Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/156 E. 2021/685 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/156 Esas
KARAR NO : 2021/685

DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 16/02/2018
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; keşidecisi … Tic. A.Ş. lehdarı müvekkili şirket olan … Bankası A.Ş …Şubesinin … çek nolu, 30.10.2017 tarihli, 20.379,00 TL bedelli çeki … Kargo kuryesinin çantasındayken çalındığını, işbu davaya konu çek çalıntı bir çek olduğunu, çekin lehdarı olan müvekkili şirketin çekin arkasındaki kaşesi de imzası da sahte olduğunu, çalıntı çeki eline geçirenler kimseler, başta müvekkili şirketin kaşesini taklit etmek, şirket yetkilisinin imzasını sahte olarak atmak ve hatta çeke birden fazla sözde ciranta eklemek suretiyle haksız kazanç elde etmeye çalışmakta olduğunu, bahsi geçen çekten ötürü müvekkili şirketin herhangi bir borcu bulunmadığını, dava konusu çeke ilişkin olarak keşideci şirket ile lehdar müvekkili şirket aleyhine ihtiyati haciz kararı alındığını ve … 14. icra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, müvekkili şirketin dava konusu çeki sözde ciro etmiş olduğunu, yani çekte müvekkili şirketin sözde cirosundan sonra yer alan … Dış Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili şirket arasında herhangi bir borç alacak ilişkisi bulunmadığı gibi aralarında herhangi bir ticaret de olmadığını ve bu şirketin tanınmadığını, kargoda çalınan çek müvekkili şirketin kaşe ve imzası sahtelenerek, sözde cirantalar eklenerek tedavül edildiğini ve bu yolla haksız kazanç elde edilmeye çalışıldığını, anılan nedenlerle işbu davanın kabulü gerektiğini, izah edilen nedenlerle, çek zayi davasının görüldüğü … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyasından verilen kesin süreye binaen açılan istirdat davasında, öncelikle ve ivedilikle, çek zayi davasının görüldüğü … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E. Sayılı dosyasına sunmak üzere: keşidecisi … Tic. A.Ş. , lehdarı müvekkili şirket olan … Bankası A.Ş … Şubesi’nin … çek nolu, 30.10.2017 tarihli, 20.379,00-TL bedelli çeki hakkında işbu istirdat davasını açılmış olması nedeniyle ödeme yasağının devamına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve bu durumu gösterir derkenar düzenlenmesini, neticeten davanın kabulüne, keşidecisi …Tic. A.Ş., lehdarı müvekkili şirket olan … Bankası A.Ş … Şubesinin … çek nolu, 30.10.2017 tarihli, 20.379,00-TL bedelli çekin müvekkili şirkete iadesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Dava dilekçesinde de açıkça belirtildiği gibi açılan dava TTK 792 (eski 704) maddesine göre açılan istirdat davası olup, menfi tespit davası olmadığını, davacı şirketin imzasının sahte olması, müvekkili olsa olsa kusurlu hale getirdiğini, istirdat davasının , menfi tespit davasını içermesi de mümkün olmadığını, zira İİK72. Maddesinde düzenlenen istirdat davası, bir menfi tespit davasını içeriyor olsa da TTK792. Maddesinde düzenlenen istirdat davası ise farklı hukuki nedenlere dayandığından, bu tür davalar menfi tespit talebini içermediğini, çekin ibraz şerhinde ödeme yasağı var ise de bu ödeme yasağı çekin iktisap tarihinde bulunmadığından, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, açıklanan ve mahkemece resen nazara alınacak sair sebeplere göre tedbirin kaldırılmasına, davanın reddine, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla mali müşavir bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 03/10/2018 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle;
Davacı Ticari Defterleri :
Davacı tarafından sunulan ticari defter tasdik bilgileri raporda ayrıntılı olarak dökümü yapılmıştır.
Davacı şirketin, 2017 yılında E.DEFTER uygulamasına geçtiği, Maliye Bakanlığının (1) Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliğine göre; Gerçek ve Tüzel kişiler için “Elektronik defter tutma sürecinde hesap döneminin ilk ayının beratının alınması açılış onayı, son ayının beratının alınması ise kapanış onayı yerine geçecektir.” hükmü bulunmaktadır. Berat yükleme süresi, ilgili olduğu ayın takip eden üçüncü ayın son gününe kadar olduğundan, bu süreler içerisinde yapılan hesap döneminin ilk ayına ait berat yüklemeleri açılış onayı yerine geçecektir. Aynı tebliğe göre, Gerçek ve Tüzel kişiler için “Elektronik defter tutma sürecinde hesap döneminin son ayının beratının alınması kapanış onayı yerine geçecektir.” Hükmü bulunmaktadır. Buna göre davacı şirketin 2017 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri yasal süresinde yaptırılmış olduğu ve usulüne uygun tutulduğu görülmüştür. HMK 222./2 maddesi kapsamındaki koşulları taşıdığı belirlenmiştir.
Davalı Ticari Defterleri ;
Davalı tarafından incelemeye ticari defter sunulmamış olup, takdiri mahkemeye aittir.
Davacı Ticari Defterleri Uyarınca Tespit Edilenler;
Çek Keşidecisi … firmasına ilişkin kayıtları :
Davacı tarafından sunulan ve aşağıda ayrıntıları verilen 120 01 0822 … hesabında ;
… firması ile davacı firma arasında süregelen ticari ilişkisi mevcut olduğu, 26.07.2017 tarihi itibari ile … firmasının 20.379,00 TL borçlu kaldığı, … firmasının bu tarihe kadar borcunu çek verilerek ödediğine ilişkin çek alındı kayıtları mevcut olduğu, ancak davaya konu çekin … firmasından alınışına ilişkin hesapta kayıt mevcut olmadığı, 21.11.2017 tarihinde 20.379,00 TL çek tutarı kadar mahsup alacaklandırıcı kaydı olduğu mevcuttur.
Çekin Kayıtlara Alınışına İlişkin :
Davaya konu çekin alınışına ilişkin 101 Alınan çekler hesabı incelendiğinde çekin alınışına ilişkin kayıt mevcut olmadığı görülmüştür.
Çekin Ön ve Arka Yüzü :
Çekin ön ve arka yüzü aşağıdaki şekildedir.
Banka / Şube Hes. No çek no keşide tarihi tutar keşideci hamil
… / .. … … 30.10.2017 … …A.Ş. … A.Ş.
Banka yazısı 30.10.2017 … Ltd.Şti. … … … … … 1. ATM. 23.10.2017 trh … sy. Kararı ile çek üzerinde işlem yapılmamıştır.
Dosya Mevcudu :
… tarafından …’ya … Kargo vasıtası ile gönderilen çeke ilişkin 01.08.2017 tarihli … nolu Ambar Tesellüm Fişi sunulmuştur.
… tarafından … mail adresine 03.08.2017 tarihli mail ile… gönderinin kargoda çalındığının bildirildiği görülmüştür.
Borç Alacak Hususunda İncelemeler :
Davacı tarafından davaya konu edilen çeke ilişkin keşideci … firması ile ilgili ticari alışveriş olduğu, incelenen kayıtlarda 26.07.2017 tarihinde davacının keşideciden alacaklı kaldığı 20.379 TL tutar bakiyenin kapanması için 1 ağustos 2017 tarihinde kargoya verilen çekin kargoda kaybolması sebebiyle çalıntı çek iddiası mevcut olduğu, çek suretinde yapılan tespitler ile Davacı kayıtlarında yapılan tespitler kapsamında davacı … çekin yetkili hamili olduğu hususları belirlenmiştir.
Davayı konu çekte ki davacı cirosunun sahte olduğunu bildiren davacının bu hususta icra Hukuk Mahkemesi’nde dava olduğunu bildirdiği anlaşılmıştır.
Davacı Hamil …sonra … cirosu olduğu Ancak davacı şirketin … ile herhangi bir ticari ilişkisi kaydının ticari defterlerde olduğu husususun da tespit yapılamamış olup, … sonraki …, …, ve davalı … ve … isimlerinde cirantaların olduğu anlaşılmıştır.
Davalı … ile ilgili … 4 No.lu L Tipi Kapalı Ceza infaz kurumu ile ilgili yazı dosyada mevcut olup, taktir Sayın Mahkemeye aittir.
Davacı … çek üzerindeki kendinden sonra görülen cirantalarla herhangi bir ticari ilişkisi mevcut olmadığı kayıtlar kapsamında değerlendirilmiş isede davalı …’in davacının zararına çalıntı çeki bile bile iktisap ettiği hususunda mevcut deliller kapsamında taktirin Mahkemeye ait olacağı sonucuna varılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla grafolog bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 25/01/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; Tetkik konusu çek aslındaki birinci ciro “…” kaşesi üzerindeki imza ile Hakan Yılmaz’a ait mukayese imzalar arasında: tersim tarzı bakımından kısmi benzerlik göstermekle birlikte imzanın başlangıcı ve bitirilişi, gramaların örgülenmesi, boyutu, çizgisel hareketlerin biçimlendirilmesi, devinim noktaları, işleklik derecesi, ebat, meyil, istikamet, seyir, sürat istif, kalem alışkanlıkları ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlik bulunmadığı inceleme konusu çek aslındaki birinci ciro “…” kaşesi üzerindeki imzanın Hakan Yılmaz’ın eli ürünü olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla mali müşavir bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 06/10/2020 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle;
Kök Rapordan sonra dosyaya gelen belgeler aşağıdaki şekilde incelenmiştir.
… 17.İcra Hukuk … E. Sayılı Dosya uyap çıktısı İçeriği :
Davacı … vekili tarafından 04.12.2017 tarihinde açmış olduğu davada “ … 14.İcra Müd. … E.” sayılı icra dosyasına takibe konu edilen çek üzerindeki … kaşe ve imzasının sahte olduğu, çek zayi davası açıldığı, çek bedelinin çek sahibi diğer borçlu tarafından müvekkili firmaya ödendiği, nedeniyle borca ,imzaya ve tüm ferilerine itiraz edildiği mevcuttur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde çek hakkında ödeme yasağı olmasının çekin takibe konulmasında engel olmadığı, imzaların karşılaştırılması gerektiği, çek bedelinin keşideci tarafından davacıya ödenmesinin davacının çekten sorumluluğunun ortadan kaldırmayacağı, müvekkilinin iyi niyetli olduğu hususlarının bildirerek itiraz etmiştir.
Dosyada alınan Grafolog …’ın 27.08.2018 tarihli bilirkişi raporu ile … kaşesi üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisi …’ın el ürünü olmadığı sonucuna varıldığı mevcuttur.
Mahkemece verilen 2017/921 E. ve 2019/343 K. sayılı 09.05.2019 tarihli kararı ile davanın kabulü ile … 14 İcra Dairesi … E. sayılı dosyasından imzaya itirazı kabulü ile borçlu …Tic. A.Ş. yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği mevcuttur.
… 14 .İcra Müd. … E. İcra Dosyası Uyap Çıktısı :
İcra Müdürlüğü tarafından hazırlanan Dosya hesabında 29.11.2017 tarihi itibariyle 28.166,03 TL borç hesaplandığı mevcuttur.
İcra dosyasına …Tic.A.Ş. tarafından 29.11.2017 tarihinde 28.166,00 TL (Diğer Teminat Bedeli Tahsilatı- Teminaten – Alacaklıya ödenmemesi kaydıyla) ödeme yapıldığı, tahsilat makbuzunda görülmüştür.
… Vekili tarafından İcra Müdürlüğüne 01.12.2017 tarihinde … 9 Asliye ticaret Mahkemesi … E. sayılı dosyasında alının ihtiyati tedbir konulması kararını sunduğu, bu doğrultuda karar verilmesini talep ettiği talep ettiği mevcuttur.
… Emniyet Müdürlüğü Soruşturma Evrakı :
Kurye …’ün 02.08.2017 tarihli çalınmaya ilişkin tutanak mevcuttur.
… 1 Asliye Ticaret Mahkemesi … E. … K.sayılı 15.03.2018 tarihli kararı :
Davacı … 26.09.2017 tarihinde açmış olduğu çek iptal davasının çek ile ilgili 2018/156 E. sayılı dosyada çek istirdat davası açıldığından davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Cumhuriyet Savcılığı … soruşturma sayılı dosyası uyap çıktısı içeriğinde tespit edilen … ifadesi :
09.04.2019 … İfade Tutanağı … YK. Başkanı olduğunu, … firmasının müşterisi olduğunu, söz konusu çekin alacaklarına karşılık …’dan kargoya verilen çekin ellerine ulaşmadan kargoda kaybolduğunu, çekteki ciranta ve imzasının kendilerine ait olmadığını, hem kendilerini hem de … ‘in makamlara şikayette bulunduklarını,… vd. mevcut.Dosyada … Cumhuriyet Başsavcılığı (Sahtecilik ve Dolandrıcılık Bürosu) … soruşturma no su ile yapılan soruşturma sonuç ve dava açılıp açılmadığına ilişkin akıbeti görülememiştir.
Grafolog Bilirkişi Raporu :(23.01.2019)
Grafolog … tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda çek üzerinde mevcut … kaşesi üzerindeki imzanın … eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı mevcuttur.
Diğer Mevcut :
… 4 nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 29.03.2018 tarihli müzekkereye cevap yazısında “ …… kurumumuzda Suç İşlemek Amacıyla Kurulan Örgüte Üye Olma Suçundan … 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/2/2012 tarih ve …Karar … E. sayılı ilamı ile verilen 2 yıl hapis cezasının infaz etmekte….” hususların bildirildiği mevcuttur.
Davacının eli mahsulü ürün olmayan cirantasından sonraki … Mahkemece 26.06.2019 tarihinde ihtaratlı gönderilen müzekkerenin, şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresinde tanınmadığı ve iade olduğu, T.K. 35 ‘e göre göre tebliğ edildiği mevcuttur.
Çekin İade Şartlarının Oluşup Oluşmadığı Konusunda ;
Davalı taraf davacı (eli mahsulü olmadığı grafolog raporu ile belirlenen) cirosundan sonra aradaki cirantalar sebebiyle iyi niyetli 3. şahıs olduğunu bildirmiştir.
Davacı tarafından davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiği iddiası mevcuttur.
Bilindiği gibi, TT.Kanun’un 792 Madde düzenlemesine göre de; çek, herhangi bir suretle hamilinin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı bir çek bahis mevzuu olsun, ister ciro suretiyle nakledilebilen bir çek bahis mevzuu olup da hamil hakkını 790 nci maddeye göre ispat etsin çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisabetmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle mükelleftir. Yani kendi hakkı düzgün bir silsile ile birbirine bağlı cirolardan anlaşılan son hamil, çeki kötüniyetli veya ağır kusurlu olarak ele geçirdiği ispatlanamayan hallerde çeki geri vermeye zorlanamayacaktır. Çeki elinde bulunduranın kötüniyetinin tanık dahil her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Davalı hakkında söz konusu çalıntı olduğu bildirilen çek ile ilgili soruşturma açıldığı dosyada mevcuttur. Soruşturmanın akibeti araştırılarak ve içeriği değerlendirilerek sonucuna göre bir değerlendirme yapılmasında taktir Mahkemeye aittir.
Soruşturma dosyası dışında dosyadaki kötüniyet iddiasına ilişkin mevcut hussusların incelenmesi beklendiği durumda
Davacı davalının kötü niyetli olduğuna dair İddiasının delilleri olarak;
Çekin çalıntı olduğuna dair, kargoda çekin çalınmasını,
Çekteki davacı imzasının sahte olmasını (bu hususta grofolog bilirkişi incelemesinde çekteki imzanın davacı eli mahsulü olmadığı belirlenmiştir.)
Sahte ciro sonrası ciranta ile ticari ilişki mevcut olmadığı, sözde cirolar olduğunu, (Mahkemece ticaret sicil adresine çıkartılan tebligatta “…Ltd.Şti.” in tanınmadığı şerhi düşülmüştür.)
Çekin bankaya ibraz edildiği tarih itibari ile çek hesabının müsait olduğunu, ödemeden men talimatı nedeni ile ödeme yapılmadığından salt bu nedenle alacaklı tarafın keşideciye ve lehdar müvekkil şirkete müracaat hakkı bulunmadığını, (davalının çeki iktisap ettiği tarih dosyada tespit edilememiştir. Bu yönde davalı beyanı mevcut değildir.)
Davalının lehtar müvekkilinin cirosunun sahte olduğunu bilmekte olduğunu, diğer ciranta imzaların iyiniyetli 3. şahıs konumunda olunmasını sağlamak adına atıldığını ve davalının bu hususu bildiğini,
Davalının çek zayi davasına çeki elinde bulundurduğu iddiası ile başvurması gerektiği halde takip çıktısının 30-40 katı tutarında haciz işlemi uyguladığı, (Dosyada haciz zaptı görülememiştir.)
Çalıntı çekle ilgili olarak gerek çekin çalınması gerekse de sahte kaşe ve imza ile tedavüle sunulması sebebi ile keşideci şirket tarafından … Nöbetçi Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, iş bu davada soruşturma dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep ediyoruz şeklinde beyan mevcut olduğu,
Davacının davalının kötüniyetine ilişkin bildirdiği dosya no ve diğer deliller ile tanık olarak delillerini bildirdiği tespit edilmiştir.
Dosyadaki delillere göre kargoda çalındığı belirlenebilen çekin, davacı isim ve imzası kullanılarak tedavüle çıktığı, yine davacıdan sonra yer alan ciranta görünen şirkete Mahkemece ticaret sicil adresine çıkartılan tebligatta “…Tic.Ltd.Şti.” in tanınmadığı şerhi düşülmüştür.
Keza daha sonraki davalıdan önceki şahıs ciroları da adres ve ticari faaliyeti tespit edilemeyecek şekilde cirolar olup, davalının ticari bir alışveriş veyahut iyi niyetle çeki aldığını gösterir hususların da dosyada olmaması birlikte değerlendirildiğinde, iyi niyetli olmadığı sonucuna varılarak kötü niyetli hamil olduğu değerlendirmesi yapılmasına bağlı istirdat koşullarının oluştuğu hususunda Sayın Mahkemenin kanaat getirilmesi halinde çekin istirdatının koşulları oluştuğu sonucuna varılacak olup, soruşturma dosyasının akıbetinin değerlendirilmesi hususunda nihai takdir Mahkemeye aittir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Dava; davacının davaya konu 30/10/2017 keşide tarihli 20.379 TL bedelli çekin keşideci tarafından kendilerine gönderilmesi sırasında çalınarak sahte ciro ve imzayla ciro edilerek davalıya geçtiği iddiasıyla açılan çekin istirdatı davasıdır.
Dava konusu çekte lehtar olan davacının “…” kaşesi üzerindeki imzanın …’ın eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
Dava konusu çekte davacı lehtar … sonra … şirketinin cirosu olduğu, sonraki cirantaların sırasıyla …, …, davalı … ve son yetkili hamilin … isimli şahıs olduğu anlaşılmıştır.
Kök mali bilirkişi raporunda, davaya konu çeke ilişkin davacının çek keşidecisi ile ticari ilişkisi kapsamında çekin davacıya düzenlendiği, davacının çekte görünen cirosunun ve imzasının sahte olduğu, davacının kayıtları kapsamında çekte cirosu görülen kendinden sonraki cirantalar ile borç alacak ilişkisi kaydı mevcut olmadığı, davalı ciranta ve önceki cirantalarla davacının borç alacak ilişkisi bulunmamakla birlikte borçlunun bile bile zararına ağır kusurla çekin davalı tarafından iktisap edilip edilmediğine ilişkin infaz kurumu yazısı, savcılık şikayeti vs. diğer deliller ile taktirin mahkemeye ait olacağı belirtilmiştir.
Ek mali bilirkişi raporunda ise, davalı 3. şahsın kötü niyetli olup olmadığına ilişkin kök rapordan sonra dosyaya gelen hususlar ile iş bu incelemede tekraren tespiti yapılan hususlar birlikte değerlendirildiğinde, … tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda çek üzerinde mevcut … kaşesi üzerindeki imzanın … eli ürünü olmadığı, … 4 nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 29.03.2018 tarihli müzekkereye cevap yazısında “ …… kurumumuzda Suç İşlemek Amacıyla Kurulan Örgüte Üye Olma Suçundan …. 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/2/2012 tarih ve … Karar … E. sayılı ilamı ile verilen 2 yıl hapis cezasının infaz etmekte….” hususunun bildirildiği, davacının eli mahsulü ürün olmayan ciro sonrası … şirketine Mahkemece 26.06.2019 tarihinde ihtaratlı gönderilen müzekkerenin, şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresinde tanınmadığı ve iade olduğu, T.K. 35 ‘e göre tebliğ edildiği, bu şirketten sonraki ciroların da ticari faaliyeti tespit edilemeyecek şekilde şahıs cirolarına havi olduğu, davalının çekin iktisabında iyiniyetli olduğuna dair karine dışında herhangi bir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı, davalının kötü niyetli hamil olduğu değerlendirmesi yapılmasına bağlı istirdat koşullarının oluşacağı, mevcut delillerin dışında davalı ve diğer cirantalar hakkında soruşturma dosyasının akıbetinin değerlendirilmesi hususunda nihai takdirin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Çek istirdatı davalarında davacının çekin yetkili hamili olduğunu, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerektiği, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre davaya konu çekin davacının rızası dışında elinden çıktığının kabulü gerektiği, davacının rıza hilafına elinden çıkan çeklerin davalı tarafından bilerek veya ağır kusurlu olarak iktisap edildiğinin ispat edilemediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir. Şöyle ki, kötü niyetin tespiti açısından tanıkların dinlenilmesi için talimat yazılmış olup dinlenen tanık beyanlarında davalının kötü niyetli olduğuna dair tanıkların doğrudan bilgi ve görgü sahibi olmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafa verilen kesin süreye rağmen yemin metni sunulmamış olup yemin deliline başvurulmayacağı da celsede belirtilmiş olduğundan davalının ağır kusurlu veya kötü niyetli olduğu dosya kapsamında tespit edilememiştir. Yine infaz yazısında belirtilen suçtan mahkumiyetin dava konusu çekle bir ilgisinin bulunmadığından bu dosyanın ispatına yeterli bir delil değildir. Dava konusu çeke ilişkin keşideci tarafından yapılan şikayet sonucu devam eden soruşturma dosyasının derdest olduğu, davalının kendisinden önceki cirantalarla iştirak halinde suç işlediği konusunda karar tarihine kadar herhangi bir maddi vakıa tespitinin yapılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafın rızası dışında çekin elinden çıktığı ve çekteki imzanın kendisine ait olmadığı anlaşılmakla iş bu davayı açmakta kötü niyetli olmadığı anlaşılmakla davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 348,03 TL harçtan mahsubu ile bakiye 288,73 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”