Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1222 E. 2019/850 K. 23.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1222 Esas
KARAR NO : 2019/850

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 23/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili şirketin GPRS üzerinden merkeze yer ve konum bilgisi veren içerisinde sim kartı bulunan mülkiyeti kendisine ait cihazların müşteri araçlarına montajı ve kiralanması ile kiralanma sonrası araç güvenliği teminen telefon ve internet aracılığıyla araç takip ve izleme hizmeti veren şirket olduğunu, davalı ile müvekkili şirket arasında 18/11/2015 tarihli Araç Takip Sistemi Kira ve Hizmet Sözleşmesi hükümleri doğrultusunda sözleşme kapsamına dahil ettiği araçları ile yine sözleşme kapsamına ek araç talep formları ile sisteme dahil ettiği araçlara şirketin anlaşmalı olduğu servislerde cihaz montajlarının yapıldığını, müvekkili şirketin üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini ve davalıya kararlaştırılan tuturı fatura ettiklerini, ancak davalının ödemeyi yapmadığını, araçlara montajı yapılan araç takip sistemi cihazlarını da müvekkiline teslim etmediğini, müvekkilinin alacağın tahsili için … 33. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyan ederek, davanın kabulünü, takibin devamını, %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılmaa gider ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; müvekkili şirketin davacı şirkete borcunun bulunmadığını, davacı tarafından takibe konu edilen alacak ile ilgili olarak müvekkili şirketi adına düzenlenmiş ve edilmiş fatura bulunmadığını beyan etmekle davanın reddini, %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 33. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı/alacaklının 8.398,56 TL cari hesap alacağı, 1.231,79 TL işlemiş faiz, 1.725,00 USD araç takip sistemi cihaz bedeli alacağı olmak üzere toplam 1.725,00 USD + 9.630,35 TL’nin davalı/borçludan tahsili amacıyla icra takibine geçildiğini görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi mali müşavir …’na tevdi edilmiş olup, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 21/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davalının dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun şekilde yapılmış olduğunu, davalı ticari defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğine haiz olduğunu, dava konusu 7 faturanın teslim edildiğine daire belge bulunmadığını, araç takip sistemlerinin davalıda olduğu ve hizmetin devam ettiğini, önceki dönem faturaların ödenmiş olduğu bu sebeple bu faturalardan davalının haberdar kabul edilebileceği bu halde teslim edilmemesinin izah edildiği şekilde mümkün olmadığının değerlendirilmiş olduğunu, dava konusu faturaların teslim alındığının kabul edilmesi gerektiğini, takibe konu olan davacı alacağının ticari defterlerde kayıtlarının davalı adına tutulan cari hesapta 8.398,56 TL bakiye ile kayıtlı olduğunu, takip tarihi itibariyle 1.231,79 TL işlemiş faiz alacağı olduğunu, takip tarihinden itibaren sözleşmeye göre TCMB avans faizinin iki katı faiz talep edebileceğini, taraflar arasındaki sözleşme gereği davalı araçların takılan araç takip sisteminin iade edilmemesinden dolayı davacının araç başına 75 USD’den 23 araç için 1.725 USD talebinin olduğunu, davalının bu sistemi iade ettiğine dair delil sunmadığını bu sebeple araç takip sistemi bedelinin davacının hak edeceğinin kabul edilebileceğini, 3095 sayılı kanunun 4/a maddesine göre takip tarihinden itibaren döviz temerrüt faizi talep edebileceği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; İİK m.67 uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, araç takip sistemi kira ve hizmet sözleşmesi kapsamında davalı tarafa hizmet verdiğini, ancak hizmet bedellerinin ödenmediğini ve hizmet konusu malın iade edilmediğini iddia etmiştir. Davalı taraf, borçlu olmadığını beyan ederek davanın reddinin gerektiğini sanunmuştur.
Taraflar arasında 18.11.2015 tarihli Araç Takip Sistemi ve Hizmet Sözleşmesi akdedilmiştir. Sözleşmeye göre; davacı taraf, Gprs üzerinden yer ve konum bilgisi veren mülkiyeti kendisine ait olan cihazları davalı tarafın araçlarına montajını yapacak ve davalı tarafın cihazların altyapısını kullanmak suretiyle cihazları takip etmesini sağlayan hizmeti sunacaktır. Davalı taraf da bunun karşılığında bedel ödeyecektir. Davacı taraf verilen hizmet karşılığında ödeme alınmadığı ve verilen cihazların 23 tanesinin iade edilmediği iddiasındadır. İspat kurallarına göre ispat yükü davacı üzerindedir.
Uyuşmazlık; davacının fatura alacağının olup olmadığı, iade edilmeyen cihazların bedellerinin davalıdan tahsil edilip edilemeyeceğine ilişkindir. Yargılama sırasında davacının alacaklı olup olmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, alınan raporda; davacının ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun olduğu, sözleşme konusu cihazların davalı tarafa teslim edildiği, davacının defter kayıtlarına göre fatura alacağı olarak 8.398,56 TL bakiye alacak kaydının bulunduğu tespit edilmiştir. Burada belirtmek gerekir ki; taraflarca akdedilen sözleşmenin 11. maddesinde bu sözleşmeden dolayı taraflar arasında ortaya çıkacak uyuşmazlıklarda davacı …’in ticari defter ve kayıtlarının kesin delil olarak kabul edileceği düzenlenmiştir. Tarafların tacir olması, delil sözleşmesinin HMK m.193 hükmüne uygun olması ve uyuşmazlığın sözleşmeden doğması dikkate alındığında somut olayın çözümünde davacının ticari defter ve kayıtlarının kesin delil olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın cözümü için davacının ticari defter ve kayıtları esas alınacak, aksini ancak davalı taraf yazılı deliller ile ispatlayabilecektir. Davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında 8.398,56 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafça bu durumun aksini gösteren kesin nitelikte yazılı bir delil de sunulmamıştır. Dolayısıyla davacının, davalıdan 8.398,56 TL fatura alacağı olduğu kabul edilmiştir.
Davacı tarafından sunulan teslim ve servis formlarının incelenmesinde ise sözleşme kapsamında 59 adet cihazın davalıya teslim edilip montajının yapıldığı tespit edilmiştir. Davalı tarafın da cihazların teslimine, montajın yapılmasına yönelik bir itirazı söz konusu değildir. Taraflar arasındaki sözleşmede belirtildiği üzere sözleşme kapsamında davalıya teslim edilen cihazların mülkiyeti davacıya aittir. Ve sözleşmenin sona ermesi halinde mülkiyetinin davalıya geçeceğine dair bir hüküm de öngörülmemiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki ticari ilişki ve sözleşme sona erdiğinden cihazların öncelikle aynen iade edilmesi, olmadığı takdirde bedellerinin davacıya ödenmesi gerekir. Davalının söz konusu cihazların iade edildiğine dair bir beyanı olmadığı gibi davalı tarafından cihazların iade edildiğine dair bir delil de sunulmamıştır. Dolayısıyla iade edilmeyen cihazların bedellerinin davacıya ödenmesi gerekir.
Dosya kapsamındaki delillerin incelenmesi ve sözleşme hükümlerinin değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafın mülkiyeti kendisine ait olan cihazları davalı tarafın araçlarına montajını yapıp teslim ettiği ve davalı tarafa cihazların altyapısını kullanarak internet üzerinden cihazları takip etmesini sağlayan hizmeti sağladığı, davalı tarafın bedel ödeme borcunu yerine getirmediği, yapılan hizmetlerin karşılığında davacının 8.398,56 TL alacaklı olduğu, sözleşmenin 6.2 maddesi uyarınca ödeme gününün ve bedelinin belirli olması ve davalı tarafın hizmeti her ay sürekli olarak alması dikkate alındığında davalı tarafın ödemede temerrüde düştüğünün kabulü gerekeceği, bu durumda davacının icra takibinde talep ettiği işlemiş faizin uygun olduğu, sözleşme kapsamında teslim edilen cihazların davacıya iade edilmesinin gerektiği, davacı tarafın cihazların tanesini 142,00 USD’ye satın aldığı hususunun tespit edildiği, bu durumda cihazları iade etmeyen davalıdan cihaz bedellerini talep edebileciği, davacının cihaz başına 75 USD talep etmesinin hukuka uygun olduğu, 23 adet cihazın her bir cihaz için 75 USD’den hesaplanan toplam 1.725,00 USD değerinin tazmini talebinin uygun olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Temerrüt faizi yönünden yapılan değerlendirmede; 8.398,56 TL asıl alacağa sözleşme hükümleri doğrultusunda TCMB tarafından belirlenen avans faiz oranının iki katı olan yıllık %19,75 temerrüt faizinin, 1.725,00 USD için 3095 sayılı kanunun 4/A maddesine göre temerrüt faizinin uygulanmasına karar verilmiştir. Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, itirazın iptaline, itirazın takip talebindeki kayıt ve şartlar ile 9.630,35 TL + 1.725,00 USD üzerinden devamına, 1.725,00 USD için 3095 sayılı kanunun 4/A maddesine göre faiz uygulanmasına, 8.398,56 TL cari hesap alacağının takip tarihinden itibaren %19,5 temerrüt faizi uygulanmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, itirazın iptaline, itirazın takip talebindeki kayıt ve şartlar ile 9.630,35 TL + 1.725,00 USD üzerinden devamına, 1.725,00 USD için 3095 sayılı kanunun 4/A maddesine göre faiz uygulanmasına, 8.398,56 TL cari hesap alacağının takip tarihinden itibaren %19,5 temerrüt faizi uygulanmasına, alacağın %20 oranındaki 3.222,65 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.283,12 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 240,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.042,57 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan; 240,55 TL peşin harç ile 808,70 TL posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretlerinden oluşan toplam 1.049,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Karar kesinleştiğinde … 33. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasının ilgili icra müdürlüğüne iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı 23/09/2019

Katip
¸

Hakim …
¸