Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/283 E. 2019/1149 K. 13.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/283 Esas
KARAR NO : 2019/1149

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/03/2018
KARAR TARİHİ : 13/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; 27/03/2016 günü davalı …’nın maliki olduğu aracı kullanan diğer davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla ölümlü ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, çarpmanın etkisi ile müvekkilinde kemik kırıklarının mevcut olduğunu, müvekkilinin sağlığına kavuşamadığını, davalılardan … sigortanın diğer davalıya ait olan ve kazaya sebebiyet veren aracın sigortasını yaptığını ve teminat limitleri dahilinde maddi ve limitlerinde varsa manevi tazminattan sorumlu olduğunu bildirmekle kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın trafik kaydına ihtiyati tedbir konulmasını, 5.000,00 TL maddi tazminat, 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsili ile müvekkiline verilmesine, yargılama gider ve vekalet ücretlerinin davalılar üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş.’ye usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davalı …Ş. Vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; poliçe teminat limitinin kişi başı 310.000,00 TL olduğunu, dosyada öncelikle kusur durumunun tespitinin gerektiğini, maluliyete ilişkin maddi tazminat talebi hakkında kanuna uygun değerlendirme yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının ve tedavi giderlerinin poliçe kapsamında olmadığını, hesaplanan tazminattan hatır taşımacılığı indirimi yapılması gerektiğini, davacının manevi tazminat talebinin poliçe teminatı kapsamında bulunmadığını ve müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığı bildirmekle davanın reddine, yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … ve …’a usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davalılar vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; müvekkillerinin kazadan sonra davacı ile ilgilendiğini, elden ve banka yolu ile çok kez maddi yardımlarda bulunduklarını, müvekkili …’ın kaza nedeniyle tedavilerinin hala devam ettiğini, müvekkili …’nın ev hanımı olduğunu, müvekkillerinin ailesinin orta gelirli olduğunu, sağ şeritten bir aracın sıkıştırması ile kazanın meydana geldiğini ve müvekkilinin kazada kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin alkollü araç kullandığına dair tutanağın gerçeği yansıtmadığını bildirmekle davanın reddine, yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce … İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacının sosyal ekonomik durumunu bildirir belgi ve belgelerin dosyamız arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce … Ünv. … Eğitim ve Araştırma Hast. Müzekkere yazılarak davacının davamıza konu kaza nedeniyle tedavi evraklarının mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce … SGK Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacının son maaş durumunun, kaza nedeniyle rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı ile ilgili bilgi ve belgelerin mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce davalı …’ya müzekkere yazılarak dava konusu kazaya karışan … plakalı araca ait hasar dosyası ve poliçe kayıtlarının mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Mahkememiz Tramer’e müzekkere yazılarak dava konusu araca ait poliçe ve tüm hasar kayıtlarına ilişkin bilgi ve belgelerin dosyamız arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce … 11. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosya örneği uyap üzerinden celp edilerek mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Mahkemimizce … Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulu’na müzekkere yazılarak tarafların kusur oranlarının araştırılması istenilmiş, Trafik İhtisas Kurulu’nun mahkememize sunmuş olduğu … tarihli raporunda davalı sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğunu, davacı yolcu …’ın kusursuz olduğu görüşünü bildirmiştir.
Mahkememizce … Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Kurulu’nu müzekkere yazılarak davacının özürlülük oranının ve iş göremezlik süresinin araştırılması istenilmiş, İkinci İhtisas Kurulu’nun mahkememize sunmuş olduğu 18/01/2018 tarihli raporunda; davacının özürlülük oranının %4.0 olduğunu, iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğini, bu sürenin ilk 3 ayında başka birinin yardımına ihtiyaç duyabileceği görüşünü bildirmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi aktüer …’a tevdi edilmiş olup, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 15/10/2019 tarihli raporunda; Davacı ile davalının yakın akraba olduklarına ve davacının … plakalı araçta ücretli taşındığına dair bir bilgi bulunmamaktadır. Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2017/3610, 2016/14777 ile 2013/9593 E. sayılı emsal kararlarında hatır taşıması nedeniyle yapılacak indirim oranının %20 olduğu belirtilmektedir. Kusur raporunda davacının yolcu olarak bulunduğu araç sürücünün 0,74 promil seviyesinde alkollü olduğu ve kazanın aracın kontrolsüz seyri nedeniyle meydana geldiği belirlenmiştir. Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında kazaya maruz kalan kişinin sürücünün alkollü olduğunu bilerek araca binmesi halinde %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği belirtilmektedir. Bu durumda; Bu husustaki nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; olayda hatır taşıması ile müterafik kusur indirimi koşullarının gerçekleştiğinin ve yapılacak indirim oranlarının Yargıtay kararlarında kabul gören %20 olduğunun kabulü esasına göre zarar hesabı yapılarak takdire sunulacaktır. 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni poliçe genel şartlarının 1.maddesinde “…(Değişik:RG-2/2/2016-29612)(1) Bu Genel Şartlar ekleriyle bir bütündür…” demektedir. 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe şartlarının A.5/c maddesinde “…Sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporu dikkate alınır…” demektedir. Yine poliçe genel şartlarında tazminat ödemesinde istenecek belgeler arasında “30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu” yer almaktadır. Adli Tıp Kurumu tarafından 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenen raporda davacının özür oranı %4 olarak belirlenmiş olup, anılan oran üzerinden sürekli iş göremezlik dönemindeki zararı belirlenecektir. 04.06.1996 doğumlu davacı, olay tarihinde, 19 yıl, 9 ay, 22 günlük olup, 20 yaşında kabul edilerek, TRH 2010 yaşam tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (54)yıl ve muhtemelen (74)yaşına kadar yaşayacaktır. Yargıtay’ın bu konuda yerleşmiş içtihatlarında aktif çalışma yaşı sonu 60 olarak kabul edilmekte olup buna göre kazalının aktif çalışma hayatının (60)yaşına kadar süreceği kabul olunarak, olay tarihinden (60) yaşına kadar bakiye aktif hayat süresi (60-20)= 40 yıl ve pasif devresi 14 yıldır. Askerlik hizmet süresi kazanç tespitinde dışarıda tutulacaktır. 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni poliçe genel şartlarının 1.maddesinede “…(Değişik:RG-2/2/2016-29612)(1) Bu Genel Şartlar ekleriyle bir bütündür…” demektedir. Genel şartların EK:3 maddesinde sürekli sakatlık tazminatlarının hesaplamalarda kişinin vergilendirilmiş gelirinin esas alınması, gelire ilişkin bir belge sunulmaması halinde ise asgari ücrete göre hesaplama yapılması gerektiği belirtilmektedir. Bu durumda; SGK hizmet dökümünde davacının kazanın meydana geldiği tarihte sigortalı çalışması gözükmemektedir. Bunun dışında da davacının asgari ücretin üzerinde kazanç sağladığını gösterir yazılı bir belge bulunmadığından zorunlu olarak hesaplamalar asgari ücretlere göre yapılacaktır. Buna göre;Kazalının geçici iş göremezlik dönemindeki net kazanç toplamı = 11.708,91 TL, Kazalının %4 oranında malul olduğu bilinen dönemdeki kazanç toplamı 36 AY = 22.815,44 TL Kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan poliçe genel şartları dikkate alınarak bilinmeyen dönem hesabına esas kazançlar an,x = Nx – Nx+n / Dx formolüne göre belirlenecektir. Formüle de iskonto oranları %1,8 teknik faiz esas alınarak TRH-2010 yaşam tablosuna göre belirlenen sayılar uygulanacaktır. Kazalının işleyecek devre başındaki net bir yıllık geliri ise; 2.020,90 x 12 Ay = 24.250,80 TL. olup, anılan tutar işleyecek aktif devre maddi zarar hesabına esas alınacaktır. Diğer yandan; kazalı aktif devre sonunda pasif dönemde de emsallerine göre daha fazla efor sarf ederek hayatını idame ettireceğinden Yargıtay’ın bu konudaki kararları dikkate alınarak pasif dönem zarar hesabına agi dikkate alınmaksızın belirlenen net asgari ücretin yıllık tutarı olan (1.829,02×12=) 21.948,24 TL esas alınacaktır. Buna göre; 23 – 60 yaş arası 37 yıllık iskontolu aktif dönem kazanç tutarı; 644.940,33 TL, 60 – 74 yaş arası 14 yıllık iskontolu pasif dönem kazanç tutarı; 108.112,64 TL olduğu, Adli Tıp kurumu tarafından davacının 9 aylık iyileşme döneminin 3 ayında bakıma ihtiyaç duyacağı belirlenmiştir. 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartları eklerinde bakıcı giderinin net asgari ücrete göre yapılacağı, bakıcı tutulduğunun belgelendirilmesi halinde brüt asgari ücretin esas alınacağı belirtilmektedir. Somut olayda bakıcı tutulduğunu gösterir belge bulunmadığından bakıcı gideri net asgari ücrete göre yapılacaktır. Buna göre; Kazalının geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı: Aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı 11.708,91 TL olduğu, Kazalının sürekli(kalıcı) iş göremezlik dönemindeki maddi zararı: Kazalının sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zarar toplamı = 31.034,74 TL olduğu, Kazalının bakıcı gideri nedeniyle maddi zararı: Aylık bakıcı gideri maddi zararı; 3.902,97 TL olduğu, hatır ve müterafik kusur indirimi ile ödemenin değerlendirilmesi; Davalı … tarafından davacıya 04.12.2017 tarihinde 46.803,79 TL ödeme yapılmıştır. Ödemenin dökümü bulunmadığından ve ödeme davacının bu olay nedeniyle uğradığı maddi zarara karşılık yapıldığından sebepsiz zenginleşmemeye yol açmaması bakımından ödemenin davacının tüm maddi zararlarından tenzili gerekecektir. Davacının geçici ve sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zararı ile bakıcı gideri maddi zarar toplamı(11.708,91 + 31.034,74 + 3.902,97)= 46.646,62 TL olarak belirlenmiştir. Kural olarak davacının 46.646,62 TL.lık toplam maddi zararından %20 hatır taşıması indirimi, %20 müterafik kusur indirimi yapılması ve kalan tutardan davalı … tarafından yapılan ödememin ödeme tarihinden günümüze kadar işlemiş faizi ile birlikte tenzili gerekmektedir. Ancak; herhangi bir indirim yapılmaksızın dahi davacının maddi zararı davalı … tarafından yapılan ödeme ile karşılanmış olduğundan gereksiz yere indirim ve güncelleme yapılma yoluna gidilmediğini bildirmekle sonuç olarak; 26.03.2016 tarihinde meydana trafik kazasında davalıların %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’ın; Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının = 11.708,91 TL, Sürekli iş göremezlik dönemine ait %4 maluliyet oranı ile ilgili maddi zararının = 31.034,74 TL olduğu, Bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının 3.902,97 TL. olmak üzere toplam; 46.646,62 TL. olduğu,Davacının hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi dahi yapılmadan belirlenen toplam 46.646,62 TL.lık maddi zararı davalı … tarafından ödenen 46.803,79 TL.lık ana paranın altında kaldığından ve buna göre; davacının tüm maddi zararları sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme ile karşılanmış bulunduğundan davacının talep edilebilir başkaca maddi zararının söz konusu olmayacağı, Manevi tazminat talepleri zorunlu trafik poliçesi kapsamında bulunmadığından, Mahkemece belirlenecek manevi tazminat tutarından sadece davalı araç sürücüsü ve malikinin sorumlu olacağı, manevi tazminat bakımından temerrüdün her hangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın 26.03.2016 olay tarihinde gerçekleşmiş olacağı sonuç ve kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; 26.03.2016 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davacının geçici kalıcı maluliyet oranına dayalı bedensel zararlarının tazmini ile bakıcı gideri tazminatı talebine ilişkin tazminat davasıdır.
… Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulu’nun mahkememize sunmuş olduğu 18/06/2019 tarihli raporunda davalı sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu …’ın kusursuz olduğu, ATK İkinci İhtisas Kurulu’nun mahkememize sunmuş olduğu 18/01/2018 tarihli raporunda davacının özürlülük oranının %4.0 olduğu, iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, bu sürenin ilk 3 ayında başka birinin yardımına ihtiyaç duyabileceği tespit edilmiştir.
Mahkememiz dosyası arasına alınan 15/10/2019 tarihli aktüer bilirkişi raporunda 26.03.2016 tarihinde meydana trafik kazasında davalıların %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’ın geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 11.708,91 TL, sürekli iş göremezlik dönemine ait %4 maluliyet oranı ile ilgili maddi zararının 31.034,74 TL, bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının 3.902,97 TL olmak üzere toplam 46.646,62 TL olduğu, davacının hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi dahi yapılmadan belirlenen toplam 46.646,62 TL maddi zararının davalı … tarafından ödenen 46.803,79 TL ana paranın altında kalması nedeniyle davacının tüm maddi zararlarının sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme ile karşılanmış bulunduğu davacının talep edilebilir başkaca maddi zararının söz konusu olmayacağı anlaşılmakla davacının maddi tazminat davasının reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat talepleri zorunlu trafik poliçesi kapsamında bulunmadığından, manevi tazminat tutarından sadece davalı araç sürücüsü ve malikinin sorumlu olacağı, manevi tazminat bakımından temerrüdün her hangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın 26.03.2016 kaza tarihinde gerçekleşmiş olacağı dikkate alınarak mahkememizce yapılan değerlendirmede davacı …’ın kaza tarihinde sigortalı bir çalışmasının bulunmadığı, dosyaya celp edilen SGK dökümüne göre 2015 yılı 2. ayına ilişkin prime esas kazancının 1.762,12 TL olduğu, davalı …’ın … 11. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında celse sırasında alınan ifadesinde işsiz olduğunu beyan ettiği, diğer davalı … yönünden yapılan araştırmada ise emniyetçe herhangi bir tespitin yapılamadığı hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının kazada kusursuz olduğu, ATK maluliyet raporuna göre davacının özürlülük oranının %4.0, iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği ve bu sürenin ilk 3 ayında başka birinin yardımına ihtiyaç duyabileceği belirtilmekle mahkememizce davacı lehine takdiren 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılarak davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 10.000,00 tl manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan davalı … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M… : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat davasının REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan davalı … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 683,10 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 358,63 TL harçtan mahsubu ile bakiye 324,47 TL harcın … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan peşin harç 358,63 TL’nin … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından manevi tazminata ilişkin olarak yapılan 8,40 TL posta masrafının davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1,40 TL yargılama giderinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından …’ın posta tebligat masrafı olan 31,50 TL ‘nin davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 28,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalı …’a verilmesine,
Bakiye kısmın davalı … üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen manevi tazminat dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen manevi tazminat dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen maddi tazminat dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı …’a verilmesine,
9-Davalı …Ş. duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen maddi tazminat dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı …Ş. tarafa verilmesine,
10-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı davalı … ve … sigorta tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/11/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸