Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1229 E. 2020/426 K. 21.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1229 Esas
KARAR NO : 2020/426

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2018
KARAR TARİHİ : 21/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin sunmuş olduğu 30/12/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisinden dolayı davalı şirketin müvekkil şirkete cari hesap borcunu ödememesi neticesinde 14.12.2018 tarihinde davalı şirket aleyhine … 25. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı-borçlu şirketin borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini, davacı şirketin defter kayıtlarında davalı şirketin 8.694,73 TL borçlu olduğunu, icra takibi öncesi ve sonrasında davalı şirketin borcunu ödememekte ısrar ederek borcunu inkar ettiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, itirazın iptali ve takibin devamına, davalı-borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalının davaya cevap vermediği görülmüştür.
Mahkememizce celp edilen … 25. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 8.694,73 TL cari hesap alacağı, takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık %19,5 avans faizinin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı vekilinin 19/12/2018 tarihli dilekçesi ile borca, faize ve tüm fer’ilerine itirazı üzerine takibin durduğu görüldü.
Mahkememizce verilen 13/05/2019 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Zeynep Yazıcı tarafından ibraz edilen 04/07/2019 tarihli raporda; “Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın 14.12.2018 tarihinde borçlu aleyhine … 25. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile; 8.694,73 TL tutarlı asıl alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğu, davacı şirkete ait 2016-2017 ve 2018 yılları yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK, ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı şirkete ait 2016-2017 ve 2018 yılları yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK, ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, taraflar arasında 2013 yılından itibaren 2018 yılına kadar ticari ilişkinin bulunduğu, tarafların fatura ve ödeme kayıtlarının genellikle birbirini teyit ettiği, 60 gün vadeli çalışıldığı fakat davalı tarafından davacıya yapılan ödemelerde vade sürelerine uyulmadığı, davacı tarafından 24.01.2014 tarih 6.141,29 TL tutarlı düzenlenen faturanın davalı kayıtlarında yer almadığı, davalı yan cari hesap ekstresinde 02.07.2015 tarih 361,76 TL tutarlı … açıklamalı faturanın kayıtlı olduğu, davacı kayıtlarında yer almadığı, dolayısıyla hatalı yapılan bir kayıt olabileceği, davacı tarafından düzenlenen 04.02.2016 tarih 187,30 TL tutarlı … açıklamalı faturanın davalı tarafından önce kayıtlara alındığı fakat daha sonra ters kayıt atmak suretiyle kayıtlardan çıkarıldığı ancak faturanın davacı cari hesap kayıtlarında yer aldığı, davacı tarafından düzenlenen 16.08.2016 tarih 2.727,95 TL tutarlı … açıklamalı faturanın davalı kayıtlarında yer almadığı, davacı ve davalının 2018 yılı hesap bakiyeleri arasında ki farkın; 222.699,25 TL-214.004,49 TL= 8.694,76 TL tutar olduğu ve dava değeri rakam ile örtüştüğü, davalı ve davacı yanın incelenen cari hesap ekstrelerine göre; davaa yanın davalı yandan 14.12.2018 takip tarihi itibariyle 8.694.76 TL cari hesap alacaklı olduğu, dava dosyası incelemelerimizde davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia olmaması ve alacağın cari hesap bakiye alacağı olması nedeniyle işlemiş faiz hesaplaması yapılmadığı, davacı yanın 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 14.12.2018 tarihinden itibaren alacaklarına 3095 sayılı kanuna (md.2) göre değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği, tarafların, inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içerisinde kaldığı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce verilen 03/02/2020 celse ara kararı uyarınca, dosyanın önceki bilirkişiye tevdi ile tarafların beyan ve itiraz dilekçeleri ile dosyaya eklenen deliller bir bütün olarak değerlendirilerek mevcut delil durumu itibariyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda ek rapor alınmak üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, … tarafından ibraz edilen 29/06/2020 tarihli ek raporda; “Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın 14.12.2018 tarihinde borçlu aleyhine … 25. İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyası ile; 8.694,73 TL tutarlı asıl alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğu, davacı şirkete ait 2016-2017 ve 2018 yılları yevmiye. defteri kebir ve envanter defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, taraflar arasında 2013 yılından itibaren 2018 yılına kadar süregelen bir ticari ilişkinin bulunduğu, tarafların fatura ve ödeme kayıtlarının birbirini teyit ettiği ve 60 gün vadeli çalışıldığı fakat davalı tarafından davacıya yapılan ödemelerde vade sürelerine uyulmadığı, dava konusu alacağın faturalara dayalı alacak olmayıp geçmiş yıllardan gelen cari hesap bakiyesinden kaynaklanan alacak olduğu, davacı yan … LTD. ŞTİ. 2018 yılı sonu cari hesap bakiyesinin 222.699,25 TL tutar olduğu, davalı yan … TİC. A.Ş. 2018 yılı sonu cari hesap bakiyesinin 214.004,49 TL tutar olduğu, bakiyeler arasında ki farkın; 222.699,25 TL-214.004,49 TL= 8.694,76 TL tutar olduğu ve dava değeri rakam ile örtüştüğü, tarafların incelenen cari hesap ekstrelerine göre aralarındaki bakiye uyuşmazlıklarının aşağıdaki faturalardan kaynaklandığı; 24.01.2014 tarih, … no.lu açıklamalı, 6.141,29 TL tutarlı, 02.07.2015 tarih, … açıklamalı, 361,76 TL tutarlı, 04.02.2016 tarih, … açıklamalı, 187,30 TL tutarlı, 16.08.2016 tarih, … açıklamalı 2.727,95 TL tutarlı, 24.01.2014 tarih, …no.lu açıklamalı, 6.141.29 TL tutarlı faturanın kağıt ortamında düzenlenmesinden dolayı davalı yana tesliminin ispata muhtaç olduğu, davalı yan kayıtlarında yer alan 02.07.2015 tarih, … açıklamalı (-361,76 TL) tutarlı fatura bedeline ödemede bulunmasından dolayı yapılan hesaplamalardan düşüldüğü, 04.02.2016 tarih, … no.lu, 187,30 TL tutarlı, 16.08.2016 tarih, … no.lu, 2.727,95 TL tutarlı faturaların ise e-fatura olduğu ve e-arşiv izni kapsamında … kodları ile elektronik ortamda davalı yana iletildiği, davalı yan tarafından ilgili faturalara 7 gün içerisinde itiraz edilmemiş olmasından dolayı, iş bu faturaların usulüne uygun olarak düzenlendiği, davacı yanın davalı yandan 14.12.2018 takip tarihi itibariyle (187,30 TL+2.727,95 TL)- 361,76 TL= 2.553,49 TL cari hesap alacaklı olduğu, dava dosyası incelemelerimizde 06.11.2019 tarih, … sayı no.lu … Vergi Dairesi Müdürlüğünden temin edilen 2014 yılına ilişkin BA bildirim yazısında yıllık alınan fatura bedelinin 142.206,00 TL tutar olduğu ancak; VUK 396 sıra no.lu genel tebliğ “1.2.2. mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” nun alanında bildirilecektir.” Yazılı olduğu, 2014 yılı aylık 5.000 TL tutarın altında kalan Nisan ve Kasım ayları fatura tutarlarının BA bildirimine dahil edilmediği, dolayısıyla tüm yıla ait fatura kayıtlarının toplam net tutarının belirlenmesinde yetersiz kalacağı, ayrıca davalı yan tarafından tarafımıza sunulu cari hesap ekstresinde 2014 yılı kayıtlara alınan toplam fatura bedelinin 173.735.80 TL tutar olduğu, dolayısıyla BA formu ile davalı yanın kayıtlarında yer alan rakamların uyuşmadığı, dava dosyası incelemelerimizde davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia olmaması ve alacağın cari hesap bakiye alacağı olması nedeniyle işlemiş faiz hesaplaması yapılmadığı, davacı yanın 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 14.12.2018 tarihinden itibaren alacaklarına 3095 sayılı kanuna (md.2) göre değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği, tarafların, inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içerisinde kaldığı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; davacı tarafın ticari ilişki kapsamında davalı tarafıtan cari hesap alacağı olduğu iddiasıyla başlattığı … 25. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı icra takibine karşı davalı tarafın borçlu olmadığını iddia ederek yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkindir.
Yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından tanzim edilen kök ve ek raporların değerlendirilmesinde; öncelikle tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil olma vasfına sahip olduğu, ancak tarafların defter kayıtlarında uyumsuzluk olduğu, uyuşmazlığın davacı tarafından tanzim edilen 24.01.2014 tarihli 6.141,29 TL bedelli faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, davalı kayıtlarında yer almayan 16.08.2016 tarihli 2.727,95 TL tutarlı faturanın ve davalı tarafından önce kaydedilen ancak sonradan silinen 04.02.2016 tarihli 187,30 TL tutarlı faturanın e-faturalar olduğu davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafından faturalara yönelik bir itirazda bulunulmadığından davacının bu faturalardan kaynaklanan toplam 2.915,25 TL alacağından davalının yapmış olduğu ancak davacı kayıtlarında yer alamayan 361,76 TL ödeme mahsup edildiğinde 2.553,49 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; tarafların ticari defter ve kayıtlarının HMK m.222 hükmüne uygun olarak tutulması sebebiyle sahipleri lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davacı tarafından düzenlenen 24.01.2014 tarihli 6.141,29 TL bedelli faturanın davalı kayıtlarında yer almadığı, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafından faturanın tebliğ edildiğini ve fatura konusunun teslim edildiğini gösterir bir delil sunulmadığı anlaşıldığından bu fatura yönünden alacağın mevcut olmadığı sonucuna varıldığı, 16.08.2016 tarihli 2.727,95 TL tutarlı ve 04.02.2016 tarihli 187,30 TL tutarlı faturaların davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafından faturalara ve faturaların içeriğine yönelik bir itirazda bulunulmadığı, dolayısıyla TTK m.21 uyarınca davalı tarafın faturaların içeriğini kabul etmiş sayıldığı, faturaların bedelinin ödendiği gösterir bir delil sunulmadığı anlaşıldığından bu faturalardan dolayı davacının toplam 2.915,25 TL alacaklı olduğu anlaşılmış, davalı tarafından yapıldığı bilirkişi tarafından tespit edilen 361,76 TL ödeme mahsup edildikten sonra davacının takip tarihi itibariyle 2.553,49 TL alacaklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 2.553,49 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 2.553,49 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 510,69 TL %20 icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 174,42 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 105,02 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 69,40 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 105,02 TL peşin harç ile 35,90 TL başvurma harcından oluşan toplam 140,92 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 942,70 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 276,85 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.553,49 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2020

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸

Harç Beyanı
K.H.= 174,42 TL
P.H.= 105,02 TL
B.H.= 69,40 TL

Davacı yargılama gideri
800,00 TL bilirkişi ücreti
142,70 TL posta gideri
942,00 TL Toplam yargılama gideri