Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1204 E. 2020/712 K. 23.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1204 Esas
KARAR NO : 2020/712

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2018
KARAR TARİHİ : 23/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkilinin 01/11/2006 tarihinde davalı şirketin acentesi olarak faaliyete başladığını, müvekkilinin acenteliğinin tesisinden itibaren davalı şirketin nam ve hesabına poliçelerin tanziminde aracılık yaptığını ve acente komisyonları almaya hak kazandığını, davalı şirketin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile müvekkilinin acenteye faaliyetlerinin durdurduğuna ilişkin ihtarname gönderdiğini, gönderilen ihtarnameye ilişkin müvekkili tarafından … 17. Noterliğinin … tarih ve … numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, müvekkili tarafından çekilen ihtar karşılığında davalı şirketin müvekkilinin acenteciliğini bir süre daha devam ettirdiğini ancak … 13. Noterliği … tarihli … yevmiye numaralı fesih ihbarı ile acenteciliğin fesih edileceğine ilişkin ihbarname gönderildiğini ve akabinde … 13. Noterliğinin …tarihli … yevmiye numaralı azilname ile acentecilik sözleşmesinin tek taraflı olarak fesih edildiğini, müvekkilinin acentelik sürei boyunca davalı şirkete yeni müşteriler kazandırdığını ancak davalının ise son dönemlerde davalı şirket hedeflerinin tutmaması nedeniyle sözleşmeyi feshetmesinde haksız olduğunu, poliçelerin azalmış olmasının sebebinin ise davalı şirketin müvekkilinin poliçe için kullanmış olduğu bilgisayar programlarına erişiminin kısıtlanmasından kaynaklandığını ve müvekkilinin davalıya bir çok müşteri kazandırdığını, buna rağmen davalının sözleşmeyi fesih etmesinin haksız olduğunu bildirmekle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL denkleştirme tazminatın acenteliğin fesih tarihinden itibaren reeskont faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin 24/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği ancak davalı vekilinin 14/06/2019 tarihinde davaya cevap vermesi için süre uzatım talebinde bulunduğu ancak mahkememizin 18/06/2019 tarihli ara kararı ile davalı vekilinin talebinin süresinde olmadığından bahisle reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce … Sigorta A.Ş.’ye müzekkere yazılarak davacı ile imzalanan sözleşme süresinde yapılan üretim miktarının ne kadar olduğu ve davacının kazandığı komisyonlara ilişkin gider belgeleri ile davacı ile arasında imzalanan acentecilik sözleşmesi, fesih ihbarı, uyarı yazısı , ihtarname ve fesih nedenini gösterir bilgi ve belgelerin mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Mahkememizin 29/05/2019 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı uyarınca dosya kapsamındaki tüm deliller ve sigorta şirketi kayıtları üzerinde inceleme yapılarak; acente sözleşmesinin haklı olarak feshedilip edilmediği, acente sözleşmesi feshedildikten sonra davacı tarafından davalıya müşteri kazandırılıp kazandırılmadığı, davacı tarafından daha önce kazandırılan müşterilerin ne kadarını sözleşmenin feshedilmesinden sonra davalı ile ticari ilişkiyi devam ettirip sigorta poliçesi akdettiği, davalının davacının kazandırdığı müşterilerden fesih tarihinden itibaren ne kadar menfaat elde ettiği, davacının fesih tarihinden sonra davalı tarıfın ticari ilişkisini devam ettirdiği müşterilerden dolayı komisyon bedeli alacağı olup olmadığı, miktarının tespit edilmesi ve nihai olarak denkleştirme tazminatının hesaplanması için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek dosyanın bilirkişi mali müşavir …ve sigorta hukukunda nitelikli hesaplamalar uzmanı …’a tevdi edildiği, bilirkişilerin mahkememize sunmuş olduğu 17/07/2019 tarihli raporunda; davalı … tarafından tek taraflı olarak gerçekleştirilen feshin, acentecilik sözleşmesinin 23. Maddesi ve TTK.’nun 121/1. Maddesinde yer alan hüküm çerçevesinde 3 aylık fesih öneli verilmek suretiyle gerçekleştirildiğini, ancak acentenin verilen hedefleri gerçekleştirememesi, portföyünün verimli olmaması gibi hallerinin “acentenin kendi kusuruyla sözleşmenin feshine neden olması” kapsamında değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda acentenin denkleştirme talep etme hakkının yok sayılamayacağını, sözleşmenin sona ermesinden sonra da sigorta şirketinin, acente portföyü üzerinden ne kadar poliçe veya net prim üretimi gerçekleştirildiğine ilişkin bilgi, belgenin dava dosyasında bulunmaması sebebiyle TTK.122/1-a maddesinde belirtilen denkleştirme isteminin koşullarından birisi olan “Müvekkilin acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde etmesi” koşulunun test/tensip edilemediğini, dolayısıyla gerekli olan bu olumlu şartın sağlanamaması sebebiyle mevcut durum itibariyle denkleştirme isteminin öngörülmesi yönünde net bir kanaat hasıl olmadığını ancak denkleştirme talebinin şartlarından birisi olan “TTK 122/1-a: müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa” bu şarta ilişkin olarak taraflarca gerekli bilgi/belgenin sunulması (fesihten sonra acente portföyü üzerinden düzenlenmiş poliçelerin ispat/tespit edilmesi) koşulu ile ve hakkaniyet gereği davacının en fazla (üst sınır olarak) hesaplanan 63.713,63 TL kadar denkleştirme/portföy tazminatı talep etme hakkının olabileceği görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Mahkememizin 23/09/2019 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı uyarınca dosyanın önceki bilirkişiye tevdii ile davalı … şirketinin kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılarak davalının sözleşmenin feshinden sonra acente portföyündeki poliçelerden ne kadarının devam ettiği, akıbetlerinin ne olduğu, sigorta şirketinin fesihten sonra ne kadar menfaat elde ettiği hususunda dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ve tarafların itirazları karşılanarak nihai olarak portföy tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarının ne kadar olduğu hususunda ek inceleme yapılmasına karar verilmiş olup bilirkişilerin mahkememize sunmuş oldukları 13/11/2019 tarihli ek raporunda; acentecilik sözleşmesinin feshedilmesinden sonra tanzim edilen 35 müşteriye ait 49 adet poliçeye ilişkin olarak acentenin yenileme sürecinde uğradığı gelir/komisyon kaybının 5.048,00 TL olduğu, diğer bir ifadeyle taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı davacı acentenin yenileme sürecinde muhtemelen elde edeceği gelir/komisyon tutarının en az 5.048,00 TL olacağını, dolayısıyla davalı … şirketinin, acentelik sözleşmesinin sona ermesinden sonra acentenin portföyü üzerinden düzenlenen poliçeler üzerinden %8.05 oranında kayda değer bir menfaat elde ettiğinin söylenebileceğini, bu bağlamda hakkaniyet gereği davacı acentenin, kök raporda üst sınır olarak hesaplanan 62.713,72 TL denkleştirme talebinde bulunabileceği görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 06/012020 tarihli dilekçesi ile davayı 52.713,72 TL üzerinden ıslah ederek toplam 62.713,72 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; davacı tarafın acentecilik sözleşmesi kapsamında davalının acentesi olarak faaliyet göstermekte iken davalı tarafından acentelik sözleşmesinin haksız nedenle feshedildiği ve davalıya portföy kazandırdığı iddiasıyla portföy tazminatının tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Uyuşmazlık konusu, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip edilmediği, bu bağlamda davacının denkleştirme tazminatı talebinin koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır.
6102 sayılı TTK’ nın 122. maddesine göre:
“1) Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra;
a) Müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa, b) Acente, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa ve c) Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa, acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir.
(2) Tazminat, acentenin son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamaz. Sözleşme ilişkisi daha kısa bir süre devam etmişse, faaliyetin devamı sırasındaki ortalama esas alınır.
Taraflar arasında 22.02.2007 tarihinde acentelik sözleşmesinin akdedildiği, bu sözleşmeye istinaden davacı tarafın acente olarak faaliyet gösterdiği, davalı tarafından keşide edilen … 13. Noterliği … yevmiye numaralı …tarihli ihtarname ile “acente sözleşmesinin bu ihtarnamenin tebliğinden itibaren geçecek üç ayın sonunda feshedileceğinin” ihtar edildiği, yine … 13. Noterliği2nin … tarih ve … yevmiye numaralı azilnamesi ile acentenin bildirilen hedefleri gerçekleştirememesi nedeniyle acente sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla davalı … şirketinin acentelik sözleşmesinin 23. maddesi ve TTK’nın 121/1 maddesi uyarınca 3 aylık fesih öneli vererek sözleşmeyi feshettiği görülmüştür. Davalının fesih gerekçesinin verilen prim hedeflerinin gerçekleştirilmemesi olduğu dikkate aldığında sözleşmenin davacının kusuru sebebiyle davalı tarafından haklı nedenle feshedilmediği, ihbar süresine uyularak sözleşmenin feshedildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle şartları oluşmuş ise davacı taraf dekleştirme tazminatı talep edebilir.
Denkleştirme tazminatı açısından, 6102 sayılı TTK’ nın 122/1-c maddesi de göz önüne alınmak suretiyle 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 23/15-16. maddeleri kapsamında sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra davalı … şirketinin, davacı acentenin faaliyeti sonucu önemli menfaatler elde edip etmediği, ya da hakkaniyetin bunu gerektirip gerektirmediği hususlarının değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda bilirkişi incelemesine başvurulmuş olup, bilirkişilerce tanzim edilen raporda; davacının portföyü üzerinden yenilenen poliçe sayısının 49 olduğu, bu poliçelerin prim tutarının 37.782,00 TL olduğu, bunlara ilişkin komisyon tutarının ise 5.048,00 TL olduğu, fesihten sonra oluşan komisyon tutarının beş yıllık ortalama komisyon tutarına oranının %8,05 olduğu belirlenmiştir. Ayrıca fesihten sonra yenilenen poliçelerin net prim tutarının(37.782,00 TL) acentelik faaliyeti sırasındaki net prim üretiminin ortalamasına(401.309,42 TL) oranının %10,62 olduğu görülmektedir. Dolayısıyla davalının fesihten sonra acentenin portföyünden önemli bir menfaat elde ettiği sonucuna varılmıştır. Bu durumda 6102 sayılı TTK 122. maddesi ile 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’ nun 23/16. maddesine göre somut olayın özellik ve şartları ile hakkaniyet ilkeleri uyarınca denkleştirme tazminatı hak etme koşullarının oluştuğu kabul edilmiştir.
Somut olayda, denkleştirme tazminatının üst sınırı davacı acentenin son 5 yıllık komisyon tutar ortalaması olan 62.713,63 TL olarak tespit edilmiştir. Davalı … şirketinin marka değeri olarak tanınırlığı, taraflar arasındaki acentelik süresi, acentenin faaliyet süresindeki prim üretimi, acente sözleşmesinin feshinden sonra yenilenen poliçe sayısı, prim ve komisyon oranları dikkate alınarak hakkaniyet gereği 15.000,00 TL denkleştirme tazminatına hükmedilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, 15.000,00 TL denkleştirme tazminatının davalıdan tahsiline, dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 15.000,00 TL denkleştirme tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.024,65 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78 TL + 900,22 TL ıslah harcından oluşan toplam 1.071,00 TL harçtan mahsubu ile fazla olan 46,35 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 170,78 TL peşin harç + 900,22 TL ıslah harcı ve 35,90 TL başvurma harcından oluşan toplam 1.106,90 TL’nin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.375,10 TL yargılama giderinden davanın kabulü oranında yapılan hesaplama neticesinde 568,08 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden AAÜT M.13/3 uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2020

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸