Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/235 E. 2019/188 K. 27.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/235 Esas
KARAR NO : 2019/188

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/04/2017
KARAR TARİHİ : 27/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 12/04/2017 tarihli dava dilekçesi özetle; müvekkili şirketin … numaralı Tüm İş Yeri Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan … San. Tic. Ltd. Şti.’nin kullanımında bulunan … adresinde …’ye ait ana kanalizasyon rögarından geri tepen lağım suları nedeniyle maddi zarara uğradığını, kullanılan sular ve atık sularının yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması davalının görev ve sorumluluğunda olduğunu, müvekkili şirkete vaki hasar ihbarına müteakip eksertiz raporu alındığı, hasar miktarının 33.482,56 TL olarak tespit edildiğini davalının bu bedeli 28/11/2016 tarihinde sigortalı hak sahibine ödendiğini, söz konusu meydana gelen zarardan …’nin sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin yapılan ödeme ile TTK 1472. Maddesi gereğince sigortalının haklarına halef olduğunu, söz konusu rücu alacağı için davalı tarafa yapılan müracaatların sonuçsuz kaldığını ve müvekkiline herhangi bir ödemede bulunulmaması sebebi ile rucüen tazminat alacakları olan 33.482,56 TL’nin ödeme tarihi olan 29/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile yargılama gider ve masraflarının, vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 05/06/2017 tarihli cevap dilekçesi özetle; görevli mahkemenin idare mahkemesi olduğunu, imar mevzuatına uygun olmayan ve müvekkili idarece herhangi bir uygunluk görüşünün bulunmadığını, hasara uğrayan binanın inşaat tekniğine aykırı yapıldığını, doğacak hasar ve zararlardan idarenin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, binanın projelere uygun yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, mevzuattaki ilgili hükümlerde gerekli fenni tedbirlerinin alınmaması halinde idarenin sorumlu olmayacağının belirtildiğini, hasara maruz kalan binanın gerek … Yönetmeliğine, gerek ilgili diğer mevzuat hükümlerine ve inşaat tekniğine aykırı yapılmış olduğunu doğacak hasar ve zarardan idarenin sorumlu tutulamayacağını bildirmiştir. Açılan davanın tazminat davası olduğunu tazminat sorumluluğunun doğabilmesi için, zarara neden olunan olayda kasıt, ihmal, teseyyüp ya da kusurunun bulunması gerektiğini, talep edilen bedelin fahiş olduğunu, dava konusu taşınmazda meydana geldiği iddia edilen hasarın oluş şekli ile hasar bedeli arasında bariz bir fark olduğunu, müvekkili idarenin davacıya kesinleşmiş bir borcunun bulunmadığını beyan ederek yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine ve davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini dava etmiştir.
Mahkememiz dosyası … 10. Asliye Hukuk mahkemesinin 2017/164 Esas 2017/437 Karar 23/11/2017 tarihli kararı “…davacı yanın sigortalısının ve davalının ticari şirket statüsünde olduğu, temel ilişkinin 1401 ve devam eden maddelerinde düzenlendiği, TTK3/1 ve 4/1 maddeleri 6335 sayılı yasanın 1 ve 2. Maddelerine göre bu tür davalara bakmakla görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmakla…” şeklinde karar verilmiş olup, dosyanın mahkememize 2018/235 Esas sayısı ile kaydı yapılmıştır.
Mahkememiz dosyası ve toplanan deliller ışığında bilirkişi heyeti olan Mali Müşavir …, İnşaat Mühendisi … ve Ulaştırma ve Lojistik Uzmanı …’e tevdii edilmiş olup bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 30/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda; tarafların sıfatları bakımından değerlendirilmelerinde; “… San. Tic.”’ firmasının kiracı olarak bulunduğunu, “… İli, … İlçesi, …”adresindeki betonarme binanın giriş katındaki 65,00m2 alanlı “… Bayii-Cep telefonu satış mağazası ve deposu” olan işyerindeki emtiaların 18.11.2015-18.11.2016 vadeli ve … Yeni Tüm İşyeri Sigorta Poliçesi ile davacı şirket tarafından sigortalandığını, davacı sigortacının hasar ödemesini ve rücu talebini dayandırdığı söz konusu poliçe, hasar sonrası sigorta şirketinin görevlendirdiği bağımsız eksper tarafından düzenlenen ekspertiz raporu, hasar sonrası çekilen fotoğraflar, sigortalı işyerindeki hasar gören emtiaların listesi, davacının 2016 YB 12240/1 hasar numaralı dosya bakımından hasar tazminat tutarı olan 33.482,56TL (28.375,05 TL+KDV) nin 22.11.2016 ve 29.11.2016 (22.11.2016 tarihinde 28.375,05TL gönderdiği ve 29.11.2016 tarihinde 5.107,51TL gönderdiği) tarihlerinde sigortalı hak sahibine ödeme bilgisi yazısı, hasarın yakın nedeni dahili su olarak belirlendiğini, gerçekleşen riziko için poliçede teminat olduğu bu bilgiler ışığında birlikte incelendiğini, teknik açıdan değerlendirildiğini ve neticesinde; Dahili su hasarı nedeniyle hadisenin gerçekleştiği alan içindeki bir kısım emtiaların hasar gördüğünü, ekspertiz raporunda belirlenen hasarın tamamen somut olaya bağlı olduğunu, hasar gören emtiaların fiyatlarının makul ölçüde olduğunu, zararın telafisi için belirlenen miktarın normalin üstünde ağırlığı olmadığını, sigorta şirketinin geçerli ve riziko anında yürürlükte olan bir poliçe kapsamından, görevlendirdiği bağımsız eksperin düzenlediği 31.10.2016 tarihli Ekspertiz Raporunun sonucuna göre somut olayda ortaya çıkan gerçek hasarın telafisi için … Bankası aracılığıyla sigortalısının … Bankası hesabına 22.11.2016 ve 29.11.2016 tarihlerinde 33.482,56TL (28.375.05 TL- KDV)” nin ödemekle. 1 8.11.201 5-18.11.2016 vadeli ve 0001-0110-02732886 Yeni Tüm İşyeri Sigorta Poliçesi ile üstlendiği yükümlülüğü eksiksiz yerine getirmiş olduğunu bildirmekle, davacı ile sigorta poliçesi kapsamında ödediği toplam 33.482,56 TL tazminatın tamamını davalı kuruma karşı 6102 sayılı TTK m. 1472 gereği yasal halefiyete dayanarak rücu konusu ettiğini bildirmiştir. Teknik inceleme yönünden;Davalı kurumun 14.03.2017 tarihli … Sigortaya gönderdiği cevabi yazısında “Bahse konu adresten 12.10.2016 tarihinde … no’lu iş emri ile kanal arıza şikâyeti bildirildiği ve arızaya yasal süresi içerisinde müdahale edilerek, aynı tarihte binanın rögarının ve ana kanalın çalıştığı, arızanın binanın dahili atıksu tesisatından kaynaklandığı tespit edilmiştir.” denmekte olup binanın atıksu tesisatından kaynaklığı yani idarelerinin kusurunun olmadığını ve … Arıza nolu ve 05.10.2016 kayıt tarihli arıza kayıtta: “…”” adresinde “Kanal Arızası olduğu ve Rogar Tıkalı olduğu dolayı rögar açıldığını” şeklinde belirtildiğini, bundan anlaşılacağı üzere rögar tıkanması olduğunu, ekspertiz firmasının 14.10.2016 tarihinde yani hasarın hemen akabilende 2 gün sonra ilk ekspertiz tespiti yaptığı ve” bu ekspertiz raporunda riziko mahallinde yaptığı tespitte “tıkanan kanalizasyonların geri tepmesiyle sigortalı işyeri dahilindeki wc. giderinden içeriye dolan lağımların hasara sebep olduğu, … Şirketi ekiplerince özel yaptırılan ahşap mobilyalar, dolapları, raflar ve standlar ile zeminde ahşap görünümlü özel pvc kaplamaların ve arka bölümde sigortalı tarafından yaptırılan bir adet kapının da lağım suları içerisinde kalarak kullanılamaz hale geldiği kanaati ile dahili su hasarı mevcut olduğu tespit ettiğini” belirterek tıkanan kanalizasyonun sigortalı işyerinde geri tepmesi sonucu hasar meydana gelmiş olduğu kanaatine varıldığını, gerek dava dosyasındaki fotoğraflar ve gerekse ekspertiz raporu incelemesinde sigortalı işyerinde meydana gelen hasarın; … ye ait sokaktaki kanalizasyon şebeke hattındaki bina önündeki pissu rögarının tıkanması sonucu pis suyun geri teperek sigortalı işyerine dolarak işyerindeki “ahşap mobilyalar, dolaplar, raflar ve standlar ile zeminde ahşap görünümlü özel pvc kaplamaların ve arka bölümde sigortalı tarafından yaptırılan bir adet kapının” kullanılamaz hale gelerek dahili su hasarı olduğu kanaatine varılmış olup bu sebeplerden dolayı … % 100 sorumlu olduğunu, bu sorumluluk esasen kusura dayanmayan bir sorumluluk olduğunu, … TARİFELER YÖNETMELİĞİ’nin “Su ve atık su şebekesi bakım bedeli” başlıklı 35. Maddesi “İçme suyu ve atıksu bina bağlantılarında oluşan arızaların bakım ve onarımlarının yapılması, atıksu kanaI re birnı bağlantılarına ait tesisatlarda meydana gelen tıkanıkların açılması, içme suyu ve atıksu şebeke bağlantılarını her an kullanıma hazır tutulması karşılığında abonenin tabi olduğu tarife üzerinden her ay için 1 m3 (bir metreküp) su miktarı karşılığı bedel alınır. ” diyerek … içme suyu ve atıksu şebeke bağlantılarını her an kullanıma hazır tutulması sorumluluğunu üzerine aldığını bildirerek sonuç olarak; davanın konusu tahsil edilemeyen sigorta rücu alacağının tahsiline ilişkin olduğunu, bu sebeple mahkemenin bilirkişilerden istediği incelenen dava dosyasındaki olay sigorta teminatı ve dolayısı ile rücu alacağı kapsamında olup olmadığı olduğunu, dava konusu hasarın, yukarıdaki bölümlerde ayrıntıları verildiği üzere, Sigorta poliçesi kapsamında olduğu TTK m.1472 hükmünde yer alan halefilyet prensibi gereği Davacı Sigorta Şirketinin rücu hakkı bulunduğunu, davalının yürüttüğü faaliyet sebebi ile tacir hükümlerine tabi olduğu ve kusursuz sorumlu olduğunu, TTK. m. 71 kapsamında davalının sorumlu olması gerektiğini, dâhili su baskını nedeniyle dava dışı şirket işyerinde meydana gelen zararın 28.375,05TL+KDV olduğunu, davacının dava dışı sigortalıya 33.482,56TL hasar ödemesi yaktığının dosyaya mübrez ödeme dekontu ile sabit olduğunu, davacı ödemesinin tamamını davalıya karşı rücu edebileceğini, dava dışı sigortalı kurumun ticari defter ve belge ibrazında bulunmadığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde:Dava; davacı sigorta şirketine tüm işyeri sigorta poliçesi ile sigortalı olan dava dışı … Ltd. Şti’nin adresinde …’ye ait ana kanalizazyon rögarından geri tepen pis sular nedeyle maddi zararın davacı sigorta şirketi tarafından ödenmiş olması sebebiyle 33.482,56 TL’nin ödeme tarihi olan 29/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan rücuen tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
Dava dosyasındaki fotoğraflar ve ekspertiz raporu incelemesinde sigortalı işyerinde meydana gelen hasarın … ye ait sokaktaki kanalizasyon şebeke hattındaki bina önündeki pis su rögarının tıkanması sonucu pis suyun geri teperek sigortalı işyerine dolarak işyerindeki “ahşap mobilyalar, dolaplar, raflar ve standlar ile zeminde ahşap görünümlü özel pvc kaplamaların ve arka bölümde sigortalı tarafından yaptırılan bir adet kapının” kullanılamaz hale gelerek dahili su hasarı olduğu hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporundan anlaşılmış olup, …’nin % 100 sorumlu olduğu, bu sorumluluğun kusursuz sorumluluk kapsamında olduğu, … Tarifeler Yönetmeliği’nin “Su ve atık su şebekesi bakım bedeli” başlıklı 35. maddesi gereğince “İçme suyu ve atıksu bina bağlantılarında oluşan arızaların bakım ve onarımlarının yapılması, atıksu kanaI re birnı bağlantılarına ait tesisatlarda meydana gelen tıkanıkların açılması, içme suyu ve atıksu şebeke bağlantılarını her an kullanıma hazır tutulması karşılığında abonenin tabi olduğu tarife üzerinden her ay için bir metreküp su miktarı karşılığı bedel alınır.” hükmü dikkate alındığında …’nin içme suyu ve atıksu şebeke bağlantılarını her an kullanıma hazır tutması gerekeceğinden dava konusu hasarın sigorta poliçesi kapsamında olduğu, TTK m.1472 hükmünde yer alan halefiyet ilkesi gereği davacı sigorta şirketinin rücu hakkı bulunduğu, davalının yürüttüğü faaliyet sebebi ile tacir hükümlerine tabi olduğu ve kusursuz sorumlu olduğu, TTK. m. 71 kapsamında davalının sorumlu olması gerektiği, dâhili su baskını nedeniyle dava dışı şirket işyerinde meydana gelen zararın 28.375,05TL+KDV olduğu, davacının dava dışı sigortalıya 33.482,56 TL hasar ödemesi yaptığının dosyaya sunulan ödeme dekontu ile sabit olduğu, davacının yapmış olduğu ödemenin tamamını davalıya rücu edebileceği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 33.482,56 TL nin ödeme tarihi olan 29/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalı … GENEL MÜDÜRLÜĞÜ harçtan muaf olduğundan davacı tarafından yatırılan 571,80 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.184,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.017,91 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/02/2019

Katip
¸

Hakim

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”