Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1227 E. 2021/894 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1227 Esas
KARAR NO : 2021/894

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2018
KARAR TARİHİ : 24/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 29/12/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı taraf arasında imzalanan asansör temin ve tesis hizmet sözleşmesi çerçevesinde iki ayrı sözleşme ve proje yapıldığını, … adresine 2 Adet 13 durak 625 kg (8 kişilik) müşteriye ait işler hariç olmak üzere … makine dairesiz asansörün temin ve tesisinin, işletmeye (işler hale getirilmesi) alınması işlerinin anahtar teslim olarak bu sözleşme şartları çerçevesinde yapılması işi için 57.000 EURO + KDV 21.02.2014 tarihinde anlaşıldığını, bu sözleşmenin 4 maddesinde ödemelerin 9035 karşılığı 19.915,00 Euro sözleşme tarihinde banka havalesi ile 4015 karşılığı 8.535,00 Euro sözleşme tarihinden itibaren 30 günlük çek ile, 4025 karşılığı 14.225,00 Euro sözleşme tarihinden itibaren 60 günlük çek ile, 4015 karşılığı 8.535,00 Euro sözleşme tarihinden itbaren 90 günlük çek ile, 9610 karşılığı 5.690,00 Euro sözleşme tarihinden itibaren 120 günlük çek ile, 4618 KDV fatura kesim tarihinden itibaren takip eden ayın 25 gününe kadar banka havalesi ile ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu sözleşmedeki işlerin ifası ile 16.02.2015 tarihli toplam 67.142 Euro luk 129586 sıra no.lu faturanın kesildiğini, davalının bir kısım ödeme yaptığını, bu ödemeler düşüldükten sonra 8.461,08 Euro borcu kaldığını, borcun ödenmemesi üzerine … 28. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, davalının bu borca itiraz ettiğini, taraflar arasındaki cari ilişkide görünen bu davaya konu olmayan bir diğer sözleşmenin de … Projesine temin tesis edilmek üzere 4 adet 22 duraklı 900 Kg. 12 kişilik makine dairesiz, 1 adet 22 duraklı 900 Kg 12 kişilik makine daireli … model asansörün müşteriye ait işler hariç olmak üzere temin ve tesisi hususunda 340.000 USD + KDV olarak 25.11.2014 tarihinde anlaşma yapıldığını, taraflar arasında yapılan bu sözleşmenin 4 maddesine göre toplam 5 adet bu sözleşmedeki asansörler için ödenecek 340.000-USD + KDV nin %30 Sözleşme tarihinde banka havalesi ile %10 Sözleşme tarihinden itibaren 30 Günlük çek ile, %10 Sözleşme tarihinden itibaren 60 Günlük çek ile, %10 Sözleşme tarihinden itibaren 90 Günlük çek ile %10 Sözleşme tarihinden itibaren 120 Günlük çek ile, %10 Sözleşme tarihinden itibaren 210 Günlük çek ile %10 Sözleşme tarihinden itibaren 270 Günlük çek ile, %10 Sözleşme tarihinden itibaren 300 Günlük çek ile, %18 KDV nin ise fatura kesim tarihinden itibaren takip eden ayın 25 gününde ödenmesinin kararlaştırıldığını, davalının bu ödeme planına uymadığını, davalı ile davacı arasında ek protokol yapıldığını, %30’u 01.12.2014 tarihinde banka havalesi ile, %50’si 01.04.2015 tarihli çek ile, %5’i 01.05.2015 tarihli çek ile, %5’i 01.06.2015 tarihli çek ile, %5’i 01.07.2015 tarihli çek ile, %5’i 03.08.2015 tarihli çek ile, %18 KDV Fatura Kesim tarihini takip eden ayın 25. gününe kadar banka havalesi ile, ödenmesi yönünde 25.11.2014 tarihinde tekrar anlaştıklarının, taraflar arasında imzalanan bu sözleşmede de davalının yükümlüklerini yerine getirmediğini, bir kısmını da geç olarak yerine getirdiğini, inşai işlerin yapılamamış inşaatta aksamaların olduğunu, yapılan inşaatta daha sonra kat revizesi olduğunu, 22 duraklı asansörler 25 kat – 25 durak olarak revize edildiğini, bunun üzerine ek imalat bedellerinin çıktığını, davalının bu ek imalat bedelleri ve ek süreleri kabul ettiğini ve davacının asansörleri revize ettiğini, bu revize ile de 122.000 USD + KDV ek bedelin çıktığını, davacının sözleşmeden kaynaklı projeden doğan alacağının … 28. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından icra takibine konu edildiğini, davacı ile davalı arasında iki proje bulunduğunu, iki projedeki alacakların farklı cariler ve farklı para birimlerine tabi olduğundan iki farklı dava ve icra takibi yapıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme çerçevesinde kesilen faturaya istinaden davalının kısmi ödemeler yaptığını, kalan takibe konu 8.461,08 Euro borcun ödemediğini, bunun üzerine … 54. Noterliğinden …keşide tarihli, … yevmiyeli ihtarname çekildiğini, bu ihtar ile tüm yasal hakları saklı kalmak kaydı ile o tarihteki bakiye alacakları talep edildiğini, davalının buna karşı ödeme yapmadığından icra takibinin yapıldığını, yapılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini, bu nedenlerden dolayı davanın süreceği aşamalarda davalının dava sonuna kadar emvalini azaltacağından dolayı dava değeri üzerinden gerekli görünen teminat miktarı da yatırılmak üzere ihtiyati haciz kararı verilmesini, davanın kabulü ile davalı tarafın itirazın iptali ile … 28. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden takibin devamına, itirazlarının iptaline, alacak likit olduğundan davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 04/02/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalının, dava konusu 21.02.2014 tarihli “Asansör Temin ve Tesisi Sözleşmesi” ne ilişkin davacıya her hangi bir borcunun olmadığını, aksine davacının üstlenmiş olduğu edimleri tam ve zamanında yerine getirmemesi nedeniyle davalı firmanın, maddi-manevi zararları olduğunu, taraflar arasında imzalanan 21.02.2014 tarihli sözleşmeye göre davacının işin teslim süresi, imza tarihinden itibaren 5 ay olarak belirtilmiş olmasına rağmen, üstlenilen işlerin 5 ay sonra teslim edilemediğini, taraflar arasında imzalanan 21.02.2014 tarihli sözleşmenin 6.4. ve diğer ilgili maddeleri uyarınca, davalının, davacı taraftan, gecikmeden kaynaklı cezai şart ve tazminat talep etme hakkı da saklı olduğunu, … 28. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına ve bu dosyaya itiraz nedeniyle açılan … 13.Asliye Ticaret Mahkemesindeki… E. Sayılı itirazın iptali davası bu dava konusu dışında kalan başka bir projeye ve sözleşmeye ait olduğunu, açıklanan nedenlerle, öncelikle davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin reddi ile akabinde yapılacak olan yargılama neticesinde itirazın iptali ile davasının reddine, icra takibinin iptaline, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 28. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 8.461,08 Euro asıl alacağın tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalının 23/11/2018 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce verilen 02/11/2021 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu ve icra dosyasındaki asıl alacak ve asıl alacağa uygulanan faiz yönünden de inceleme yapılarak dosya kapsamına göre nihai olarak alacak miktarının ve uygulanması gereken faizin ne kadar olduğu konusunda rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, … tarafından ibraz edilen 26/01/2021 tarihli raporda özetle; “Hukuki durumun ve delillerin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere Sayın Mahkeme’nin kararı doğrultusunda, dava dosyası , tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacının 2014-2015-2016 yılları ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun şekilde yapılmış olduğu, ticari defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, 2017-2018-2019 yılları ticari defterlerinin sahipleri lehine delil olamayacağı dava konusu alacağın 2015 yılından devreden alacak olması sebebi ile davacı alacağının ticari defterlerde kayıtlı bakiyenin davacı alacağı olarak kabul edilebileceği, davalının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun şekilde yapılmış olduğu, ticari defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, ancak davalı defterlerinde dava konusu işlemlerin tespitine uygun şekilde kayıtlar yapılmadığından dava konusu işlemlerin tespitine delil oluşturmayacağı, davacı alacağının takip tarihi itibari ile 8.461,08 EURO olarak kabul edilebileceği, davalının takipten itibaren faiz talebi olduğu, davacı alacağına hükmedilmesi halinde 3095 sayıl kanunun 4/a maddesine göre faiz talep edilebileceği” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce verilen 05/04/2021 celse ara kararı uyarınca, dosyanın önceki bilirkişiye tevdi ile davalı kayıtlarının ayrıntılı bir şekilde incelenmesi, cari hesap ve muavin defterlerinin ayrıntılı bir şekilde bilirkişi raporuna geçirilmesi, davacı tarafından tanzim edilen faturanın davalı defterinde kayıtlı olup olmadığının tespiti, bu faturaya yönelik borcun ödenip ödenmediğinin belirlenmesi ve davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığı konusunda ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, … tarafından ibraz edilen 14/06/2021 tarihli ek raporda özetle; “Sayın Mahkeme’nin kararı doğrultusunda, dava dosyası, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacının 2014-2015-2016 yılları ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun şekilde yapılmış olduğu, ticari defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, 2017-2018-2019 yılları ticari defterlerinin sahipleri lehine delil olamayacağı dava konusu alacağın 2015 yılından devreden alacak olması sebebi ile davacı alacağının ticari defterlerde kayıtlı bakiyenin davacı alacağı olarak kabul edilebileceği, davalının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun şekilde yapılmış olduğu, ticari defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, ancak davalı defterlerinde dava konusu işlemlerin tespitine uygun şekilde kayıtlar yapılmadığından dava konusu işlemlerin tespitine yegane delil oluşturmayacağı, taraflar arasında EURO ve USD cinsinden 2 adet sözleşme olduğu bu sözleşmelerden kaynaklanan fatura ve ödemeler dikkate alındığında davalının 1.727,59 TL davacıya borçlu, davalının 114.203,70 USD davacıdan alacaklı davalının 8.461,08 EURO davacıya borçlu olduğu, bu hali ile kümülatif olarak davalının davacıdan alacaklı olduğu, ancak davacının … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile davalıdan faturalandırılmamış alacağı için alacak davasının bulunduğu, bu davada davacının haklı bulunması halinde davacının davalıdan kümülatif olarak alacaklı olabileceği, bu davada verilecek hükmün derdest davayı etkilemesi sebebi ile bu davanın sonucunun beklenilmesi hususunun Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, davacının dava konusu sözleşme bedelinden alacağının takip tarihi itibari ile 8.461,08 EURO olarak kabul edilebileceği, davalının takipten itibaren faiz talebi olduğu, davacı alacağına hükmedilmesi halinde 3095 sayıl kanunun 4/a maddesine göre faiz talep edilebileceği” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; davacı tarafından taraflar arasındaki Asansör Temin ve Tesis Sözleşmesinden kaynaklı fatura alacağı olduğu iddiasıyla başlatılan icra takibine karşı davalı tarafın borçlu olmadığını iddia ederek yaptığı itirazın iptal edilip edilmeyeceğine ilişkindir.
Davacı taraf, davalı taraf ile asansör temin, montaj ve teslim hususunda sözleşme imzaladığını, sözleşme kapsamında üstendiği yükümlülükleri yerine getirdiğini, sözleşmeden doğan fatura alacağı olduğunu, bu alacağın tahsili için … 28. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibini başlattığını beyan ederek davalı tarafın yapmış olduğu itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı taraf; davacının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, borcun ödendiğini, borcunun bulunmadığını, sözleşmede kararlaştırılan edimi 5 ay sonra yerine getirdiğini bu sebeple davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Dosya kapsamından, taraflar arasında 12/02/2014 tarihinde Asansör Temin ve Tesis Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin konusunun 2 adet asansörün montaj ve teslimine ilişkin olduğu, sözleşme kapsamında davacının asansörü temin edip davalının belirttiği yere montajını yapıp çalışır duruma getirmeyi üstlendiği, davalının da buna karşılık bedel ödeme borcunu üstlendiği, yapılan işin bedelinin 56.900,00 EURO+KDV olarak kararlaştırıldığı, asansör teslim protokolünün yapılması ile fatura kesileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Ayrıca davacı tarafından sunulan tutanaklardan ve teslim protokolünden sözleşme konusu asansörün 09/02/2015 tarihinde çalışır vaziyette davacı tarafından teslim edildiği, teslim protokolünün davalı tarafından da imzalandığı anlaşılmıştır. Esasında teslim olgusu davalının kabulündedir. Davalının ayıp iddiası da bulunmamaktadır. Davalının iddiası geç teslim nedeniyle zarara uğradığı yönündedir. Ancak davalı taraf cevap dilekçesinde geç teslimden kaynaklı cezai şart ve tazminat haklını saklı tutmuş ve yargılama sırasında da geç teslimden kaynaklı başka bir zararı olduğunu ispatlayamamıştır.
Yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporlarda; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olduğu, sahibi lehine delil olma vasfına haiz oldukları, davacının davalı adına TL, EURO ve USD olmak üzere üç ayrı muavin hesabı olduğu, EURO hesabının dava konusu alacağa ilişkin olduğu, davacının takip tarihi itibariyle dava konusu sözleşmeden kaynaklanan bakiye alacağının 8.461,08 EURO olarak kayıtlı olduğu, davalı ticari defterlerinde davacı adına açılmış muavin defter kaydında davalı hesabının takip edildiği ancak 2014-2015-2016 yılları kayıtlarının taraflar arasındaki işlemleri tespit edilmeye uygun olarak tutulmadığı, davacı ticari defterlerinde bu sözleşmeye ilişkin kayıtlar yukarıda gösterilmiş olup alacağın sözleşme gereği yapılan iş karşılığı davalı adına düzenlenen 16.02.2015 tarih … numaralı 67.142,00 EURO bedelli faturanın ödenmeyen bakiyesi olduğu, davalının fatura öncesinde davacıya çekler ile ödemeler yaptığı ödemelerden kalan 8.461,08 EURO borç bakiyesinin davacı alacağı olarak takip tarihine kadar davacı defterlerinde bakiyenin devir olarak geldiği, davacı tarafından sözleşme kapsamında tanzim edilen 16.02.2015 tarih 129586 numaralı 67.142,00 EURO bedelli faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı taraf, taraflar arasındaki başka bir projeden kaynaklı … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir. Mahkememiz dosyası ile … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasına konu projelerin farklı olması, ayrı bir sözleşmeden kaynaklanması ve diğer dosyadan kaynaklı olarak alacak iddiası veya takas/mahsup definin mahkememiz dosyasına savunma vasıtası olarak ileri sürülmemesi nedenleriyle davalının bekletici mesele talebi reddedilmiştir.
Uyuşmazlık konusu açısından yapılan değerlendirmede; davacının sözleşmeden kapsamında üstlendiği edimi yerine getirdiği, sözleşme konusu asansörün çalışır vaziyette teslim edildiği, davalının teslim olgusunu kabul ettiği, davalı tarafından geç teslim nedeniyle uğranılan zararlara ilişkin ihtirazı kayıt konulmaksızın teslim protokolünün imzalandığı, davalı tarafından ayıp iddiasında bulunulmadığı, davalının geç teslim nedeniyle zarara uğradığını beyan ettiği ancak cevap dilekçesinde geç teslimden kaynaklanan cezai şart ve tazminat hakkını saklı tuttuğunu belirttiği, yargılama sırasında da geç teslimden kaynaklı başka bir zararı olduğunu ispatlayamadığı, davacının ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, sözleşme kapsamında düzenlenen 16.02.2015 tarih … numaralı 67.142,00 EURO bedelli faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından faturanın BA formu kapsamında vergi dairesine bildirildiği, davalının sözleşme kapsamındaki borcunu ödediğini iddia ettiği ancak davalı tarafından borcun tamamının ödenmesine dair bir delil sunulmadığı anlaşılmakla davacının takip tarihi itibariyle sözleşme kapsamındaki 16.02.2015 tarih … numaralı 67.142,00 EURO bedelli faturadan bakiye 8.641,08 EURO alacaklı olduğu sonucuna varılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin 8.461,08 EURO asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak 8.461,08 EURO’ya takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4-a maddesi uyarınca temerrüt faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, itirazın iptaline, takibin 8.461,08 EURO asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak 8.461,08 EURO’ya takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4-a maddesi uyarınca temerrüt faizi uygulanmasına,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 10.220,98 TL icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 3.490,97 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 611,75 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.879,22 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 611,75 TL peşin harç ile 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 647,65 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.000,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.443,64 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8 -Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; tarafı vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2021

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸