Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1230 E. 2019/490 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1230 Esas
KARAR NO : 2019/490

DAVA : Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2018
KARAR TARİHİ : 09/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili …’in … Ticaret Odası’na … sicil numarası ile kayıtlı, toplam sermayesi 40.000.000,00 TL olan …Ticaret A.Ş.’de toplam itibari değeri 5.000.000,00 TL hisseye sahip olduğunu, şirketin tek faaliyet konusunun … Merkezi’ni işletmek olduğunu, davalı …’in şirketin Yönetim Kurulu Başkanı, diğer davalıların ise şirket Yönetim Kurulu üyeleri olduğunu, davalı Yönetim Kurulu Üyelerinin 2014 faaliyet yılına ilişkin borç silme işlemi ve… Enerji’ye sağladığı finansmanlar nedeniyle şirketi zarara uğrattıklarını, davalı Yönetim Kurulu Üyelerinden … ve …’un şirketten büyük meblağlarda borç para aldıklarını ve şirkete karşı olna bu borçlanma işlemleri nedeniyle şirket ve pay sahibi müvekkilinin de zarara uğrattıklarını, şirketin finansman kaynakları, bu borçlanmalar nedeniyle kendi işletme konusu için değil, bu iki yönetim kurulunun kişisel ihtiyaçları ve şahsi yatırımları için kullandığından, şirketin zaman içinde işletmekte olduğu alışveriş merkezini yenileyemez ve müşteri çekemez hale geldiğini, … ve …, Yönetim Kurulu üyeliğinden kaynaklanan yetkilerini kullanarak şirketten yüksek miktarda ödünç almakla yetinmediklerini, sonrasında usulsüz ve yolsuz işlemlerle, bu ödünçler nedeniyle şirket lehine oluşan alacağı, şirket kayıtlarından sildiklerini, ticari defterlerin usulüne uygun bir şekilde tutulması, yönetim kurulunun vazgeçilmez ve devredilemez görevlerinden olduğunu, davalı Yönetim Kurulu üyeleri, bu usulsüz işlemleri gerçekleştirdiklerini veya en azından göz yumduklarını, davalı yönetim kurulu üyeleri tarafından yapılan usulsüz, hukuka aykırı faaliyetlerden dolayı müvekkilinin ve şirketin büyük kayıplara uğratılması nedeniyle oluşan zararın belirlenmesi ve alacağın tahsili ile müvekkilinin pay sahibi olduğu ve diğer davalıların Yönetim Kurulu Üyeleri olduğu …Ticaret A.Ş.’ne kayyım atanarak müvekkilinin daha fazla zarara uğramaması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalılardan … ve … tarafından mahkememize sunulan 14/02/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından … A.Ş. tarafından … Enerji’ye verilen kredi işlemleri ile borç silme işlemlerinin zararlandırıcı işlem oldukları iddiası açılan bu davanın bahse konu edilen kredi finansman işlemi ile ilgili olarak 2010 tarihinde yönetim kurulu kararı alındığını, borç silme işlemlerinin ise 2014 yılında gerçekleştirildiğini, somut olayda belirsiz alacak davasının ikame edilemeyeceğini, davacının en az 55.000.000,00 TL için zararı tespit ettiği dilekçenin mündericatı ile sabit olduğunu, davacının belirsiz alacak davasının 55.000.000,00 TL’yi aşan bir zarar tespit edilebileceği zaman o meblağ için geçerli olabileceğini, bu durumda davacının harçlar eksik harç yatırdığını, bu harcı tamamlamakla yükümlü olduğunu, davacının tazminat sorumluluğundan söz edebilemesi için Yönetim Kurulu üyelerinin kusurlu hareketi ile kanun ya da esas sözleşmeye aykırı davranarak zaraar sebebiyet verdiklerini kanıtlaması gerektiğini, böyle bir durumun söz konusu olmadığının da şirket kayıtları ile sabit olduğunu, şirkette zarar şartının gerçekleşmediğini, aksine şirket işlemleri sonucu çok büyük karlar elde edildiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … ve … vekilleri tarafından mahkememize sunulan 14/02/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacı tarafın dilekçesi incelendiğinde taleplerine esas olarak iddia ettikleri hadiselerin 2010 ile 2015 tarihleri arasına endekslendiğinin görüleceğini, davacının haksız ve mesnetsiz taleplerini süresi içinde mahkemeye taşıyamadığını, mahkememizce görülmekte olan davanın … 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı davasına bağlı olarak açılmış olduğunu ve bu kararın ise kesinleşmemiş olduğunu, … 11 Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının 20/09/2018 tarihinde istinaf yolu açık olmak üzere karara çıktığını, mahkememizde görülen bu davanın … 11. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davanın sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının iddia ettiği gibi ortada herhangi bir şirket zararının bulunmadığını, şirkette yönetim faaliyetlerinden dolayı oluşan hiçbir zararında bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’e usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, bu davalı cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmada hazır bulunmamıştır.
Dava, şirket yönetim kurulu faaliyetlerinden dolayı uğranılan zararın şirket yönetim kurulu üyeleri olan davalılardan tahsili ile şirkete kayyım atanması istemine ilişkindir.
Davalılar … ve … vekili tarafından mahkememize sunulan 28/02/2019 havale tarihli talep dilekçesi ile huzurdaki dava ile mahkememizin 2018/1221 Esas sayılı dosyamız ile görülmekte olan davanın davalıları ve konuları aynı olduğundan bu iki dosyanın birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davalıların birleştirme talepleri doğrultusunda mahkememizin 2018/1221 Esas sayılı dosyamız incelemeye alınmış, yapılan tetkikinden; dosyamız davacısı ile … Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Üyeleri olan davalılar arasında, yönetim kurulunun faaliyetlerinden dolayı uğranılan zararın tahsili talebine ilişkin olduğu ve dosyanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır.
Her iki dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, her iki davada tarafların aynı olması, her iki dava konusu zararın aynı olay nedeniyle meydana gelmiş olması, davalılar vekilinin mahkememizin 2018/1221 Esas sayılı dosyamız ile birleştirilmesini talep ettiği anlaşılmakla, mahkememiz dosyasının tarafları ve konusu aynı olan, aralarında hukuku ve fiili irtibat bulunan ve mahkememiz dosyasından daha önce esas numarası alan mahkememizin 2018/1221 Esas sayılı dosyamız ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1-Dosyanın mahkememizin 2018/1221 Esas sayılı dosyası ile dava konusunun aynı olması, her iki davada verilecek kararın birbirini etkileyecek olması, hukuki ve fiili irtibat nedeni ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Mahkememizin 2018/1230 Esas kaydının birleştirme nedeni ile kapatılmasına,
3-Harç ve masrafların esas hüküm ile birlikte nazara alınmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı esas hüküm ile birlikte HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09/05/2019

Başkan

Üye

Üye

Katip