Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/138 E. 2019/1181 K. 20.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/138 Esas
KARAR NO : 2019/1181

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2018
KARAR TARİHİ : 20/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalının 2013 yılında davalının kefir üretimi ve satımı yapmak için kendisine yol gösterici birini araması üzerine tanıştığını, müvekkil şirket isim, logo, afiş, sunum, pazar, müşteri çevresi, satış teknikleri gibi konularda davalıya yardımcı olduğunu ve yol gösterdiğini, bu ilerleyişe paralel olarak tarafların sözlü akitlerini 16.04.2015 yılında bir araya gelerek, 5+5 yıllık “Sözleşme“ başlıklı sözleşmeyi imzalayarak yazıya çevirdiklerini buna bağlı olarak müvekkilin tüm bu hizmetleri karşılığında davalının, aylık cirosunun % 7,5 hizmet bedeli olarak müvekkile ödemesini kararlaştırdıklarını ancak ilerleyen zamanlarda davalının bu miktarı bazen ödeyip bazen ödemeyip bazen de belli bir miktarı ödediğini, taraflar arasında tutulan cari hesap ekstresinde davalının borcunun arttığını, Eylül ayında ise davalının kötü niyetle, müvekkil fatura düzenleyemesin diye satış raporu göndermeyi bıraktığını, bunun üzerine davalıya ihtar çekildiğini ve davalının ihtara cevaben sözleşmeyi feshettiğini belirttiği, müvekkilin üstüne düşen yükümlülüklerin tümünü yerine getirdiğini, müvekkilin, davalının cirosunun % 80’ni oluşturan … marketler zinciri ile davalının çalışmasını sağladığını, bununla sınırlı kalmayarak … Süpermarketler zincirini ve … Marketlerini de davalıya yönlendirdiğini satışını ve tanıtımını bu anlamda arttırdığını, müvekkilin fatura borçlarının yanında davalı tarafça sözleşmenin feshi dolayısıyla müspet zararının doğduğunu, bilirkişilerce hesaplanacak müspet zararın tazminini, ihtiyati haciz talebinin teminatsız kabulü ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 5.008,40 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek olan avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı taraflara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 09/07/2019 havale tarihli beyan dilekçesi ile, dava değerini 212.229,51 TL bedele yükselttiğini beyan ederek süresinde harcını yatırdığı tespit edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, sözleşme süresi içinde yerine getirmekle yükümlü olduğu edimleri yerine getirmemesi, içinde bulunduğu durum ve takındığı tutumdan ötürü de müvekkil tarafından kendisine süre verilmesinin etkisiz ve yararsız kalacağını, bu kapsamda sözleşmenin … 6. Noterliği’nin … tarih, … yevmiye sayılı ihtarname ile haklı nedenle feshedildiğini, davacının yan dava dilekçesinde neyi talep etmiş olduğunu net bir şekilde açıklayamadığını, müspet zarar ile cezai şart alacaklarını birbirine karıştırarak belirsiz muğlak bir netice-i talep ile hukuki ve yasal dayanağı bulunmayan iddialarda bulunmuş olduğundan haksız davasının reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafından edimlerin yerine getirilmediğini, yerine getirildiğine ait olarak tek bir delil/belge dahi davacı tarafından sunulmadığını, müvekkil tarafından taraflar arasındaki sözleşme haklı nedenle ve davacının kendi kusuru nedeni ile feshedildiğinden cezai şart muğlak, geçersiz ve fahiş olduğundan davacı yanın uğramış olduğu menfi zarar veya hak kazanmış olduğu herhangi bir cezai şart alacağının bulunmadığını, marka ile ilgili olarak her türlü iş ve işlemin müvekkil tarafından bizzat gerçekleştiğini, zincir marketlerde ürünlerin tanıtımının müvekkil tarafından yapıldığının ve marketlerde yaşanılan sorunlarla da yine müvekkilinin ilgilendiğini, davacı taraf müvekkilin içerisinde bulunduğu zor durum halinden faydalanarak marketlere mal satımının durdurulması tehditleri ile lehine düzenlenen birçok hüküm ve cezai şart içeren bir sözleşmeyi imzalamaya mecbur bıraktığını, sözleşmenin müvekkil tarafından haklı nedenle feshedilmiş olduğunu savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Davalı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; davacının taraflar arasındaki sözleşmenin feshinde tam kusurlu olduğunu, müvekkilin sözleşmeye inanarak ciddi masraf ve yatırımlar yaptığından sözleşmeye aykırı şekilde faturalar keserek müvekkilden haksız kazançlar elde etmesi ve edimlerin yerine getirilmemesine rağmen ayrıca davacıya ciro üzerinden bedel ödenerek zarara uğranılmış olduğunu, sözleşmenin feshedilmesi amacıyla masrafların da yapılmış olması dolayısıyla müvekkilin uğramış olduğu tüm bu zararların fazlaya ilişkin dava ve talep hakkımız saklı kalmak kaydı şimdilik 5.000 TL’lik kısmının 10.10.2017 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile müvekkile ödenmesine ilişkin karşı davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizce dava konusu … 19. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile … 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyaları dosyamız arasına celp edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Mali Müşavir …’e tevdii edilen dosyaya 03/10/2018 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın 2015, 2016, 2017 yılı ticari defterlerinin 6102 SY 64.md.sinin 3.fıkrası son cümlesi kapsamında 06/06/2013 tarihli Resmi Gazete Sayı: 28669 ile yapılan değişikliğin 15/a md.si kapsamında tasdiklerinin süresi içersinde yapıldığı, HMK 222./2 maddesi kapsamındaki koşulları taşıdığı tespit edilmiştir.
Davalı tarafından 2015,2016 yıllarında işletme defterine tabi olup, işletme defterinin ticaret kanununa uygun şekilde tutulduğu ,ancak diğer deliller ile davalı lehine delil vasfı taşıdığı, davalı tarafın 2017,2018 yılı ticari defterlerinin 6102 SY 64.md.sinin 3.fıkrası son cümlesi kapsamında 06/06/2013 Tarihli Resmi Gazete Sayı 28669 ile yapılan değişikliğin 15/a md.si kapsamında tasdiklerinin süresi içersinde yapıldığı, HMK 222./2 maddesi kapsamındaki koşulları taşıdığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafından sunulan ticari defterleri ve kayıtları uyarınca;
2015 yılı cari hesap:Davacı tarafından tanzim edilen toplam 26.634,89 TL tutarında faturasının davalı borcu ve 6.696,30 TL tutarında davalı ödemesinin davalı alacağı olarak girilmesi neticesinde 19.938,59 davalı borcunun 2016 yılına devrettiği,
2016 yılı cari hesap: 2015 yılından devreden 19.938,59 TL borç tutarı ile birlikte davacı kayıtlarında davacı tarafından tanzim edilen toplam 58.158,99 TL tutarında faturasının davalı borcu ve 26.834,88 TL tutarında davalı ödemesinin davalı alacağı olarak girilmesi neticesinde 51.262,70 TL davalı borcunun 2017 yılına devrettiği,
2016 yılından devreden 51.262,70 TL borç tutarı ile birlikte davacının davacı tarafından Ağustos 2018 dönemine kadar tanzim edilen toplam 65.117,44 TL tutarında faturasının davalı borcu ve 34.963,59 TL tutarında davalı ödemesinin davalı alacağı olarak girilmesi neticesinde 81.416,55 TL davalı borcu olduğu kayıtlıdır.
Yine davacı tarafından 09.03.2017 tarihli mutabakat mektubu sunulmuş olup, davacının cari hesabı gibi 09.03.2017 tarihinde 73.808,16 TL davacı alacağı olduğu karşılıklı imzalandığı mevcuttur. Davacının envanter defterlerinde mevcut gelir tablosu ayrıntılı dökümler bilirkişi raporunda yapılmıştır.
Yine davacının 600 Satışlar hesabında alt ayrım söz konusu olmamakla 120 alıcılar hesabında işlem tutarları incelenmiş ve aşağıdaki şekilde davacının davalı ile olan işlem hacminin 2016 yılında % 8 ,2017 yılında %10,7 ‘lik kısmını oluşturduğu görülmüştür.
Davalı tarafından 2015 ,2016 ve 2018 yılına ilişkin gelir vergisi beyannameleri , 2017 yılına ilişkin davacıya ait cari hesap dökümü , mizan dökümleri uyarınca aşağıdaki tespitler yapılmıştır.
Davalı tarafından sunulan 320 01 Ö001 … hesabına ait 2017 yılı kayıtları uyarınca, davacının tanzim ettiği 65.117,29 TL tutarındaki faturasının davacı alacağı olarak kaydedildiği, karşılığında toplam 60.316,60 TL ödeme , çek, vs. davacıyı borçlandırıcı kayıtlar neticesinde 4.800,09 TL davalı alacağı olduğu kayıtlıdır.
Yine davalı kayıtlarında 2015 – 2016 yılında işletme defteri tuttuğu belirlenmiş olup,sunulan gelir vergisi beyannamesi uyarınca gelir giderinin toplamda 2015 yılında 463.418,07 TL olduğu, 2016 yılında 786.483,80 TL’dir.
Davalı tarafından sunulan Kurumlar Beyannamesi ve 3 aylık geçici vergi beyannameleri uyarınca 2017 yılı ve 2018 yılı geliri 2017 yılında toplam 221.266,07 TL, 31/03/2018 tarihinde ise 12.065,89 TL dir.
Yine şirketin sunulan mizan dökümlerinde sözleşmeye konu Perakende satış mağazalarına ilişkin 120 Alıcılar hesabı dökümlerinde incelendiğinde, 2017 yılında … ,… ve … firmaları olduğu, 3 firmanın tüm 120 Alıcılar hesapları içersinde % 75 oranında hacmi olduğu hesaplanmıştır.
Taraflar arasında 16.4.2015 tarihinde 5 + 5 yıllık sözleşme akdedildiği, sözleşmenin konusu maddesinde; “Tarafların 2013 yılından bu yanadır, İş Danışmanı’nın … markasının Türkiye’deki büyük perakende zincirlerine tanıtılması, Türkiye’de marka çalışmalarının yapılması, perakende zincirlerinde satış alanlarının ticareti açılması başta olmak üzere devam eden danışmanlık hizmetinin ve aralarındaki ticari ilişkinin işbu sözleşme ile belli kurallara ve iş disiplinine bağlanması ve İş Danışmanı’na hizmetlerin karşılığında … tarafından yapılacak ödemenin belirlenmesi için imzalanmıştır.”
İş Danışmanı’nın yapacağı işler maddesinde; “Son paragrafında hedefler Bu çerçevede 2015 yılı sonunda aylık cironun asgari 200.000 TL civarında olmasını ve … sonrası 2016 Ocak ayına kadar 2 farklı perakende satış firması ile de gerekli anlaşmaların yapılarak satış noktalarının oluşturulabileceğini iş danışmanı beyan ve taahhüt eder
Ancak söz konusu bu hedef …’nin İş Danışmanından istediği hedef olup, işbu sözleşmenin imzalanması için esas teşkil etmemektedir ve/veya yerine getirilmemesi işbu sözleşmenin feshine neden olmayacaktır, taraflar iş sözleşmesi boyunca her zaman söz konusu bu hedeflerini revize edebileceklerdir, taraflar bu konuda tam bir mutabakat içindedir.”
Sözleşme Bedeli Maddesinde; iş danışmanı …’nin aşağıda belirtilen perakende satış zincirleri ile yapacağı cirosunun %7,5 danışmanlık bedelini alır.Danışmanlık bedeli her satış noktasının aylık satışa esas fatura satış raporlarının ilgili bildirilmesi ile hesaplanacak cironun % 7,5‘dur.
Perakende satış mağazaları; …, …, … Market, … , …, …, …, …, …, …, …, …,…” hususları mevcuttur.
… tarafından … Gıdaya keşide edilen ihtarname mektubunda, edimlerde sürekli temerrüde düşüldüğünü, 3.4. alt maddeleri ve özellikle satış raporlarının bildirilmemesi sözleşmenin 5. Md. kararlaştırılan bedellerin uygun biçin ve zamanda ifa edilmeyişi, ihtarda yer verilmeyen diğer olumsuzluk ve aykırılıklara düzeltilmesini, şu ana kadar ihlala edilen her türlü yükümlülük açısından 5.000 TL cezai şartın iş bu bildirim ile muaccel hale geldiğini, bazen hiç ödenmeyen bazen eksik ödenen danışmanlık ücretlerinin eksik kısmının faizi ile ödenmesini, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı ihtar edilmiştir. İadeli taahhütlü posta ile gönderilen ihtarnamenin 28.09.2017 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
… vekilinin …’e keşide edilen … 6.Noterliği … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile Gönderilen ihtarnamenin tamamen gerçek dışı olduğunu, 16.04.2015 tarihli sözleşme imzalanmış ise de hiçi bri satış arttırıcı edimin yerine getirilmediğini,müvekkilinin zararı olduğunu, marka geliştirilmesi ve satış noktalara arttırıcı işlemlerin yapılmadığını,ciro üzerinden fatura kesilmesi gerekirken KDV dahil tutar üzerinden fatura kesildiğini, fazla düzenlenen fatura bedellerinin iade edilmesini, artık müvekkiline ve markaya zarar verildiğinden bahisle sözleşmenin feshedildiğini, Sözleşmeye aykırı şekilde KDV dahil ciro üstünden fazla tanzim edilen faturaların bedellerinin iadesini, zararlarına ilişkin yasal yollara başvurulacağını ihtar etmiştir.
… Gıda şirketi tarafından bildirilen fesih sebebi ile talep edilen 5.000 TL masraf ve uğranılan ciro kaybı 5.000 TL için tarafların sunulan kayıtları kapsamında elde edilen verilerden aşağıdaki tespitler yapılmıştır.
Davalı…Karşı Davacı Sözleşmeye aykırı şekilde fatura tanzim edilmesi nedeniyle haksız kazanç elde etmesi ve fesih için yapılan masraflar nedeniyle 5.000 TL , sözleşme edimlerinin yerine getirmemesi nedeniyle uğranılan ciro kaybına ilişkin 5.000 TL talep ettiği mevcut olup, satışların arttırılmadığı hususunda bildirilen fesih sebebine ilişkin:
.. ile yapılan sözleşmede yeralan marketlerin tüm Alıcılar hesaplarındaki işlem hacminin % 75 oranında olduğu görülmüş olmakla , Davalının yukarıda incelenen gelir beyannamelerinde mevcut 2015,2016 ve 2017 yıllarına ait satış gelirleri incelendiğinde, davalının 2015 yılında satışlarının 331.951,24 TL, 2016 yılında 2015 yılına göre 2,33 katı artarak 774.868,07 TL ve 2017 yılında 2016 yılına göre 1,61 katı artış ile 1.245.738,89 TL olduğu aşağıdaki şekilde belirlenmiştir.
… tarafından sözleşmenin 4. madde son paragrafı kapsamında hedeflenen cironun aylık 200.000 TL’ye ulaşmadığı hususu ileri sürülmüş, bu hususta aylık ciroların savunulduğu gibi söz konusu tutarları bulmadığı anlaşılmıştır. Bununla birlikte 4.son maddesinde sözleşmenin imzalanması için veyahut yerine getirilmemesi halinde feshe neden olmayacağı hususu da hüküm altına alındığı görülmüş olup, davacı ve davalı iddiaları kapsamında şirketin satış cirolarının arttırıldığı ancak aylık 200.00 TL tutarların oluşmadığının belirlendiğini takdirin Sayın Mahkemeye ait olacağını belirtmek isteriz.
Davacı tarafından davalıya sözleşme kapsamında ciro üzerinden perakende satış mağaza zincirleri için % 7,5 danışmanlık bedelinin KDV dahil tutar üzerinden fazla fatura tanzim edildiği hususuna ilişkin;… tarafından … ilişkin 2017 yılına ait cari hesap dökümünü sunmuş olup, yine davacı ve davalının kayıtlarında 2017 yılında 65.117,44 TL tutarındaki … faturasının kayıtlı olduğu görülmüştür.
Davalı – Karşı davacı … 2017 yılı mizan dökümünde satışlarının 391 hesaba göre % 8 KDV ile yapıldığı, mevcut marketlere ilişkin borçlandırıcı kayıtların % 8 KDV düşümü yapıldığında net değerlerinin 1.197.006,30 TL olduğu hesaplanmıştır. 2017 yılındaki satışların ortalama tutarlardan 8 aylık kısmı ayrıştırıldığında satış tutarı 798.004,20 TL olarak hesaplanmış olup, bu tutar üzerinden % 7,5 sözleşme kapsamındaki oran uygulandığında 59.850,31 TL net komisyon tutarına KDV eklendiğinde 70.623,37 TL olacağı hesaplanmış olup, davacının 8 aylık süreçte bu tutarın altında 65.117,44 TL komisyon faturası tanzim etmiş olduğu görülmüş olmakla bu kısma ilişkin fazla kesilen kısım iddiası hesaben tespit edilememiştir.
… tarafından yatırım yapıldığı ,banka kredisi kullanıldığı beklentiye göre yapılan masraf nedeniyle zarar uğranıldığı iddiası ile talep edilen tazminata ilişkin;
… şirketinin bu kapsamda zarar uğrayıp uğramadığı incelenmiş mali verileri uyarınca, şirketin 2015 yılında sözleşme yapıldığı yıl (-)120.631,70 TL zararda olan firma, 2016 yılında 83.149,46 TL kar ve bağlanan Zincir Marketlerden 3 tanesi ile çalışmasından kaynaklı ve % 96 cirosunu sözleşmeye konu marketlere satış neticesinde elde ettiği ve dönem sonu 2017 yılı karının 221.266,07 TL‘yi bulduğu,
Her ne kadar banka kredisi borcu olduğu bildirilmiş ise de 2017 mali tablolarında 68.947,12 TL finansman gideri raporlandığı, yine 2017 mali tablolarında Mali borçları 278.910 TL ,ticari borçları 60.971 TL olduğu, gelinen satış rakamları ile 50.000 TL sermaye değerlendirildiğinde yapılan yatırımların satışa ve kara yansıdığı zarar olarak sermaye yapısı ve aktif pasif durumu içersinde davacıdan kaynaklı zarar kavramının oluşturulamadığı , bu hususta somut hesaplamaya muktedir veri sunulmadığı görülmüştür.
Davacı … Tarafından Talep Edilen Tazminat Kalemlerine İlişkin Sözleşmenin Haksız Fesih Edilmesi Nedeniyle Müspet Zarar ve kar kaybı açıklaması ile davalı …’nin sözleşmeye aykırılığında her bir aykırılık için 5.000 TL cezai şart kararlaştırılması nedeniyle şimdilik hesaplanacak tazminat tutarından 5.000 TL talep edildiği bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 6. Mad. 2. Fıkrada davalının beyan ve taahhütlerine uymaması halinde her bir aykırılık için ayrı ayrı 5.000 TL cezai şart kararlaştırılmıştır.
Davacının müspet zarar olarak bildirdiği davalı ile yapılan sözleşme fesih edilmese idi 5+5 yıllık sözleşme süresi boyunca sözleşmenin içeriğinde kararlaştırılan Zincir Market satışlarının cirosu üzerinden elde edeceği danışmanlık hizmeti kazancı sebebiyle tazminat talep ettiği durumda sözleşmenin sonlandığı tarihten sonraki ve önceki durumlar karşılaştırmalı olarak incelenmiş buna göre 06.10.2017 tarihli davalı ihtarnamesi ile fesih öncesi verileri ve sonrası verileri değerlendirilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme kapsamında Zincir Marketlerden …,…,… firmaları ile sözleşme kapsamında çalışma sağlandığı belirlenmiştir.
Her ne kadar sözleşmede diğer Zincir Marketler de yer almakta ise de gerçekleşen Zincir Marketler ile çalışmalar kapsamında hesaplamalar yapılmıştır.
Davacı satışların artışın da sağlanacağının bildirmiş ise de sürecin ne şekilde devam edeceğine dair somut yeni bağlantıların yakın ihtimali sunulmadığından mevcut 2017 verilerinden gerçekleşen komisyon aylık ortalaması kapsamında hesaplama yapılmıştır.
Sözleşmede taraflar 5 yılın sonunda fesih edilmediği takdirde ilave 5 yıl kararlaştırılmış olduğundan Sözleşmenin kalan süresi aşağıda gösterildiği şekilde ilk 5 yıllık dönem için hesaplanmıştır.
Aylık ortalama davacının geliri sözleşme kapsamında danışmanlık hizmeti olarak bağladığı firmalara yapılan satışlar üzerinden % 7,5 ile hesaplanan ve fatura edilen KDV hariç 6.898,03 TL aylık tutardır.
Sözleşmenin feshi ile davacının aylık 6.898,03 TL gelirden kayba uğradığı ,kalan süre için toplam kaybının 212.229,51 TL olacağı hesaben belirlenmiştir.
Ayrıca davacının yeniden benzer sözleşme yapma ihtimali de değerlendirilmesi istendiğinde davacının zikredilen potansiyeli kapsamında 6 ay ile 1 yıl için de yeni bir iş değerlendirebileceği ve bu kapsamda hesaplama yapılması istendiği durumda 1 yıl için 82.776,41 TL, 6 ay için 41.388,20 TL tutar söz konusu olacaktır.
Yine davacı her ne kadar söz konusu geliri elde edecek idiyse de sözleşmenin feshinden, dolayısıyla danışmanlık hizmetine devam etmemesinden kaynaklı olarak yapmaktan imtina ettiği diğer bir ifade ile tasarruf ettiği kısmın düşülmesi gerektiği üzere, işin nevi tüm mali veriler yapılan işe dair dosyaya sunulanlar uyarınca %30‘luk pay bu kısım tenzil edildiğinde aşağıdaki şekilde kalan süre ve yeniden iş bulma ihtimali değerlendirilen süreler için hesaplama söz konusu olacağı değerlendirilmiştir.
Sonuç olarak; dosya, taraflar arasındaki sözleşme, fesih, sunulan deliller, tarafların sunulan 2015,2016,2017 mali verileri incelemeleri kapsamında ayrıntıları verilen tespitler neticesinde, asıl dava taleplerine ilişkin yapılan hesaplama tabloları neticesinde tablo 16 kapsamında belirlenen tutarların söz konusu olacağı, karşı dava talebi olarak bildirilen zarar hususunda şirkete ait mali verilere ilişkin rapor içersinde incelemelerin tablo 11, tablo 12 değerlendirmeleri neticesinde tablo 13 kapsamında karlılığı artan şirkete dair somut zarar göstergeleri olmadığı, fesih sebebi olarak bildirilen hususların mali değerlendirmeleri kapsamında hukuki tavsifinin Mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla kök raporu hazırlayan mali müşavir bilirkişinin yanına heyete reklam ve grafik uzmanı … ile akademisyen hukukçu …eklenerek 14/05/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; asıl davada davalı tarafından sözleşmeden kaynaklanan edimlerin yerine getirilmediği iddiasıyla ve haklı bir sebep olmaksızın sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle davacının uğramış olduğu müspet zararının davalıdan tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Karşı davanın ise, davacı tarafın karşı davalının taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmesinde tam kusurlu olması, karşı dava davacısının sözleşmeye inanarak masraflar ve yatırımlar yaptığı ve davacı karşı davalının sözleşmeye aykırı şekilde faturalar keserek haksız kazanç elde edildiği iddiasıyla zarara uğradığından ve sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle yapılan masraflarla birlikte oluştuğunu iddia ettiği zararların davacı karşı davalıdan tahsiline ilişkin davadır.
Davacı tarafın 2015, 2016, 2017 yılı ticari defterlerinin tasdiklerinin süresi içersinde yapıldığı, HMK 222./2 maddesi kapsamındaki koşulları taşıdığı, davalı tarafından 2015, 2016 yıllarında işletme defterine tabi olup, işletme defterinin ticaret kanununa uygun şekilde tutulduğu ancak diğer deliller ile davalı lehine delil vasfı taşıdığı, davalı tarafın 2017, 2018 yılı ticari defterlerinin tasdiklerinin süresi içersinde yapıldığı, HMK 222./2 maddesi kapsamındaki koşulları taşıdığı mali inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Davacının 2015 ve 2016 yılı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde, 2017 yılına devreden davalı borç miktarının 81.416,55 TL olduğu, yine davacı tarafından 09.03.2017 tarihli mutabakat mektubuna göre davacının cari hesabı gibi 09.03.2017 tarihinde 73.808,16 TL davalıdan alacağı olduğu konusunda tarafların karşılıklı imzaladıkları belgeden anlaşılmıştır.
Davacının 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin gelir tablosu verilerine göre yapılan mali incelemede davacının davalı ile işlem hacminin 2016 yılında % 8, 2017 yılında % 10,7 olduğu mali inceleme neticesinde anlaşılmıştır.
Davalı tarafa ait 2015, 2016 ve 2018 yıllarına ilişkin gelir vergisi beyannamelerinin, 2017 yılına ilişkin davacıya ait cari hesap dökümünün ve mizan dökümlerinin incelenmesi neticesinde, 2017 yılı kayıtlarına göre davalının davacıdan 4.800,09 TL alacağının bulunduğu, 2015 ve 2016 yıllarına ilişkin işletme defterine göre sunulan gelir vergisi beyannamelerine göre davalının 2015 yılında 463.418,07 TL, 2017 yılında ise 786.483,80 TL gelir beyan ettiği, davalının 2015 yılında yıllık 337.803,92 TL, 2016 yılında 774.331,81 TL satış tutarlarının belirlendiği, davalının sunduğu kurumlar beyannamesi ile 3 aylık geçici vergi beyannamelerine göre 2017 yılına ilişkin karının 221.266,07 TL, 31/03/2018 tarihi itibariyle de karının 12.065,89 TL olduğu, davalının sunduğu mizan dökümlerine göre sözleşmeye konu perakende satış mağazalarına ilişkin içinde davacının da bulunduğu üç ayrı firmanın alıcılar hesapları içerisinde % 75 oranında hacminin bulunduğu mali inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
… Gıda şirketi tarafından bildirilen fesih sebebi ile talep edilen 5.000 TL masraf ve uğranılan ciro kaybı 5.000 TL için tarafların sunulan kayıtları kapsamında elde edilen verilerin incelenmesi neticesinde davalı karşı davacı sözleşmeye aykırı şekilde fatura tanzim edilmesi nedeniyle haksız kazanç elde etmesi ve fesih için yapılan masraflar nedeniyle 5.000 TL, sözleşme edimlerinin yerine getirmemesi nedeniyle uğranılan ciro kaybına ilişkin 5.000 TL talep ettiği mevcut olup, satışların arttırılmadığı hususundaki bildirilen fesih sebebine ilişkin … ile yapılan sözleşmede yer alan marketlerin tüm Alıcılar hesaplarındaki işlem hacminin % 75 oranında olduğu görülmekle davalının yukarıda incelenen gelir beyannamelerinde mevcut 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait satış gelirleri incelenmesinde davalının 2015 yılında satışlarının 331.951,24 TL, 2016 yılında 2015 yılına göre satışlarını 2,33 kat artarak 774.868,07 TL ve 2017 yılında ise 2016 yılına göre satışların 1,61 katı artış ile 1.245.738,89 TL olduğu, … tarafından sözleşmenin 4. maddesinin son paragrafı kapsamında hedeflenen cironun aylık 200.000 TL’ye ulaşmadığı hususu ileri sürülmüş olup bu hususta aylık ciroların savunulduğu gibi söz konusu tutarları bulmadığı bununla birlikte 4. son maddesinde sözleşmenin imzalanması için veyahut yerine getirilmemesi halinde feshe neden olmayacağı hususunun kararlaştırıldığı anlaşılmış olup davacı ve davalı iddiaları kapsamında şirketin satış cirolarının arttırıldığı ancak aylık 200.00 TL tutarların oluşmadığı, davacı tarafından davalıya sözleşme kapsamında ciro üzerinden perakende satış mağaza zincirleri için % 7,5 danışmanlık bedelinin KDV dahil tutar üzerinden fazla fatura tanzim edildiği iddiasına ilişkin incelemede … tarafından … ilişkin 2017 yılına ait cari hesap dökümüne ve yine davacı ve davalının kayıtlarına göre 2017 yılında 65.117,44 TL tutarındaki … faturasının kayıtlı olduğu, davalı karşı davacı …’nin 2017 yılı mizan dökümünde satışlarının 391 hesaba göre % 8 KDV ile yapıldığı, mevcut marketlere ilişkin borçlandırıcı kayıtların % 8 KDV düşümü yapıldığında net değerlerinin 1.197.006,30 TL olduğu, 2017 yılındaki satışların ortalama tutarlardan 8 aylık kısmı ayrıştırıldığında satış tutarının 798.004,20 TL olarak hesaplandığı, bu tutar üzerinden %7,5 sözleşme kapsamındaki oran uygulandığında 59.850,31 TL net komisyon tutarına KDV eklendiğinde 70.623,37 TL olacağı hesaplanmış olup davacının 8 aylık süreçte bu tutarın altında 65.117,44 TL komisyon faturası tanzim etmiş olduğu tespit edilmiş olmakla bu kısma ilişkin fazla kesilen kısım iddiasının hesaben tespit edilemediği, … tarafından yatırım yapıldığı, banka kredisi kullanıldığı, beklentiye göre yapılan masraf nedeniyle zarar uğranıldığı iddiası ile talep edilen tazminata ilişkin yapılan değerlendirmede, … şirketinin bu kapsamda zarara uğrayıp uğramadığı incelenmesi neticesinde mali veriler uyarınca, şirketin 2015 yılında sözleşme yapıldığı yıl (-)120.631,70 TL zararda olan firma, 2016 yılında 83.149,46 TL kar ve bağlanan Zincir Marketlerden 3 tanesi ile çalışmasından kaynaklı ve % 96 cirosunu sözleşmeye konu marketlere satış neticesinde elde ettiği ve dönem sonu 2017 yılı karının 221.266,07 TL‘yi bulduğu, her ne kadar banka kredisi borcu olduğu bildirilmiş ise de 2017 mali tablolarında 68.947,12 TL finansman gideri raporlandığı, yine 2017 mali tablolarında mali borçları 278.910 TL, ticari borçları 60.971 TL olduğu, gelinen satış rakamları ile 50.000 TL sermaye değerlendirildiğinde yapılan yatırımların satışa ve kara yansıdığı zarar olarak sermaye yapısı ve aktif pasif durumu içerisinde davacıdan kaynaklı zarar kavramının oluşturulamadığı, bu hususta somut hesaplamaya muktedir veri sunulmadığı, davacı … tarafından talep edilen tazminat kalemlerine ilişkin sözleşmenin haksız fesih edilmesi nedeniyle müspet zarar ve kar kaybı açıklaması ile davalı …’nin sözleşmeye aykırılığında her bir aykırılık için 5.000 TL cezai şart kararlaştırılması nedeniyle şimdilik hesaplanacak tazminat tutarından 5.000 TL talep edildiği anlaşılmakla yapılan değerlendirmede taraflar arasındaki sözleşmenin 6. Mad. 2. Fıkrasında davalının beyan ve taahhütlerine uymaması halinde her bir aykırılık için ayrı ayrı 5.000 TL cezai şartın kararlaştırıldığı, davacının müspet zarar olarak bildirdiği davalı ile yapılan sözleşme feshedilmeseydi 5+5 yıllık sözleşme süresi boyunca sözleşmenin içeriğinde kararlaştırılan Zincir Market satışlarının cirosu üzerinden elde edeceği danışmanlık hizmeti kazancı sebebiyle tazminat talep ettiği durumda sözleşmenin sonlandığı tarihten sonraki ve önceki durumların karşılaştırmalı olarak teknik mali incelenmesi neticesinde 06.10.2017 tarihli davalı ihtarnamesi ile fesih öncesi verileri ve sonrası verileri değerlendirilerek yapılan incelemede, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında Zincir Marketlerden …, …, … firmaları ile sözleşme kapsamında çalışma sağlandığının belirlendiği, her ne kadar sözleşmede diğer Zincir Marketler de yer almakta ise de gerçekleşen Zincir Marketler ile çalışmalar kapsamında hesaplamaların yapılması neticesinde, davacı satışların artışın da sağlanacağının bildirmiş ise de sürecin ne şekilde devam edeceğine dair somut yeni bağlantıların yakın ihtimali sunulmadığından mevcut 2017 verilerinden gerçekleşen komisyon aylık ortalaması kapsamında hesaplama yapıldığı, sözleşmede taraflar 5 yılın sonunda sözleşme fesih edilmediği takdirde ilave 5 yıl kararlaştırılmış olduğundan sözleşmenin kalan süresinin ilk 5 yıllık dönem için hesaplandığı, aylık ortalama davacının geliri sözleşme kapsamında danışmanlık hizmeti olarak bağladığı firmalara yapılan satışlar üzerinden % 7,5 ile hesaplanan ve fatura edilen KDV hariç 6.898,03 TL aylık tutar olduğu, sözleşmenin feshi ile davacının aylık 6.898,03 TL gelirden kayba uğradığı, kalan süre için toplam kaybının 212.229,51 TL olacağı, ayrıca davacının yeniden benzer sözleşme yapma ihtimali de değerlendirilmesi istendiğinde davacının zikredilen potansiyeli kapsamında 6 ay ile 1 yıl için de yeni bir iş değerlendirebileceği ve bu kapsamdaki hesaplamada 1 yıl için 82.776,41 TL, 6 ay için 41.388,20 TL tutar söz konusu olacağı, yine davacı her ne kadar söz konusu geliri elde edecek idiyse de sözleşmenin feshinden, dolayısıyla danışmanlık hizmetine devam etmemesinden kaynaklı olarak yapmaktan imtina ettiği diğer bir ifade ile tasarruf ettiği kısmın düşülmesi gerektiği üzere işin nevi tüm mali veriler yapılan işe dair dosyaya sunulanlar uyarınca %30’luk pay bu kısım tenzil edildiğinde kalan süre ve yeniden iş bulma ihtimali değerlendirilen süreler için hesaplamanın yapılması neticesinde, taraflar arasındaki sözleşme, fesih, sunulan deliller, tarafların sunulan 2015, 2016, 2017 mali verileri incelemeleri kapsamında asıl dava taleplerine ilişkin yapılan hesaplama tabloları neticesinde bilirkişi raporundaki tablo 16 kapsamında 1 yıl için belirlenen 57.943,48 TL hesaplanan müspet zarar tutarının söz konusu olacağı, karşı dava talebi olarak bildirilen zarar hususunda şirkete ait mali verilere ilişkin rapor içerisinde incelemelerin tablo 11, tablo 12 değerlendirmeleri neticesinde raporda gösterilen tablo 13 kapsamında karlılığı artan şirkete dair somut zarar göstergelerinin olmadığı kök mali bilirkişi raporundan tespit edilmiştir.
Kök rapora karşı taraf vekillerinin tüm itirazlarının değerlendirilmesi açısından dosyada ek rapor alınmasına karar verilmiş olup mali müşavir, reklam sektöründen anlayan sektör bilirkişisi ve akademisyenden oluşan bilirkişi heyetine dosyanın tevdiine karar verilmesi neticesinde, dosyaya sunulan 13/05/2019 tarihli ek bilirkişi heyet raporuna göre,
reklamcılık sektöründe fikrin üretildiği, reklamın başlangıcının tasarım olduğu, tasarım olmadan ürün ve üretim olamayacağı dolayısı ile davacının işlem hacminin % 10,7’yi geçmediği halde % 30 tenzilat yapılmasına karşı itirazın reklamcılık sektörünün niteliği bakımdan yerinde görüldüğü, her reklam ajansının perakende üretim yerine toptan ve götürü üretim yaparak bir yıllık sözleşmeler yapmasının kendi menfaatine olduğu, reklam ajanslarının en fazla 1 yıl olarak götürü-toptan hizmet anlaşmaları yaptıkları, böyle 1 yıllık sözleşme yapma şansına sahip reklam ajanslarının 1 yıl dolduktan sonra veya ilk 6 ayın sonunda sözleşmenin haklı veya haksız nedenlerle feshedilmesinden sonra aynı şartlarda bir başka müşteriyle kolayca anlaşacakları yönündeki düşüncenin reklamcılık teamüllerine uygun olmadığı, reklamcılık sektöründe 1 yıllık reklam anlaşmalarının olduğu, huzurdaki davada davacı reklamcının davalı müşteri ile 1 yıl için değil 5yıl+5 yıl olmak üzere toplam 10 yıllık sözleşme yapmasının olağanüstü bir anlaşma olduğu, bu durumda, reklamcının sözleşmesinin iptali sonucunda aynı nitelikteki bir sözleşmeyi bir başka müşteriyle öngörülen makul sürede yapabileceği yönündeki düşüncenin doğru olmadığı, bu nedenlerle davacı itirazlarının yerinde olmadığı teknik reklamcı sektörel bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 3.4 no.lu maddesinde; “…, halihazırda İş Danışman’ından aklığı danışmanlık hizmetinden memnun olmakla birlikte, bundan sonra … için ticari olsun olmasın alacağı her türlü karar için iş Danışman’ının kayıtsız şartsız fikir ve şifaen onayını alacağını kabul, beyan ve taahhüt eder. …, iş danışmanın işbu sözleşmede belirlenen satış hedefine ulaşması için aşağıda belirtilen şekilde çalışacağını ve …’nin kusuru ve/veya aksatması veya yapamaması nedeni ile aşağıda belirtilen iş başlıklarını tamamlayamaması halinde İş Danışman’ı söz konusu satış hedefine ulaşmamış addedilemeyecektir. Taraflar bu konuda tam bir mutabakat içinde olup, işbu madde 3.4 ve alt maddeleri işbu sözleşme için temel ve zorunlu yükümlülüklerdir” şartının yer aldığı, bu şarta göre davalı müşterinin alacağı kararlarda davacı reklamcının kayıtsız şartsız onayını alacağı, davalının sözleşmede belirtilen şartlarda çalışacağı, satış hedefine ulaşılmaması halinde davacı reklamcının sorumlu tutulamayacağı, sunulan görüntüde 6. maddede aylık asgari cironun 200.000 TL olması ve 2 farklı perakende satış firması ile anlaşma sağlanması şartının sözleşmeye esas olmayacağı ve sözleşmenin feshine gerekçe olamayacağı zikredilmişken, davalı tarafın bu maddeyle birlikte saydığı 10 maddenin hiç birisini davacının yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmeyi feshettiği, reklamcılık yönünden dosya içeriğinde yapılan incelemeler neticesinde davalının bu iddia ve itirazlarının yerinde olmadığı, taraflar arasındaki mail yazışmaları incelenmesinde, davacı reklamcının kurumsal kimlik, logo, ürün ambalaj tasarımı, bu tasarımların basım çalışmaları, marka konumlandırması, SYR (satış yerinde reklam) çalışmaları, metin yazımı, kampanya düzenlenmesi, konsept oluşturulması gibi reklamcılık ve grafik tasarımla ilgili hizmetleri verdiği, yeni perakende satış mağazaları (marketler-market zincirleri) ile ilişkiler gerçekleştirdiği, davalıya yeni pazar imkanları sağlanması hususunda aracılık ettiği, davalının bu hizmetlerle ilgili ayıp ihbarının yazışmalarda görülmediği, davalının tasarım ve hizmetlerle ilgili revizyon değişiklik isteklerinin bulunduğu, bu taleplerin davacı tarafından karşılandığı ve davalının memnuniyetsizlik ihbarının ve şikayetinin görülmediği reklamcı bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Reklamcı sektörel bilirkişi raporunda sonuç olarak, davalının sözleşmenin feshine neden olacak delil ve belgelerin mevcudiyetine rastlanılmadığı, davalının iddia ve itirazlarının yerinde olmadığı, reklamcı davacının aynı nitelikte ve aynı şartlarda 5 yıl+5 yıllık ya da sadece 5 yıllık bir sözleşmeyi bir daha bir başka müşteriyle kolayca yapacağına dair kanaatlerin doğru olmadığı, reklamcı davacının işlem hacminin % 10,7’yi geçmediği halde % 30 tenzilat yapılmasına karşı itirazının reklamcılık sektörünün niteliği bakımdan yerinde olmadığı, taraflar arasındaki yazışmalarda davalının, davacının hizmetlerinden memnun olmadığı yahut ayıp ihbarı yaptığına ilişkin bir belgenin bulunmadığı, davacı reklamcının tam hizmet ajansının gerektirdiği hizmetleri verdiği ve sözleşmeye uygun davrandığı tespit edilmiştir.
Sektörel reklamcı bilirkişi tarafından davacı reklamcının tam hizmet ajansının gerektirdiği hizmetleri verdiği ve sözleşmeye uygun davrandığı” yönündeki tespit dikkate alındığında, davalı tarafından yapılan fesih bildiriminin haklı nedene dayanmadığı bu nedenle davacının uğramış olduğu zararların tazmin edilmesi gerektiği yine davalının karşı davadaki taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler, kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hâllerine de uygulanacağından sözleşmenin haksız olarak feshedilmesi sonucu, oluşan bütün zararların, müspet ve menfi zarar kapsamında davalıdan talep edilebileceği kanaatine varılmıştır.
Kök raporda tespit edildiği üzere sözleşmenin feshi ile davacının aylık 6.898,03 TL gelirden kayba uğradığı, kalan süre için toplam kaybının 212.229,51 TL olacağı, “reklamcı davacının aynı nitelikte ve aynı şartlarda 5 yıl + 5 yıllık ya da sadece 5 yıllık bir sözleşmeyi bir daha bir başka müşteriyle kolayca yapacağı şeklindeki beyanına itibar edilemeyeceği, reklamcı davacının işlem hacminin % 10,7’yi geçmediği halde % 30 tenzilat yapılmasına karşı itirazının reklamcılık sektörünün niteliği bakımdan yerinde olmadığı” yönündeki reklamcı bilirkişi tespitleri dikkate alınarak mahkememizce yapılan değerlendirmede hesaplanan 212.229,51 TL’lik alacağın tamamının davacıya ödenmesi gerekeceği gözetilerek, davalı tarafından yapılan fesih bildiriminin haklı nedene dayanmadığı, bu nedenle davacının uğramış olduğu zararların tazmin edilmesi gerektiği, yine davalının karşı davadaki taleplerinin yerinde olmadığı, sözleşmenin haksız olarak feshedilmesi nedeniyle ile davacının aylık 6.898,03 TL gelirden kayba uğradığı, kalan süre için toplam kaybının 212.229,51 TL olduğu hükme elverişli kök ve ek raporlardan anlaşılmakla davacının kısmi dava olarak açtığı davada sunmuş olduğu ıslah dilekçesi dikkate alındığında asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile 57.943,48 TL’nin 5.008,40 TL’sine dava tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 52.935,08 TL’sine ıslah tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişin talebin reddine, karşı dava yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl dava yönünden; davanın KISMEN KABULÜ ile 57.943,48 TL’nin 5.008,40 TL’sine dava tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-52.935,08 TL’sine ıslah tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişin talebin reddine,
-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 3.958,12 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 85,54 TL + 3.540,00 TL tamamlama harcından oluşan toplam 3.625,54 TL harçtan mahsubu ile bakiye 332,58 TL harcın davalı karşı davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
-Davacı karşı davalı tarafından yatırılan 85,54 TL peşin harç ile 3.540,00 TL tamamlama harcından oluşan toplam 3.625,54 TL harcın davalı karşı davacıdan tahsil edilerek davacı karşı davalı tarafına verilmesine,
-Davacı karşı davalı tarafından yapılan 3.279,10 TL posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretlerinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 895,27 TL yargılama giderinin davalı karşı davacıdan tahsil edilerek davacı karşı davalı tarafına verilmesine,
Bakiye kısmın davacı karşı davacının üzerinde bırakılmasına,
-Davacı karşı davalı tarafı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 6.723,78 TL vekalet ücretinin davalı karşı davacıdan tahsil edilerek davacı karşı davacı tarafa verilmesine,
-Davalı karşı davacı tarafı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 15.092,88 TL vekalet ücretinin davacı karşı davalıdan tahsil edilerek davalı karşı davacı tarafına verilmesine,
2-Karşı dava yönünden; davanın REDDİNE,
-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 86,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 41,60 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davalı karşı davacı tarafa iadesine,
-Davalı karşı davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
-Davacı karşı davalı tarafı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı karşı davacıdan tahsil edilerek davacı karşı davalı tarafına verilmesine,
3-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”