Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1175 E. 2020/22 K. 13.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1175 Esas
KARAR NO : 2020/22

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2018
KARAR TARİHİ : 13/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin sunmuş olduğu 06/12/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 22/06/2017 tarihinde Su Arıtma Sistemi Hizmet Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme gereğince davalı … arıtma sistemlerini tesis etmeyi ve bu sistemlerin takibini üstlendiğini, akdedilen sözleşme uyarınca su arıtma cihazı teslim edildiğini ve davalı yanın belirtmiş olduğu şekilde montojlanarak davalıya teslim edildiğini, sisteme dahil tüm cihaz, ekipman ve malzemeler sözleşmeye uygun şekilde sökülemez veya hasarlı iade alınırsa bedellerinin müşteriye fatura edileceğinin belirtildiğini, davalı taraf ile yapılan görüşmelerde su arıtma sisteminin sökülme işleminin yapılamayacağı mutabakatına varıldığından ürün bedellerinin faturalandırıldığını, davacı şirket sözleşme uyarınca davalı borçlu şirkete toplam 10 adet fatura düzenlenmiş olmasına rağmen davalı şirketçe anılan fatura bedellerinin ödenmediğini, 10 adet faturanın cihazların sökümüne onay verilmediği için faturalandırılan cihaz bedeline ilişkin olduğunu, davalı taraf, … 14. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numarası ile ihtarnamesinde faturaların kabulünün mümkün olmadığını, müvekkil ile borca sebep olacak bir anlaşmanın bulunmadığını iddia ettiğini, sözleşme uyarınca söküm işlemi gerçekleşmeyen cihazlara ilişkin tutulan faturaların icra takibine konu edildiğini, icra takibine konu 10.584,89 TL tutarındaki alacağa karşı yapılan haksız ve kötüniyetli itiraz için bu miktar üzerinden %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, … 7. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile takip tarihinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte takibin devamına, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu 04/01/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında ticari ilişkinin bulunduğunu ve alınan hizmet karşılığında müvekkili şirkete ödeme yapıldığını, sözleşme devam ederken davacı tarafından müvekkili şirkete 24/07/2018 ve 23/07/2018 tarihli faturalar gönderildiğini, müvekkili tarafından bu faturalara itiraz edildiğini, gönderilen faturaların kabul edilmeyerek iade edildiğini, müvekkil şirketin ile davacı tarafa telefonda cihazların sökülmeyeceğini belirttiğini söylediği, böyle bir beyanda bulunacak herhangi bir durumun yaşanmadığını, davacı tarafından usulüne uygun şekilde herhangi bir bildirim veya ihtaratın yapılmadığını, sözleşmenin sona erdirilmesine yönelik bir irade beyanı da gösterilmediğini bildirerek haksız davanın reddi ile davacı aleyhine %20’sinden az olmamak şartıyla tazminata hükmedilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce, 08/04/2019 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları, faturalar üzerinde ve dosya incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda ve icra takibine esas asıl alacak, işlemiş faiz dikkate alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, … tarafından ibraz edilen 24/06/2019 tarihli raporda; “dava konusu fatura bedellerinin ödenmemesi nedeniyle, davacı …Ş.’nin, davalı … Ltd. Şti.’nden, takip 10.09.2018 tarihi itibarı, 10.237,06 TL asıl alacak, 217.68 TL işlemiş faiz (%9,75 ve %19,50) olmak üzere toplam 10.454,74 TL alacaklı olduğu, asıl alacak, 10.237,06 TL tutara takip 10.09.2018 tarihinden tahsiline kadar yıllık %19,50 ve değişen oranlarda ticari avans faizi ile birlikte alacağın istenebileceği, davacının, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin değerlendirilmesi Sayın Mahkemenizin takdirlerinde olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce, 30/09/2019 celse ara kararı uyarınca, davalı tarafın itirazlarının karşılanması için dosyanın önceki bilirkişiye tevdii edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, … tarafından ibraz edilen 04/11/2019 tarihli ek raporda; dava konusu fatura bedellerinin ödenmemesi nedeniyle, davacı …Ş.’nin, davalı …Tic. Ltd. Şti.’nden, takip 10.09.2018 tarihi itibarı, 10.237,06 TL asıl alacak, 217.68 TL işlemiş faiz (%9,75 ve %19,50) olmak üzere toplam 10.454,74 TL alacaklı olduğu, asıl alacak, 10.237,06 TL tutara takip 10.09.2018 tarihinden tahsiline kadar yıllık %19,50 ve değişen oranlarda ticari avans faizi ile birlikte alacağın istenebileceği ” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce davaya dayanak … 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, tetkikinde; davacının davalı … Ltd. Şti aleyhinde 10.237,06 TL asıl alacak, 347,83 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.584,89 TL’nin tahsili bakımından 10/09/2018 tarihinde takibe geçtiği, dosyamız davalısı … Tic. Ltd. Şti’nin 13/09/2018 tarihli dilekçesi ile … 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava; faturaya dayalı alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dosya kapsamından, taraflar arasında Su Arıtma Sistemi Hizmeti Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin incelenmesinde; davacının, su arıtma sistemlerini tesis etmeyi ve bu sistemlerin takibini yapmayı, filtre değişimlerinin yapılmasını, üründen kaynaklı arıza durumlarında onarım hizmeti vermeyi üstlendiği, davalı tarafın da bu hizmetler karşılığında hizmet bedeli ödeme borcunu üstlendiği, sözleşme kapsamında su arıtma cihazlarının teslim edildiği, davalı tarafın iş yerine montajlandığı, sözleşme konusu hizmetin yerine getirildiği anlaşılmıştır. İcra takibine konu edilen 10 adet faturanın incelenmesinde; faturaların 8 adedinin hizmet bedeline ilişkin olduğu, 1 adet faturanın su arıtma ünitesi cihazı bedeline ilişkin olduğu ve geriye kalan 1 adet faturanın da taahhüt bedeline ilişkin olduğu görülmüştür.
Davacı taraf, 23.07.2018 tarihli faturanın, davalı firmanın cihazların sökülmesine onay vermemesi nedeniyle teslim alınamayan cihazların sözleşmenin 8.1 maddesi uyarınca faturalandıralmasına ilişkin olduğunu beyan etmiştir. Davalı taraf, ticari ilişki kapsamında alınan hizmetler karşılığında düzenlenen 8 adet faturanın bedellerini ödediğini, 24.07.2018 ve 23.07.2018 tarihli faturaları kabul etmediğini, söz konusu iki faturaya … 14. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle itiraz ettiklerini beyan etmiştir. Sözleşme uyarınca davacı tarafından hizmetin ifa edildiği hususu, her iki tarafın kabulünde olup ihtilaf söz konusu değildir. Uyuşmazlık; icra takibine konu edilen 8 adet faturanın bedellerinin ödenip ödenmediği, 2 adet fatura açısından da davacının alacaklı kabul edilip edilemeyeceği noktalarındadır.
Yargılama sırasında uyuşmazlığın çözümlenmesi için tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasın karar verilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda; davacı tarafın ticari defterlerinin mahallinde incelendiği, davalı tarafın ticari defterlerini inceleme gününde sunmadığı gibi mahallinde inceleme yapılması talebinde de bulunmadığı, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, takip konusu faturaların davacı tarafın kayıtlarında yer aldığı, faturaların e-arşiv olarak düzenlenip davalı tarafa tebliğ edildiği, 8 adet faturaya yönelik bir itirazın bulunmadığı, iki adet fatura açısından ise faturaların 23.07.2018 ve 24.07.2018 tarihlerinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı tarafından tebliğ tarihinden 37 gün sonra … 14. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle itiraz edildiği, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları doğrultusunda takip tarihi itibariyle 10.237,06 TL asıl alacak ve 217,68 TL işlemiş faiz olmak üzere 10.454,74 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Uyuşmazlık konusunu oluşturan hizmet bedellerine ilişkin 8 adet fatura açısından; faturaların davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının HMK m.222 hükmüne uygun olarak tutulması sebebiyle sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, ilgili faturaların davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafından faturalara ve faturaların içeriğine yönelik bir itirazda bulunmadığı, dolayısıyla TTK m.21 uyarınca davalı tarafın faturanın içeriğini kabul etmiş sayıldığı, davalı tarafça ödeme iddiasında bulunulsa da fatura bedellerinin ödendiği gösterir bir delil sunulmadığı ve davalı ticari defter ve kayıtlarının ibraz edilmediği hususları dikkate alınarak davacının bu faturalar yönünden alacaklı olduğuna kanaat getirilmiştir.
Uyuşmazlığın diğer yönünü teşkil eden, su arıtma ünitesi-cihazı bedeline ilişkin olarak düzenlenen 23.07.2018 tarihli ve taahüt bedeline ilişkin olarak düzenlenen 24.07.2018 tarihli faturalar açısından yapılan değerlendirmede; 23.07.2018 tarihli faturanın, taraflar arasında akdedilen Su Arıtma Sistemi Hizmeti Sözleşmesinin 8.1 maddesindeki “…sisteme dahil tüm cihaz, ekipman ve malzemeler ise sökülemez ve/veya hasarlı olarak iade alınır ise bedelleri müşteriye fatura edilir.” düzenlemesi sebebiyle davalı tarafa teslim edilen ve iade alınamayan ürünlerin faturalandırılmasına ilişkin olduğu, ürünlerin davalı tarafa teslim edildiğinin sabit olduğu, faturaların davacı tarafın ticari defter kayıtlarında yer aldığı, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının HMK m.222 hükmüne uygun olarak tutulması sebebiyle sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, 23.07.2018 tarihli faturanın e-arşiv sistemi üzerinden 23.07.2018 tarihinde tebliğ edildiği, 24.07.2018 tarihli faturanın ise yine 24.07.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından … 14. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle bu faturalara itirazda bulunulduğu, TTK m.21 uyarınca bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılacağı, somut olayda davalı tarafından itirazın faturaların tebliğ tarihinden 37 gün sonra sonra yapıldığı, davalı tacirin basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğü altında olduğu hususu dikkate alındığında aldığı faturalara TTK m.21 uyarınca sekiz gün içerisinde itirazda bulunması gerektiği, ancak davalının TTK m.21’de belirtilen sürede itiraz etmediği anlaşılmakla davalı tarafından süresinde yapılmayan itirazın geçerli olmadığı, TTK m.21/2 hükmünün sonuç doğurduğunun kabulü ile davalının faturaların içeriğini kabul ettiği sonucuna varılmış, bu karinenin aksini ispatla mükellef olan davalı tarafından borcun olmadığını veya borcun ödendiğini gösterir yazılı bir delil sunulmadığından; 24.07.2018 ve 23.07.2018 tarihli faturalar yönünden de davacının alacaklı olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Sonuç olarak; dava konusu faturaların davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olması, davacı tarafın ticari defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onayının yapıldığı, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı anlaşıldığından sahibi lehine delil olma vasfına haiz olması, faturaların davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ve davalı tarafından faturalara TTK m.21 uyarınca geçerli bir itirazda bulunulmamış olması sebebiyle faturaların içeriğini kabul etmiş sayılması, aksini ispatla mükellef olan davalının iddialarını ispatlayacak somut deliller sunmaması ve ticari defterlerini ibrazdan kaçınması gerekçeleriyle mevcut delil durumu doğrultusunda davacının 10 adet faturadan kaynaklı alacağı olduğuna karar verilmiştir. İşlemiş faiz açısından, faturaların üzerinde belli bir vade olmaması ve tarafların tacir olması sebebiyle TTK m.1530 uyarınca TCMB tarafından ilan edilen oranlara göre bilirkişi tarafından yapılan hesaplama uygun bulunmuş ve karara esas alınmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle, dosya kapsamındaki belge ve bilgiler, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri birlikte değerlendirilerek; elverişli ve usulüne uygun olarak tanzim edilen bilirkişi raporu hükme esas alınarak; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 10.237,06 TL asıl alacak ve 217,68 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.454,74 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 10.237,06 TL asıl alacak ve 217,68 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.454,74 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.090,95 TL %20 icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 714,17 TL karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 180,77 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 533,40 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 180,77 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 689,90 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 680,53 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 300,00 TL yargılama giderinin, davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 3,69 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerine bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 130,15 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/01/2020

Katip … ¸

Hakim … ¸