Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1228 E. 2021/436 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/264 Esas
KARAR NO : 2021/387

DAVA : Çekin İstirdatı
DAVA TARİHİ : 17/03/2017
KARAR TARİHİ : 24/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkilinin meşru hamil olduğu …bank … şubesine ait, keşide yeri … olan, 19/02/2017 keşide tarihli, … çek numaralı, 25.000,00 TL bedelli çekin davalılardan …’nin elinde olduğunu, davalı şirketin elinde olan çekin müvekkilinin ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, müvekkiline ait 45 adet müşteri çeki, müvekkili şirket yetkilisine ait çek koçanı ve 56.000,00 TL nakit parası davacı şirket yetkilisinin arabasından çalındığını, çeklerin çalınmasının ardından müvekkili şirketin tüm bankalara ve faktoring şirketlerine durumu bildirdiğini, akabinde … CBS’nin … soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunduğunu, dava konusu çeki müvekkili şirketin cirolayıp kimseye vermediğini, davalı şirketin elinde bulundurduğu çekin üzerinde bulunan ciroların sahte olduğunu, davalı … şirketi ile diğer davalı … arasında hukuki sayılabilecek ilişkinin söz konusu olmadığını, davalılar arasında yapılan temlik ilişkisinde kullanılan faturaların sahte olduğunu, müvekkilinden sonra gelen ciroların gerçek olmadığını bildirmekle davanın kabulüne, takip konusu alacağın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıların üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş. vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; müvekkili şirket ile diğer davalı … arasında 11/12/2015 tarihinde Faktoring Sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşme uyarınca davalı … tarafından müvekkiline davaya konu çekin verildiğini, çekin yasal süresi içerisinde muhatap bankaya ibraz edildiğini ancak … CBS’nin …Soruşturma numaralı dosyasına verilen karar gereği işlem yapılmadığını, davacının iddialarının gerçek olması durumunda müvekkilinin de mağdur durumunda olduğunu, müvekkilinin çekin çalıntı olduğuna dair duyumu 27/12/2016 tarihinde müvekkili şirketin kayıtlarına girdiğini, çekin çalıntı olabileceği bilgisinin davacıdan değil müvekkili şirketin müşterisi tarafından bildirildiğini, müvekkili şirketin dava konusu çekin meşru ve iyiniyetli hamili olduğunu bildirmekle davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; müvekkilinin davaya konu çeki …Tic. Ltd. Şti.’den yaptığı ticari alım satım sonrasında alındığını, müvekkilinin bu şirkete kaynaklı köşe satışı yaptığını ve satışa ilişkin 12/12/2016 tarih ve KDV dahil 26.196,00 TL fatura kesildiğini, fatura bedelinin 25.000,00 TL’sinin davaya konu çek ile kalan 1.196,00 TL’nin ise nakit olarak müvekkiline ödendiğini, müvekkiline cirolanarak verilen çekin çalıntı olduğunu bilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin çeki ciro ederek teslim eden şirket ile arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, …’e çeki cirolayan … arasındaki ticari ilişkinin gerçek olup olmadığının müvekkilinin bilmesinin mümkün olamayacağını bildirmekle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … ve …’nin mahkememize cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
Mahkememizin 06/11/2017 tarihli duruşmasının 1 numaralı ara kararı uyarınca dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi mali müşavir …’in sunmuş olduğu raporda; davalı … dışında kalan davalılar ile kayıtları ile ilgili irtibat bağlanamadığından ticari defter ve kayıtlarının incelenemediğini, davacı ve davalı … kayıtları ile dosya içeriğinin incelemesinde ise davacının 29/11/2019 tarihli defter kaydında davaya konu 19/02/2017 tarihli … hesap numaralı, 0013064 çek numaralı, 25.000,00 TL’lik çeki dava dışı firmadan iktisap ettiğinin kayıtlarında mevcut olduğunu, davacı tarafından çek çalıntı başlıklı 08/12/2016 tarihli factoring şirketlerine gönderilen mail yazısı suretinin dosyaya sunulduğunu, davalı … şirketinin 12/12/2016 tarihinde davalı … firmasından, davalı … firmasına tanzim ettiği fatura karşılığında çeki iktisap ettiğini ve ödemesini yaptığına dair görüş ve kanaat bildirmiştir.
Mahkememizin 20/05/2019 tarihli duruşmasının 1 numaralı ara kararı uyarınca dosyanın önceki bilirkişisi …’e tevdi sağlanarak, davalı …’ın ticari defterlerini inceleyip, … ile diğer davalı … arasında ticari ilişki olup olmadığı, dava konusu çeke ilişkin bir kayıt bulunup bulunmadığı konusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 27/08/2019 tarihli raporunda; ek rapora konu …’ın ticari defterlerinin incelendiğini, faktoring şirketine sunulan faturanın …’ın ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun belirlendiğini, … tarafından … firmasına 12/12/2016 tarihinde tanzim edilen faturanın gerçek bir ticari ilişkiyi yansıtıp yansıtmadığı hususunda; …’ın fatura tanzim ettiği … firması ile tek bir fatura ilişkisi olduğunu, 12/12/2016 faktoring firmasına verilen 12/12/2016 günü faktoring işlemine konu fatura dışında ticari ilişkinin mevcut olmadığını, … firmasının Ltd. Şti. Olarak … adresi faturada görüldüğünü, … ticaret odasında söz konusu şirkete ilişkin kaydın olmadığına dair dosyada ticaret odası cevabının mevcut olduğunu, … firmasına ilişkin vergi dairesinde, 2016 dönemine ilişkin “Yıl. Gel. V. KDV. Gerçek, gel. Geç. V.” sahte belge kullanma, maliyet fazlalığı ve haksız KDV gönderildiğini ancak inceleme sonucunun henüz Vergi Denetmenliğinden çıkmadığını, … ve … firmalarının ticari defterlerini sunmadığını, dosyadaki mevcuda göre belirlendiğini, belirlenen hususların gerçek bir ticari ilişki olmadığı yönünde şüphe uyandırıcı olduğuna ilişkin görüş ve kanaatin mahkeme kanaatinde olduğunu bildirmiştir.
Mahkememizin 18/01/2021 tarihli duruşmasının 2 numaralı ara kararı uyarınca dosyanın aynı bilirkişiye tevdi ile dosyada bulunan vergi raporlarının tamamının incelenerek davalı … ile davalı … arasındaki ticari ilişkinin gerçek bir ticari ilişki olup olmadığının tespiti konusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 29/03/2021 tarihli ek raporunda; davalı faktorig şirketinin müşterisi davalı … mükellefin 2016 takvim yılında gerçek bir faaliyeti olmadığını, düzenlenen belgelerin gerçek bir mal teslimi veya ifası içermeyen belgeler olarak değerlendirilmesi gerektiğini, rapor ve diğer belgelerin faktoring şirketine verilen faturanın gerçek bir ticari ilişki kapsamında düzenlenmediği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, …bank … Şubesine ait, … çek numaralı, keşidecisi …Ltd. Şti. olan 25.000,00 TL bedelli 19/02/2017 keşide tarihli çeki elinde bulunduran davalılara karşı 25.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine ve çekin istirdatına ilişkindir.
Davacı taraf, dava konusu çekin …-…’den ticari ilişki kapsamında devir alındığını, çekin ticari defterlerine kaydedildiğini, dava konusu çekin de içinde bulunduğu birtakım çeklerin davacı şirketin yetkilisi tarafından bankadan alındıktan bir gün sonra arabasının içinde bulunan çantasından çalındığını, çeklerin çalınması üzerine … CBS’ye şikayette bulunduğunu, çalınan çeklerle ilgili … 2. ATM’nin … E. Sayılı dosyasında çek iptali yargılaması yapıldığını, yargılama sırasında davalı … Faktoringin çeki bankaya ibraz eden hamili olduğunun öğrenildiğini, davalının meşru hamili olmadığını, kendisinden sonraki cirantaya karşı ileri sürebileceği defileri davalı … şirketlerine karşı ileri sürebileceğini beyan ederek dava konusu çekten borçlu olmadığının tespiti ile çekin istirdatını talep etmiştir. Davalı …, çekin karşılığının ibrazda tahsil edilememesi üzerine müşterisi … ile yapılan görüşme sonucunda çek bedelinin … tarafından kendilerine ödendiğini ve çekin …’a iade edildiğini, pasif husumet sıfatının bulunmadığını, Faktoring işleminin 12/12/2016 tarihinde yapıldığını, çekin çalıntı olabileceğine dair duyumun 27/12/2016 tarihinde şirket kayıtlarına girdiğini beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. Davalı … dava konusu çeki kendisinden önceki ciranta … Şti’den ticari ilişki çerçevesinde devir aldığını, çekin karşılığında 12/12/2016 tarihli KDV dahil 26.196,00 TL bedelli faturayı keşide ettiğini, çekin çalıntı olduğunu bilmediğini, iyi niyetli hamil olduğunu beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Dava konusu çekin ibraz tarihinde hamilinin … Faktoring olduğu ancak dava tarihinden önce yine diğer davalı …’a çekin iade edildiği, dava konusu çekin yargılama sırasında davalı … tarafından mahkememize ibraz edildiği ve mahkememiz kasasına alındığı görülmüştür.
Dosya kapsamından dava konusu çekin keşidecisinin … Şti olduğu, lehtar …-… tarafından dava konusu çekin ödeme için davacıya verildiğinin saptandığı, ticari kayıtların bu durumu doğruladığı, davacının aktif husumeti bulunduğu ancak çek üzerinde cirosunun bulunmadığı, dava konusu çekin davacının elinde iken çalındığı, …-…’ün cirosundan … Ltd. Şti’nin cirosunun bulunduğu, ondan sonra …Ltd. Şti’nin cirosunun bulunduğu, son olarak … Ltd. Şti tarafından çekin cirolanarak davalı …’a devir edildiği, davalı … tarafından çekin cirolanarak … Faktoring’e devir edildiği, ancak dava tarihinden önce davalı … tarafından çekin …’a geri verildiği, dava tarihi itibariyle çek hamilinin davalı … olduğu anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespit edilmesi ve dava konusu çeke ilişkin bir kayıt bulunup bulunmadığının belirlenmesi, faktoring sözleşmesine konu faturanın davacı tarafın defterlerinde kayıtlı olup olmadığının tespit edilmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda; davacı tarafa ait ticari defterlerin usulüne uygun olduğu, davacının davalılar ile aralarında bir ticari ilişkinin mevcut olmadığı, davaya konu çekin dava dışı …-… firmasından davacı tarafa ödeme olarak verildiği, davacı tarafından tanzim edilen faturalardan kaynaklandığı, çekin 29/11/2016 tarihinde kayıt altına alındığı tespit edilmiştir.
Vergi dairesi kayıtları, davalıların BA/BS formları ve … Vergi Denetim kurulu Başkanlığı tarafından düzenlenen raporun incelenmesi için yaptırılan ek incelemeler sonucunda düzenlenen raporların değerlendirilmesinde; davalı …’ın davalı … ile 12.12.2016 tarihli, faktoring firmasına verilen ve 12.12.2016 tarihli faktoring işlemine konu fatura dışında ticari bir ilişkisinin bulunmadığı, davalı … tarafından davalı …’ın düzenlediği faturanın vergi dairesine bildirilmediği, BA/BS formlarından davalı … firmasının diğer davalılar … ve …’a ilişkin bir alış veya satış faturası bildirmediğinin anlaşıldığı, vergi denetim raporunda davalı …’ın tanzim ettiği faturaların BS karşılaştırmalarının yapıldığı, tablo içerisinde davalı … firmasına tanzim edilen faturanın da bulunduğu, ilgili faturanın davalı … tarafından vergi dairesine bildirilmediği,davalı … 2016 yılında gerçek bir faaliyetinin olmadığı, düzenlenen belgelerin gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifası içermeyen belgeler olduğu, faturanın gerçek bir ticari ilişkiyi yansıtmayan sahte bir fatura olduğu sonucuna varılmıştır.
TTK’nın 687/1 maddesi “ Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmü haizdir. Aynı yasanın 818/1-e maddesi uyarınca aynı hüküm çekler hakkında da geçerlidir. 6102 sayılı T.T.K.’nun 792. maddesine göre; “çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddesine göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çek geri vermekle hükümlüdür.”
Somut olayda; vergi kayıtları ile … Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı tarafından düzenlenen davalı … hakkındaki vergi inceleme raporu, mali kayıtlar ve bilirkişi incelemeleri sonucunda; davalı …’ın 2016 yılında gerçek bir faaliyetinin olmadığı, düzenlenen belgelerin gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifası içermeyen belgeler olduğu, davalı … tarafından çekin iktisap sebebi olarak gösterilen faturanın gerçek bir ticari ilişkiyi yansıtmayan sahte bir fatura olduğu anlaşıldığından davalı …’ın dava konusu çeki iktisap ederken yasa ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı hareket ettiği, davalının çeki iktisap ederken kötüniyetli olduğu, davalının bile bile davacının zararına hareket ettiği sonucuna varılarak çek hamili davalı …’ın TTK m.792 uyarınca kötüniyetli olarak iktisap ettiği çeki meşru hamil davacıya iade etmesi gerektiği kanaatine varıldığından, davalı … açısından; çek istirdat talebi ve davanın kabulüne, dava konusu … seri numaralı 19/02/2017 keşide tarihli, 25.000,00 TL bedelli …’a ait çekin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Diğer davalılar açısından yapılan değerlendirmede; çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve istirdat talebinin ancak çek hamiline yöneltilebileceği, diğer davalıların dava konusu çekin hamili olmamaları sebebiyle pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından diğer davalılar hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Ancak dava konusu çekin davalı … tarafından bankaya ibraz edildiği davacı tarafından açılan çek iptali davasından anlaşıldığından davacının davalı … Faktoringe husumet yöneltmesinin ve aleyhine dava açmasının kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı kanaatine varılmış ve bu nedenle davalı … lehine vekalet ücreti hükmedilmemiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davalı … açısından; çek istirdat talebi ve davanın kabulüne, dava konusu … seri numaralı 19/02/2017 keşide tarihli, 25.000,00 TL bedelli …’a ait çekin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, diğer davalılar hakkındaki davanın pasif husumet nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … açısından; çek istirdat talebi ve davanın KABULÜNE, dava konusu … seri numaralı 19/02/2017 keşide tarihli, 25.000,00 TL bedelli …’a ait çekin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
2-Diğer davalılar hakkındaki davanın PASİF HUSUMET NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.707,75 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 426,94 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.280,81 TL harcın davalı …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 426,94 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcıdan oluşan 458,34 TL harcın davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.313,70 TL yargılama giderinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı … tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
Dair; davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı 24/05/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)