Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/151 E. 2018/1237 K. 12.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/151 Esas
KARAR NO : 2018/1237

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2018
KARAR TARİHİ : 12/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak … projesinin tamamlanmasından sonra bütün işe ilişkin 18/11/2017 düzenleme ve 18/11/2017 fiili sevk tarihli … sıra numaralı 34.220,00 TL’lik faturanın 6.000,00 TL’sinin 16/10/2017 tarihinde ön ödeme yapıldığını, kalan bakiyenin ödenmediğini bu nedenle … 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile takip tarihi yerine kesin vadeli faturanın vade tarihi olan 18/11/2017 tarihinin bitimi ve ticari faizin başlangıç tarihi olan 19/11/2017 tarihi baz alınarak ticari temerrüt faizi talep edilerek icra takibine geçildiğini yapılan itiraz sonucunda takibin durduğunu, haksız ve mesnetsiz itirazn iptaline, takip talebinde talep edilen alacak ile takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere inkar taçminatına ve tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya sulüne uygun olarak yapılan tebligatın tebliğ edildiği ve davalı vekilinin cevap dilekçesi sunduğu görülmekle;
Davalı vekilinin 08/03/2018 tarihli cevap dilekçesi özetle;müvekkillerine karşı açılan itirazın iptali davasında, davacı müvekkilin yapmış olduğu ticarette ünlü gece kulübü olan …’un VIP localarının camlarını ve dekorasyonunun yapılması hizmeti konusunda anlaşıldığını, kullanılan camların kusurlu olup, açılması ve kapanması konusunda sıkıntı olduğunu, hizmetin ayıplı olması nedeniyle müşterilerden localak konusunda şikayet aldıklarını, camların her an düşme tehlikesinde bulunduğunu, mallarda ortaya çıkan ayıp hakkında davacı şirkete karşı gerekli ihbar yapıldığını, davacı şirketin hizmetin düzeltilmesi teklifine rağmen davacı şirketin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini, müvekkillerinin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, faturanın kısmi borcu ayıplı mal sebebi ile ödemediğini, tüm bu nedenlerle açılmış olan hukuka aykırı itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini ve %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce dava konusu celp edilen … 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu adına 28.220,00 asıl alacak, 556,86 TL işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 24/01/2018 tarihinde tahsilini talep ettiği, davalıya ödeme emrinin 29/01/2018 tarihinde tebllüğ edildiğini, 01/02/2018 tarihinde borca itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu ve süresinde huzurdaki davanın açıldığı tespit edilmiştir.
Davacının iddiaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla dosya bilirkişi Mali Müşavir …’e tevdii edilen dosyaya sunduğu 31/08/2018 tarihli rapor sonucunda; Taraflar arasında, Davacı ile …’nın vip localarının camlarını ve dekorasyonunun yapılması hizmeti konusunda anlaştıkları ve verilen hizmetin sonunda, düzenlenen, 18.11.2017 fiili sevk ve düzenleme tarihli 10665 seri no.lu irsaliyeli fatura ile, malzeme vs. toplam KDV dahil 34.220.00 Tl.lik düzenlenen fatura ile de çelişki olmadığını, söz konusu düzenlenen faturadan önce, davalı tarafından 6.000.00 TL ön ödeme yapıldığını ve Davacı tarafın yasal defterinde kayıtlı cari hesapların incelenmesinde, 2017 yılı ve 2018 yılına devir eden açılış kaydında bakiye alacak tutarının 28.220.00 Tl.olduğu saptandığını, davalı şirketin, cevap dilekçesinde detaylı olarak açıkladığı ve borca itirazın asıl konusunu teşkil eden husus, verilen hizmet ve kullanılan camların standartlara uymadığı ve ayıplı mal olduğu yönünde olduğunu, konu ile ilgili hani tarihte ürünlerin, standartlara uygun olmadığını ve ayıplı-hatalı üretimin düzeltilmesi ile ilgili ikazların olduğu belirtildiğini, taraflar arasında yapılan işin mahiyeti, kullanılacak ürünün kalitesi, hak edişler ve birçok teknik hususlarla ilgili yeterli belge dosyaya ibraz edilmediğini, söz konusu belge ibrazında dahi bu hususun teknik bilirkişi tarafından bizzat ürünlerin ayıplı mal olup olmadığı ve usulüne uygun yapılıp yapılmadığı yönünde tespit gerektirdiğini ve delillerin incelenmesi sonucunda davacı, … Tic.Ltd.şti nin, 28 220,00 Tl. asıl alacak, 556,17 Tl. işlemiş %10.75 faiz ve takip tarihinden itibaren işleyecek %10.75 ticari temerrüt faizi ile birlikte alacağının kayıt düzenine göre olabileceğini, davalı vekilinin itiraz gerekçelerine göre, hatalı üretim ve ayıplı mal olup olmadığının teknik bilirkişi marifetiyle tespit ve değerlendirmenin yapılarak rapor alınması halinde, eksik ve hatalı işlemlerden kaynaklı tespit edileceğini, mevcut alacaktan tenzil edilip edilmeyeceği veya yeniden imal edilmeyeceği teknik işlemler olduğu kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacının fatura alacağını icra takibine koyması üzerine davalı borçlu şirketin borca, faize ve ferilerine itirazı neticesinde açılan itirazın iptali davasıdır.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 04/10/2017 tarihli 2016/11329 Esas 2017/6583 Karar sayılı ilamında; “Dava faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında malın teslim edildiği ve bedelin ödenmediği konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık malın ayıplı olup olmadığı ve ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı konusunda toplanmaktadır. TTK m. 23/c uyarınca ticari satışlarda malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir, açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek ve incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa durumu bu süre içerisinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Gizli ayıp basit bir muayeneyle anlaşılamayacak durumda ise bu tür bir ayıbın ortaya çıkması halinde B.K.’nun 223-2. fıkrası uyarınca ayıbın derhal satıcıya bildirilmesi gerekir. Mahkemece bu hususlar üzerinde durularak süresinde ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken…” denilmiştir. Somut olayımızda taraflara bilirkişi inceleme günü tebliğ edilmiş olup davalı tarafça yalnızca icra dosyasındaki borca ve feriilerine itiraz edilmiş olup ticari defter ve kayıtları hazır edelmemiştir. Mahkememiz dosyasına verilen cevap dilekçesinde ise davaya konu faturada belirtilen camların kusurlu olduğu, açılması ve kapanması sırasında sıkıntı oluşturduğunu, ayıplı ifanın söz konusu olduğunu beyan etmiş ise de buna ilişkin herhangi bir ihbar ve delilini dosyaya sunmamıştır. Taraflar tacir olduğundan yukarıda bahsedilen Yargıtay ilamında da bahsedildiği üzere TTK23/c maddesi gereğince davalı şirket tarafından süresinde bir ihbarın dosya kapsamında yapılmadığı anlaşılmış olup davalı taraf ayıp iddiasını ıspatlayamamıştır. Davacı tarafça dosyaya sunulan ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme nitecesinde davacının 28.220,00 TL asıl alacak ve 556,17 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu belirtilmiş ise de davacı tarafça faturaya dayalı alacağa ilişkin takip öncesi herhangi bir ihtarın yapılmaması nedeniyle işlemiş faiz talep edilmediğinden taleple bağlılık ilkesi gereğince hüküm kurmaya elverişli 30/08/2018 tarihli mali bilirkişi raporunda belirtilen 28.220,00 TL davacı alacağının bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile takibin 28.220,00 TL üzerinden devamına, asıl alacak 28.220,00 TL ye takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, alacak belirli ve hesap edilebilir olduğundan % 20 oranındaki 5.644,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile takibin 28.220,00 TL üzerinden devamına, asıl alacak 28.220,00 TL ye takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, % 20 oranındaki 5.644,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.927,71 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 338,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.589,66 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 338,05 TL peşin harç, 782,00 TL posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.120,05 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 3.386,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.12/12/2018

Katip
¸

Hakim
¸