Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/143 E. 2020/594 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/143 Esas
KARAR NO : 2020/594

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/02/2018
KARAR TARİHİ : 20/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 13/02/2018 tarihli dava dilekçesinde; davalı ile müvekkili arasında imzalanan sözleşme ile davalıya elektrik kullandırıldığını, davalının sözleşmeye aykırı olarak ödemelerini tam ve zamanında yapmadığını, davalının aynı zamanda kaçak elektrik kullandığını, davalının hem kaçak elektrik kullanımı hem de zamanında ödenmeyen borcu nedeniyle borçlu olduğunu, taraflarınca … 14. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, davalının takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu beyan ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan takibe, borca, ferilerine, faiz oran ve miktarına yönelik itirazların iptaline, takibin devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; davacının işbu davayı hak düşürücü süre geçtikten sonra açtığını, bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, esas icra dosyasının … 32. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası olduğunu, davacının hukuki hilelerle mükerrer icra takipleri yaptığını, bu uygulamanın hukuki ve ahlaki olmadığını, davacının ilk icra takibini 26/01/2012 tarihinde başlattığını, söz konusu icra dosyasının takipsiz bırakıldığından takibin düştüğünü, davacının icra takibini 10/01/2014 tarihinde yenilediğini, takip yenilendikten sonra icra dosya numarasının … 32. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile işleme devam edildiğini, her iki dosyadan da gönderilen ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiğini, taraflarınca … 9. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında yapılan usulsüz tebligatın iptaline ilişkin davalarının kabul edildiğini, aynı tarihte borca itiraz edildiğini, davacının atfettiği kaçak elektrik kullanma iddiasının iftira ve haksız bir iddia olduğunu, beyan ile davacı tarafın 13/02/2018 tarihli itirazın iptaline ilişkin davasına karşı cevap ve itirazlarının kabulü ile haksız kötüniyetli davanın usul veya esastan reddine, davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra ve inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; taraflar arasındaki elektrik aboneliği sözleşmesi kapsamında kullanılan elektrik ve kaçak elektrik kullanımından dolayı tahakkuk ettirilen faturanın tahsili amacıyla yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminat taleplidir.
Mahkememizce davaya dayanak … 14. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirilmiş, yapılan incelemesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine toplam 44.416,25 TL üzerinden ilamsız icra takibinin yapıldığı, davalının yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiği, takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce, dosyanın elektrik mühendisi … ve mali müşavir bilirkişi …’a verilerek, taraf defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi kapsamında davalının kullandığı elektrikten dolayı bir borcunun olup olmadığı, kaçak elektrik kullanımının söz konusu olup olmadığı, bundan dolayı tahakkuk ettirilen borcun ne kadar olduğu, davalı tarafından bu abonelik kapsamında yapılan ödemeler incelenerek davalının borcunun bulunup bulunmadığı konusunda rapor düzenlenmesinin istenmesine, karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 10/05/2019 tarihli raporda; davacı ve davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmedikleri, dava konusu faturaların dosyadaki kopyalarından yapılan incelemede (tutanaklar, hesaplamalar ve tahakkuklar bulunmadığı cihetle) faturaların doğru olduğu, ancak 02/12/2010 son ödeme tarihli (2010/11) dönemi takip talebindeki 3.437,63 TL tutar arasındaki çelişki izaha muhtaç olmamakla beraber, takip talebindeki 3.437,63 TL esas alınarak toplam borç 23.420,75 TL olarak öngörüldüğü, asıl alacak olan bu miktara gecikilen gün faizi ve KDV’si ve diğer tüm yasal giderler eklenerek davalıdan tahsili, takip tarihi olan 12/04/2016 itibari ile davacı tarafın davalıdan işlemiş faiz ve KDV dahil toplam 44.194,17 TL alacaklı olduğu, sonuç ve kanaatine varıldığı yönündeki görüş ve kanaatlerini takdiri mahkememize ait olmak üzere bildirmişlerdir.
Mahkememizce, dosyanın elektrik mühendisi bilirkişi Adnan Urgancı’ya günsüz olarak verilerek, dosya üzerinden inceleme yapılarak, davalı vekilinin bilirkişi raporuna yaptıkları itirazlarda incelenerek davacı tarafından yapılan tahakkuk işleminde kullanılan elektrik ve kaçak elektrik olup olmadığı, bu tahakkukların davalının aboneliği kapsamında yapılıp yapılmadığı, tahakkuk ettirilen elektrik tüketiminin yapılıp yapılmadığı, davacı tarafından tahakkuk ettirilen kaçak elektrik tutarının yerinde olup olmadığı, mevzuat hükümleri gereğince davacının abonelik üzerinden elektrik kesme işleminin gerekip gerekmediği hususlarında ek rapor düzenlenmesinin istenmesine, karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından ibraz edilen 02/09/2019 tarihli raporda; yapılan incelemeler neticesinde; Endeks Esaslı Fatura Bedellerinin Yerinde Olup Olmadığı: davacı şirket, 02.12.2010. 31.10.20U, 01.12.2011, 29.12.2011, 25.01.2012 son ödeme tarihli elektrik fatura bedellerini yasal sayacının kaydettiği tüketimleri esas alarak tanzim ettiği, sözü geçen elektrik faturaları davalının abonelik dönemine ait olduğu, davalı, fatura konusu elektrik eneıjilerini kullandığı, davalının sözü geçen fatura bedellerini ödemesi gerektiğini, Kaçak Elektrik Tutarının Verinde Olup Olmadığı; davacı şirketin tahakkuk ettirdiği 5.768,10 TL kaçak elektrik bedeli 2L12.2011-07 01.2012 tarihleri arasında kaçak dönemde yapılan 4.954,50 TL tahakkuku da kapsadığı, bu nedenle 09.02,2012 son ödeme tarihli 4.954,50 TL fatura bedelinden davalının borçlu olmadığı, Faturaların Birikmiş Gecikme Zamları: Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24. Maddesindeki; “Zamanında Ödenmeyen borçlar için gecikme zammı, 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51. maddesine göre yıllık % 16,80 gecikmc zam oranı üzerinden söz konusu elektrik faturalarının son ödeme tarihlerinden elektriğin kesilmesi gereken tarihlere kadar birikmiş gecikme zamları; gecikme zamlarının KDV’lerinin davacı şirketin icra takip tarihi itibariyle toplam alacağının; davacı şirketin asıl alacağının 18.466,25 TL, gecikme zammı: 219,09 TL, gecikme zammı KDV’si: 39,44 TL, davacı şirketin toplam alacağı: 18.724,78 TL, …A.Ş.’nin icra takip tarihi itibariyle, … Ltd. Şti.’den toplam alacağının 18.724,78 TL olduğu yönündeki görüş ve kanaatlerini takdiri mahkememize ait olmak üzere bildirmiştir.
Mahkememizce dosyanın önceki bilirkişi raporunun dava konusunu irdeleyip inceleme ve hüküm kurmaya elverişli olmaması nedeni ile dosyanın elektrik mühendisi bilirkişi Dr. …’a verilerek, taraflar arasındaki elektrik aboneliği sözleşmesi kapsamında kullanılan elektrik ve kaçak elektrik kullanımından dolayı taahhuk ettirilen fatura alacağının doğru olup olmadığı, dosyadaki önceki bilirkişi raporuna davacı ve davalı vekilleri tarafından yapılan itirazlarda incelenerek, aboneliğin bulunduğu yerin ve kullanılan elektriğin kullanma sürecine göre yapılan taahhukukun uyumlu olup olmadığı, düzenlenen kaçak kullanımın usulüne uygun olup olmadığı, buna ilişkin taahhukukun doğru olup olmadığı ve davalının taahhukuka esas elektrik kullanım tarihindeki aboneliğe ilişkin yeri kullanmadığına ilişkin iddianın ve kesme işleminin faturaların ödenmemesinden sonra makul süre içinde ve ilgili mevzuat kapsamında yapılıp yapılmadığına ilişkin inceleme yapıp rapor düzenlemesinin istenilmesine, karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından sunulan 27/12/2019 tarihli raporda; yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde; taraflar arasındaki elektrik aboneliği kapsamında kullanılan elektrik ve kaçak elektrik kullanımından dolayı tahakkuk ettirilen fatura alacağının doğru olup olmadığı sorusuna cevap olarak; dosya içeriğinde bulunan normal tuketim faturaların ve bir adette kaçak faturası içeriğinin doğru olduğunu, davacı tarafın böyle bir alacağının varolduğunu, aboneliğin bulunduğu yerin ve kullanılan elektriğin kullanıma göre yapılan tahakkukların uyumlu olup olmadığı, buna ilişkin tahakkukların doğru olup olmadığı sorusuna cevap olarak; söz konusu borç davalı tarafın abonelik süresi içinde meydana geldiğini, tahakkukların doğru olduğunu, davalının tahakkuka esas elektrik kullanım tarihindeki aboneliğe ait yeri kullanmadığına ilişkin iddiası sorusuna cevap olarak; dosyadaki vergi dairesi yazılarına göre davalının işyerini terk ettiği tarihten sonra davaya konu olan borcun meydana geldiği, ancak abonelik fesh edilmediğinden davalının bilgilerinin belirtilen abonelik bilgilerinin davacının bilgi işlem sisteminde fesih tarihine kadar bulunduğu, bu nedenle borcun davalıdan tahsil edilmeye çalışıldığının anlaşıldığını, kesme işleminin faturaların ödenmemesinden sonra makul süre içinde ve ilgili mevzuat kapsamında yapılıp yapılmadığına ilişkin davacının davalıdan alacaklı olmadığı, alacaklı ise miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu sorusuna cevap olarak; rapor içindeki tablolar incelendiğinde davalının iş yerini fiili olarak kullandığı dönemde birikmiş borç olduğunun görüldüğü, bu borcun etkisi nedeniyle aboneliğin fesh edilmediği, sonrasında başka birinin bu iş yerinde meydana getirdiği borcun davalıya tahakkuk ettirildiği, yönetmelikte söz konusu dönemde elektrik kesilebilir ibaresi bulunduğu, bu ibarenin uyarı niteliğinde olduğunun anlaşıldığı, sözleşmede ise elektrik borcu meydana geldiğinde elektrik kesilir ibaresi olduğunu, hukuki olarak, her dosyanın farklı olacağı gerçeğine göre sözleşmenin mi yoksa yönetmelik maddesinin mi ? uygulanması gerektiği hakkında kesin bir fikir yürütmesinin mümkün olmadığı, ancak davalı tarafın kendi döneminde borç meydana getirmemiş, abonelik sözleşmeye göre fesh etseydi, davaya konu olan borçtan sorumlu olmayacağının açıkça görülmediği, bu konuda mahkemenin kanaatini öğrenmesini istiyorsa, şahsi kanaatinin abonelik fesih edilmediğine göre, yönetmelik maddesinin uygulanmasının uygun olacağı, bu durumda davalının sorumlu olmadığı kaçak elektrik faturası dışında toplam borcunun 35.367,33 TL olacağı olduğu yönündeki görüş ve kanaatlerini takdiri mahkememize ait olmak üzere bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde,
Davanın icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi istemine ilişkin olduğu, davacının davalıya sunduğu elektrik tedariki hizmetine karşılık kestiği fatura bedellerinin ve ayrıca kaçak kullanıma istinaden taahhuk ettirilen fatura bedellerinin ödenmediğinden bahisle … 14. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 23.420,75 TL asıl alacak, 17.792,80 TL gecikmiş gün faizi ve 3.202,70 TL faizin KDV olmak üzere toplam 44.416,25 TL nın tahsili bakımından takibe geçmiş olduğu, davalının takipte ve davada davacı yana borcunun olmadığını, kaçak elektrik kullanımının da bulunmadığını beyan ile borca ve ferilerine itiraz eder olduğu görülmüş, davacı ile davalı şirket arasında, davalının … adresinde bulunan iş yerine elektrik enerjisi temin edilmesi bakımından 26/05/2006 tarihli ticarethane tek terimli tarife üzerinden abonelik sözleşmesi yapıldığı, davalının anılan adresteki iş yerini 01/05/2006 tarihinde kiraladığı, tesisat numarasının ise … olduğu, davalı savunmasında davacının alacak talebine konu faturaların taahhuk tarihinde sözleşmeye konu adreste faaliyet göstermediğini, 15/10/2011 tarihinde işletmenin kapatıldığını beyan eder olduğu, ancak 26/05/2006 tarihli sözleşmenin faturaların kesildiği tarihlerde halen yürürlükte olduğu, 18/07/2014 tarihinde davacı tarafça tek taraflı olarak feshedilmemiş olduğu, takibe konu faturaların 2010 yılı 11 ay, 2011 yılı 10, 11 ve 12. aylara ilişkin otomatik dönem taahhhukuku, 2012 yılı 1. ayına ilişkin kesme açma faturası ve ayrıca 07/01/2012 tarihli zapta istinaden tanzim edilen kaçak elektrik kullanım faturası olmak üzere 6 adet ve toplamda 23.420,75 TL bedelli faturalar olduğu anlaşılmakla, davacının, davalının taraflar arasındaki sözleşmeye konu iş yerine elektrik tedariki sağlanması ve kullandırılmasına istinaden en son faturanın 20/12/2011 tarihli olduğu, takibe konu edilen 02/12/2010 tarihli ilk faturadan beri aboneliğin kullanıma açık olduğu, davacının kusurundan kaynaklandığı, davalının iş yerinden ayrıldığı halde davacı ile arasındaki sözleşmeyi feshetmemesinin ise kendi kusurundan kaynaklandığı, bilirkişi Dr … tarafından düzenlenen raporun bilimsel, denetime açık ve dosyadaki delillerle birbirini doğruladığı kabul edilerek, davacının davalıdan elektrik kullanımına istinaden taahhuk ettirilen fatura bedelleri ile birlikte elektrik kesme işlemine istinaden tanzim ettiği fatura bedelinin tahsilini talep edebileceği kanaatine varılmakla, davacının davasının kısmen kabulüne, … 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibin 18.466,25 TL asıl alacak, 14.322,95 TLişlemiş faiz, 2.578,13 TL faiz KDV’si toplam 35.367,33 TL alacak üzerinden devamına ve ayrıca asıl alacağa takip tarihinden itibaren %16,80 oranında akdi faiz uygulanmasına dair karar verilmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalının … 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibe itirazının iptaline, takibin 18.466,25 TL asıl alacak, 14.322,95 TLişlemiş faiz, 2.578,13 TL faiz KDV’si toplam 35.367,33 TL alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %16,80 oranında akdi faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan alacak miktarı üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 2.415,94 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 758,52 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.657,42 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 758,52 TL harç ile, yine davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 2.301,50 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.832,62 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından aşağıda dökümü yapılan 600 TL yargılama giderinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 122,24 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerine bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.305,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/10/2020 20/10/2020

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”