Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/226 E. 2019/96 K. 11.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/226 Esas
KARAR NO : 2019/96

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2018
KARAR TARİHİ : 11/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 12/03/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının davacı şirkete, aralarındaki ticari alış veriş sebebiyle cari hesap ilişkisinen kaynaklı 53.806,36 TL borcu bulunduğunu, davalı şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının başlatılan icra takibine ve borca itiraz ettiğini, davacının alacağının taraflar arasındaki ilişkiden kaynaklandığını, davacı tarafından davalıya malların teslim edilip, fatura düzenlendiğini, ve davalının bu faturalara süresi içinde itiraz etmediğini, davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak olan inceleme sonunda davalı tarafın davacı şirkete toplam 53.806,36 TL borcu olduğunun açıkça anlaşıldığını, davalı şirket tarafından davacı şirkete gönderilen e-postada “Tamam … Bey 53.806,36 TL mutabıkız” ifadesi yer aldığını, davalının iş bu mail ile davacı şirkete olan borcunu ikrar ettiğini belirterek, davalının haksız itirazının iptalini, takibin deveamını, davalının haksız itirazı sonucu %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama harç ve masrafları ile vekaletin ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu 11.04.2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin dava dilekçesindeki iddialarının hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını, faturalara konu emtianın taaflarına teslim edilmediğini, emtianın teslimi olmadan davalı şirketten alacağının olmasının hukuken imkansız olduğunu belirterek, davanın reddini, davacının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davaya dayanak … 8. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirilmiş, yapılan incelemesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 53.806,36 TL üzerinden ilamsız icra takibinin yapıldığı, davalının yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiği, takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce, 02.07.2018 tarhinde dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi … tarafından ibraz edilen 12.10.2018 tarihli raporda; davacının kayıtlarında takip tarihi olan 30.01.2018 tarihinde davalının 53.806,36 TL borcunun mevcut olduğu, kayıtların dayanaklarının sunulduğu, davalı tarafından incelemeye ticari defter ve kayıt belge sunulmadığı, mevcut dosya kapsamında takibe konu tutar davacının alacaklı olduğu sonucuna varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; davacının toplam 53.806,36 TL’lik alacağının tahsili için yaptığı icra takibine davalının itirazı üzerine açılmış olan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ticari ilişki sebebiyle tutulan cari hesap ilişkisinden kaynaklı olarak davacının alacaklı olup olmadığı noktasındadır. Davacı ticari ilişki kapsamında davalıya ürünleri teslim ettiğini, verdiği hizmet nedeniyle fatura düzenleyerek davalıya faturaları tebliğ ettiğini, davacının faturalara itiraz etmediği, mail kayıtlarında davalının dava konusu 53.806,36 TL borcu bulunduğunu kabul ettiğini, tarafların bedel konusunda mutabık olduklarının mail kayıtlarıyla da sabit olduğunu bu nedenlerle alacaklı olduğunu beyan etmiştir. Davalı taraf fatura konusu emtianın teslim edilmediğini bu nedenle borçlu olmadığını beyan etmiştir.
Yargılama sırasında mahkememizce tarafların iddialarını araştırmak ve sundukları delilleri değerlendirmek üzere bilirkişi tayin edilmiştir. Davacının ve davalının sunmuş oldukları deliller ile tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması kararı verilmiştir. Bu doğrultuda alınan bilirkişi raporunda; davacının ticari defterlerini sunduğunu, davalının ticari defterlerini mazeret bildirmeksizin sunmadığını, davacı tarafın usulüne uygun tutulmuş ve onaylanmış ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde davacının dava tarihi itibariyle 53.806,36 TL davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Dosyaya sunulan taraflar arasındaki mail yazışmalarının incelenmesinde; 30.12.2017 tarihli mail ile davalı tarafından “53.806,36 TL mutabıkız” şeklinde davacıya mail gönderildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre; davacı ile davalı arasında ticari ilişki olduğu ve bu ticari ilişki sonucunda düzenlenen faturaların bedelleri konusunda tarafların arasında mutabakat olduğu, ihtilaf bulunmadığı açıktır. Taraflar arasındaki ihtilaf ise fatura konusu emtiaların teslimine ilişkindir. Davacı tarafından emtiaların teslim edildiğine dair sevk irsaliyeleri sunulmuştur. Ancak davalı tarafından da sevk irsaliyelerinde imzası bulunan kişilerin davalının şirketinde çalışmadığını belirtilerek emtiaların teslim edilmediği iddia edilmektedir. Ancak mahkememize sunulan ve tarafların arasında gerçekleştiği çekişmesiz olan mail yazışmalarının incelenmesinde davalı tarafından 30.12.2017 tarihinde davacı ile arasındaki hesap mutabakatının olduğunu ve 53.806,36 TL borçlu olduğunu kabul ettiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından borcu oluşturan tutara ilişkin son tanzim tarihi 29.11.2017 olan faturanın yine 29.11.2017 tarihli sevk irsaliyesi sunulmuştur. Dava konusu faturaların 12.07.2017 ile 29.11.2017 tarihleri arasında sevk edildiğine dair irsaliyelerin bulunduğu, davalının 30.12.2017 tarihli maille 53.806,36 TL alacak konusunda mutabık olduğunu bildirdiğini, dolayısıyla son sevk tarihi 29.11.2017’den sonra 30.12.2017 tarihli maille davalının fatura konusu emtianın teslim edilmediğine ilişkin bir şerh düşmeksizin borç konusunda mutabık olduğunu bildirmesi fatura konusu emtiaların teslim edildiğine ilişkin fiili bir karine teşkil eder. Aksi durum genel ticaret ve borçlar hukuku ilkelerine, ticari teamüllere ve hayatın olağan akışına aykırıdır. Zira ticari hayatın kuralları ve günlük hayat tecrübelerimize göre şayet iddia edildiği gibi emtialar teslim edilmemiş olsaydı davalı basiretli bir tacir gibi son emtia teslimi olarak görünen tarihten bir ay sonra karşı tarafa gönderdiği mail ile fatura ve içeriklerine yönelik itirazda bulunmaksızın ve çekince ileri sürmeksizin 53.806,36 TL borç konusunda mutabık olduğu hususunda bir mail göndermezdi. Bu karinenin bir sonucu olarak fatura konusu emtiaların davalıya teslim edildiği kanaatine varılmıştır. Yargılama sırasında yapılan davalı tarafın itirazları hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu kabul edilmiş ve taraflar arasında varlığı çekişmesiz olan mail kayıtlarının emtianın teslimine ilişkin sevk irsaliyelerini maddi vakıa olarak doğruladığı sonucuna varılarak fatura konusu emtiaların davalıya teslim edildiği kabul edilmiştir.
Dava konusu vakıaların ve delillerin değerlendirilmesi neticesinde; davacının emtiaları teslim ettiğine dair sevk irsaliyesinin bulunduğu, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinde bu kayıtların yer aldığı, faturanın bedeline ilişkin tarafların da arasında bir ihtilaf bulunmadığı, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacının usulüne uygun tutulan kayıtlarına göre takip tarihi itibari ile 53.806,36 TL davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davanın kabulüne, itirazın iptaline, alacak likit olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davanın KABULÜNE, itirazın iptaline, alacak likit olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 10.761,27 TL %20 icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 3.675,51 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 649,85 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 3.025,66 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından yatırılan 649,85 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 840,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.268,70 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.11/02/2019

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
5070 Sayılı Kanun gereğince e-imza ile imzalanmıştır.