Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1241 E. 2020/782 K. 07.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1241 Esas
KARAR NO : 2020/782

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 07/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili ile davalı arasında “Yazılım Bakım ve Destek” sözleşmelerin kapsamında 04/10/2017 tarihli; …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve 05/01/2018 tarihli; …, …, …, …, …, …, … ve … numaralı fatura bedellerinden kaynaklı 11.768,98 TL alacaklı olduklarını, alacağın tahsili amacıyla … 21. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu bildirmekle yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; müvekkilinin davacıya herhangi bir hizmet vermediğini, kesilen faturaların ve taleplerin haksız ve mesnetsiz olduğunu, takibe konu faturaların müvekkili firmaya tebliğ edilmediğini, müvekkili ile davacı arasında 26/12/2017 tarihinde kontrat yönetiminde yer alan müşteri uzmanına iletilen e-mail ile iptal edilmiş olduğunu, iptal edilen sözleşmelere kesilen faturanın haksız olduğunu, davacının müvekkiline hizmet vermediğini ancak buna rağmen müvekkiline usulsüz şekilde faturalar kestiğini bildirmekle davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile haksız takip tazminatı yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … 21. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak …Esas sayılı icra takip dosyasının dosyamız arasına alındığı görülmekle yapılan inceleme neticesinde; davacı/alacaklının 11.768,98 TL asıl alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlattığı, davalı/borçlunun 30/11/2018 tarihli itiraz dilekçesi ile borca itiraz ettiği ve takibin durduğu görüldü.
Mahkememizin 08/04/2019 tarihli celsesinin 8 numaralı ara kararı uyarınca Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere dosyanın bilirkişi mali müşavir …’e tevdi edildiği, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 15/06/2019 tarihli raporunda; davacının davalıdan 23/11/2018 takip tarihi itibariyle tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 11.768,98 TL alacak talebinde bulunabileceği, davacının, 11.768,98 TL’lik asıl alacak tutarına tahsil edilinceye kadar %19,5 TCMB’nca belirlenen avans oranlarında faiz talep edilebileceği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizin 13/01/2020 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı uyarınca dosyanın önceki bilirkişiye tevdii ile davalı tarafın ticari defterleri bildirmiş olduğu adreste yerinde incelenerek tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi, tarafların itirazlarının karşılanması, dava konusu faturaların davalıya tebliğ edilip edilmediğinin açıkça tespit edilmesi, faturaların davalı defterinde kayıtlı olup olmadığının belirlenmesi ve nihai olarak davacının alacaklı olup olmadığının tespiti konusunda ek rapor tanzim edilmesine karar verilmiş olup, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 10/03/2020 tarihli ek raporunda; davacının, davalıdan 23/11/2018 takip tarihi itibariyle tahsil tekerrür olmamak kaydı ile 6.752,05 TL’lik alacak talebinde bulunabileceği, 05/01/2018 tarihli 8 adetten oluşan toplam 5.016,93 TL’lik faturalarla ilgili işin yapılıp yapılmadığı konusunun açıklığa kavuşturulamadığından bu aşamada talep edemeyeceğini, davacının, 6.752,05 TL’lik asıl alacak tutarına tahsil edilinceye kadar %19,5 TCMB’nca belirlenen avans oranından faiz talep edilebileceği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizin 08/07/2020 tarihli duruşmasının 1 numaralı ara kararı uyarınca tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları, davacının yazılım destek ve bakım sistemi, sisteme gelen arıza ihbarları, arıza kayıtları, log kayıtları, yazılımsal kayıtlar yerinde incelenerek 2018 yılına ilişkin faturaların konusu hizmetlerin fatura muhatabı şubeler ve fatura konusu hizmet ve malların cinsleri karşılaştırılarak davacı tarafından 2018 yılına ilişkin toplam değeri 5.016,93 TL olan 8 adet faturanın konusunun yerine getirilip getirilmediğinin, hizmetin ifa edilip edilmediğinin tespiti konusunda rapor alınmak üzere dosyanın bilirkişi bilgisayar mühendisi …’ye tevdi edildiği, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 07/10/2020 tarihli raporunda; davacı ve davalı şirketler arasında yazılım bakım ve destek hizmetleri sözleşmeleri imzalandığını, sözleşmede sürenin 1 yıl olduğu ve sözleşme feshedilmediği sürece sözleşmenin otomatik olarak yenileceğinin belirtildiğini, davalı şirketin göndermiş olduğu 13/12/2017 ve 26/12/2017 tarihli e-maillerde 2017 yılının Nisan ayı döneminde başlayan ve 2018 yılının Nisan ayı döneminde sona erecek olan sözleşmelerin feshinin istendiğini, sözleşmelerin feshinin istendiği 26/12/2017 tarihinden sonra yalnızca bir kez davalı şirketin davacı yandan servis/destek hizmetleri talebinde bulunduğu, 16/01/2018 tarihinde gerçekleşen bu talebin telefon ile bildirildiği ve telefonda belirtilen sorunun davacı şirket tarafından giderilerek hizmetin yerine getirilmiş olduğu görüldüğünü, 05/01/2018 tarihli faturalardan 01/01/2018 – 31/03/2018 dönemleri arasını kapsayan sözleşme konusu hizmetlerin ücretlendirildiği bilgisine ulaşıldığı, sonuç itibariyle faturaların kapsadığı dönemler içerisinde gelen talebe göre davalı yana yalnızca bir kez servis/destek hizmeti verildiğine dair kayda rastlandığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizce … 18. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya aslının mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; taraflar arasında akdedilen yazılım bakım ve destek sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili istemiyle başlatılan … 21. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibine karşı davalı tarafın yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkindir.
Davalı taraf, hizmet almadığını, faturaların tebliğ edilmediğini, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 13.12.2017 tarihli talebe istinaden 26.12.2017 tarihinde davacı firmaya iletilen e-mail ile sonlandırıldığını beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Yargılama sırasında uyuşmazlığın çözümlenmesi amacıyla her iki tarafın da ticari defter ve kayıtların incelenmesine karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından tanzim edilen kök ve ek raporun değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle 11.768,98 TL alacaklı olduğu, davalının 2017 yılı defterlerini sunduğu, 2018 yılına ilişkin defterlerini sunmadığı, davacı tarafından 2017 yılında düzenlenen toplam değeri 6.752,05 TL olan faturaların davalıda kayıtlı olduğu, 05.01.2018 tarihli 8 adet toplam değeri 5.016,93 TL olan faturaların davalıda kayıtlı olup olmadığının, bu faturaların tebliğ edilip edilmediğinin tespit edilemediği, davacının 6.752,05 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 26.12.2017 tarihinde feshedildiği her iki tarafın kabulündedir. Bu nedenle fesihten sonra düzenlenen 05.01.2018 tarihli 8 adet fatura açısından fatura konusu hizmetlerin verilip verilmediğinin, dolayısıyla bu faturalar nedeniyle davacının alacaklı olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda mahkememizce davacının yazılım destek ve bakım sistemi, sisteme gelen arıza ihbarları, arıza kayıtları ve tüm yazılımsal kayıtların üzerinde inceleme yaptırılmıştır. Teknik bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda; davalı şirketin gönderdiği 13.12.2017 ve 26.12.2017 tarihli e-maillerde sözleşmelerin feshinin istendiği, davacının 2018 yılında bir defa destek hizmeti sağladığı, 16.01.2018 tarihinde davalı şirketin … şubesinden destek talebinde bulunulduğu, davacının personeli tarafından telefonla sorunun giderildiği, başka bir hizmet verilmediği, 05.01.2018 tarihli faturaların 01.01.2018-31.03.2018 dönemlerini kapsayan sözleşme konusu hizmetlere ilişkin olduğu tespit edilmiştir. Davacı taraf da esasında 05.01.2018 tarihli faturaların taraflar arasındaki sözleşmenin 8. maddesi uyarınca sözleşmenin bitim tarihinden 45 gün önceden yazılı bir bildirimde bulunulmadığından sözleşmenin bir yıl uzatılacağının kararlaştırılması sonucu sözleşme döneminin 07.04.2018 tarihinde son bulacağını, faturaların 01.01.2018-31.03.2018 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olduğunu, sözleşmenin fesih iradesi davalı tarafından ortaya konulsa da sözleşmenin sürenin sonuna kadar ayakta kaldığını ve bu faturalara yönelik alacak talebinin bu döneme ilişkin olduğunu iddia etmektedir. Davacının iddiasının değerlendirilmesi için sözleşmenin irdelenmesi gerekmektedir. Taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin incelenmesinde, konusunun davacı tarafından sözleşme eklerinde belirtilen yazılımların bakım, eğitim ve destek hizmetlerinin verilmesine ilişkin olduğu, davalının merkez işyeri ve bütün şubeleri için ayrı ayrı sözleşme akdedildiği, sözleşmelerin süresinin bir yıl olduğu ancak hizmet dönemlerinin sezonluk olarak 01 Haziran-15 Eylül olarak kararlaştırıldığı, taraflardan birinin sözleşmenin bitim tarihinden itibaren 45 gün önce yazılı fesih ihbarında bulunmadığı takdirde sözleşmelerin otomatik olarak birer yıl süre ile uzayacaklarının kararlaştırıldığı görülmüştür. Somut olayda; davacı tarafından düzenlenen 05.01.2018 tarihli faturalara ilişkin bir hizmet verilmediği, sözleşmenin feshinden sonra davacının bir hizmet sunmadığı, sözleşmelerin dönemlerinin 07.04.2018 tarihinde sona ereceği düşüncesiyle davacı tarafından hizmet verilemeyen 01.01.2018-31.03.2018 tarihleri arasına ilişkin fatura düzenlendiği anlaşılmakla davalı tarafından hizmet döneminin bitmesinden itibaren sözleşmelerin feshedilmesi, sözleşmenin kalan süresi için hizmet verileceğinin sözleşmelerde kararlaştırılmamış olması, nitekim davacı tarafından da bu döneme ilişkin bir hizmet verilmemesi nedenleriyle davacının 05.01.2018 tarihli 8 adet toplam değeri 5.016,93 TL olan faturalar sebebiyle alacaklı olmadığı sonucuna varılmıştır.
Uyuşmazlık konusunu oluşturan diğer faturalar açısından yapılan değerlendirmede; faturaların davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, davacının ticari defter ve kayıtlarının HMK m.222 hükmüne uygun olarak tutulması sebebiyle sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu ve birbirini doğruladığı, faturaların davalı tarafından kabul edilip ticari defterlerine kayıt edildiği, davalı tarafından faturalara ve faturaların içeriğine yönelik bir itirazda bulunmadığı, dolayısıyla TTK m.21 uyarınca davalı tarafın faturaların içeriğini kabul etmiş sayıldığı, davalının faturaların bedelinin ödendiği gösterir bir delil sunmadığı anlaşılmakla davacının takip tarihi itibariyle davalıdan bu faturalardan kaynaklı olarak 6.752,05 TL alacaklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 6.752,05 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 6.752,05 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, kabul edilen alacağın %20’si oranındaki 1.350,41 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 461,23 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 200,99 TL harçtan mahsubu ile bakiye 260,24 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 200,99 TL peşin harç ile 35,90 TL başvurma harcından oluşan toplam 236,89 TL’nin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.566,50 TL yargılama giderinden davanın kabulü oranında yapılan hesaplama neticesinde 898,72 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 300,00 TL yargılama giderinden davanın reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 127,88 TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davalının üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.07/12/2020

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸