Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/329 E. 2019/639 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/329 Esas
KARAR NO : 2019/639

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2018
KARAR TARİHİ : 19/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında imzalanan 13.10.2016 tarihli “Araç Bakım, Onarım Ve Tamir Sözleşmesi” uyarınca, müvekkili şirket tarafından davalı şirket adına kayıtlı bulunan Toyota marka araçların periyodik bakım, yedek parça ve işçilik hizmetleri yerine getirildiğini, söz konusu sözleşme müvekkili şirket tarafından davalı şirkete … 11. Noterliği’nden gönderilen … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile feshedildiğini, yapılan tüm bakım, onarım ve tamir işleri nedeniyle ödenmemiş 6.426,14TL borcun ödenmesi gerektiğini, aksi takdirde söz konusu borcun sözleşmenin 8.6 maddesi uyarınca aylık %3 faizi ile birlikte tahsili için yasal yollara başvurulacağı ifade edildiğini, ihtarnamenin davalı şirkete 20.07.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, taraflar arasında imzalanan 13.10.2016 tarihli Araç Bakım, Onarım Ve Tamir Sözleşmesi’nin “Ücret Ve Ödeme” başlıklı 8.6 maddesi “müşterinin ödeme yükümlülüğünü zamanında yerine getirmemesi halinde bu alacakların tahsil edilemediği beher gün için şirket tarafından aylık %3 gecikme faizi uygulanacaktır.” hükmü içerdiğini, dava konusu ödemenin yapılmaması üzerine davalı aleyhine … 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, % 20 oranında icra inkar tazminatı ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarına göre bahse konu alacak davacıya icra takibinden önce ödendiğini, bu nedenle müvekkil şirketin davacı tarafa borcu bulunmadığını, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, söz konusu borç ilişkisi tarafların ticari defterleri de incelendiğinde ortaya çıkacağını savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizce dava konusu celp edilen … 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında alacak bedelinin tahsiline ilişkin 6.42614 TL asıl alacak ile 771,14 TL işlemiş faizden oluşan toplam 7.197,28 TL bedelin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, süresinde de huzurdaki davanın açıldığı tespit edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Makina Mühendisi … ile Mali Müşavir …’a tevdii edilen dosyaya 21/05/2018 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; davacı şirket tarafından ibraz edilen dava konusu, 2017 – 2018 yılına ait e-defter beratlarının zamanında alındığı, envanter defterinin açılış noter tasdikinin zamanında yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının düzenli, yasalara ve muhasebe tekniğine uygun olarak, zamanında işlenmiş olduğu, yılsonu – yılbaşı devir kayıtları ile ticari defterlerinin, birbirini teyit ettiği, kayıtlarının düzenli, muhasebe ilkelerine ve yasaya uygun tutulduğu, 6102 sayılı TTK’nın maddeleri belge ve yardımcı kayıtlarla birlikte 2017 – 2018 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfının bulunduğu tespit edilmiştir. Davalı taraf belirlenen inceleme gün ve saatinde ticari defter ibrazında bulunmamıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında araç, bakım, onarım ve tamir süreci uyarınca davacı tarafın yapmış olduğu hizmetlere karşılık kesmiş olduğu fatura alacağından dolayı davalının davacıya borçlu olup olmadığı, varsa miktarının ne kadar olduğu hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Taraflardan Davacı …Ş.’nin 2017 – 2018 yılına ait ticari defterler, yardımcı defter kayıtları incelendiğinde; davacı 2017 – 2018 yılına ait yevmiye defteri ve yardımcı defterleri tarafıma sunmuş olup, ticari defterleri içeriği muavin dökümünde … – … LDT.ŞTİ. cari hesabına borç/alacak kaydı ile takibe dayanak faturaya ilişkin davalı adına kayıtların incelenmesinde; davacının 2017 – 2018 yılları arası ticari defterlerine göre, davacının davaya dayanak alacağı faturaya dayandığı, faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının 16.11.2017 takip tarihi itibariyle kaydi olarak 6.426,14TL davalıdan alacaklı göründüğü, davacının takibe konu alacağının faturaya dayanmaktadır. Taraflardan Davalı …Şti. ticari defter ibrazında bulunmamıştır.
Tarafların düzenlediği faturanın ne şekilde tebliğ edildiğinin irdelenmesinde; “Salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenlenen kişiyi, fatura düzenleyene karşı borçlu duruma düşürmez. Adına fatura düzenlenen kişinin borçlu sayılabilmesi için, V.U.K’un 230.Md’ne göre hazırlanmış faturayı, T.T.K.21/2. Maddesi uyarınca usulüne uygun biçimde tebellüğ ettiği halde 8 gün içinde münderecatı hakkında itiraz etmemiş olması, ya da fatura konusu mal veya hizmetin adına fatura düzenlenen kişi veya kuruma tesliminin belgelenmesi gerekmektedir. Bu iki teslim veya tebliğden biri varit olmadan düzenlenen fatura borç doğurmaz.” Davacının takipte talep edilene alacağa dayanak dosyaya mübrez faturaları incelendiğinde, faturaların davalı şirkete teslim/tebliğ edildiğine dair faturanın üzerinde bir imza ibare ya da emare yok ise de fatura içeriğin malların davalı şirkete teslimine ilişkin fatura dayanağı irsalieylerin davalı şirkete imza karşılığında teslim edilmiş olduğu görülmekle faturaların davalı aleyhine borç doğurduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca söz konusu faturalar e-fatura olup, e – fatura kâğıt fatura ile aynı hukuki sonuçlara sahip olmakla birlikte farklı teknik özellikleri ve düzenlemeleri vardır.
Bu düzenlemelere göre; Temel fatura senaryosunda düzenlenen faturalara e-fatura uygulaması üzerinden ret yanıtı dönülme imkânı bulunmaz iken, ticari fatura senaryosunda düzenlenen faturalara e-fatura uygulaması üzerinden itiraz mahiyetinde, mali mühür ile imzalı elektronik bir belge üreten yapıyı barındıran “ret” yanıtı dönülebilmektedir. Çünkü sistem ve mevcut yazılım farklı bir düzenlemeye imkân vermemektedir. Ancak Temel fatura senaryosunda düzenlenen faturalara e-fatura uygulaması üzerinden ret yanıtının dönülememesi, TTK.’nın belirtilen harici yöntemlerle (noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile itiraz edilebilmesi imkânını ortadan kaldırmamaktadır. Yani aslında temel faturaya da TTK.’da belirtilen yöntemler ile itiraz edilebilmesi imkânı bulunmaktadır.
Ticari fatura senaryosunda düzenlenmiş olan faturalara ilişkin olarak alıcıların e-fatura uygulaması üzerinden ret yanıtı ile dönülmemiş olması da, TTK’da belirtilen diğer harici haklar ile itiraz edilmesinde engel teşkil etmemektedir.
Ancak ister ret yanıtı ile dönülmüş olsun ister harici haklar ile itiraz edilmiş olsun bu işlemin yine TTK hükümlerinde belirtilen 8 günlük süreye uygun olarak yapılması gerekmektedir. Çünkü belirtilen 8 günlük itiraz süresine uymak tacir olmanın hukuki sonuçlarından bir tanesidir. Bu süre geçtikten sonra yapılan itirazlar ve e-fatura uygulaması üzerinden dönülen ret yanıtları söz konusu faturaların alıcı tarafından fatura içeriğinin kabul edilmiş olduğu ve davalı aleyhine borç doğurduğu sonucunu doğurmaktadır. Yine davacının takipte talep ettiği alacağının dayanağı e-faturanın (temel fatura) davalının süresi içinde itiraz ettiğine dair dosyaya sunulu bir delil yoktur. Ayrıca davalı şirketin e-fatura kapsamında olup olmadığı Gelir İdaresi Bakanlığının “e-fatura.gov.tr” internet sitesinden kontrol edilmiş olup davalı şirketin e-fatura kapsamında olduğu görülmüştür.Bu itibarla davacının takipte talep ettiği alacağının dayanağı e-faturanın davalı şirket aleyhine borç doğurduğu tespit edilmiştir.
Dava dosyasına sunulan deliller ve ticari defterler incelemesi sonucu davacının ticari defterlerinin delil niteliği, defterlerindeki verilere ve ibraz olunan faturalara göre takip ve dava tarihi itibariyle davacının takibe konu 6.426,14TL davalıdan alacaklı olduğu, taraflar arasında imzalanan 13.10.2016 tarihli Araç Bakım, Onarım Ve Tamir Sözleşmesi’nin “Ücret Ve Ödeme” başlıklı 8.6 maddesi “müşterinin ödeme yükümlülüğünü zamanında yerine getirmemesi halinde bu alacakların tahsil edilemediği beher gün için şirket tarafından aylık %3 gecikme faizi uygulanacaktır.” hükmünü içermektedir.
Davacı takip alacaklısı takibe konu alacağını 20.07.2017 tarihinde tebliğ olunan Üsküdar 11. Noterliğinin 19.07.2017 tarihli ve 30191 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile talep etmiştir. İhtarnamede davalı takip borçlusuna ödemenin derhal yapılmışını istemiş olmakla 20.07.2017 tarihinde temerrüt oluşmuştur. Buna göre 20.07.2017 temerrüt tarihi ile 16.11.2017 takip tarihi arasındaki 119 gün için 754,24 TL işlemiş faiz hesaplanmıştır.
Davacının alacak iddiasının benimsenmesi durumunda; davacının belirlenen 6.426,14TL alacağına takip tarihinden itibaren (aylık %3) yıllık %36 oranında akdi faiz yürütülebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; taraflar arasındaki araç, bakım, onarım ve tarim süreci uyarınca davacı tarafın yapmış olduğu hizmetlere karşılık kesmiş olduğu fatura alacağını icra takibine koyması üzerine davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine borca, faize ve ferilerine itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Davalı tarafın ticari kayıt ve defterlerinin incelenmesi için talimat yazılmış olup talimat mahkemesince davalıya çıkartılan meşruhatlı tebligata rağmen kayıtların dosyaya sunulmadığı anlaşıldığından mahkememiz ara kararı gereğince dosya mali ve makine bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Davacının defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacının ibraz olunan elektronik ticari defterlerinin, e-defter beratlarının süresinde oluşturulduğu, envanter defterinin açılış tasdikinin tam olduğu, ticari defterlerin düzenli, usulüne ve yasaya uygun tutulduğundan sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı, davalının ticari defter ibrazında bulunmadığı, e-fatura sisteminde kayıtlı olduğu ancak sistem üzerinden faturalara süresinde itiraz etmediği, davacının ticari defterlerine göre davacının takip tarihi itibariyle 6.426,14 TL davalıdan alacaklı olduğu, davacının takibe dayanak faturalarının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturalar içeriği hizmetin davalıya verildiği ve faturaların taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak tanzim edildiği, takibe dayanak fatura içeriği mal/ hizmetin sunulan işçilik değerleri ile birlikte değerlendirildiğinde kadri marufunda olduğu, taraflar arasındaki sözleşmede müşterinin ödeme yükümlülüğünü zamanında yerine getirmemesi halinde gecikme faizi uygulanacağı öngörüldüğünden takip tarihinden önce temerrüdün oluştuğu, 20.07.2017 temerrüt tarihi ile 16.11.2017 takip tarihi arasındaki 119 gün için 754,24 TL işlemiş faiz hesaplandığı, davacının belirlenen 6.426,14 TL alacağına takip tarihinden itibaren yıllık %36 oranında akdi faiz yürütülebileceği hükme elverişli bilirkişi raporundan anlaşılmış olup davanın kısmen kabulü ile takibin 7.180,38 TL üzerinden devamına, asıl alacak 6.426,14 TL’ye takip tarihinden itibaren aylık %3 faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak belirli ve likit olduğundan alacağın % 20 si oranındaki 1.436,08 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile takibin 7.180,38 TL üzerinden devamına, asıl alacak 6.426,14 TL’ye takip tarihinden itibaren aylık %3 faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, %20 oranındaki 1.436,08 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 490,49 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 122,92 TL harçtan mahsubu ile bakiye 367,57 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 122,92 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.214,00 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 2.208,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 16,90 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/06/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”