Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/237 E. 2018/1273 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/237 Esas
KARAR NO : 2018/1273

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/03/2018
KARAR TARİHİ : 20/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 14/03/2018 havale tarihli dava dilekçesinden özetle; müvekkili ile davalı arasında 21/10/2015 tarihli “Sulh Protokolü” isimli sözleşmenin imzalandığını, bu sözleşmeye göre daha önce yapılan tüm anlaşmaların yerine geçecek şekilde sulh protokolü düzenlenip akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında müvekkili tarafından davalıya Teminat Senedinin verildiğini, verilen senet için eki protokol 26/02/2014 tarihli sözleşme ve 21/05/2014 tarihli sözleşme ve 31/12/2014 vadeli 3.000.000,00 USD teminat senedinin iptal edildiği ve 21/10/2015 de taraflar arasında protokol imza edildiği ve iş bu protokolün geçerli olduğu iş bu senedin teminat maksadı ile verildiği bu senedin teminat dışı herhangi bir sebeple kullanılamayacağı aksi halde tüm zararlardan sorumlu olacağı taraflar arasında kesin olarak kabul edilmiş ne şekilde kullanılabileceği veya kullanılamayacağı hususlarının imza altına alındığını, davalının teminat senedini … Bankası … Şubesine tahsilat amaçlı verdiğini ve müvekkiline 10/01/2018 tarihinden ihbarnamenin göndermiş olduğunu, üzerinde teminata bağlı bir senetin sözleşme şartları yerine gelmez ise kullanılabileceğini, teminat senedinin kesinlikle tek başına kullanılamayacağını, davalının yapmış olduğu işlemin haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek, öncelikle müvekkili tarafından davalıya verilen 31/03/2018 vadeli 21/10/2015 düzenleme tarihli 2.850.000,00 USD bedelli teminat senetinin ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, akabinde teminat senedinden dolayı muarazanın men’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ile duruşma gün ve saatinin tebliğ edilmiş, davalının cevap verme süresinin uzatılmasına ilişkin HMK’nun 127. Maddesi kapsamında kabul edilmiş, davalı vekili 27/09/2018 tarihli cevap ve istifa dilekçesinde duruşma tarihine kadar müvekkili ile yüzyüze görüşme imkanının olmadığını, bu nedenle müvekkili …’ın vekilliğinin sıkıntılı süreç içerisinde gerçekleştirildiğini, davacı … vekili ile görüşme imkanı buldukları kadar müvekkili ile görüşemediğini, davacı tarafın kötüniyetli olduğunu, kendisinin güvenini kötüye kullandığını, sürekli söylemelerine rağmen müvekkilinin davacıya sonsuz güven duyduğunu, davalının art niyetli olduğunu, türlü hileler ile dava konusu senedin ve sulh protokolünün imzalandığını, 21/10/2015 tarihinde protokolün kendilerince kayda alındığını, taraf vekillerince ayrı ayrı imzalanmasının kararlaştırıldığını, Av. … olarak isim açılmasına rağmen o gün davacı vekilinin gelmemiş olduğu bahanesi ile daha sonradan kendisinin de imzalayarak senetlerle birlikte müvekkiline teslim edileceğinin söylendiğinin bu şekilde planlı hareket edildiğini, imzalanan evrakın huzurda teslim konusunda ısrarcı olunmasına rağmen müvekkilinin karşı tarafa duyduğu sonsuz güven duygusu ve rızası sebebiyle teslimin sonraya bırakıldığını, müvekkiline aynı gün öğleden sonra aynı tarihli teminat senedi ibarelerinin yer aldığı teslim tutanağının imzalatıldığını, protokolünde davacı vekilince imzalanmadan verildiğini, davalının kredi ile bir plaza arsası aldığını, üzerinden 4-5 yıl geçmesine rağmen henüz inşaata başlanmadığını, dava dilekçesinde itiraf ettikleri gibi ülkemizin ekonomik durumu sebebiyle ne kredi çekilebildiğini, nede inşaatın yapılıp kar elde edilebildiğini, müvekkiline üzerine tarih atılarak verilmiş olan senede teminatsız olarak tedbir olunması, batması ve iflası kaçınılmaz olan davalı tarafa hakkının yedirilmesinden başka bir şey olmayacağını bildirmiştir.
Davacı ve davalı arasında akdedilen 21/10/2015 tarihli sulh protokolü ile tarafların daha önce yaptıkları 26/02/2014 tarihli ve eki netiliğindeki 21/05/2014 tarihli sözleşme ve sözleşmeye bağlı verilen 31/12/2014 vadeli 3.0000.000.00 USD bedelli teminat bedelinin iptal edilerek yerine Sulh Protokolündeki şartalar ile anlaştıkları, bu protokolün bu tarihten önceki tüm anlaşmaların yerine geçtiği, protokol kapsamında Adozer’in …’a … İlçesi, … Mevki 1 Ada 23 parselde kayıtlı gayrimenkulde yapılarak binaya yaklaşık 665-670 m2’lik (2 adet çeyrek ofise denk gelecek alanı) inşaat alanı olarak vereceği, bu inşaat alanının yapılacak binanın 8 ile 15. Katlar arasında olacağı, bu taahhüdün teminatı olarak … İnşaat ve ortaklarının 31/03/2018 tarihli 2.850.000.00 USD’lik teminat senedini vereceği, bu teminat senedinin satış vaadi sözleşmesi imzalanması esnasında veya tapu devri esnasında geri iade edileceği, … A.Ş.’nin işbu sözleşmeye binaen ayrıca …’a 15/12/2015 vadeli 150.000,00 USD tutarlı senet ile ödeme yapacağı kararlaştırılmıştır.
Davacı ve davalı arasında 31/03/2018 tarihli 2.850.000,00 USD bedelli senedin 26/02/2014 tarihli Sulh Protokolü kapsamında teminat senedi olarak düzenlenip verildiği ihtilaf konusu değildir. Davacı … İnşaat A.Ş. Tarafından … 15. Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 21/10/2015 tarihli sulh protokolüne göre Gayir Menkul Satış Sözleşmesi taslağı konusunda mutabakata varıldığı, sulh protoklünde Gayri Menkul Satış Sözleşmesinin imzalanması sırasında teminat senedinin iade edileceğinin kararlaştırıldığı, teminat senedinin hukuka aykırı olarak Halk Bankası Maslak Şubesine tahsilat amaçlı verildiği, teminat senedinin tek başına kullanılamayacağı, kullanılması durumunda mağduriyet doğacağı, bundan doğan zararların saklı tutulduğu, sözleşmeye konu gayrimenkul üzerinde bir kısım maliklerden taşınmazların satın alındığı, bir kısım malikler ile de kat karşılı sözleşmenin yapıldığı, gökdelen inşaat projesini yapma aşamasına getirildiği, tamamlama aşamasının hızla devam ettiği, her iki taraf için geçerli olan ahde vefa ilkesi gereği gayri menkul satış vaadi sözleşmesi yapmaya hazır olduğu, ihtarnamenin tebliğinden itibaren ruhsat aşamasına getirilen inşaat ile ilgili gayrimenkul satış vaadi sözleşmesini noterde yapmaya hazır olduklarını, satış vaadi sözleşmesinin yapılması konusunda 4 gün içerisinde müracaat etmemeniz halinde yasal yollara gitmek zorunda kalınacağının ihtar edildiği, davalı … tarafından davacıya gönderilen 12/03/2018 tarih, 3851 yevmiye nolu Üsküdar 12. Noterliğinin cevabi ihtarnamesinde son sözleşme imzalanırken inşaatın 31/03/2018 tarihinde bitirip, tapuların verileceği, eğer inşaat bitirilip tapular verilmez ise senedin gününde ödeneceğinin beyan edilmesi üzerine, senedin verildiğini, yıllarca beklemeye takati olmayan davalı …’ın istemeyerek de olsa son sözleşmeyi imzaladığını ve son sözleşmeyi bankaya teslim ettiğini, muhatabın ihtarında söylediğinin doğru olduğu, teminata bağlı senedin sözleşme şartları yerine gelmez ise ancak kullanılabileceğini, senedin de davacı …. İnşaat’ın 31/03/2018 tarihine kadar tapuları vermez ise kullanılacağının, tapuların bu tarihten önce teslim edilmesi durumunda senedin bankadan iade alınacağının bildirildiği, her iki ihtarname içeriğinde de taraflarca dava konusu edilen 31/12/2014 vadeli 3.000.000,00 USD bedelli senedin yapılacak inşaatın teminatı olarak … İnşaat tarafından davalıya verildiğinin kabul edildiği görülmüştür.
Dava konusu senet tarafların da kabulünde olduğu gibi teminat senedi vasfında olup, 25/10/2015 tarihli Sulh Protokolündeki şartların yerine getirilmesini teminen davalıya verilmiştir. Davalı 31/03/2018 tarihine kadar taşınmazların tapuları verilmez ise senedin kullanılacağını, tapuların bu tarihten önce teslim edilmesi durumunda senedin bankadan iade alınacağını, davacıya 12/03/2018 tarihli 3851 yevmiye nolu ihtarnamesi ile bildirmiştir.
Teminat senedinin verilmesine dayanak olan 21/10/2015 tarihli sözleşmede; teminat senedinin satış vaadi sözleşmesi imzalanması esnasında veya tapu devri esnasında geri iade edileceği düzenlenmiş olup, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalanması veya tapuda devrin ne zaman yapılacağı konusunda taraflar arasında herhangi bir tarih belirlenmemiştir. Davacı 01/03/2018 tarih 2283 yevmiye nolu ihtarı ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapmaya hazır olduğunu, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 4 gün içerisinde müracaat edilmesi halinde yasal yollara başvuracağını, bu süre zarfında sözleşme yapmaya gelinmez ise teminat senedinin kendisine iade edilmesini davalıya bildirmiş, davalı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi akdetmeyeceğini bildirerek 31/03/2018 tarihine kadar tapuda taşınmazın devrini talep etmiştir. Bu durumda davalının 21/10/2015 tarihli sözleşmede kararlaştırılmış olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalanmasına yönelik şartı kabul etmeyerek ve teminat mektubunun paraya çevrileceğini davacıya bildirerek sulh protokolüne uygun davranmadığı anlaşıldığından, davanın kabulüne, 31/03/2018 vadeli 21/10/2015 düzenlenme tarihli 2.850.000 USD’lik senedin teminat senedi olduğunun tespiti ile bu senetten dolayı murazaanın giderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın kabulüne, 31/03/2018 vadeli 21/10/2015 düzenlenme tarihli 2.850.000 USD’lik senedin teminat senedi olduğunun tespiti ile bu senetten dolayı murazaanın giderilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 750.726,90 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 187.681,73 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 563.045,17-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 187.681,73 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 118,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 175.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin ve davalı asilin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/12/2018

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

HARÇ BEYANI
K.H.= 750.726,90 TL
P.H.= 187.681,73 TL
B.H= 563.045,17 TL
DAVACI YARGILAMA GİDERİ
118,50 TL TEBLİGAT GİDERİ
118,50 TL TOPLAM YARGILAMA GİDERİ