Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/154 E. 2018/459 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/154 Esas
KARAR NO:2018/459

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:09/04/2010
KARAR TARİHİ:19/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 09/04/2010. tarihli dava dilekçesinde, müvekkili şirketin davalı … Ltd.Şti.ile 29/11/2006 tarihli bayilik sözleşmeleri ve protokolleri imzaladığını, bu sözleşmeler ile birlikte … mevkiinde kayıtlı gayrimenkullerin … ve … hisseleri üzerinden müvekkili şirket lehine 10/02/1994 tarihinde 10.000.000 TL bedelle intifa hakkı, 10/02/1994 ile 23/06/1995 tarihinde doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olarak 4.000 TL’Lik ipotek tesis edildiğini, bayilik sözleşmesi ve asgari satış taahhütnamesi kapsamında davalı bayi ve şahıs kefilden cezai şart alacağının doğduğunu, Bayilik sözleşmesinin 19.maddesinde sözleşmenin kısmen veya tamamen ihla edilmesi halinde 15.000 Usd cezai şart ödemesinin kabul edildiğini, davalının istasyonu devrederek 25/07/2008 tarihinden itibaren mal alımını durdurduğunu, davalının 29/11/2006 tarihli asgari satış taahhütnamesinde her yıl en az 2.500 ton akaryakıt, 24 ton madeni yağ ve 250 ton … alacağını taahhüt edildiğini, bu nedenle sözleşmenin fesih tarihindeki dönem için 227.604 Usd cezai şart miktarından şimdilik 1.000 Usd cezai şartın davalıdan tahsili gerektiğini, sözleşmenin sonra erme tarihinin 28/11/2011 olduğunu, bu nedenle 25/07/2008-28/11/2008 dönemi için de kar mahrumiyeti hesaplanması gerektiğini bildirerek, bayilik sözleşmesinin ihlalinden doğan cezai şarta ilişkin şimdilik 2.000 Usd, tonaj ihlainden doğan cezai şarta ilişkin şimdilik 1.000 Usd alacağının kar mahrumiyeti ve intifanın terkinden dolayı uğranılan zarardan şimdilik 10.000 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı … Müdürlüğü vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; davalıların ikametgatlarının … ilinde olmadığı, adreslerinin … olduğunu, bu nedenle … Ticaret Mahkemelerinin yetkisiz olup, … Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu, hazine aleyhine açılan davanın tapu sicil ile ilgili bir dava olduğundan ticaret mahkemelerinin görevine girmediğini, bu nedenle davanın görev yönünden reddinin gerektiğini, açılan davada husumetin kurumlarına yöneltilemeyeceğini bildirerek, davanın usul yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar davaya karşı herhangi bir cevap vermemiştir.
Davacı vekili tarafından verilen 24/11/2014 tarihli ıslah dilekçesinde, davalılardan bayilik sözleşmesine aykırılıktan kaynaklanan cezai şart borcundan dolayı 15.000 Usd, kar mahrumiyetinden kaynaklanan borcundan dolayı 228.650 TL; tonaj taahhüdüne aykırılıktan kaynaklanan cezai şart borcundan dolayı 227.604 Usd alacak taleplerini 228.650 TL’ye yükselterek toplam alacak miktarlarının 754.356,63 TL olduğu bildirilmiş ve ıslah harcını yatırmıştır.
Mahkememizce 01/10/2010 tarihli oturumda davalı … yönelik davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydına, diğer davalılar yönünden yargılamaya devam olunmasına karar verildiği görülmüştür.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin…dosyasının bir sureti getirtilmiş, dosyanın yapılan incelemesinde; davacının …, davalının … A.Ş, … Tapu Sicil Müdürlüğü olduğu, dava konusunun tapu kaydındaki şerhin terkini davası olduğu, davacının … ili … İlçesi … mah… ada … parsel sayılı taşınmaz hakkında açtığı davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığı, … ili … ilçesi … mah… ara … parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın reddine, … ili … ilçesi … Mah… ada … ve … parsel sayılı taşınmazlar hakkında açtıkları davanın kabulüne karar verildiği ve kararın kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda;Davacı ile davalı … ürün.Nak.Oto Ltd.Şti.arasında bayilik sözleşmesinin akdedildiği, bayilik sözleşmesini ve eki olan alım taahhütnamesi, ariyet sözleşmesini davalı …’ın müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, bu sebeple sözleşmenin ihlal edilmesinden doğan alacaklardan sorumlu olduğu, davacının davadan önce davalıları temerrüde düşürmediği, dava tarihi itibariyle temerrüde düştükleri anlaşıldığından, davacının bayilik sözleşmesinin ihlalinden doğan 15.000 Usd’lik cezai şart alacağının 2/4 oranında tenkis edilerek, 7.500 usd alacağın 2.000 Usd’sine dava tarihinden itibaren 5.500 Usd’sine ıslah tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4a maddesi uyarınca faiz işletilmesine, davacının kar mahrumiyeti alacağı olan 228.650 TL’nin 10.000 TL’sine dava tarihinden 218.650 TL’sine ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan tahsiline, tonaj taahhüdüne aykırılık sebebiyle talep edilen cezai şart tazminatın reddine, taraflar arasında 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi akdedilmiş ise de, 01/09/2008 tarihi itibariyle davalının hiç alım yapmadığı, bu sebeple haksız surette zımnen sözleşmenin feshine sebep olduğu anlaşıldığından, sözleşmenin feshedilmiş olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilmiş olan … E, … sayılı karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2016/11562 E, 2017/7463 Karar sayılı 31/10/2017 tarihli ilamı ile bozulmuş olup, bozma ilamında: “….6102 sayılı TTK’nun 22. Maddesine göre tacir sıfatına haiz bir borçlu fahiş olduğu iddiasıyla cezai şarttan indirim yapılmasını mahkemeden isteyemez. Ancak kararlaştırılan cezai şart miktarının borçlunun ekonomik yönden mahvına sebebiyet verecek derecede yüksek olduğunun belirlenmesi halinde hakimin uygun bir miktarda indirimde bulunabileceği yargıtay kararları ile kabul edilmektedir. Ancak davalıların somut olayda böyle bir savunmaları olmadığı gibi davalıların mali durumlarının tespiti yönünde de bir inceleme yapılmadan cezai şartın indirilmesi doğru değildir.
Ayrıca davalıların asgari alım taahhüdünü ihlal ettiği çekişmesizdir. Asgari alım taahhüdü ihlal edilen dönem sonrası mal verilmeye devam olunmuş ise önceki dönem yönünden asgari alım taahhüdünün ihlaline ilişkin cezai şart istenemez ise de akdin haksız olarak davalılar tarafından feshedildiği dikkate alındığında fesih dönemine ilişkin asgari alım taahhüdünün yerine getirilmemiş olması halinde bu dönem için cezai şart istenebileceğinin gözden kaçırılması da isabetsizdir….” şeklinde hüküm oluşturulmuştur.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmuş, bozma ilamı kapsamında açık yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı … ile davalılardan … şirketi arasında 29/11/2006 tarihli 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi akdedilmiş, 2 nolu davalı … bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır Sözleşmenin 13a maddesinde bayinin istasyon ve müştemilatını totalin yazılı muvafakati olmadan 3.kişilere kısmen veya tamamen devredemeyeceği, kiraya veremeyeceği başkasının kullanılmasına terk edemeyeceği, 14.d maddesinde bayinin sözleşmeyi aykırı olarak …’in yazılı muvafakatini almadan işletmeyi başkasına devretmesi halinde …’in bu sözleşmeyi ihtara gerek olmaksızın tek taraflı olarak feshedebileceği, 19.maddesinde bayinin bu anlaşmanın herhangi bir hükmünü kısmen veya tamamen ihlal etmesi durumunda …’e cezai şart olarak 15.000 Usd ödeyeceği kararlaştırılmıştır.
Davacı, sözleşmenin 13.e, 14.d ve 19.maddesine göre akaryakıt istasyonunun davalı tarafından dava dışı 3.kişiye devrinden dolayı 15.000 Usd’Lik cezai şart talebinde bulunmuştur. …’ya yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda, akaryakıt istasyonun 24/12/2008 tarihinden itibaren … LTd.Şti.tarafından işletilmediği, ….Ltd.Şti.tarafından … Petrolcülük bayisi olarak işletildiği bildirilmiştir.
Akaryakıt istasyonunun davacının onayı olmaksızın devredilmiş olduğu …’nın yazısından anlaşılmış olduğundan, sözleşmenin 13.a maddesi davalı tarafından ihlal edilmiş olup, davacının sözleşmenin 19.maddesi uyarınca 15.000 Usd cezai şart talep etme hakkı bulunmaktadır.Yargıtay bozma ilamı kapsamında davalının cezai şartın tenkisine yönelik bir talebi de olmadığı dikkate alınarak bayilik sözleşmesinin ihlalinden kaynaklanan 15.000 USD cezai şart alacağının 2.000 USD’sine dava, 13.000 USD’sine ıslah tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birliktedavalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Sözleşmenin feshinin tespiti ve kar mahrumiyetine dair Mahkememizce verilmiş olan hüküm kesinleşmiş olduğundan bu yönlere ilişkin yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm oluşturulmuştur.
Davacı ile davalı … Ürün.Ltd.Şti.arasında 29/11/2006 tarihli iki adet asgari satış taahhütnamesi akdedilmiş olup, davalılardan … bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Taahhütnameye göre davalı bayi … Ltd.Şti. 29/11/2006 tarihli akaryakıt bayiliği sözleşmesi uyarınca totalden her yıl asgari olarak 2.500 ton beyaz akaryakıt ve 24 ton madeni yağ,250 ton … satın almayı, bu miktarda ürün satın almadığı takdirde her bir m3 akaryakıt için 50 Usd, her bir ton madeni yağ için 500 Usd, her ton … için 60 USD cezai şartı her bir yıllık sözleşme bitiminden itibaren 10 gün içinde davacı totale ödemeyi taahhüt etmiştir. Davacı, asgari satış taahhütnamesinde belirlenen tonaj alım miktarına uyulmaması sebebiyle 227.604 Usd’Lik cezai şart alacağı olduğunu bildirerek, talepte bulunmuştur.
Davacının incelenen ticari defterlerindeki kayıtlarda, davalının akaryakıtta 2006 yılında 294 ton, 2007’de 1.814 Ton, 2008’de 1.608 ton, madeni yağda 2006’da 24 ton, 2007’de 23 ton, 2008’de 16 ton, … ‘de 2006 yılında 152, 2007 yılında 69 , 2008 Ağustos ayında 118 ton eksik alım yaptığı ve alım taahhüdünü ihlal ettiği tespit edilmiştir.
Davacı ile davalı arasında akdedilen 29/11/2006 tarihli 5 yıl süreli Bayiilik Sözleşmesi 2008 Ağustos ayından itibaren davalının herhangi bir alım yapmaması sebebiyle 2008 yılının Ağustos ayı itibariyle zımnen feshedilmiştir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin bozma ilamı kapsamında asgari alım taahhüdü ihlal edilen dönem sonrası mal verilmeye devam olunmuş ise önceki dönem yönünden asgari alım taahhüdünün ihlaline ilişkin cezai şart istenemez ise de; akit haksız olarak davalılar tarafından feshedilmiş olduğundan fesih dönemine ilişkin asgari alım taahhüdünün yerine getirilmemiş olması halinde bu dönem için cezai şart istenebileceğinden fesih dönemine ilişkin 2008 yılı Ağustos ayına kadar 8 aylık süre açısından eksik alım taahhüdünden kaynaklanan cezai şart talep edilebileceği sonucuna varılmıştır.
Davalılar tarafından her yıl için 250 ton … alımı hususunda taahhütte bulunulmuş, 250 ton /12 = 20.83 ton aylık alım taahhüdü bulunduğu, bu tarihten geriye doğru 8 aylık dönem için 167 ton … alımı için taahhütte bulunulduğu, davacının 9 tonluk satış yaptığı aradaki farkın 118 ton olduğu, 118 tonluk eksik alım dolayısıyla ton başına 60 USD’den davacının 7.080 USD cezai şart talep edebileceği, beyaz akaryakıtta davacının yıllık 2500 ton alım taahhüdünde bulunulduğu, aylık taahhüdünün 208 ton olduğu, 8 aylık taahhüt miktarının 1667 ton yaptığı, davacının 59 tonluk alımda bulunduğu, aradaki fark olan 1608 tondan ton başına 50 USD üzerinden hesap edilen cezai şartın 80.400 USD olduğu, madeni yağda davacının yıllık 24 tonluk alım taahhüdünde bulunduğu, aylık alım taahhüdü miktarının 2 ton olduğu, davacının 2008 Ağustos ayına kadar 8 aylık alım taahhüdünün 16 ton olduğu, davalıların 2008 Ağustos ayına kadar hiçbir alım yapmadıkları, eksik alım olan 16 tondan ton başına 500 USD cezai şart alınması gerektiğinden madeni yağda davacının 8000 USD cezai şart talep edebileceği, davacının …’den 7080 USD, beyaz akaryakıttan 80.400 USD, madeni yağdan 8.000USD olmak üzere toplam 95.480,00 USD cezai şart alacağı olduğu hüküm vermeye elverişli denetime açık bilirkişi raporu ile anlaşıldığından; … ve Doç. DR. … tarafından hazırlanan bilirkişi kök ve ek raporları ile anlaşıldığından; Davacının davasının kısmen kabulüne, eksik alım taahhütünden kaynaklanan 95.480,00 USD alacağın 1.000 USD’sine dava tarihinden , 94.480,00 USD’sine ıslah tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, Bayiilik sözleşmesinin ihlalinden kaynaklanan 15.000 USD alacağın, 2.000 USD’sine dava, 13.000 USD’sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,Sözleşmenin feshinin tespitine ve kar mahrumiyetine dair hüküm kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm oluşturulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının davasının kısmen kabulüne, eksik alım taahhütünden kaynaklanan 95.480,00 USD alacağın 1.000 USD’sine dava tarihinden , 94.480,00 USD’sine ıslah tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
2-Bayiilik sözleşmesinin ihlalinden kaynaklanan 15.000 USD alacağın, 2.000 USD’sine dava, 13.000 USD’sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Sözleşmenin feshinin tespitine ve kar mahrumiyetine dair hüküm kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm oluşturulmasına yer olmadığına
4-Harçlar yasası uyarınca belirlenen 26.879,00 TL karar harcından, ilam harcından başlangıçta mahkeme veznesine yatırılan 12.850,00 TL peşin harcın mahsubu ile, bakiye 14.029,00 tl harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 12.850 TL harç ile Bozmadan önce 2.568,00 TL bozmadan sonra 42 TL olmak üzere toplam 2.610 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.331,10 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 29.559.82 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/04/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …