Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1195 E. 2021/42 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1195 Esas
KARAR NO : 2021/42

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2012
KARAR TARİHİ : 26/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile taraflar arasında 20/03/2008 tarihli Acentelik Sözleşmesinin akdedildiğini, davalının 24/11/2011 tarihli mail ve 24/12/2011 tarihli noter tasdikli ihtarı ile sözleşmeyi feshettiğini taraflarına bildirdiğini, davalının feshinin haksız olduğunu, müvekkilinin haksız fesih nedeni ile poliçe komisyon ve müşteri portföy kazancından mahrum kaldığı, fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydı ile 100.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan fesih tarihi itibariyle işleyecek ticari faizi ile birlikte ve davacının acenteliğinin iptali ile iş yapamaz duruma geldiğini, ticari itibarının zedenlendiğini, maddi açıdan zor bir süreç yaşadığını beyan ile 30.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, hak edildiği halde davalı tarafça ödenmeyen kampanya komisyonlarından en az 10.000 TL nin komisyon ödemelerinin yapılması gereken tarihten itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte, müvekkilinin kusuru olmaksızın acente sözleşmesinin davalı tarafça tek taraflı ve haksız olarak feshinden dolayı zarara uğradığını ve bu nedenle 100.000,00 TL tazminatın da haksız feshin gerçekleştği 24/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizil ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacının sözleşmede belirtilen şartlara ve talimatlara uymadığını, sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, davacının haksız fesih iddiasının bir geçerliliğinin olmadığını, davacının son iki yıldır kendisine verilen hedefleri gerçekleştiremediğini, bu nedenle de müvekkilinin zararına sebebiyet verdiğini, haklı fesih nedene ile davacının portföy tazminatı ve komisyon taleplerinin dayanağı olmadığını beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, acentelik sözleşmesinin haksız feshinden dolayı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, davacı müşteri portföy kazancından mahrum kalınan 100.000 TL , kampanya komisyonlarından ödenmeyen 10.000 TL ve manevi tazminat olarak 3.000 TL nın davalıdan alınarak kendisine ödenmesini istemiştir.
Dosyamız tüm dosya kapsamı ve taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapmak üzere bilirkişilere tevdi edilmiş, Prof Dr …, … ve … 10/06/2014 tarihli raporlarında, sözleşmenin feshinin TTK 121 maddesi şartlarına uyulmayarak fesh edildiğini, haksız fesih nedeni ile davacının portföy tazminatı talep etme hakkının bulunduğunu ve bu açıdan belirlenen zararın 24.647,27 TL olarak hesap edildiğini, davacının komisyon alacağının bulunmadığını, ek komisyon hakkı da bulunmadığını, manevi tazminata yönelik davacı taleplerinin ise mahkemenin takdirinde olduğunu rapor etmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve ek rapor tanzimi bakımından dosyamınız yeniden bilirkişi heyetine tevddine karar verilmiş olmakla, dosyamız yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve bilirkişiler, davacının acenteliğinin haksız ve usule uyulmayarak gerçekleşen fesih sebebi ile portför tazminatı talep hakkının bulunduğunu, portföy tazminatı oranının % 5 olarak kabulü halinde 24.647,27 TL tutarında davacının tazminat talep hakkı olduğunu, portföy tazminat oranın % 20 olarak kabulü halinde ise 98.589,01 TL tutarında davacının tazminat talep hakkı olduğunu 12/01/2016 tarihinde rapor etmişlerdir.
Dosya kapsamındaki 20/03/2008 tarihli acentelik sözleşmesinden, taraflar arasında sigorta sözleşmelerine aracılık etme konusunda, aracılık işlemlerini içeren acentelik sözleşmesi olduğu ve bu konuda taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmenin süreli olarak akdedildiği ve daha sonra feshedilmeyerek süresiz sözleşmeye dönüştüğü görülmüştür.
Sözleşmenin 23. Maddesinde, sözleşmenin feshi düzenlenmiş olup, 23. Maddeye göre sözleşmenin acentenin isteğine bağlı olarak 3 ay önceden ihbar edilmek koşulu ile her zaman feshedilebileceği, sözleşme hükümlerine acente tarafından uyulmaması halinde de önceden ihbara gerek olmaksızın her zaman sözleşmenin feshedilebileceği düzenlenmiştir.
Davalı tarafından gönderilen … 5. Noterliği’nin … tarihli fesih ihbarnamesinde acentelik sözleşmesinin acenteye bir süre tanımadan feshedilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosya üzerinden ve taraf defter ve kayıtları üzerinden inceleme yaptırılmış, ibraz edilen raporda, sözleşmenin davalı tarafından ihbar süresine uyulmadan haksız olarak feshedildiği, acentenin haksız ve usule uyulmayarak fesih sebebi ile portföy tazminatı talep etme hakkının bulunduğu, davacının komisyon alacağının bulunmadığı yönünde rapor düzenlemiştir.
Mahkememizce 2014/796 Esas sayılı dosyası ile yapılan yargılama neticesinde, 24/05/2016 tarihinde 2016/481Karar sayısı ile “davacının ödenmeyen kampanya komisyonu isteminin reddine, davacının haksız fesih nedeni ile maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne ve 24.647,27 TL nın 24/12/2012 tarihinde itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davacıya ödenmesine,” karar verilmiştir.
Mahkememiz kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nca yapılan temyiz incelemesi neticesinde, 2016/12570 Esas 2018/6010 Karar sayısı ile 04/10/2018 tarihinde ” hükme temel alınan bilirkişi raporunun karar vermeye elverişli olmadığı, hesaplama yapılırken davacı acentenin, davalı adına ne tür poliçeler düzenlediği, bu poliçelerin süreleri, davalının acentenin portföyünden ne gibi önemli menfaatler elde edeceği ve hakkaniyet ilkesi gereği portföy tazminatı verilmesi gerekip gerekmediği hususlarının tartışılması gerektiği” gerekçesi ile kararın davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Dava dosyası mahkememizin 2018/1195 Esas sırasına kaydedilmekle yargılamaya devam olunmuştur.
Dosyamız Sigorta Uzmanı Bilirkişiler … ve … ile Mali Müşavir Bilirkişi …, Teknik Bilirkişi … ve …’e tevdi edilmiş, dosya ve tarafların defter ve belgeleri üzerindeve Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılarak, davanın taraflar arasındaki düzenlenen sigorta acenteliği sözleşmesinin haksız feshi nedeni ile ödenmeyen kampanya komisyonu ve portföy tazminatı istemine ilişkin olması, davacı acentenin davalı adına ne tür poliçeler düzenlediği, bu poliçelerin süreleri, davalı acentenin portföyünden ne gibi ödemli menfaatler elde ettiği, hakkaniyet ilkesi gereği portföy tazminatı verilip verilmemesinin gerekip gerekmediği, davacını talep edebileceği kampanya komisyonu ve portföy tazminatının ne kadar olduğuna dair rapor düzenlenlemeleri istenilmiş olmakla, bilirkişi heyeti; 02/05/2019 tarihli raporlarında, davacının talep edebileceği portföy tazminatının 84.160,02 TL hesap edildiğini, kampanya komisyonu vs. Talep hakkının ise olmadığını rapor etmişlerdir.
Alınan rapor taraflara tebliğ edilmiş, Yargıtay bozma ilamında belirtilen davacı acentenin davalı adına ne tür poliçeler düzenlediği ile birlikte bu poliçelerin sürelerin ve davalının acentenin potföyünden ne gibi önemli menfaatler elde ettiğine dair ayrıntılı inceleme yaparak ek rapor düzenlemelerine karar verilmekle, dosyamız yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti; davacı acentenin hesap edilen denkleştirme tazminatının 156.167,60 TL olarak hesaplandığı, denkleştirme tazminatı üst sınırının 89.688,78 TL olarak hesaplanmasının mahkemece benimsenmesi durumunda, TTK 122/2 maddesine göre acente lehine hükmedilecek denkleştirme tazminatı tutarının üst sınırının 89.688,78 TL olduğu, davacının teşvik komisyonu talep hakkının doğmayacağı, acenteliğin fesih edilmesinden sonra acenteliğe ait müşteri poliçelerinin davalı tarafından yenilendiği, davalının davacı portföyünden menfaat sağlamaya devam ettiği 29/01/2020 tarihinde rapor edilmiştir.
Aldırılan ek raporda itiraza uğramakla, davalı vekilinin 5 yıllık üst limit komisyon ortalamasının 71.168 TL olması gerektiği ve buna göre de fiili ve gerçek zararın tespit edilmesi yönündeki itirazına ilişkin inceleme yapılıp, ek rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi heyeti 06/11/2020 tarihli ek raporlarında, davacının denkleştirme isteminde bulunabileceği kanaatine varılması halinde, davacı acentenin hesap edilen denkleştirme tazminatının 156.167,60 TL olarak hesaplandığı, denkleştirme tazminatı üst sınırının 89.688,78 TL olarak hesaplandığı ve TTK 122/2 maddesi uyarınca acentenin talep edebileceği denkleştirme tazminatı acentelik süresince hak ettiği komisyon ve sair gelirlerinin ortalamasını aşamayacağından somut uyuşmazlıkta acente lehine hükmedilecek denkleştirme tazminatı tutarının üst sınır olan 89.688,78 TL olduğu, diğer hususlar bakımından kök rapordaki görüşlerin tekrar edildiği rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın, taraflar arasında düzenlenen sigorta acenteliği sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiasına dayalı, ödenmeyen kampanya komisyonu ve portföy tazminatı ile manevi tazminatın tahsili istemine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 20/03/2008 tarihli olduğu ve 20/12/2011 tarihinde davalı tarafça noter kanalı ile feshedilmiş olduğu, acentelik sözleşmelerinin sona ermesine ilişkin yasal düzenlemeye göre, belirsiz süreli acentelik sözleşmelerinin taraflarca üç ay önceden yapılacak ihbar ile feshedilebileceği, belirli süreli acentelik sözleşmeleri de haklı bir nedene dayanılarak her zaman feshedilebileceği, taraflar arasındaki 20/03/2008 tarihli sözleşmenin süreli olarak yapıldığı, ancak sürenin bitiminde feshedilmeyerek süresiz hale dönüştüğü, davalının fesih ihbarında taraflar arasındaki sözleşmenin 23. maddesinde düzenlemesindeki ” acentenin direktif ve genelgelere uymaması halinde, önceden ihbara gerek olmaksızın her zaman feshetme” hakkını kullandığı, ancak haklı feshe kanaat oluşturacak bilgi, belge ve kayıtların dosya kapsamında bulunmadığı, bu hususun ispata muhtaç olduğu, bu nedenle davalının sözleşmeyi süresinden önce ve ihbarda 3 aylık yasal süreyi acenteye tanımaksızın sözleşmeyi derhal feshetmesinin yasa hükümlerine aykırı olduğu, açıklanan nedenle davalının davacı acentenin sözleşmenin süresinden önce ve derhal feshedilmesinden doğan zararlarını tazmin etmesi gerekeceği, Türk Ticaret Kanununun 122. Maddesinde, sözleşmenin sona ermesinden sonra, acentenin portföy tazminatına talep etme hakkının varlığına hükmedilmesi halinde, bunun 5 yıllık faaliyetinin sonucu aldığı komisyon ve diğer ödemelerin ortalamasını aşamayacağının düzenlendiği, mahkememizce yaptırılan inceleme neticesinde, davacı ile davalının arasındaki sözleşmenin yürürlükte kaldığı 2008-2009-2010 ve 2011 yıllarına ilişkin ortalama kazancının 84.160,02 TL olduğunun tespit edilmiş olduğu görülmekle, davacının bu tutarda portföy zararının davalıdan tazminini istemekte haklı olduğu anlaşılmış ve davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmekle davacının davasının kısmen kabulüne ve manevi tazminat ve kampanya komisyonu taleplerine ilişkin mahkememizce verilen 2014/796 E. 2016/48 K. Sayılı karar temyiz incelemesinde bu yönde bozma yapılmayıp temyiz istemleri reddedilmiş olduğundan, bu taleplere ilişkin hüküm oluşturulmasına yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, 84.160,02 TL nın 24/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Manevi tazminat ve kampanya komisyonu taleplerine ilişkin mahkememizce verilen 2014/796 E. 2016/48 K. Sayılı karar kesinleştiğinden, bu taleplere ilişkin hüküm oluşturulmasına yer olmadığına,
3-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 5.748,97 TL nın peşin alınan 2.079,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.699,97 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraça yapılan 2.079,00 TL peşin harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan dökümü aşağıda gösterilen toplam 6.965,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı gözetilerek 5.861,75 TL sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı vekili için AÜTT gereği tayin ve takdir olunan 11.740,80 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı vekili için reddolunan maddi talepler yönünden AÜTT gereği tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Davalı tarafça yapılan toplam 69 TL posta masrafından davanın reddolunan miktarı göz önünde bulundurularak 10,92 TL sının davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
9-Taraflarca yatıralan gider avansından kullanılmayacak olan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük sürede YARGITAY yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/01/2021

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”

HARÇ BEYANI: DAVACI YARGILAMA GİDERİ
5.748,97 TL KH 6.550,00 TL B.KİŞİ ÜCRETİ
2.079,00 TL PH 393,85 TL POSTA
3.699,97 TL BİH 21,15 TL BH
6.965,00 TL TOPLAM