Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/2 E. 2020/740 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/2 Esas
KARAR NO : 2020/740

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 02/01/2018
KARAR TARİHİ : 26/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu 02/01/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait “… adresinde bulunan fabrika binasında 24/06/2017 tarihinde büyük bir yangın çıktığını, meydana gelen yangının tüm katlara yayıldığını ve 18 saat süren söndürme çalışmaları sonucunda ertesi gün kontrol altına alınabildiğini, yangın nedeniyle 4 katlı binanın 8 adet bloğundan 4 bloğunun kullanılamaz hale geldiğini, diğer 4 bloğunun ise büyük oranda hasar aldığını, duvar ve zeminlerdeki beton ile demirler yangın neticesinde kavrularak taşıyıcı özelliklerini kaybettiklerini, tavanlarda ve taşıyıcı kolonlarda büyük hasarlar meydana geldiğini, fabrika binasının davalı … A.Ş tarafından sigortalandığını, müvekkilinin sigorta primlerini düzenli olarak ödediğini, yangından hemen sonra müvekkilinin durumu davalı şirkete derhal bildirdiğini, … 10 Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ile yapılan keşif sonucu bilirkişi raporu hazırlandığını, düzenlenen raporda toplam hasar bedelinin 8.234.096,05 TL olarak tespit edildiğini, iş bu tespit raporunun hazırlandığı gün davalı … şirketine tebliğ edildiğini, davalı şirketin … Ltd Şti adında bir sigorta acentelik firmasını tazminata esas hazar bedelini tespit etmesi ve ekspertiz raporu hazırlaması için görevlendirdiğini, yangından 3 gün sonra davalı … tarafından görevlendirildiği bildirilen … Tic A.Ş adına firmanın yetkilileri yangın alanına gelerek çeşitli incelemeler ve hasar tespit çalışmaları yaptığını, daha sonra uzunca süre ne davalı … şirketinden ne eksperlik firmasından ne de firmanın kendisinden hiçbir sesin çıkmadığını ve hiçbir işlem yapılmadan aradan 65 gün geçtiğini, davalı … şirketine ihtarname keşide edilerek yeni bir eksper görevlendirilmesini talep ettiklerini, yangın vakasının üzerinden 3 aylık süre geçmesine rağmen eksperlik firmasının henüz hiçbir araştırma ve inceleme yapmaması , herhangi bir teklif sunmaması ve kötü niyetli eylem işlemlerine devam etmesi üzerine tekrar tekrar hem sigorta şirketine hem de eksperlik firmasına bu durumun iletildiğini ancak sonuç alınamadığını, bu durumun müvekkilinin zararının artmasına neden olduğunu, ekspertiz firmasının 13/09/2017 tarihinde taraflarına e mail göndererek müvekkilinin teklif hazırlatmasını ve kendilerine iletmesi halinde değerlendirme yapacaklarını bildirmesi üzerine müvekkili tarafından hazırlanan teklifleri derhal sigorta şirketine bildirdiğini, sunulan teklif miktarı hasar bedeline yakın olması nedeniyle davalı … sigorta şirketi tarafından kabul edilmediğini, ekspertiz firmasının taraflı tutumlarına rağmen 28/09/2017 tarihinde müvekkile teklif edilen rakamın KDV hariç 3.058.325,00 TL, KDV dahil ise 3.600.000,00 TL olduğunu, bu tekliften eskime payı düşüldüğünde teklif edilen rakamın 2.772.818,00 TL olduğunu, bu rakamı kabul etmeleri halinde sigorta şirketince hemen ödeme yapılacağının taraflarına bildirildiğini, fakat bu rakamı kabul etmelerinin imkansız olduğunu, davalı yanın KDV ve eskime bedelini hesaplamadan sadece 2.515.055,00 TL ödediğini, müvekkilinin sigorta teminatı altında olan yaklaşık zararının 8.000.000,00 TL olduğunu, yangının üzerinden 4 ay 20 gün geçmesine rağmen türlü bahanelerle raporun hazırlanmadığını, davalı yana gönderilen ihtarnamelerin sonuçsuz kaldığını, müvekkiline ödeme yapılmadığını, davalı ile sigorta eksperinin mevzuata aykırı hareket ettiğini bildirerek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla ve tahsilde tekerrür olmamak üzere öncelikle müvekkilinin uğradığı zararın büyüklüğü göz önüne alınarak davalı … şirketinin ödediği miktarın toplam tazminattan mahsup edilmek suretiyle mahkemece yaptırılacak ön ekspertiz raporu ile belirlenecek hasar bedelinin tamamı üzeriden geçici ödemeye mahkum edilmesini, mahkemece yaptırılacak keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu binanın yangın öncesi duruma getirilmesi için gereken onarım ve güçlendirme maliyetinin tespit edilerek tespit edilen gerçek hasar bedelinin 08/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle ve ödenmesi gereken KDV tutarı ile birlikte davalı sigortacıdan alınarak davacı müvekkile verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalı vekili sunmuş olduğu 02/03/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketine sigortalı bulunan davacının maliki olduğu … adresindeki fabrikada 24/06/2017 tarihinde meydana gelen yangın sonucunda hasar meydana geldiğini, davacı tarafından oluşan hasarın giderilmesi için müvekkili şirkete yapılan bildirim sonrasında … nolu hasar dosyasının açıldığını ve aynı gün hasarın sigorta teminatı dışında gerçekleşip gerçekleşmediği ve hasarın sigorta sigorta poliçesi teminatı kapsamında gerçekleşmiş olması durumunda sigorta genel ve özel şartları uyarınca sigorta teminatı kapsamında bulunan hasar miktarının tespiti için ekspertiz firması görevlendirildiğini, sigorta ekpertiz firması tarafından hazırlanan ekspertiz raporunda sigorta teminatı kapsamında bulunan hasar miktarının 2.515.055,00 TL olarak tespit edildiğini ve bu miktarda sigorta tazminatının ödenmesine karar verildiğini, davacı tarafından … 10 Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ile bilirkişi tespiti talebinde bulunduğunu, bilirkişiler tarafından düzenlenen tespit raporunda sigortalı fabrika binasının yapısal güçlendirme ve tadilat işlerinin güncel şartlarda tespit olunan maliyetinin KDV dahil 8.234.096,05 TL olarak tespit edildiğini, akabinde davacı tarafından müvekkili şirkete gönderilen ihtarnamede … D.iş sayılı dosyasında tespit olunan 8.234.096,05 TL’nin 3 gün içinde ödenmesi aksi halde hasar bedeli ile hasar bedelinin geciktirilesinden kaynaklanan zararların ve faizi ile birlikte tahsili için dava açılacağının ihtar edildiğini, zarara uğrayan sigortalı taşınmaz müşterek mülkiyete konu olup taşınmazda meydana gelen zararın tamamı için davacı tek başına aktif dava ehliyetine haiz olmadığını, davanın HMK.107.maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası koşullarını taşımadığını, davacı davaya konu alacağını tekbir dava ile talep edebilecek iken alacağını parçalara bölmek suretiyle her bir alacağı için ayrı ayrı açtığı davalarla taleplerde bulunduğundan davacının hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, TTK.nun 1427 ve TBK.nun 76.maddelerinin uygulanma şartları davada mevcut olmadığı, davaya konu olayda sigorta poliçesi özel ve genel şartları uyarınca sigorta teminatı kapsamında bulunan hasarların tamamı davacı yana ödendiğini eksik ödeme söz konusu olmadığını, davacı yanın 08/08/2017 tarihinden itibaren talep ettiği faiz talebinin haksız olduğunu, sigortalının kendi eylemleri ile incelemeyi geciktirdiğini, sigortalının kendisine tazminat ödenmesi için üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, davacının KDV alacağı talebinin de haksız olduğunu, davacının kötü niyetli olup yangın olayını kazanç aracı olarak gördüğünü bildirerek; davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davanın belirsiz alacak davası koşulları bulunmadığından HMK 107 ve 114/h maddeleri uyarınca hukuksal yarar yokluğu nedeniyle reddine, davacının dava konusu alacağına tek bir dava açmak suretiyle kavuşma imkanına sahip iken parçalara bölerek her biri için ayrı ayrı dava ve icra takipleri yapmasında hukuki yararı bulunmadığından HMK 114/h maddeleri uyarınca hukuksal yara yokluğu nedeniyle reddine, davacının avans ödeme ve geçici ödeme taleplerinin uygulama şartları mevcut olmadığından reddine, davacının haksız ve hukuki mesnetten yoksun davasının esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen … 7 Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ya ait “…” adresinde bulunan fabrika binasında 24/06/2017 tarihinde yangın çıktığını ve binanın büyük oranda hasarlanarak kullanılmaz haline geldiğini, fabrika binasını davalı borçlu … Sigorta A.Ş tarafından yangına karşı sigortalandığını, müvekkilin sigorta primlerini düzenli olarak ödediğini, yangın faciasının vuku bulmasından hemen sonra müvekkilin yangının vuku bulduğunu borçlu şirkete derhal bildirdiğini, bu vesileyle hazırlanan itfaiye raporu, yangın raporu kriminal raporun sigorta şirketine sunulduğunu, sigorta şirketine gerekli araştırma ve inclemeleri yaparak ekspertiz raporu hazırlanması ve müvekkile ödenecek olan sigorta kapsamındaki hasar bedelini belirleyebilmesi için elinden gelen bütün kolaylığı sağladığını, yangından hemen sonra fabrikada meydana gelen hasarların kayıt altına alınarak hasar bedelinin belirlenmesi için Mahkemeye başvurulduğunu, … 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile uzmanlar tarafından bilirkişi tespit raporu hazırlandığını, raporda toplam hasar bedelinin 8.234.096,05TL olduğunun tespit edildiğini, rapor tanzim edilip dosyaya sunulduğu gün raporun bir örneğinin derhal davalı borçluya gönderildiğini, müvekkilin iyi niyetli girişimlerine rağmen sigorta şirketinin hasarın tazmini yönünde tek bir adım dahi atmadığını, ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1427.maddesi uyarınca rizikonun gerçekleşmesinden 3 aylık kesin sürede rapor hazırlanması gerekirken yangının üzerinden 5 ay geçmesine rağmen ekspertiz raporu hazırlanmadığını, sigorta şirketine ekspertiz raporu hazırlanarak tazminatın ödenmesi için taraflarınca defalarca çağrı yapıldığını, sigorta şirketinin görvlendirdiği … Ltd. Şti adında ekspertiz firmasının hiçbir inceleme ve araştırma yapmadığını, sigorta eksperinin gerekli incelemeleri tamamlayarak sigorta tazminatına esas olacak hasar bedelini 3 ay içinde belirlemesi gerekirken hareketsiz kaldığını ve müvekkilin zararının kat be kart artmasına neden olduğunu bunun üzerine taraflarınca … 55.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek borçluya gönderilmiş ve borçlunun kanuna aykırı ve kötü niyetli eylemlerine son vererek Mahkemece belirlenen hasar bedelini ödemesi, aksi takdirde cebri icra yoluyla tahsili için yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, borçlunun bu ihtarname üzerine cevap olarak … 15.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Mahkemece belirlenen bedeli kabul etmediklerini, sigorta kapsamında hasar bedeli olarak 2.515.055,00TL ödeyebileceklerini, bedelin ödenebilmesi için taşınmaza paydaş olarak malik bulunan kimselerin muvafakatnameleri, imza beyannameleri ve çeşitli belgelerle birlikte bedelin yatırılacağı sigortalıya ait hesap numarasının bildirilmesini talep ettiğini, işbu ihtarnamenin 20/11/2017 tarihinde taraflarına tebliğ edildiğini, borçlunun ihtarlara rağmen herhangi bir ödeme yapmadığını ve bunun üzerine müvekkilin tazminat alacağının borçlunun kabulünde olan 2.515.055,00TL’lik kısmının …17. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile 30/11/2017 tarihinde icraya konulduğunu, icra takibi başlatıldıktan sonra borçlunun 04/12/2017 tarihinde hasar bedeli olduğunu iddia ettiği 2.515.055,00TL’lik tutarı müvekkilin banka hesabına yatırdığını, bilirkişi raporu ile davalının ödemesi gereken toplam hasar bedelinin 8.234.096,05TL olarak tespit edilmiş olmasına rağmen davalı borçlunun 2.515.055,00TL’yi ödediğini kalan kısmını ödemediğini, davalının ödemekle yükümlü olduğu kalan tazminat alacağını ve bu bakiye tazminat alacağına işleyen KDV tutarı için … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile alacak davası açıldığını, davalı borçlunun 2.515.055,00TL’lik tutarı kabul ederek ödediğini lakin bu tutar üzerinden ödemesi gereker KDV’yi ödemediğini, bunun üzerine davalı borçlunun ödediği 2.515.055,00TL’nin %18’ine denk gelen 452.709,90TL için … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlunun ise ödediği bedelin %18 oranında KDV ödemesi gerekmekte iken haksız ve hukuka aykırı olarak takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, işbu davanın ise davalı borçlunun kabulünde olan 2.515.055,00TL üzerinden ödemesi gereken KDV miktarına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamı ile borçlunun takip alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi amacıyla ikame edildiğini, davalı borçlunun … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyaya yaptığı haksız ve kötüniyetli itirazın iptalini, takibin devamını, haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle davalının İİK md.67/2 uyarınca %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalıya tahmilini talep etmiştir.
2.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkil … Sigorta A.Ş aleyhine mahkeme huzurunda açılan davada müvekkil şirkete işyeri Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan fabrika binasında 29/08/2017 tarihinde çıkan yangın nedeniyle hasar meydana geldiğini, davacının aynı olayla ilgili 02/01/2018 tarihinde müvekkil şirket aleyhine … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile açmış bulunduğu birinci dava ile sayın Mahkemenin 2018/128 Esasına kayıtlı ikinci davanın taraflarının, konusunun ve sebeplerinin aynı olmasından dolayı derdestlik itirazlarının kabulü ile davanın açılmamış sayılmasını, derdestlik itirazının kabul görmemesi durumunda aynı hukuki olay sebebiyle davacı tarafından müvekkil şirket aleyhine … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile açılan tazminat davası ile işbu dava arasında hukuki ve fiili bağlantı mevcut olduğundan bu iki davadan birisi hakkında verilecek olan karar diğerinin sonucunu etkileyeceğinden ve her iki dava arasında davaların ayrı ayrı yürütülmes HMK 166 ve takip eden maddeleri gereğince ekonomik ve sağlıklı olmadığından birleştirilmesini ve yargılamanın … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesini, davaya konu taşınmazdaki diğer hak sahiplerinin hisselerine karşılık gelen miktar için davacının aktif dava ehliyetine sahip olmadığından kendi hissesi dışında kalan tazminat talepleri yönünden davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddini, davacının dava konusu alacağına tek bir dava açmak suretiyle kavuşma imkanına sahip iken parçalara bölerek her biri için ayrı ayrı dava ve icra takipleri yapmasında hukuki yararı bulunmadığından HMK 114/h maddeleri uyarınca hukuksal yarar yokluğu nedeniyle reddini, davacının haksız ve mesnetten yo ksun davasının esastan reddini, davacı aleyhine müvekkil şirket aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatılmış olmasından dolayı İİK.67/2 maddesi uyarınca kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 10 Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı … tarafından fabrika binasında 27/06/2017 günü çıkan yangın sebebiyle meydana gelen hasarın tespit edilmesi talep edilmiş, bilirkişilerce hazırlanan tespit raporunda toplam hasar bedelinin 8.234.096,05 TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosya incelenerek davacının talep edebilecekleri tazminatlarının ne olduğunun hesap edilmesinin konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 25/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda; dava dosyası ve tarafların delilleri ile beyanları çerçevesinde yapılan inceleme sonucunda davaya konu taşınmazda meydana gelen yangın nedeniyle davacının talep edebileceği tazminatın 02/01/2018 dava tarihi itibariyle KDV dahil 7.154.913,69 TL olduğu, 03/09/2018 keşif tarihi itibariyle KDV dahil 9.976.882,30 TL olduğu, ancak bu belirlemenin sadece kıyas için kullanılabileceği, esasen davalının 26/06/2017 tarihini takiben 45.günden itibaren mütemerrit olduğunun kabulü gerektiği,davalı … şirketinin 10/08/2017 itibarı ile temerrüt faizi ile hesaplanacak tazminatı ödemesi gerektiği, davalı … firması tarafından sigortalı davacıya ödenen 2.515.055,00 TL’nin 7.154.913,69 TL’nin mahsup edilmesiyle bulunan 4.639.858,69 TL’yi (KDV dahil) davacının davalı … şirketinden sigorta tazminatı asıl alacak olarak talep edebileceği, 10/08/2017 tarihi ile 04/12/2017 tarihi arasında toplam 7.154.913,69 TL üzerinden 04/12/2017 tarihinden dava tarihi 02/01/2018 tarihine kadar ise bakiye 4.689.858,69 TL üzerinden ticari temerrüt faizi hesabının 257.647,33 TL faiz olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Davacı vekili sunmuş olduğu 12/03/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 4.187.148,80 TL’ye arttırmış, ıslah harcını da yatırmıştır.
Mahkememizce davalının bilirkişi raporuna yapmış olduğu itirazların değerlendirilmesi, dosya içerisinde mevcut bulunan … 10 Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası, … 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyalarına ibraz edilen raporlar ,eksper raporu ve Mahkememize ibraz edilen kök rapor arasındaki çelişkilerin de giderilmesi açısından bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 12/10/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda; asıl davada; yangın hasarının giderilmesi amacıyla tercih edilen karbon fiber FRP uygulamasının yangın nedeniyle hasarlanan katın yangın öncesi performansını sağlamaya yönelik olduğu, öngörülen bu sistemin en doğru çözüm şekli olduğu kanaatine varıldığı, bu yöntemle yangın hasarının giderilmesi bedelinin 02/01/2018 dava tarihi itibariyle 6.063.486.18 TL +KDV =7.154.913,69 TL olarak hesaplandığı, kök raporda belirtildiği üzere davalı … firması tarafından sigortalı davacıya ödenen 2.515.055,00 TL’nin 7.154.913,69 TL’den mahsup edilmesiyle bulunan 4.639.858,69 TL’yi (KDV dahil) davacının davalı … şirketinden sigorta tazminatı asıl alacak olarak talep edebileceği, davalı … tarafından belirtilen hesaplama yöntemi ile sigorta değerinin sigorta bedelinden daha fazla olduğu diğer bir ifade ile eksik sigortanın bulunduğu sonucuna ulaşılmasının isabetli olmadığı, dosyaya sunulan deliller çerçevesinde eksik sigortanın mevcudiyeti ispat edilemediğinden eksik sigortaya ilişkin TTK.m.1462 hükmündeki kuralının uygulanması mümkün görünmediği, temerrüt tarihinin hesaplanmasına ilişkin olarak, davalı taraf ” sigortalı taraf ile yangın mahallinde bir kez daha inceleme yapılmak üzere mutabakat yapıldığı ancak yerinde incelemelerin yapılması hususunda sigortalı ile iletişime geçilemediği, sigortalı avukatının çok sonraki bir vakitte kendileri ile iletişime geçerek … 10 Asliye Ticaret Mahkemesinde yapılan bilirkişi raporunu kendilerine ilettiği,” ve ” bu sebeplerle de incelemelerin tamamlanamamasına kendilerine izafe edilmeyen olay ve olguların yol açtığını” belirtmiş ise de; dosyada yer alan delillerin incelenmesi neticesinde davalı tarafça ileri sürülen iddiaların TTK. m.1427/2 deki istisnai düzenlemenin uygulanmasına imkan verecek şekilde ispat edilemediği, temerrüt faizi bakımından temerrüt tarihi ve faiz miktarı hususunda nihai takdir mahkemeye ait olmak üzere her bir geçen gün için yapılan temerrüt faizinin toplam alacak bakımından 1.911,24 TL hesaplanırken, bakiye alacak bakımından 1.239,41 TL olarak hesaplandığı, birleşen davada; dava ve talep edilen alacak iddialarının asıl dava kapsamında değerlendirildiği, esasen birleşen dava bakımından davacı yanca yapılan ödeme bakımından 452.709,90 TL KDV hesabı yapıldığı, ancak davacının bu miktarda KDV’ye katlanması halinde, davalının bu miktar KDV hesabı ödemesinin söz konusu olabileceği, bu nedenle asıl dava içinde toplam davacı zararının KDV dahil değerlendirildiği gözetilerek birleşen davanın konusuz kaldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi kök ve ek raporuna davacı ve davalının yapmış oldukları itirazların değerlendirilmesi, olayda eksik sigorta olup olmadığının tespiti, eksik sigorta var ise davalının ödemesi gereken tazminat miktarının ne olduğunun belirlenmesi ve sigorta poliçesinin ayrıtılı şekilde değerlendirilmesi ve binanın yeni inşa ile beraber iyileştirilip iyileştirilmediği, iyileştirildi ise bunun tenzilinin gerekip gerekmediği konusunda önceki bilirkişi heyetine sigortacı bilirkişi …’ün de dahil edilerek bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş, ibraz edilen 12/10/2020 tarihli bilirkişi 2.ek raporunda; yangın hasarının giderilmesi amacıyla karbon fiber uygulamasının yangın nedeniyle hasarlanan katın yangın öncesi performansını sağlamaya yönelik olduğu, öngörülen bu sistemin en doğru çözüm şekli olduğu, bu yöntemle yangın hasarının giderilmesi bedelinin 02/01/2018 dava tarihi itibariyle 6.063.486,18 TL +KDV olmak üzere 7.154.913,69 TL olarak hesaplandığı, davalı … firması tarafından sigortalı davacıya ödenen 2.515.055,00 TL’nin 7.154.913,69 TL’den mahsup edilmesi ile bulunan 4.639.858,69 TL’nin (KDV dahil) davalı … şirketinden davacı tarafından talep edilebileceği, davalı … tarafından belirtilen hesaplama yöntemi ile sigorta değerinin sigorta bedelinden daha fazla olduğu, diğer bir ifade ile eksik sigortanın bulunduğu sonucuna ulaşmanın isabetli olmadığı, eksik sigortanın mevcudiyetinin ispat edilemediği, davalı tarafın sigortalı taraf ile yangın mahallinde bir kez daha inceleme yapılmak üzere mutabakat yapıldığı, ancak yerinde incelemenin yapılması hususunda sigortalı ile iletişime geçilmediği, sigortalı avukatının çok sonraki bir tarihte kendileri ile iletişime geçerek … 10 Asliye Ticaret Mahkemesinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunu kendilerine ilettiği ve bu sebeplerle de incelemelerin tamamlanamamasında kendilerine yüklenebilecek bir kusurun olmadığı belirtilmiş ise de; dosyada yer alan delillerin incelenmesi neticesinde; davalı tarafça ileri sürülen iddiaların TTK.nun 1427/2 maddesindeki istisnai düzenlemenin uygulanmasına imkan verecek şekilde ispat edilemediği, asıl dava bakımından alacak iddialarının değerlendirildiği, birleşen dava bakımından davacı yana yapılan 452.709,90 TL’lik KDV hesabının davacının bu miktarda KDV’ye katlanması halinde davalının bu miktar KDV ödemesinin söz konusu olabileceği, asıl dava için de toplam davacı zararının KDV dahil değerlendirildiği bildirilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından … adresinde kain, tam kargir bina 22/04/2017 başlangıç tarihli, 22/04/2018 bitiş tarihli … İşyeri Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalanmış, sigorta poliçesinde sigorta ettiren ve sigortalı olarak davacı … yer almıştır. Sigorta ettirilen binanın tapu kaydı müşterek mülkiyete tabi olup, %75 hissesinin …inin …, %5 hissesinin …, %5 hissesini …, %5 hissesinin …’ya ait olduğu, sigorta muafiyetinin deprem rizikolarına karşı belirlenmiş olduğu görülmüştür.
TTK.nun 1453.maddesinde rizikonun gerçekleşmemesinde menfaati bulunanların bu menfaatlerini mal sigortası ile teminat altına alabilecekleri, rizikonun gerçekleşmesi sonucu doğan kazanç kaybı ile sigorta edilen malın ayıbından doğan hasarların aksine sözleşme yoksa sigorta kapsamında olmadığı, 1454.maddesinde; sigorta ettirenin 3.bir kişinin menfaatini onun adını belirterek veya belirtmeyerek sigorta ettirebileceği, sigorta sözleşmesinden doğan hakların sigortalıya ait olduğu, sigortalı aksine sözleşme yoksa sigorta tazminatının ödenmesini sigortacıdan isteyebileceği ve onu dava edebileceği düzenleme konusu yapılmıştır. Sigorta poliçesinde sigortalı ve sigorta ettiren olarak davacı … yer aldığından sigorta sözleşmesinden doğan haklar sigortalı olan …’ya ait olup, sigorta tazminatının ödenmesini sigortacıdan talep etme hakkına sahip olduğundan davalının …’nın aktif husumet ehliyeti bulunmadığına yönelik itirazları ispat edilememiştir.
Sigorta ettirilen binada çıkan yangın sonucu hasar oluştuğu, hasar bedelinin sigorta teminatı kapsamında kaldığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmamakla beraber gerçekleşen hasar miktarı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Hasarın gerçekleşmesinden sonra yapılan ekspertiz çalışmaları sonucunda ibraz edilen 28/09/2017 tarihli raporda KDV hariç toplam hasar bedelinin 2.772.818,45 TL olarak hesap edildiği, … 10 Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda ibraz edilen raporda; yanan hasarlı binanın güçlendirme yapılarak önceki performansına sahip olabileceği ve karbon lifli polimer kumaş, levha, malzeme kullanımının metot olarak zorunlu ve uygun olduğu, püskürtme beton ve tamir harcı ile eksik beton tamamlama yöntemlerinin bu bina için yeter ve faydasız olduğu, kavrulan zemin kat tavan döşemesinin yıkılıp yeniden yapılmasının ise zımbalama etkisi dahil birçok yönden yetersiz olduğu, ayrıca faal iş yerlerinin tahliye edilmek zorunda kalacağı, yapılan güncel değerlendirmede güçlendirme ve tadilat işlerinin KDV dahil olmak üzere 8.234.096,05 TL olarak hesap edildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce mahallinde yapılan inceleme ve tespitler sonucu ibraz edilen bilirkişi kök ve ek raporlarında da; fabrika binasındaki yangın hasarının giderilmesi ve yangın hasarının oluştuğu katın yangın öncesi performansına kavuşması için tercih edilen karbon fiber uygulamasının pahalı bir yöntem olmakla birlikte en doğru çözüm şekli olduğu, süreli ve ısı dereceli yangınlarda ve daha az hasarlı durumlarda uygulama alanı olabileceği, … 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda 2.katın komple yıkılıp yeniden yapım maliyetinin 4.648.412,00 TL olarak belirlenmiş olduğu, ancak iki katın yıkılıp yeniden yapılabilme yönteminin uygulanmasının imkan dahilinde olmadığı, 31/03/2006 ve 27/04/2007 onay tarihli yapı ruhsatında riziko konusu fabrika binasının bulunduğu parselin kullanma amacının küçük sanayi bölgesi olduğu, bu duruma göre fabrika binasının bulunduğu parselin halihazırda konut alanında kalması nedeniyle zemin ve 1.katın yıkılamayacağı, yıkılması halinde mevcut imar durumuna göre yeniden ticari yapı yapılmasının mümkün olmayacağı, dolayısıyla … 3. Sulh Hukuk Mahkemesinde yapılan hasarının giderilmesi bedelinin 6.063.486,18 TL + KDV olmak üzere toplam 7.154.913,69 TL olduğu, sigortacı tarafından ödenen 2.515.015,00 TL’nin düşümü sonucunda davacının talep edebileceği miktarının KDV dahil 4.639.858,69 TL olacağı sonucuna varılmıştır.
TTK.nun 1460.maddesinde; sigorta değerinin sigorta olunan menfaatin tam değeri olduğu, sigorta sözleşmesinde sigorta bedelinin sigorta değerinden daha düşük olması, durumunda eksik sigortanın söz konusu olacağı, TTK.nun 1460.maddesinde; sigorta edilmiş menfaatin kısmen zarara uğraması durumunda aksine sözleşme yok ise sigorta bedelinin sigorta değerine olan oranı esas alınarak sigorta tazminatının ödeneceğinin düzenleme konusu yapıldığı, yangın sigortası genel şartlarının b-5 maddesinde de; sigorta tazminatının hesabında sigortalı şeylerin rizikonun gerçekleşmesi anındaki tazmin kıymetinin esas tutulacağının düzenlendiği, genel şartların a-5 maddesinde poliçede belirtilen sigorta bedelinin sigorta edilen menfaatin hasara uğradığı anındaki değerinden düşük olması durumunda menfaatin bir kısmının zarara uğraması halinde sigortacının aksine sözleşme bulunmadıkça sigorta bedelinin sigorta değerine olan oranı neden ibaret ise, zararın o kadarından sorumlu olacağının hüküm altına alındığı, sigorta poliçesinde binanın yangın rizikosuna karşı 16.800.000,00 TL bedel ile sigorta edildiği, hasar tespit dosyasında yer alan ekspertiz raporunda bedel değer uygunluğu bölümünde eksik sigorta olmadığının belirlendiği, davalı … tarafından binanın m²si esas alınarak ve onların masraflarından yola çıkılarak bina değerinin sigorta bedelinden yüksek olduğu iddia edilmiş ise de; bu hesaplama yöntemi ile eksik sigortanın bulunduğu sonucuna varılmasının isabetli olmadığı, dosyada bulunan mevcut deliller kapsamında bina değerinin sigorta bedelinden daha yüksek olduğunun ispat edilemediği, bu sebeple TTK.nun 1462.maddesinde düzenlenen oran kuralının uygulanmasının mümkün olmadığı ve eksik sigortanın bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
TTK.nun 1427.maddesinin 2.fıkrasında; sigorta tazminatı veya bedelinin rizikonun gerçekleşmesine müteakip ve riziko ile ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her halde 1446.maddeye göre yapılacak ihbardan 45 gün sonra muaccel olacağının düzenleme konusu yapılmıştır. Dava konusu yangının sigortaya 26/06/2017 tarihinde ihbar edildiği, bu tarihten itibaren 45.gün sonunda TTK.nun 1427.maddesi kapsamında yapılacak incelemelerin gecikmesinde kendilerine yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığı, davacının eylemleri nedeniyle yasada öngörülen süre içerisinde incelemenin tamamlanmadığı, davacının kendisine ödeme yapılabilmesi için kendi üstüne düşen yükümlülükleri zamanında yerine getirmemiş olmasından dolayı temerrüdün oluşmadığı ileri sürülmüş ise de; yangın olayının 24/06/2017 tarihinde meydana geldiği ve aynı tarihte rizikonun gerçekleştiği hususunun davalı … şirketine ihbar edildiği, davalı tarafından 16/11/2017 tarihli ekspertiz raporu ile incelemelerin tamamlandığı, sigortacı davalının incelemeleri rizikonun gerçekleştiğinin kendisine ihbar edilmesinden 45 gün geçtikten sonraki bir tarih olan 16/11/2017 tarihinde tamamlandığı, davalının yangın mahallinde inceleme yapılması hususunda davacı ile iletişime geçilemediği, bu nedenle vaktinde incelemelerin yapılamadığı iddiasını ispat edemediği anlaşılmakla; davalı … şirketinin yargın olayının ihbar tarihi olan 26/06/2017 tarihinden itibaren 45 gün sonra 10/08/2017 tarihinde temerrüde düştüğü sonucuna varılmıştır.
Davacı tarafından asıl davada; tespit edilen 4.639.858,69 TL KDV dahil tazminat alacağının davalının ödediği 2.515.015,00 TL’nin KDV’siz olması ve 2.515.015,00 TL’lik ödemenin KDV’sinin (2.515.015,00 x 18/100 =452.709,90 TL) birleştirilen … 7 Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasından istenmesi sebebiyle 4.639.858,69 TL’den 452.709,90 TL’nin düşümü ile asıl davada 4.187.148,80 TL’lik alacağının 10/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte 11/11/2020 tarihli ıslah dilekçesinde istemiş ise de; dava dilekçesinde faiz niteliği belirtilmeksizin işleyecek faizi ile birlikte talep bulunduğu anlaşıldığından; asıl davada 4.187.148,80 TL’lik alacağın 10/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Birleşen davada; davalı tarafından KDV’siz olarak ödenen 2.515.015,00 TL’nin KDV’si olan 452.709,90 TL için … 2.İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası üzerinden yapılan icra takibine itirazın iptali talep edilmiş, davalı tarafından 2.515.015,00 TL’nin KDV’siz olarak davacıya ödendiği, yapılan ödemenin hasarın giderilmesi ve zararın tazminine ilişkin olup mal ve hizmet bedeli kapsamında %18 oranında KDV’ye tabi olduğu, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında da sigortacının zararı KDV’si ile birlikte gidermek zorunluluğu bulunduğunun tespit edildiği, KDV alacağına ilişkin davacı tarafından davalının usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından; birleşen davada davanın kısmen kabulüne, takibin 452.709,90 TL üzerinden devamına, asıl alacak 452.709,90 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dava konusu edilen hasar miktarı ve tazminat miktarı mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonucu belirlendiğinden alacak likit olmadığından %20 tazminat talebinin reddine, mahkememizce 12/03/2020 günü TTK.nun 1427/3 ve Borçlar Kanunu’nun 76.maddesi uyarınca davalı tarafından davacıya avans olarak ödenmesine karar verilen 1.159.964,67 TL’nin infazda nazara alınmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Asıl davada;
1-Davanın kabulüne, 4.187.148,80 TL alacağın 10/08/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 286.024,13 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 1.707,75 TL peşin harç ve 69.798,27 TL ıslah harcının toplamı olan 71.506,02 TL harcın mahsubu ile bakiye 214.518,11 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Mahkememizce 12/03/2020 günü TTK.nun 1427/3 ve Borçlar Kanunu’nnu 76.maddesi uyarınca davalı tarafından davacıya avans olarak ödenmesine karar verilen 1.159.964,67 TL’nin infazda nazara alınmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan 69.798,27 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 9.465,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 130.496,49 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde, taraflara iadesine,
Birleşen davada;
1-Davanın kısmen kabulüne, takibin 452.709,90 TL üzerinden devamına, asıl alacak 452.709,90 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, %20 tazminatın reddine, mahkememizce ödenmesine karar verilen avansın icra müdürlüğünce infazda nazara alınmasına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 30.924,61 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 5.568,48 TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 2.346,71 TL harcın toplamı 7.915,19 TL’nin mahsubu ile bakiye 23.009,42 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 7.915,19 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 147,85 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısma tekabül eden 141,93TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 39.685,50 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan vekalet ücreti Avukatlık kanunun 13.maddesi uyarınca maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, talep halinde ve karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.26/11/2020

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI

ASIL DAVADA
HARÇ BEYANI
K.H: 286.024,13 TL
P.H: 71.503,02 TL
B.H.214.518,11 TL

DAVACI GİDERİ
B.ÜCRETİ: 9.000,00 TL
TEB. GİDERİ: 465,20 TL
TOPLAM: 9.465,20 TL

BİRLEŞEN DAVADA
HARÇ BEYANI
K.H: 30.924,61 TL
P.H: 7.915,19 TL
B.H: 23.009,42 TL

DAVACI GİDERİ:
TEB.GİDERİ: 147,85 TL

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.