildiği, masanın menfaati gereği müflis şirket yöneticileri aleyhine sorumluluk davası açılması kararı alınmadığını, davacının TTK.nun 556.maddesi gereğince sorumluluk davası açma hakkında sahip olduğunu bildirerek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafından 14/03/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile İİK.nun 223/5 maddesi gereğince … 1 İflas Müdürü davalı … ile ilgili olarak taraf değişikliği yapılmış, dava … 1 İflas Müdürü …’ya izafeten Adalet Bakanlığı’na yöneltilmiştir.
Davalı … vekili tarafından 02/04/2018 tarihli dilekçe sunularak; davacı tarafından ıslah ile taraf değişikliği yapıldığı, ıslah ile taraf değişikliği yapılmasının mümkün olmadığı, HMK.124.maddesi uyarınca taraf değişikliği yapılabileceği, HMK.nun 124.maddesi uyarınca da davacının yapacağı taraf değişikliğine muvafakatleri olmadığı bildirilmiştir.
Davacı vekili, 11/04/2018 tarihli dilekçesi ile davalı … hakkındaki davasını maddi hataya dayalı olarak aştığını, hasımda yapılmayı HMK.nun 124/3 ve 4.fıkraları gereğince düzelttiklerini, bu nedenle davadaki taraf değişikliği yapılmasını talep etmiştir.
6100 sayılı 124/3 maddesinde yer alan maddi hatadan kaynaklanan ve dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi karşı tarafın rızası aranmaksızın kabul edilir düzenlemesi dışında dahili dava yolu ile veya ıslah yolu ile davada taraf değişikliğine gidilemez.Islah veya dahili davalı yoluyla yapılan taraf değişikliği davada taraf sıfatı kazandırmaz. Davacı tarafından 14/03/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile davalı … yönünden davasını ıslah ederek davasını Ahmet Özata’ya izafeten Adalet Bakanlığı’na yönlendirmiş ise de; ıslah yolu ile davada taraf değiştirilemeyeceğinden davacının bu talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafından davalı … ‘nın ıslah dilekçesine cevap sunması ve ancak HMK.nun 124/3 maddesi uyarınca davada tarafın değiştirilebileceği ancak buna muvafakatleri olmadığı yolundaki 02/04/2018 tarihli dilekçesinden sonra mahkememize ibraz edilen 11/04/2018 tarihli davacı dilekçesi ile HMK.nun 124/3 ve 4 fıkraları gereğince temsilci de yanılma yapıldığı ileri sürülerek davalı … yerine Adalet Bakanlığı’na yöneltildiği bildirilmiştir.
Herkes davasını açarken gerekli özenin göstermek , davanın taraflarının kim olduğunu doğru şekilde belirlemek yükümlülüğündedir. HMK.nun 124/3 maddesinde yer alan taraf değişikliğinin kabul edilmesi için yanlış tarafa dava yöneltmenin maddi hatadan kaynaklanması ve bu talebin dürüstlük kuralına aykırı olmaması gerekmektedir. Davacı taraf davasını açarken kime yöneltmesi gerektiğini araştırmak durumunda olup, …’ya karşı dava yöneltmesi maddi hatadan kaynaklanmadığı gibi davalı … ‘nın cevap dilekçesinde kendisine karşı husumet yöneltilemeyeceği beyanından sonra taraf değişikliğine gidilmesi de dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığından davacının HMK.nun 124/3 ve 4 maddeleri uyarınca davada taraf değişikliğine gidilmesi talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
İİK.nun 227.maddesinde iflas idaresini teşkil edenlerin kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumlu oldukları bu davalara Adliye Mahkemesinde bakılacağı, iflas idaresini teşkil edenleri TCK.nun uygulamasında memur sayıldıkları, İİK.nun 5.maddesinde icra ve iflas dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davalarının idare aleyhine açılabileceği devletin zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkının saklı olduğu, bu davalara Adliye Mahkemelerinde bakılacağı düzenleme konusu yapılmıştır.
İflas idare memurları İİK.227.maddesinin yollamasıyla İİK.5.maddesi kapsamında icra ve iflas dairesi görevlileri durumunda olduklarından kusurlarından doğan tazminat davaları ancak idare aleyhine açılabileceğinden bu davalılar …, … ve … hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
… 1.İflas İdare Müdürü … İİK. 5 kapsamında icra ve iflas dairesi görevlisi olduğundan kusurundan doğan tazminat davası ancak idare aleyhine açılabileceğinden bu davalı hakkındaki davanın da husumetten reddine karar vermek gerekmiştir.
Müflis şirket yöneticileri …, … ve … hakkında TTK.nun 553,556 maddelerine dayalı olarak sorumluluk davası açılmış ise de TTK.nun 556.maddesinde zarara uğrayan şirketin iflası halinde tazminatın şirkete ödenmesini isteme hakkına şirket alacaklarının da sahip olduğu ancak pay sahiplerinin ve şirket alacaklarının önce iflas idaresince ileri sürüleceği, iflas idaresi tarafından davanın açılmaması durumunda her pay sahibinin veya şirket alacaklısının bu davayı ikame edeceği düzenleme konusu yapılmış olup, TTK.nun 555 ve 556.maddeleri kapsamında şirketin uğradığı zararın tazminini talep eden pay sahibi veya alacaklının tazminatın şirkete ödenmesini isteyebileceğinin düzenleme konusu yapıldığı, davacının dava dilekçesinde ve 19/04/2018 tarihli oturumda gerçekleştiğini ileri sürdüğü zarara yönelik tazminatın müflis şirkete değil kendisine ödenmesini talep ettiği , bu talebin yerinde olmadığı anlaşıldığından; müflis şirket yöneticileri …, … ve … aleyhine açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davalılar …, … , … , … hakkında açılan davanın husumetten reddine,
Diğer davalılar …, …, …’a açılan davanın reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 35,90 TL’nin, peşin alınan 12.671,51 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 12.635,61 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … hakkındaki dava husumetten reddedildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekili ile temsil ettiren bu davalıya verilmesine,
5-Davalı … hakkındaki dava husumetten reddedildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekil ile temsil ettiren bu davalıya verilmesine,
6-Davalı … hakkında dava husumetten reddedildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekil ile temsil ettiren bu davalıya verilmesine,
7-Davalı … hakkında dava husumetten reddedildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekil ile temsil ettiren bu davalıya verilmesine,
8-Davalılar …, …, … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
9-Davacı ve davalılar tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin ve iflas idare memuru …’in yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/04/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

HARÇ BEYANI
K.H: 35,90 TL
P.H: 12.671,51TL
İ.H: 12.635,61 TL