Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1235 E. 2019/1136 K. 11.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1235 Esas
KARAR NO : 2019/1136

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 11/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; münevvikili banka tarafından davalı … şirketine yine davalı …’in müşterek ve müteselsil kefaleti ile … Şusebi nezdinde ticari kredi, esnek ticari kredi ve busness kart kullandırıldığı, açılan ve kullandırılan kredi hesaprı kredilerin geri ödemelerinin yapılmaması nedeniyle 14/05/2018 tarihinde kat edildiğini, kat tarihi itibariyle kredilere karşılık toplam alacağın 34.795,54 TL olduğunu, kredi hesaplarının kat edildiği ve borcun ödenmesi gerektiği hususları için … 6. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve ekinde hesap özeti ile beraber borçluya tebliğ edildiği, ancak yine borçların ödenmemesi sebebi ile … 29. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı icra dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalıların itiraz ettiklerini, müvekkili banka ile davalı borçlular arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca çek garanti tutarlarının depo talep haklarının bulunduğunu bildirmekle itirazın iptali ve takibin devamına, asıl alacağa işleyecek faizi ile tahsilini, davalılar lehine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gider ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı …’ye usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle davalı … vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; kefalet sözleşmesinde belirlilik ilkesinin esas olduğunu, belirlilik ilkesine aykırılıkta sözleşmenin geçersiz olduğunu, belirlilik ilkesi gereğince kefilin sorumlu olduğu azami tutarın ve kefalet tarihinin bildirilmesi gerektiğini, müvekkiline bu hususta yeterli bilgi verilmediğini, kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için mevcut bir borcun olması gerektiğini, kefalet sözleşmesinin yazılı olması ve sözleşmede de eşinin rızasının olması gerektiğini, davada müvekkilinin eşinin rızasının olmadığını, kefalet sözleşmesinin yazılı bir şekilde yapılması gerektiğini, davacı tarafından gönderilen ihtarnamenin aslı borçluya yapılan takibin semeresiz kalması durumunda kefile yapılması gerektiğini bildirmekle davanın reddine, yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti.’ye usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak davalı … Ltd. Şti.’nin mahkememize herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
Mahkememizce celp edilen … 29. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası incelendiğinde; davacı/alacaklının 42.795,54 TL asıl alacak, 5.116,43 TL işlemiş faiz, 255,78 TL faizin %5 gider vergisi ve 473,70 TL noter masrafları toplamı 48.641,45 TL nakit alacak, 6.210,00 TL gayrinakit toplamı olmak üzere toplam 54.851,45 TL’nin davalılardan tahsiline ilişkin icra takibi başlattığı, davalı/borçlular vekilinin sunmuş olduğu itiraz dilekçesi sonucu takibin durduğu görüldü.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi bankacı bilirkişi Hatice Altıntaş’a tevdi edilmiş olup, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 27/05/2019 tarihli raporunda; davacı bankanın 03/08/2018 takip tarihi itibariyle tüm davalılardan … numaralı nakit/taksitli ticari destek kredi hesabından dolayı 26.469,80 TL asıl alacak, 1.138,20 TL işlemiş gecikme/temerrüt faizi, 56,91 TL faizin %5 gider vergisi 473,70 TL ihtarname masrafı olmak üzere 28.138,61 TL naki alacaklı olduğunu, davacı bankanın takip talebinin tespitleri aşan kısmının uygun olmadığını, davacının borç tamamen ödeninceye kadar 03/08/2018 takip tarihinden itibaren tüm davalılardan 23.724,25 TL asıl alacak üzerinden yıllık %19,50 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi ile birlikte talep edebileceği, … numaralı esnek ticari hesabından dolayı 8.319,53 TL asıl alacak, 515,92 TL işlemiş gecikme/temerrüt faizi, 25,80 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 8.861,25 TL naki alacaklı olduğunu, davacının borç tamamen ödeninceye kadar 03/08/2018 takip tarihinden itibaren tüm davalılardan 7.590,27 TL olan asıl alacak üzerinden yıllık %28,08 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi ile birlikte talep edebileceği, davalı … teslim etmemiş olduğu 4 adet çekten dolayı bankaya 6.210,00 TL borçlandığı görülmekle birlikte tarafılar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi incelendiğinde kredi sözleşmesinin 9.21 maddesi hükmü gereğince kefilin çek depo surumluluğu olduğu ile ilgili hüküm bulunmadığı, davalı kefillerin (gayrinakdi) borçtan dolayı sorumlu olmadığı, ancak asıl borçlu davalı … firması belirlenen 4 adet çek yaprağı ile ilgili olarak 6.210,00 TL çek garanti tutarını benkada faiz getirmeyen bir hesapta bloke etmesi gerektiğini, çeklerle ilgili meblağların banka tarafından ödenmesi halinde ise bankanın ödemiş olduğu bu meblağları ödemiş olduğu tarihten itibaren davalılardan anapara ve temerrüt faizi ile birlikte talep hakkının doğacağı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememiz dosyasının davacı tarafın itirazlarının karşılanması ve denetime açık bir rapor tanzimi için ek rapor alınmak üzere aynı bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 05/08/2019 tarihli raporunda; davacı bankanın 03/08/2018 takip tarihi itibariyle tüm davalılardan … numaralı nakit/taksitli ticari destek kredi hesabından dolayı 26.469,80 TL asıl alacak, 1.138,20 TL işlemiş gecikme/temerrüt faizi, 56,91 TL faizin %5 gider vergisi, 473,70 TL ihtarname masrafları olmak üzere 28.138,61 TL nakit alacağı olduğu, davacı bankanın takip talebinin tespitlerini aşan kısmının uygun olmadığı, davacının borç tamamen ödeninceye kadar, 03/08/2018 takip tarihinden itibaren tüm davalılardan 23.724,25 TL olan asıl alacak üzerinden yıllık %19,50 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi ile birlikte talep edebileceği, … numaralı esnek ticari hesabından dolayı 8.319,53 TL asıl alacak, 515,92 TL işlemiş gecikme/temerrüt faizi, 25,80 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 8.861,25 TL naki alacaklı olduğunu, davacı bankanın takip talebinin tespitlerini aşan kısmının uygun olmadığı, davacının borç tamamen ödeninceye kadar 03/08/2018 takip tarihineden itibaren tüm davalılardan 7.590,27 TL olan asıl alacak üzerinden yıllık %28,08 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi ile birlikte talep edilebileceği, 5 adet nakde dönen çek kredi hesabından dolayı 8.000,00 TL asıl alacak, 273,00 TL işlemiş gecikme/temerrüt faizi, 13,65 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 8.286,65 TL alacaklı olduğun, davacının takip talebinin tespitlerini aşan kısmının uygun olmadığını, davacının borç tamamen ödeninceye kadar 03/08/2018 takip tarihinden itibaren tüm davalılardan 8.000,00 TL olan asıl alacak üzerinden yıllık %19,80 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi ile birlikte talep edebileceği, davalı asıl borçlu … Ltd. Şti. Firmasının teslim etmemiş olduğu 4 adet çekten dolayı bankaya toplam 6.210,00 TL borçlandığı görülmekle birlikte taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi incelendiğinde kredi sözleşmesinin 10,13 maddesi hükmü gereğince davalı kefillerin borçtan(gayrinakdi) dolayı sorumlu olduğunun anlaşıldığı, davalı asıl borçlu ile birlikte davalı kefillerin 4 adet çek yaprağı ile ilgili olarak 6.210,00 TL olarak belirlenen garanti tutarını, bankada faiz getirmeyen bir hesapta bloke etmesi gerektiğini, çeklerin ilgili miktarların banka tarafından ödenmesi halinde ise bankanın ödemiş olduğu bu miktarların ödemiş olduğu tarihten itibaren davalılardan anapara ve temerrüt faizi ile birlikte talep hakkı oluşacağı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili istemiyle başlatılan … 29. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine karşı davalıların borçlu olmadığını iddia ederek yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkindir.
Uyuşmazlık, kredi ilişkisi kapsamında davalıların borçlu olup olmadığı ve kefaletin geçerli olup olmadığı noktalarındadır.
Taraflar arasında 09/12/2016 tarihinde genel kredi sözleşmesi akdedildiği görülmüştür. Genel kredi sözleşmesinin 13.2 maddesinde taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda bankanın ticari defter ve kayıtlarının HMK m.193 kapsamında kesin delil olarak kabul edileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Genel kredi sözleşmesindeki delil sözleşmesinin HMK m.193 hükmüne uygun olarak yapıldığı tespit edilmiştir. Davalı …’nün kefalet akdine ilişkin itirazları açısından yapılan değerlendirmede; kefalette bulunan davalının el yazısıyla kefalet miktarı, türü ve kefalet tarihinin yazılmış olduğu, davalının ıslak imzasının bulunduğu görülmekle kefaletin şekil şartlarına haiz olduğu anlaşılmıştır. Davalının kefalet akdine dair eş rızası belgesi bulunmamaktadır. Ancak davalı … borçlusu …’in ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde davalı …’nün şirket ortağı ve yetkilisi olduğu tespit edilmiştir. TBK m.584/3 hükmü gereğince ticari şirket ortakları veya temsilcilerinin şirket lehine kefalette bulunmaları halinde eş rızası aranmayacağından kefaletin geçerli olduğu sonucuna varılmıştır. Davalı …’nün kefalet sözleşmesine yönelik itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Taraflar arasında HMK m.193 uyarınca münhasır delil sözleşmesi yapılmış olduğundan, dava konusu uyuşmazlığın davacı bankanın defter ve kayıtları uyarınca değerlendirilerek çözümlenmesi zorunludur. Bu doğrultuda taraflar arasındaki kredi ilişkisi kapsamında davacı tarafın alacaklı olup olmadığının tespiti için bankanın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından tanzim edilen ek raporun taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine ve bankacılık mevzuatına uygun olarak tanzim edildiği anlaşıldığından hükme esas alınmıştır.
Asıl alacağa uygulanacak akdi faiz ve temerrüt faizi oranı açısından yapılan değerlendirmede; taraflar arasındaki sözleşmenin 11. Maddesinde temerrüt faiz oranının bankaca uygulanan akdi faiz oranının %30 fazlası oranında uygulanacağının kararlaştırıldığı, taksitli ticari kredide bankaca fiilen uygulanan faiz oranının yıllık %15 olduğu, dolayısıyla bu kredi açısından uygulanacak temerrüt faiz oranının %19,50 olması gerektiği, esnek ticari kredi açısından TCMB tebliği uyarınca azami olarak yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi uygulanabileceği, bankanın talebi olan yıllık %28,08 oranındaki temerrüt faiz oranının uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Davacı taraf, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, faiz oranının bankaca TCMB’ye bildirilen faiz oranı üzerinden yapılması gerektiğini ileri sürmüş ise de Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin süreklilik kazanmış içtihatlarında belirtildiği üzere faiz hesabında banka tarafından TCMB’ye bildirilen faiz oranı değil bankaca fiilen uygulanan faiz oranı dikkate alınması gerekir. Bu sebeple davacı tarafın itirazları yerinde görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı … ile davalı … arasında 09/02/2016 tarihinde 500.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinin akdedildiği, davalı …’nün 500.000,00 limitle müteselsil kefil olduğu, kefalet sözleşmesinin geçerli olduğu, davacı tarafından 14.05.2018 tarihinde hesabın kat edildiği, hesap kat ihtarnamesinin sözleşmedeki yasal tebligat maddesi uyarınca geçerli bir şekilde tebliğ edilmiş sayılacağı, davalı kefilin sözleşmenin 10.13 maddesi uyarınca nakit ve gayrinakit alacaklardan sorumlu olduğu, davacı bankanın kayıtları uyarınca alacaklı olduğu, davalılar tarafından borcun ödendiğine veya ödenmemesi gerektiğine dair yazılı bir delil sunulmadığı anlaşılmakla yukarıda özetlenen dosya kapsamındaki ek bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan İİK m.67/2 gereğince icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline,
-Nakdi alacaklar açısından;
-Takibin 42.789,33 TL asıl alacak 1.927,12 TL işlemiş faiz 96,36 bsmv, 473,70 TL ihtarname masrafı olmak üzere 44.812,81 TL üzerinden devamına, 77681020907 nolu krediden ve 5 adet nakde dönen çek sorumluluk bedelinden kaynaklı 34.469,80 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %19,5 temerrüt faizi ve %5 gider vergisi uygulanmasına, … nolu hesaptan kaynaklı 8.319,53 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %28,08 temerrüt faizi ve %5 gider vergisi uygulanmasına,
-%20 oranındaki 8.962,56 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 3.061,16 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 645,75 TL + 246,58 TL icra dosyasına yatırılan harçtan oluşan toplam 892,33 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.168,83 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 5.279,41 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
-Davalı … tarafı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itbariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı … tarafına verilmesine,
-Davacı tarafından yatırılan 645,75 TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 892,10 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 821,88 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
-Davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2-Gayrinakdi alacaklar açısından;
6.210,00 TL sorumluluk bedelinin bankaca faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesine,
-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden dava değerinin niteliği itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
3-Bakiye gider avanının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, davalı … Ltd. Şti’nin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı 11/11/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸