Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/311 E. 2019/709 K. 03.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/311 Esas
KARAR NO : 2019/709

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2015
KARAR TARİHİ : 03/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 27/02/2015 tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı şirkete verdiği hizmet karşılığı tanzim ettiği toplam 10.195.20 TL’lik 4 adet fatura bedelinin tahsili için 14.01.2015 tarihinde ilamsız icra yoluyla takip başlattığını, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, müvekkilinin muhasebe sorumlularıyla irtibata geçerek itirazın haksız olduğunu bildirdiğini ve ilgililerin de mail yoluyla gönderdikleri ekstrede borcu kabul etmelerine rağmen dosyaya ya da müvekkiline herhangi bir bedelin ödenmediğini, itirazın haksız ve yersiz olduğunu bu nedenle itirazın iptaline, davalının takip konusu alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde;Müvekkili firma kayıtlarına ulaşamadıklarından aradaki cari hesabını ve borç miktarını açıkça beyan edemediklerini, şirket kayıtlarının bulunduğu bilgisayarların ve bilgi işlem sisteminin de haciz edilerek yeddiemine teslim edildiğini, … 30. îcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına müzekkere yazılarak bilgisayarlar üzerinde bilirkişi tetkikatı yaptırılmasını ve haciz ve muhafaza tarihi olan 13.01.2015 tarihi itibariyle davalı müvekkilinin cari hesap kayıtlarındaki borç miktarının tespiti ve davacının ticari kayıtlarındaki alacak miktarının belirlenmesinin gerektiğini, davacının müvekkili ile aralarında borç mutabakatı bulunduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacı ile müvekkili firmada çalışan … arasında yapılan yazışmalara ilişkin dokümanların tarafların arasında borç mutabakatı bulunduğu iddiasıyla dosyaya sunulduğunu, ancak yazışmaları gerçekleştiren …’in müvekkili firma adına borç ikrarında bulunma ve müvekkili firmayı borç altına sokma yetkisinin bulunmadığını, davacı tarafın faize ilişkin taleplerinin hatalı olduğunu, davalı müvekkile tebliğ edilen ödeme emrinde asıl alacağa ek olarak faiz talebinde bulunulduğunu, ilgili mevzuat hükümlerince faiz alacağı talebinde bulunan alacaklının ödeme emrinde faiz oranını ve faiz başlangıç tarihini belirtmesinin zaruri olduğunu, alacaklı tarafından bu unsurlara yer verilmeden faiz talebinde bulunulmuş olmasının mevzuat hükümlerine aykırı olduğunu, davanın reddine, icra inkar talebinin reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına bükmediİmesine, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, ibraz edilen 03/06/2016 tarihli raporda: Davacının sunulan delil ve belgelerinin aksine davalı tarafın ticari kayıt ve belge ibraz etmemiş olduğu, mevcut uyarınca davacının takibe konu 4 adet faturası sebebi ile alacaklandığı,10.195,20-TL tutarın ödendiği ve başkaca borcun sonlandığı hususuda delil sunulmadığı, davacının tespit edilen alacağından davalının sorumlu olacağı bildirilmiştir.
Dava; davacının toplam 10.195,20 TL’lik alacağının tahsili için yaptığı icra takibine davalının itirazı üzerine açılmış olan itirazın iptali davasıdır.
… 32. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası getirilmiş, yapılan incelemesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 11.195,20-TL üzerinden ilamsız icra takibinin yapıldığı davalının yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizden verilen 24/10/2016 tarih ve 2015/217 esas, 2016/864 sayılı kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 14/03/2018 tarih ve 2017/1578 esas, 2018/426 karar sayılı ilamı ile; “…davalı tarafça usulüne uygun şekilde gösterilmesine rağmen, HMK 189/1 maddesinde belirtilen ispat hakkını kısıtlayacak şekilde ve HMK 195.maddesine aykırı olarak getirtilmeyen davalı delilinin getirtilmesi veya incelenmesi sağlandıktan sonra, bilirkişi raporu alınarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve esas yönünden hukuka uygun olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenlerle kabulü ile, HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalıya ait ticari defter ve kayıtların, yukarıda açıklanan şekilde incelemesi sağlanarak, bilirkişi raporu alındıktan sonra, diğer delillerle birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği…” gerekçesiyle bozulmuş olup, bozma ilamı kesinleşmekle, mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya mahkememiz 2018/311 esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 14/03/2018 tarih ve 2017/1578 esas, 2018/426 karar sayılı bozma ilamı sonrası, mahkememizin 01.10.2018 tarihli 2. celsesinde bozma ilamı kapsamında dosyanın bilirkişi heyetine tevdiine karar verildiği, ancak bilirkişilere takdir olunan ücretin mazeretsiz olarak yatırılmadığı için yeniden rapor aldırılmadığı, bunun üzerine mahkememizce 04.02.2019 tarihli duruşmada, yeniden bilirkişi ücretini yatırması için 1 haftalık kesin süre verimesine, verilen süre içerisinde ücretin yatırılmaması durumunda bu delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılacaklarının ihtaratına karar verildiği, ihtaratın davalı tarafa yapıldığı, davalı tarafından bilirkişi ücretinin yatırılmadığı görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.324’de belirtildiği üzere; taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Aksi halde talep edilen delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılır. Somut olayda, mahkememizce belirlenen avans verilen kesin süre içerisinde yatırılmamıştır. Bu nedenle HMK m.324’ün hukuki sonucu olarak, davalı taraf ikamesini talep ettiği ticari defter ve cari hesap kayıtları delilinden vazgeçmiş sayılmıştır. Dosya mevcut delil durumuna göre değerlendirilme yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafından incelemeye işletme defterinin sunulduğu davalı tarafından ticari kayıt belge ve defterlerinin sunulmadığı, davacının işletme defterinde icra takibine konu edilen 4 adet faturasının kayıtlı olduğu, davalı tarfından davacıya 10.02.2015 tarihinde gönderilen E mail ekindeki yardımcı defter kayıt dökümünde davacının 4 adet faturasının yer aldığı, bu fatura bedellerinin ödendiğine ilişkin her hangi bir yazılı belgenin sunulmadığı, davalı tarafından verilen kesin süreye rağmen ticari kayıt ve belgenin incelenmesi için oluşturulan bilirkişi incelemesi ücretlerini yatırmadığı, HMK m.324 gereği davalı tarafın ticari defter ve kayıtları delilinin ikamesinden vazgeçmiş sayıldığı, davalı tarafından dava konusu alacağın aksini kanıtlayan başkaca bir delil sunulmadığı anlaşılmakla davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 10.195,20- TL alacaklı olduğu, takipten önce davacı tarafından davalının temerrüde düşürmediği, takip öncesinde dayalı olarak faiz talep edemeyeceği hüküm vermeye elverişli denetime açık bilirkişi raporu ile anlaşıldığından davanın kabulüne, takibin 10.195,20-TL üzerinden devamına asıl alacak 10.195,20-TL takip tarihinden itibaren davacının talebini aşmamak üzere Avans faizi uygulanmasına,Davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak taraflarca belirlenebilir mahiyette bulunan likit alacak miktarına kötü niyetli olarak itiraz edildiğinden, kabul edilen toplam alacak miktarı üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, itirazın iptaline, takibin 10.195,20 TL üzerinden devamına, asıl alacak 10.195,20 TL’ye takip tarihinden itibaren davacının talebini aşmamak üzere avans faizi uygulanmasına
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.039,04 TL %20 icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 696,43 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 174,11 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 522,32 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 174,11 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 705,75 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı 03/07/2019

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

5070 Sayılı Kanun gereğince e-imza ile imzalanmıştır.

HARÇ BEYANI
K.H.= 696,43 TL
P.H.= 174,11 TL
B.H= 522,32 TL

DAVACI YARGILAMA GİDERİ
105,75 TL TEBLİGAT GİDERİ
600,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
TOPLAM= 705,75 TL

DAVALI YARGILAMA GİDERİ
112,00 TL TEBLİGAT GİDERİ