Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/328 E. 2018/785 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/287 Esas
KARAR NO : 2018/758

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/03/2013
KARAR TARİHİ : 02/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 05/03/2013 tarihli dava dilekçesinde, davacıların annesi … ve babası …’in 27/05/2011 günü saat: 15:25 sıralarında … karayolu üzeri 24.km.sütlüce mevkiinde … plakalı çekicinin ve … plakalı yarı römorkun, … plaka sayılı ambulansa çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, kaza esnasında … ve … plaka sayılı ambulans içerisinde hasta ve hasta yakını olarak bulunduklarını, davalılardan Mürşidi …’ın kazada kusurlu olan … plakalı çekicinin ve … plakalı yarı römorkun sürücüsünün, … Ltd. Şti. ise aynı araçların maliki ve motorlu taşıt işleteni olduğunu, Davalılardan … Sigorta A.Ş.nin kazaya karışan … plakalı ambulansı … sayılı poliçe ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortaladığını, … Sigorta A.Ş. tarafından taleplerinin dikkate alınmadığını ve müvekkillere tazminat ödemesi yapılmadığını, Davalılardan … Sigorta A.Ş.nin müvekkillerin murislerini taşıyan ambulansa çarpan … plakalı çekiciyi ve … plakalı yarı römorku … no.lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortaladığını, fakat bu şirket tarafından da hukuki gerekçeden yoksun sebeplerle tazminat ödemesinden kaçınıldığını, Kazanın gerçekleştiği dönemde askerlik görevini yürüten müvekkil …’ya birlikte yaşadığı vefat eden anne ve babasının baktığını ve destek olduğunu, kaza öncesinde anne ve babası ile ortak yaşam sürdürdüğünü, dolayısıyla müvekkili …, hayatını emekli olan babası ve annesinin geliriyle sağladığını, Yasa ve Yargıtay uygulaması gereğince, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için vefat eden şahısla birlikte yaşamak ve vefat eden şahsın gelirinden destek almanın yeterli olduğunu, ayrıca bir akrabalık ilişkisinin bulunmasının dahi mutlak şart olarak aranmadığını, bu nedenle gayri resmi birliktelik yaşamak dahi tazminat alma için yeterli bir sebep teşkil etmekteyken bekâr ve zorunlu askerlik görevini ifa eden ve vefat eden ebeveynleriyle yaşayan müvekkilin, anne ve babasından destek aldığı sabit olup müvekkil …’nın destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanacağının şüphesiz olduğunu, Müvekkili …’ın da kaza sonucunda anne ve babasını kaybetmiş ve onların desteğinden yoksun kaldığını, Yasa ve Yargıtay’ın yerleşik uygulaması gereğince destekten yoksun kalma tazminatının sadece maddi boyutu bulunmadığını, anne ve babasının para ile ölçülemeyen nitelikteki desteğinin yitirilmesi de müvekkil … için destekten yoksun kalma nedeni olduğunu, Sigorta sözleşmesinin konusunu meşru menfaat oluşturduğunu, bu menfaate gelebilecek halellerden korunmak amacıyla yapılan sigorta sözleşmeleriyle sigortalının zararı, poliçe çerçevesinde giderileceğini, Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra doğan rizikolardan sorumlu olduğunu, Sigorta sözleşmelerinin iyi niyetli ifaya dayalı sözleşmeler olduğunu, taraflar üzerlerine düşen yükümlülüğü iyi niyetli olarak ifa etmekle yükümlü olduklarından, sigortacının iyi niyetli bir şekilde borcunu ifa etmesi gerektiğini, Davacılar aynı gün hem annelerini hem de babalarını kaybettiğini , manevi tazminat taleplerinin olduğunu bildirerek, Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere, davacı … lehine 50.000 TL manevi tazminat ve 10.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi olan 27,05.2011 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini, Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davacı … lehine 50,000 TL manevi tazminat ve 5.000 TL. destekten yoksun kalma tazminatının 27.05.2011 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı … Sig.A.Ş. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Kazaya karışan … plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde … no.lu, 11.06.2010/11.06.2011 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğu poliçe limitleri ile sınırlı, ölüm halinde maddi tazminat talepleri için ölen şahıs başına azami poliçe teminat limitinin 200.000-TL ile sınırlı olduğunu, Müvekkil sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan maddi tazminat taleplerine ilişkin sorumluluğu; sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olup, söz konusu sorumluluk aynı zamanda davacıların yoksun kaldıkları gerçek destek miktarı ile de sınırlı olduğunu, Davacı tarafın yoksun kaldığı gerçek destek miktarının tespiti ve ileride doğabilecek rücu talepleri açısından; davacıların murislerinin ölümü sebebiyle Sosyal Güvenlik Kurumundan herhangi bir ödenek alıp almadığının ve maaş bağlanıp bağlanmadığının; bağlandı ise miktarının, rücuya tabi olup olmadığının, zarar görenin faiz talep hakkının ancak temerrüd tarihinden itibaren doğacağını, Müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, Davacının kaza tarihinden itibaren yasal faiz istemi yasal dayanaktan yoksun olduğunu bildirerek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili vermiş olduğu 05/04/2013 tarihli cevap dilekçesinde; uyuşmazlık konusu kazaya karışan … plaka numaralı araç, müvekkil şirket tarafından 07.01.2011-07.01.2012 vadeli, … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu ancak, davacının müvekkil şirketçe söz konusu poliçe teminatı altına alınmış olması teminatın tamamen ve otomatik olarak ödeneceği anlamına gelmediğini, Müvekkili şirketin 2918 sayılı kanuna göre işletene düşen hukuki sorumluluğunun zorunlu sigorta limitleri dahilinde teminle mükellef olup, işletenin sorumluluğu bulunmadığı hallerde müvekkilinin herhangi bir sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, Söz konusu uyuşmazlık ile ilgili olarak … 1. Ağır Ceza Mahkemesi …E. sayılı dosyanın kusur durumunun tespiti yönünden ceza dosyasının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması gerektiğini bildirerek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… Tic. Ltd. Şti. vekilinin vermiş olduğu 04/09/2013 havale tarihli cevap dilekçesinde; Müvekkilinin aracını sigorta ettirmiş olduğunu, maddi ve manevi tazminatları poliçe kapsamında ve poliçe kapsamının zararları karşılayacak miktarda olduğunu, karşı tarafın uğramış olduğu zararın sigorta şirketince karşılanacağını, Müvekkilinin çalışanı Mürşidi …’ın alkollü olmadığını, belirlenen 0.005 alkol oranının normal sigara ve kola içmesinden kaynaklandığını, bu orana göre kişi alkollü sayılamayacağını, Davacıların ayrıca SSK dan bağlanan gelirlerinde zararlarının karşılandığını, Zararları karşılanmasına rağmen müvekkillerinden tekrar aynı zararı karşılamasının beklenemeyeceğini,Mirasçıların yaşları itibariyle aktif dönemler olmadığından destekten yoksunluk tazminatından bahsedilmeyeceği, İstenen manevi tazminatın fahiş olduğunu, uğranılan zarar karşılığında talep edilen tazminatın elbetteki sebepsiz zenginleşme konusu yapılamayacağını bildirerek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, davacıların maddi tazminat taleplerinin reddine , … sigorta ve … Sigorta açısından manevi tazminat taleplerinin reddine, 10.000-TL manevi tazminatın …, 10.000-TL manevi tazminatın …’e haksız fiil tarihi olan 27/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar Mürşidi … ve …Ltd.Şti.den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Mahkememize ait 2014/386 Esas ve 2014/388 karar sayılı 19/11/2014 tarihli karar temyiz edilmiş olup, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/4710 E 2017/11653 Karar sayılı ilamı ile 13/12/2017 tarihinde bozma kararı verilmiş, bozma ilamında “…1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından dolayı davacıların anne ve babasının vefatı nedeni ile talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminatın tahsili istemidir.
Dava dilekçesinde nelerin yer alması gerektiği hususu 1086 sayılı HUMK’nun 179. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nun 119. maddesinde düzenlenmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde (1086 sayılı HUMK m. 75) ise; “Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir” hükmüne yer verilmiştir. O halde açıklık bulunmayan hallerde hakim, dava dilekçesinin açıklanmasını ilgili taraftan her zaman isteyebilir.
Davacılar vekili dava dilekçesinde davacı … lehine 50.000,00 TL manevi tazminat davacı Pınar lehine 50.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiş, Mahkemece … lehine 10.000,00 TL manevi tazminata, … lehine 10.000,00 TL manevi tazminata hükmetmiştir. Ancak davacılar vekilinin dava dilekçesinde talep etmiş olduğu manevi tazminat talebi sarih değildir. Bu nedenle Mahkemece vefat eden anne ve baba yönüyle talep edilen manevi tazminat miktarının açıklattırılarak karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
3-Kabule göre; davacılar lehine verilen manevi tazminat miktarı azdır.
Borçlar Kanunu’nun 47.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacıca göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar … ve … için anne ve babalarının vefatı nedeni ile takdir olunan manevi tazminat azdır ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği için kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir…”şeklinde hüküm oluşturulmuştur.
Mahkememizce Yargıtay Bozma ilamına uyularak açık yargılamaya devam olunmuş, davacı vekili 11/05/2018 tarihli dilekçesi ile manevi tazminat açısından talebini açıklayarak …’in annesi …’in vefatı nedeni ile 25.000-TL, babası …’in vefatı nedeni ile 25.000-TL manevi tazminat talep ettiğini, davacı …’nun annesi … in vefatı nedeni ile 25.000-TL, babası … in vefatı nedeni ile 25.000-TL manevi tazminat talep ettiğini bildirmiştir.
Tarafların ekonomik durumları , paranın satın alma gücü, manevi tazminattan sorumlu … Ltd Şirketinin maliki sürücüsünün Mürşidi … olduğu, aracın karışmış olduğu kazada sürücü …’ın %80 kusurlu olduğu, manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak değerlendirilmemesi gerektiği, bir taraf içinde fakirleşme aracı olmaması gerektiği, davacıların anne ve babasını kaybı sebebi ile hissettikleri acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi yönünde tarafların sosyal ekonomik durumlarına göre davacı … açısından babasının ölümü nedeni ile 10.000-TL, annesinin ölümü nedeni ile 10.000-TL olmak üzere toplam 20.000-TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar Mürşidi … ve … Ltd. Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsiline, Davacı Pınar Mısırlı açısından Annesinin ölüm nedeni ile 10.000-TL , babasının ölüm nedeni ile 10.000-TL olmak üzere 20.000-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ile davalılar Mürşidi … ve … Ltd. Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsiline, Fazlaya İlişkin taleplerin reddine, Maddi Tazminat talebinin reddine ve … Sigorta İle … Sİgorta açısından manevi tazminat talebinin reddine yönelik karara karşı yapılan temyiz itirazları Yargıtay 17. HD Başkanlığının 2015/4710 E 2017/11653 Karar sayılı ilamı ile 13/12/2017 tarihli kararı ile reddedilip onandığından yeniden karar oluşturulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Manevi tazminat açısından davanın kısmen kabulüne, davacı … Açısından ; babasının ölüm nedeni ile 10.000-TL, annesinin ölüm nedeni ile 10.000-TL olmak üzere toplam 20.000-TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar Mürşidi … ve … Ltd. Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsiline,
2-Davacı … açısından Annesinin ölüm nedeni ile 10.000-TL , babasının ölüm nedeni ile 10.000-TL olmak üzere 20.000-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ile davalılar Mürşidi …ve … Ltd. Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsiline, Fazlaya İlişkin taleplerin reddine,
3-Maddi Tazminat talebinin reddine ve … Sigorta İle … Sİgorta açısından manevi tazminat talebinin reddine yönelik karara karşı yapılan temyiz itirazları Yargıtay 17. HD Başkanlığının kararı ile reddedilip onandığından yeniden karar oluşturulmasına yer olmadığına,
4-Harçlar yasası uyarınca belirlenen 2.732,40-TL karar harcından, peşin alınan 392,80-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.339,60-TL harcın davalılar Mürşidi … ve … Ltd. Şirketinden tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 392,80-TL harç ile aşağıda dökümü yapılan bozmadan önce 2.019,70-TL ile bozmadan sonra 210-TL olmak üzere toplam 2.229,70-TL. yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 758,10-TL’nin davalılar Mürşidi … ve … Ltd. Şirketinden tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hesaplanan 2.400,00-TL. vekalet ücretinin davalılar Mürşidi … ve … Ltd. Şirketinden tahsili ile kendisini vekil ile temsil ettiren davacı …na verilmesine,
7-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hesaplanan 2.400,00-TL. vekalet ücretinin davalılar Mürşidi … ve … Ltd. Şirketinden tahsili ile kendisini vekil ile temsil ettiren davacı …’e verilmesine,
8-Davalılar Mürşidi … ve … Ltd. Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan vekalet ücreti Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. Maddesi gereğince davacılar yararına taktir olunacak vekalet ücretini geçemeyeceğinden davacı …’ndan 2.400,00-TL, ve …’ den 2.400,00-TL vekalet ücretinin tahsili ile davalılar Mürşidi … ve … Ltd. Şirketi’ne verilmesine,
9-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Dair Davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 15 günlük sürede Temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/07/2018

Katip

Hakim

Harç Beyanı
K.H.= 2.732,40-TL
P.H.= 392,80-TL
B.H= 2.339,60-TL
Davacı yargılama gideri
Bozmadan önce ve bozmadan sonra olmak üzere
Toplam 2.229,70-TL yargılama gideri