Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1188 E. 2019/22 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1188 Esas
KARAR NO : 2019/22

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 08/12/2011
KARAR TARİHİ : 22/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkil şirketin reklam sektörü alanında ülkemizin önde gelen kuruluşlarından olduğunu , çeşitli illerde belediye mücavir alanları içerisinde bulunan reklam ilan ve panolarının kullanım hakkını ilgili belediye veya şahıslardan kiralamakta veya devir almakta ve bunları 3.şahıslara kira bedeli karşılığında kullandırdığını, davalı borçlulardan…, … isimli işyerinin sahibi, davalı … anılan işyerinin işleteni, davalı … ise anılan işyerinin assolisti olduğunu, davalılar…, … … isimli işletmenin tanıtımını yapmak niyetiyle davalı … ‘ın işletmenin reklamıyla birlikte kendisinin sanatçı olması nedeniyle kendi adının ön plana çıkması sağlayacak şekilde reklam hizmeti almak istediklerini belirterek müvekkiline başvuruda bulunduklarını, müvekkil tarafından verilecek reklam hizmeti almak istediklerini belirterek müvekkile başvuruda bulunduklarını, müvekkili tarafından verilecek reklam hizmeti ile ilgili olarak internet ortamında mail yazışmaları yapıldığını ve varılan mutabakat üzerine davalıların onay verdiği reklam görselle reklam ünitelerinde asılı tutulmak suretiyle davalılara reklam hizmeti verildiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 35.046,00 TL alacağın 25/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davalılar üzerine yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalılar tarafından davaya cevap verilmemiştir.
Davacı taraf 10/10/2013 tarihli celsede davalılar … ve … hakkında açmış oldukları davayı atiye bıraktıklarını beyan etmiştir.
Davacı, çeşitli illerde belediye mücavir alanları içerisinde bulunan reklam ilan ve panolarının kullanım hakkını ilgili belediye veya şahıslardan kiralayıp ya da devir alıp bunları 3.şahıslara kira bedeli karşılığında kullandırdığını, davalı borçlulardan…’nin, … isimli işyerinin sahibi, davalı …’ın anılan işyerinin işleteni ve davalı …’ın ise işyerinin assolisti olduğunu, davalılar… ve … ‘ın … isimli işletmenin tanıtımını yapmak niyetiyle, diğer davalı …’ın ise işletmenin reklamıyla birlikte sanatçı olması nedeniyle kendi adının ön plana çıkması sağlayacak şekilde reklam hizmeti almak istediklerini belirterek başvuruda bulunduklarını, verilecek reklam hizmeti ile ilgili olarak internet ortamında mail yazışmaları yapıldığını ve varılan mutabakat üzerine davalıların onay verdiği reklam görsellerinin reklam ünitelerinde asılı tutulmak suretiyle davalılara reklam hizmeti verildiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 35.046,00 TL alacağın 25/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce, davalılar … ve … hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalı … hakkında ise davanın kabulü ile 35.046 TL’nin 25/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Dava, 08.12.2011 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 26/10/2017 tarih ve 2017/15293 esas, 2017/14685 karar sayılı ilamında “…01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Uyuşmazlık , kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Dava, 08.12.2011 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır. Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği…” gerekçesi nedeniyle, mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 26/10/2017 tarih ve 2017/15293 esas, 2017/14685 karar sayılı ilamı doğrultusunda davaya bakmaya Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, davanın görev nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davaya bakmaya Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan davanın görev nedeni ile REDDİNE,
2-Harç ve masrafların görevli mahkemesinde nazara alınmasına,
3-Kararın kesinleşmesine müteakip 2 haftalık sürede, talep halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük sürede Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi.22/01/2019

Katip …

Hakim …