Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1223 E. 2020/467 K. 28.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1223 Esas
KARAR NO : 2020/467

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 28/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin sunmuş olduğu 28/12/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketle davalı arasındaki taşıma sözleşmesinden doğan ticari ilişki neticesi oluşan cari hesap borcunun süresinde ödenmemesi üzerine, davalı hakkında … 5. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlu tarafından takibe konu borca itiraz edildiğini, davalının itirazı haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalı tarafın borcu bulunmadığını iddia ederek alacağa itiraz ettiğini ve takip tarihinden sonra müvekkil şirket hesabına olup müvekkil şirketin defter ve kayıtları incelendiğinde borcun varlığı ve miktarının açıkça tespit edileceğini, davalının müvekkil şirketten losjistik hizmeti aldığı ve bedelini ödemediğinin açıkça ortada olduğunu, müvekkil şirket yurt çapında lojistik taşıma hizmeti veren ve bu alanda haklı bir unvana sahip köklü bir kurum olduğu, davalı da müvekkil şirketi tercih ettiğini, ancak verilen hizmet karşılığında müvekkil şirketçe her hangi bir ödeme alınamadığını, davalı taraf her ne kadar borcun ferilerine itiraz etmiş olsa da itiraza konu icra takibinde, ticari işlerdeki reeskont avans faizi istendiğini, davalı tarafça bir kısım soyut anlaşılması mümkün olmayan beyanlara istinaden sırf icra takibini geciktirme maksadıyla, gerçeği yansıtmayan ve yasal hiçbir geçerliliği olmayan beyanlarla haksız olarak icra takibine itiraz edildiğini, davalının sırf takibi uzatmaya matuf haksız ve mesnetsiz itirazları sebebiyle durmuş olan takibin devamına, muayyen borca haksız vc kötü niyetli olarak itiraz eden borçlunun kötü niyetli itirazının iptaline, alacağın % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalının üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu 06/02/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacı tarafın dilekçesinde belirttiği delillerin dayanaksız olduğunu, müvekkil şirketin davacı firmadan nakliye hizmeti ve depo hizmeti alma konusunda anlaşarak çalışmaya başladığını, çalışma süresi boyunca davacı davacı firmadan ve personellerinden kaynaklı sebeplerle işlerin aksaması, yükümlülüklerini yerine getirmemesi, faturaların yanlış tanzim edilmesi gibi olumsuzlukların yaşandığını, işlerin aksadığı durumlarda müvekkil şirketin kurumsal müşterilerine karşı güven ve itibarının zedelendiğini, alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafın daha sonra çalışanlarının değiştiğini, işe giren bir kısım çalışanlar müvekkil şirketten hizmet yerine getirilmediği ve sözleşmeye aykırı hareket edilmesine rağmen anlaşılmayan fiyatlar da ileri sürülmek suretiyle alacak talebinde bulunulduğunu, personel değişimi nedeniyle anlaşılmayan hususlarda fatura düzenlendiğini, davacı tarafın … 41. Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle borcun ödenmesi ihtarında bulunduğunu, davacı tarafından tanzim edilen … tarihli … numaralı faturının taraflar arasında anlaşılan bedelden daha fazla tutarda hesaplandığını, müvekkil şirketin davacı tarafa hiçbir borcunun olmadığını, müvekkil şirket ile davacı taraf arasındaki cari hesap dökümünde de belirtildiği gibi davacı tarafın eksiklikleri bir yana müvekkil şirkete 3.341,93 TL borcunun bulunduğunu bildirerek huzurdaki davanın yetkisizlik nedeniyle reddine, kötü niyetli olarak açılan itirazın iptali davasının reddine, icra takibi nedeniyle davacı tarafından %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve masrafların davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacının taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi ilişkisinden kaynaklı cari hesap alacağı olduğu iddiası ile başlattığı icra takibine karşı davalının borçlu olmadığını iddia ederek yapmış olduğu itirazın iptal edilip edilemeyeceğine ilişkindir.
Davacı vekilinin 30/12/2019 tarihli celsede duruşma gün ve saatinden haberdar olmasına rağmen duruşma salonunda hazır bulunmadığı ve herhangi bir mazeret dilekçesi sunmadığı, davalının davayı takip etmediği anlaşılmakla davanın HMK 150 maddesi uyarınca yenileninceye kadar işlemden kaldırıldığı, 28/01/2020 tarihinde davacı vekilinin davanın yenilenmesini talep ettiği, yenileme işleminin yapıldığı, duruşmanın 28/09/2020’de yapılmasına karar verildiği ve yenileme tensip zaptının taraflara tebliğ edilmiş olduğu görülmüştür. Dava dosyası, 28/09/2020 tarihinde de taraflarca takip edilmeyerek HMK 150 maddesince işlemden kaldırılmış olup, böylece 28/09/2020 ve 30/12/2019 tarihlerinde iki defa takipsiz bırakılmıştır. Dava miktar itibariyle HMK 316 ve 322 maddesi gereğince basit yargılama usulüne tabidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.320/4’de belirtildiği üzere; basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır. Somut olayda, davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu, davanın iki kez takipsiz bırakıldığı anlaşıldığından HMK m.320/4 ve m.150 hükümleri uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK’nın 320/4’üncü maddesine göre, basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra bir kez daha takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılmasına karar verileceği ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılacağı anlaşılmakla, davanın açılmamış sayılamasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın 6100 sayılı HMK madde 320/4 uyarınca iki defa takipsiz bırakılan davanın 28/09/2020 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 54,40 TL’den, dava açılış aşamasında yatırılan 116,62 TL’nın mahsubu ile fazla harç olan 62,22 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayacak olan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/09/2020

Katip …
¸¸

Hakim … ¸¸