Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1158 E. 2020/241 K. 08.05.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1158 Esas
KARAR NO : 2020/241

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2018
KARAR TARİHİ : 08/05/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 03/12/2018 tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin hakkında … 35. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini ve bu takip sebebi ile müvekkiline ait gayri menküllarinin tapu kayıtlarına haciz konulduğunu, müvekkilinin böyle bir borcu olmadığını, müvekkili tarafından alacaklıya ciro edilerek verilen çeklere istinaden alacaklı tarafından alınacak tekstil mamüllerine istinaden verildiğini, ancak alacaklı müvekkiline bu çekler ile ilgili mal göndermediğini, müvekkilinin davalıya böyle bir borcu olmadığını, müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet verilmemesi için dava sonuna kadar tedbiren icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile hakkındaki icra takibinin iptaline, masraf ve vekalet ücreti ile %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili 27/12/2018 tarihli cevap dilekçesinde; davacı tarafa ödenmeyen 2 adet çek için toplam 70.718,52 TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile 23.11.2016 tarihinde icra takibi başlatıldığını, bu takibin kesinleştiğini, davacının icra takibinden 2 sene sonra menfi tesbit davası açma hakkı olmadığından davanın esasına girilmeden zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın icraya konulmuş çeklerin karşılığında kendisine mal teslim edileceğini fakat edilmediğini bu nedenle müvekkil şirkete borcu bulunmadığını tespitini talep ettiğini, davacı taraf müvekkil şirkete olan borcuna istinaden dava konusu çekleri müvekkile verdiğini, işbu çekler karşılıksız kalınca müvekkilinin davacı aleyhine … 35. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın iş bu çeklerin ileride mal alınacağı iddiası ile verildiği şeklinde iddiasının asılsız olduğunu, icra takibine dayalı borcun ödenmesi için davacı tarafa süre verildiğini, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği muavin defterinde alacak borç ilişkisi 08.12.2016 tarihli fatura ile ilgili olan alacak ve borç ilişkisini gösterdiğini, davacı tarafın müvekkiline 265.242,27 TL fatura kestiğini, bu fatura karşılığı olan ödemenin davacı yana 20.12.2016 tarihinde ödendiğini, davacının taşınmazının kıymet takdiri yapılıp davacı borçluya tebliğ edilince davacı yan bu sefer kıymet takdirine itiraz ve huzurdaki iş bu menfi tespit davasını açtığını, davacı taraf zaman kazanmaya çalıştığını, taşınmazının üzerine muvazzalı hacizler koyduruarak müvekkilin alacağını almasını zorlaştırdığını, beyan ile öncelikle davanın zamanında açılmadığından usulden reddine, eğer mahkeme aksi kanatte ise müvekkili şirket aleyhine açılan iş bu davanın esastan reddine , kötü niyetle açılan bu davadan dolay %20 den aşağı olmamak üzere davalının kötü niyet tazminatına mahkum olmasına, masraf ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 17/03/2020 havale tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiklerini, feragat doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen 19/03/2020 havale tarihli dilekçe ile davacı tarafından davadan feragat etmesine bir diyeceklerinin olmadığını, davacının davadan feragatini kabul ettiklerini, bildirerek gereğinin yapılmasını talep etmiştir.
Davadan feragat HMK.’nun 307. ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde, davadan feragate yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de HMK. nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Feragat bildirimi de HMK. nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 54,40 TL’nin, peşin alınan 1.207,70 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 1.153,30 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Talep edilmediğinden taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayacak olan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/05/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”