Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/119 E. 2019/110 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/119 Esas
KARAR NO : 2019/110

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/04/2007
KARAR TARİHİ : 13/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkememiz dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, sözleşmenin konusunu tütün mamülleri satışının teşkil ettiğini,sözleşmenin 6 maddesine göre ürünlerin teşhiri karşılığında satıcı tarafından alıcıya sözleşmenin 1. yılında 45.000 USD+KDV 2-3-4-5 yıllarda 15.000 USD + KDV nin ödenmesinin kararlaştırıldığını,ve bu ödemelerden dava konusu olan 2006 yılı ödemesini o yılın aralık ayında yapılacağının kararlaştırıldığı davacının sözleşme gereğince uyduğunu ancak davalının 2006 yılında bu ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini,oysa 2004-2005 yıllar ödemelerinde davacının banka hesabına yapıldığını davalıya gönderilen 15.000 USD+KDV ait faturanın iade edildiğini ve sözleşme gereğince davalının 24.780,00 TL ve vadesinden itibaren işleyen faiz borcu bulunduğunu bu nedenle … 12 İcra Müdürlüğünün … nolu dosya ile icra takibine geçildiğini ancak takipte davalının itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu itirazın iptalini takibin devamını ve %40 kötü niyet tazminatı ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen … 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 02/04/2004 tarihinde Tütün Mamülleri satım sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince davalı şirkete ait ürünlerin teşhiri karşılığında satıcı tarafınan alıcıya sözleşmenin 1. Yılından 45.000 YTL + KDV 2,3,4,5 yıllar için 15.000 USD + KDV ödemeyi kabul ettiğini, müvekkili tarafından sözleşmenin gereği yerine getirildiği halde davalı şirketçe 2007 yılında bu yükümlülüğü yerine getirilmediğini, bunun üzerine davalı şirkete … 14. Noterliğinin … yevmiye sayılı, 30/01/2008 tarihli sözleşme konusu alacağa ilişkin ihtarname çekildiğini, ihtarnameye rağmen bedelin ödenemediğini, ödenmeyen tutar üzerinden … 6. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ve … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, davanın konusunun aynı olduğunu öncelikle davaların birleştirilmesi ve davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki yazılı sözleşmenin imzalandığı hususunun doğru olduğunu bu sözleşme gereğince tarafların ticari ilişkinin ve sözleşmenin ifasının devamı ettiğini doğru olduğunu bu konularda bir uyuşmazlığın bulunmadığını sözleşme kapsamında 1. yıl için 2004 yılı ödemesi olan 45.000 USD nin tam ve eksiksiz ödendiğin ancak 2004 yılında davacını davalıdan aldığı alım miktarının 735 karton olduğunu sözleşmenin 2. yılında yani 2005 yılında alım miktarının 170 kartona düştüğünü,bu yıla denk gelen 15000 doların eksiksiz olarak davacıya ödendiğini ancak davacının 2 metre 2.40 metre yükseklik raf ünitesini alım yapılan ürünlerin azalması sebebiyle 2005 yılında karşılıklı mutabakat ile bu ünitenin 1 metre eninde 1.20 boyunda bir raf ünitesine çevrildiğini sözleşme 3 yılında 2006 yılı boyunca da davacının sadece 39 kartonluk bir alım yaptığını,bu miktar alımın tüketici talebinin karşılamadığı 1 metre eninde 1,20 metre boyundaki bir raf ünitesinden sözleşmeye uygun teşhir yapılamayacağının açık olduğu,ve bu nedenle 15.000 dolar karşılığı davacının 2006 içinde 39 karton (1.584,77) lik ürün alımının ve satışının yapımı olmasının mümkün olmadığı bu nedenle teşhir edilecek davalı ürünlerin teşhir edilemediğini,davacının yılda 39 karton ürün aldığını,sözleşme ile karşılık olarak kurulan ticari ilişkide davalını artık bu kadar düşük bir ürün satışında hiçbir menfaatini olmayacağı ve sözleşmenin artık amacına ulaşmasına mümkün olmadığını sözleşme ile getirilen menfaati dengesini aşırı derecede zararlarına azaldığını bu nedenle açılan davanın birleşen davanın reddini bu nedenle icra dosyası yaptıkları itirazın haklı ve yerinde olduğunu belirterek açılan davanın reddini ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/148 esas sayılı dosyası tensip aşamasında iken mahkememiz dosyası ile birleştiğinden davalıya tebligat yapılamadığından cevap dilekçesi de sunulmamıştır.
Mahkememizce yasaya uygun araştırma ve inceleme yapılmış, taraf vekilleri, iddia ve savunmalarını duruşmalarda aynen tekrar etmişler, yazılı delillerini sunmuşlar, deliller toplanmış ve tetkikinden; esas davanın konusunu teşkil eden … 12 İcra Müdürlüğünün … nolu dosyasının tetkikinden davacı tarafın davalı aleyhinde toplam 25.126,92 TL lik alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ödeme emrine yasal süresinde borçlunun itiraz ettiği takibin durduğu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememiz dosyası birleşen İstanbul 14 ATM nin 2009/148 nolu dosyasını esasını teşkil eden … 6. İcra Müdürlüğünün … nolu icra dosyasının tetkikinden davacının davalı aleyhinde toplam 25.403,23 TL nin tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ödeme emrin davalıya tebliğ edildiği yasal süre de itirazın sunulduğu takibin durduğu davanın sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2007/332 esas, 2013/90 karar sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesinde mahkemece; alınan 2 ve 3 ek raporlar aynı doğrultuda birleşmekle ve mali müşavir bilirkişi duruşmaya çağrılarak rapor için gerekli açıklamayı yerine getirmekle bu rapor yasal bilimsel ve tarafsız olması nedeniyle denetime el verişli olması nedeniyle hükmü esas alınarak deli tümü beraber değerlendirildiğinde taraflar arasındaki yazılı sözleşme gereğince 1. yıl için 735 karton malın davacı tarafça davalıdan mağazaların teşhir edilmesi üzerine alındığı ve satışın yapıldığı 2 yıl yine tarafların rızası ihtilafsız olarak satışın düşmesine rağmen 170 karton malın davacı tarafça aynı amaçla alındığı ve bunun karşılığın 15.000 USD +KDV miktarın ödendiği ve kalan yılar içinde yılı 15.000 USD +KDV ödeneceğini kararlaştırıldığı halde davacı alımların 2006 yıl için 39 kartona kadar düştüğü 2007 yıl içlin 23 karona kadar düştüğü esas davanın konusu teşkil eden 2006 yıl için istenen 15.000 USD +KDV den dolayı ve birleşen davada aynı gerekçe ile davacı tarafça istenen 15.000 USD +KDV dolayı her ne kadar icra takipleri yapılmış ise de ihtilafsız dönem olan bu dönemlerde davacının sözleşme hükümlerine uygun davranmadığı alımlarını aşırı derece düşürdüğü bu durum da da sözleşmeden beklenen menfaatin davalı taraf aleyhinde gelişen alımların bu derece düşmesini artık sözleşme hakimin müdahalesinin gerektiği kaldık da davcının bu gerekçe doğrultusunda davacı alımların aşırı düşmesi nedeniyle artık sözleşmeden beklenen amacın kalmadığını gerekçe göstererek sözleşmeyi fes ettiği ve feshin haklı olduğu çünkü davalını bu derece düşük alımları karşısında kararlaştırılan 15.000 USD yi ödemesinin beklenemeyeceği bu noktada hakimin sözleşmeye müdahalesi hakkını doğduğu ve bu noktada alınan bilimsel raporda da belirlendiği üzere ihtilaf olan 2006 yıl için alım 39 kartona kadar düştüğünden yapılan oranlamaya göre bu yıl itibari ile davacının isteyeceği bedelini 5.684,32 TL olacağı istenebilir faizin de 70,09 TL olacağı ki esas davada kabul edilebilecek miktarın toplam 5.754,91 TL olacağı ve yine birleşen davanın konusunu teşkil eden 2007 yılı için alım 23 kartona kadar düştüğünden aynı gerekçe doğru alınan bilimsel raporla sabit olduğu üzere davalının bu dönemle itibari 3.352,59 TL lik ödemeden ve 178,56 TL lik faiz ödemesinden ki toplam 3.531,15 TL lik ödemeden sorumlu olacağı yani davalının alımlar esas davada 39 kartona kadar düşmüş iken bildirilen davada 23 kartona kadar düşmüş iken 170 karton mal alınan dönemdeki 15.000 USD ödemesini davalıdan beklenemeyeceği anlaşılmakla esas ve birleşen davadaki itirazın iptali davaların kısmen kabullerine karar vermek gerekmekle fazla talebin reddine karar vermek gerekmekle ve yine bu miktara yapılan yargılama sonucunda ulaşıldığından likitlik bulunmadığından %40 icra inkar tazminatı isteme koşulları her iki taraf yönünden kabul edilemeyeceği yönünde karar verilmiştir.
Davalı vekilinin 15/07/2013 havale tarihli dilekçesi ile Davacı vekilinin 19/07/2013 havale tarihli dilekçeleri ile mahkeme kararını temyiz etmeleri üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/8991 esas, 2015/16916 karar sayılı, 15/12/2015 tarihli ilamında; ” Davacı vekili, taraflar arasında 15.04.2004 – 30.04.2009 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde tütün mamülleri satış sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin 6. maddesine göre ürünlerin teşhiri karşılığında satıcı davalı tarafından müvekkili olan alıcıya sözleşmenin 1. yılında 45.000 USD+KDV, 2.3.4. ve 5. yıllarda 15.000 USD+KDV’ nin ödenmesinin kararlaştırıldığını, ilk iki yılın ücretinin ödendiğini, ancak 2006 yılına dair müvekkilince düzenlenen faturanın davalı tarafça iade edildiğini, sözkonusu hizmet bedeli ödenmediğinden davalı aleyhine İstanbul 12. İcra Müdürlüğü’ nün 2007/3301 sayılı dosyasından icra takibi yaptıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini, birleşen davada ise, aynı nedenlerle 2007 yılına dair fatura bedeline dayalı olarak davalı aleyhine …ul 6. İcra Müdürlüğü’ nün … sayılı icra dosyasındaki davalının itirazının iptaline ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, bahsi geçen sözleşme kapsamında 1. yıl için 2004 yılı ödemesi olan 45.000 USD’ nin eksiksiz ödendiğini, bu yıl davacının müvekkilinden sigara alım miktarının 735 karton olduğunu, 2. yıl olan 2005 yılında davacının alım miktarının 170 kartona düştüğünü, ancak bu yıla denk gelen 15.000 USD’ nin de eksiksiz olarak davacıya ödendiğini, bu arada davacının alımının azalması sebebiyle 2005 yılında karşılıklı mutabakat ile 2.40 metre yükseklikteki raf ünitesinin 1.20′ ye çevrildiğini, 2006 yılında davacının sadece 39 kartonluk bir alım yaptığını, davacının sözleşmeye uygun teşhir yapmadığının açık olduğunu, müvekkilinin sözleşmeden beklediği faydayı göremediğini ve menfaatler dengesinin de gereği olarak asıl ve birleşen davanın reddinin gerektiğini beyan etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, alınan 2. ve 3. ek bilirkişi raporlarının aynı doğrultuda birleştiği ve yasal, bilimsel ve denetime elverişli olduğu, bu doğrultuda; davacının davaya konu dönemlerde sözleşme hükümlerine uygun davranmadığı, alımlarını aşırı derece düşürdüğü, bu durumda da davalı taraf aleyhinde gelişen alımların bu derece düşmesinin artık sözleşmeye hakimin müdahalesini gerektirdiği, davalının, davacı alımlarının aşırı düşmesi nedeniyle artık sözleşmeden beklenen amacın kalmadığını gerekçe göstererek sözleşmeyi feshettiği ve feshin haklı olduğu, çünkü bu derece düşük alımlar karşısında davalının kararlaştırılan 15.000-USD’ yi ödemesinin beklenemeyeceği, bu noktada hakimin sözleşmeye müdahale hakkının doğduğu, 2006 yılı için alım 39 kartona kadar düştüğünden yapılan oranlamaya göre bu yıl itibari ile davacının asıl dava konusu bu yıl için isteyeceği bedelin 5.684,32 TL ve faizinin de 70,09 TL olmak üzere toplam 5.754,91 TL olacağı, birleşen davanın konusunu teşkil eden 2007 yılı için alım 23 kartona kadar düştüğünden aynı gerekçe ile davalının bu dönem için 3.352,59-TL ve 178,56-TL’ lik faizinden olmak üzere toplam 3.531,15-TL’ den sorumlu olacağı gerekçeleriyle, esas davanın kısmen kabulü ile, davalının icra dosyasına yaptığı itirazının kısmen iptaline ve takibin toplam 5.754,91 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren ana alacak olan 5.684,82 TL’ ye değişen oranlardaki yasal faizin uygulanmasına, fazla talebin reddine, borç likit olmadığından tazminat koşullarının oluşmadığı, birleşen davanın da kısmen kabulü ile, davalının icra dosyasına yaptığı itirazının kısmen iptaline ve takibin toplam 3.531,15-TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren ana alacak 3.352,59-TL’ ye değişen oranlardaki yasal faizin uygulanmasına, fazla talebin reddine, borç likit olmadığından tazminat koşullarının oluşmadığına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki dava konusu ihtilaf 08.04.2004 tarihli tütün mamulleri satım sözleşmesinin 6. maddesinden kaynaklanmaktadır. Anılan 6. maddede; “..Alıcı, satıcıdan teslim aldığı ürünlerin sergilenmesine ve satışına özen gösterecek, sözkonusu mamullerin satışlarını düşürücü her türlü faaliyetten kaçınacaktır. Satıcı, ürünlerin satış amacıyla usulünce teşhir edilebilmesi için Alıcının mağazalarında kullanılmak üzere, Alıcının satış, teşhir, stok ihtiyacına göre karşılıklı belirlenen, yerleri taraflarca kararlaştırılmak üzere ve en az 3 adet paket veya karton sigara sergileme ünitelerini sözleşme süresince ariyeten kullanılması için ekte belirtilen özellik ve miktardaki satış ünitelerini verecektir. …Ünitelerin satıcı tarafından verilip verilmemesine bakılmaksızın Alıcı, mağazalarındaki sigara satış ünitelerinde, Satıcının ürünlerine mağazadaki Satıcı ürünlerinin pazar payı oranında Satıcı tarafından belirlenen düzende yer sağlamayı, buna karşılık Satıcı da, Alıcıya sözleşme süresinin birinci yılı için 45.000 USD+KDV, 2. , 3. , 4. ve 5. yıllar için 15.000 USD+KDV miktarında meblağı (5 yıllık toplam 105.000USD+KDV) vermeyi kabul eder. ..Ödemeler ait oldukları yılların Aralık ayında ödenecektir….İşbu sözleşmede değinilen bu sergileme ücretleri taraflar arasında bu sözleşme uyarınca doğabilecek olan diğer borç alacak ilişkilerinden bağımsız olup, hiçbir şekilde Alıcının Satıcıdan tedarik edecek olduğu ürünlerin bedelinden mahsup edilemez..” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm ile, satış üniteleri için ne şekilde ve ne kadar ödeme yapılacağı belirtilmiştir. Sözkonusu bedel ödemeleri alıcı davacının herhangi bir ürün satış kotasına bağlı değildir. Mahkemece alımların düşmesi nedeniyle sözleşmeye müdahale edilerek, ödenecek bedeller üzerinden indirim yapılması bu nedenle doğru değildir. Mahkemece yapılacak iş, sözleşmenin fesih tarihine kadar 6.madde hükmü gereğince ödenecek bedellerin hesaplanarak, sonucuna göre bir karar verilmesinden ibaret iken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç olarak; asıl ve birleşen davalardaki hükmün davacı yararına BOZULMASINA,” yönelik karar verilmiştir.
Bozma sonrasında dosya mahkememize tevzii edilmekle yapılan yargılaması neticesinde yapılan yargılama neticesinde tarafların iddia ve savunmaları, toplanan delillerin dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla dosya Mali Müşavir …’e tevdii edilen dosyaya 16/10/2018 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; davanın davacı talebine binaen sözleşmede kararlaştırılan tutarların asıl dava ve birleşen davaya konu edilen kısım için Yargıtay tarafından yukarıda yer alan Bozma kapsamında “mahkemece yapılacak iş sözleşmenin fesih tarihine kadar 6.madde hükmü gereğince ödenecek bedellerin hesaplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi..” şeklindeki hüküm kapsamında taraflar arasındaki sözleşme kapsamında 1. ve 2. yıl 45.000 USD +15.000 USD ödenmesi gereken sergileme ücretleri için sözleşmenin 6. maddesindeki tutarların davalı tarafça ödendiği, 3. Yıl 15.000 USD karşılığı ek sözleşmedeki sabit kurdan düzenlenen asıl davaya konu 25/12/2006 tarihli 24.780 TL tutarındaki fatura ve yine birleşen davaya konu 4.yıl 15.000 USD karşılığı 28/01/2008 tarihli düzenlenen 24.780 TL tutarlı fatura takibe konu edildiği, davalara konu tutarların ait oldukları yılların Aralık ayı içersinde ödeneceği yine sözleşmede kararlaştırıldığı, davalı tarafından taraflar arasındaki sözleşme 23.11.2007 tarihli … 19.Noterliğinin … sayılı ihtarnamesi ile fesih edildiği, ihtarname 26.11.2007 tarihinde tebliğ edildiği, sözleşmenin 17.maddesi kapsamında fesih bildirildiği, 26.11.2007 davacıya fesih bildiriminin ulaştığı tarih itibari ile 30.04.2009 tarihine kadar sürecek sözleşme kapsamında 30.04.2008 tarihine kadar için 4.yıla ilişkin ödenmesi kararlaştırılan ve faturaya konu 24.780 TL bedelin 23.11.2007 tarihli fesih kapsamında fesih tarihine kadar olan kısmı için ilk 2 yıl ihtilafsız ödenenden sonra sözleşme devam ederken düzenlenen 3.yıl asıl davaya konu edilen 25.12.2016 tarihli 24.780 TL tutarındaki fatura bedeli sözleşme dönemine ilişkin olup, tamamından, 4.yıl için 26.11.2007 tarihinde tebliğ edilen sözleşme feshi sebebi ile fesih tarihine kadar hesaplanan 4.yılın ayakta kalan süresine isabet eden 15.275,34 TL tutarın Yargıtay bozması kapsamında hesaplanarak davacının talep edebileceği tutar olduğu, asıl davaya konu takipte 346,92 TL % 9 yasal faizinin talep edildiği, birleşen davaya konu takipte 623,23 TL % 27 avans faizinin talep edildiği görülmüş olup ,taleple bağlı oranların uygulanabileceği belirlenmiş olduğundan aşağıdaki şekilde sözleşmenin 6.maddesi kapsamında faiz hesaplanmıştır.Buna göre taraflar arasında kesin vade tayin edilmiş olduğu (aralık) en azından 01.01.2007 tarihinden itibaren temerrüt sebebiyle faiz işleyeceği, asıl davaya konu 20.02.2007 günlü takip tarihine kadar 3. Dönem teşhir bedeli için hesaplanan faiz ve birleşen davaya konu 13.03.2008 günlü takip tarihine kadar 4. Dönem fesih tarihine kadar hesaplanan teşhir bedeli için faiz taleple bağlı oranlar kapsamında gösterilmiştir.
Sonuç olarak; Yargıtay Bozması kapsamında yapılan incelemeler neticesinde; davacının asıl davaya konu takibe konu edebileceği 3. Dönem 24.780 TL teşhir bedeli ve 305,51 TL hesaplanan faizi olduğu, davacının birleşen davaya konu takibe konu edebileceği 4. dönem fesih tarihine kadar hesaplanan 15.275,34 TL teşhir bedeli ve taleple bağlı 623,23 TL faiz alacağı olduğu, yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki dava konusu ihtilaf 08.04.2004 tarihli tütün mamulleri satım sözleşmesinin 6. maddesinden kaynaklanmaktadır. Bu hüküm ile, satış üniteleri için ne şekilde ve ne kadar ödeme yapılacağı belirtilmiştir. Söz konusu bedel ödemeleri alıcı davacının herhangi bir ürün satış kotasına bağlı değildir. Bu nedenle Mahkememizce alımların düşmesi nedeniyle sözleşmeye müdahale edilerek ödenecek bedeller üzerinden indirim yapılmamıştır.
Mahkememizce bozma ilamına uyulup dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş olup sözleşmenin fesih tarihine kadar 6. madde hükmü gereğince ödenecek bedellerin hesaplanılması istenilmiştir. Dosyaya sunulan hüküm kurmaya elverişli yukarıda ayrıntılı dökümü yapılan bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında 1. ve 2. yıl 45.000 USD +15.000 USD ödenmesi gereken sergileme ücretleri için sözleşmenin 6. maddesindeki tutarların davalı tarafça ödendiği, 3. Yıl 15.000 USD karşılığı ek sözleşmedeki sabit kurdan düzenlenen asıl davaya konu 25/12/2006 tarihli 24.780 TL tutarındaki faturanın ve yine birleşen davaya konu 4. yıl 15.000 USD karşılığı 28/01/2008 tarihli düzenlenen 24.780 TL tutarlı faturanın takibe konu edildiği, davalara konu tutarların ait oldukları yılların Aralık ayı içersinde ödeneceğinin yine sözleşmede kararlaştırıldığı, davalı tarafından taraflar arasındaki sözleşme 23.11.2007 tarihli … 19.Noterliğinin … sayılı ihtarnamesi ile fesih edildiği, ihtarnamenin 26.11.2007 tarihinde tebliğ edildiği, sözleşmenin 17.maddesi kapsamında feshin bildirildiği, 26.11.2007 davacıya fesih bildiriminin ulaştığı tarih itibari ile 30.04.2009 tarihine kadar sürecek sözleşme kapsamında 30.04.2008 tarihine kadar için 4. yıla ilişkin ödenmesi kararlaştırılan ve faturaya konu 24.780 TL bedelin 23.11.2007 tarihli fesih kapsamında fesih tarihine kadar olan kısmı için ilk 2 yıl ihtilafsız ödenenden sonra sözleşme devam ederken düzenlenen 3. yıl asıl davaya konu edilen 25.12.2016 tarihli 24.780 TL tutarındaki fatura bedeli sözleşme dönemine ilişkin olup, tamamından, 4. yıl için 26.11.2007 tarihinde tebliğ edilen sözleşmenin feshi sebebi ile fesih tarihine kadar hesaplanan 4. yılın ayakta kalan süresine isabet eden 15.275,34 TL tutarın Yargıtay bozması kapsamında hesaplanması neticesinde davacının talep edebileceği tutar olduğu, asıl davaya konu takipte 346,92 TL % 9 yasal faizinin talep edildiği, birleşen davaya konu takipte 623,23 TL % 27 avans faizinin talep edildiği görülmüş olup taleple bağlı oranların uygulanabileceği belirlenmiş olduğundan sözleşmenin 6.maddesi kapsamında faiz hesabına göre taraflar arasında kesin vade tayin edilmiş olduğu (aralık) en azından 01.01.2007 tarihinden itibaren temerrüt sebebiyle faiz işleyeceği, asıl davaya konu 20.02.2007 günlü takip tarihine kadar 3. Dönem teşhir bedeli için hesaplanan faiz ve birleşen davaya konu 13.03.2008 günlü takip tarihine kadar 4. Dönem fesih tarihine kadar hesaplanan teşhir bedeli için faiz taleple bağlı oranlar dikkate alınarak davacının asıl davaya konu takibe konu edebileceği 3. Dönem 24.780 TL teşhir bedeli ve 305,51 TL hesaplanan faizi olduğu, davacının birleşen davaya konu takibe konu edebileceği 4. dönem fesih tarihine kadar hesaplanan 15.275,34 TL teşhir bedeli ve taleple bağlı 623,23 TL faiz alacağı olduğu anlaşılmış olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl dava yönünden davanın KISMEN KABULÜNE, takibin 25.085,51 TL üzerinden devamına, asıl alacak 24.780,00 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, %40 oranındaki 10.034,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.713,59 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 213,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.499,89 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından yatırılan 213,70 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan toplam 2.561,00 TL müzekkere, posta, tebligat, bilirkişi ücretlerinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 2.556,78 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 3.010,26 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 41,41 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
-Davalı tarafından yapılan toplam 300,00 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan yargılama neticesinde 0,50 TL nin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davalının üzerinde bırakılmasına,
2-Birleşen dava yönünden davanın KISMEN KABULÜNE, takibin 15.898,57 TL üzerinden devamına, asıl alacak 15.275,34 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %27 avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, %40 oranındaki 6.359,43 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.086,06 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 216,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 870,03 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından yatırılan 216,00 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan toplam 9,00 TL müzekkere, posta giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 5,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/02/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”