Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/115 E. 2020/580 K. 19.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/115 Esas
KARAR NO : 2020/580

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05/02/2018
KARAR TARİHİ : 19/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 18/06/2011 tarihinde kargo sözleşmesi adı altında sürekli taşıma sözleşmesi akdedildiğini, 23/02/2016 tarihinde 18.772,62 TL değerinde bir takım tıbbi cihzalar … seri numaralı ambar tesellüm fişi ile müvekkili şirketin acentesi olan … Tic. Ltd. Şti.’den müvekkili şirkete gönderilmek üzere davalı kargo şirketine teslim edildiğini, taşıma sırasında dışarıdan sıvı yağ sızması sebebiyle taşınan cihazların zarar gördüğünü, ürünlerin implant malzemeleri olmasından dolayı tüm ekonomik değerini yitirdiğini ve kullanılamaz hale geldiğini, zararın tanzimi için davalı şirkete şifahen ve mail yolu ile başvuruda bulunulduğunu, başvurudan sonuç alınamaması üzerine davalı kargo şirketine … 26. Noterliğinin … tarihli … yevmiye numarasıyla oluşan zararın tahsili için ihtarname gönderildiğini, davalı şirketin müvekkili şirkete vermiş olduğu … 21. Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinde ürün ambalajlarının doğru yapılmadığı gibi itibar edilemeyecek gerekçelerle taleplerinin reddedildiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmede davalı tarafından ambalajının yetersiz veya sağlıksız bulunan kargolar için firma tarafından sorumluluk belgesi verileceğinin bildirildiği ancak sorumluluk belgesi talep edecek ve kargo sorumluluk belgesinin verilmesi halinde kabul edileceğini, müvekkili tarafından ihtarnamenin 07/09/2016 tarihinde tebliğ edildiği ve müvekkili tarafından 3 günlük süre verildiği ve davalının 10/09/2016 tarihinde temerrüde düştüğü ve bu tarih itibariyle faizden sorumlu olması gerektiğini bildirmekle davanın kabulüne, 13.557,00 TL’nin 10/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde; taleplerin zaman aşımına uğradığını, müvekkili şirketin tüm yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, müvekkili şirketin davacıya kargoları teslim almasını bildirdiğini ancak davacının kargolarını almaktan imtina ettiğini ve müvekkili şirketin ürünleri Ankara deposunda muhafaza ettiğini, zarar olduğu düşünülse dahi zararın gönderen tarafından yapılan yetersiz ambalajlamadan kaynaklandığını, ürünün gönderici tarafından hasarlı teslim edilmiş olma ihtimalinin de bulunduğunu, dava konusu olayda tam tazminata hükmedilmesini gerektiren koşulların bulunmadığını, zararın meydana gelmesinde taşıyıcının kasıt ve pervasız davranışının söz konusu olmadığını, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, taşıyıcı müvekkili şirketin sınırlı sorumluluk prensibinin esas olduğunu bildirmekle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizin 10/12/2018 tarihli duruşmasının 2 numaralı celsesinde … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak dava konusu kargonun hasarının tespiti, hasarın kimden kaynakladığı hususlarının incelenmesi için bir biomedikal mühendisi, mali müşavir ve taşıma hukukunda uzman bilirkişilere dosyanın tevdi edilmesine karar verilmiş, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/04/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda; taşımaya konu ürünlerin dış ambalajlarının yağdan etkilenmiş olması sebebiyle ürünlerin hem steriliklerini koruyup korumadıklarının tespit edilmemesi nazara alınarak ürünlerin ticari özelliklerini yitirdiği ve tamamen kullanılamaz durumda olduğunu, taşıma tarihi itibariyle, piyasa fiyatları dikkate alınarak, 42 tane artiküler yüzey isimli tıbbi malzemenin tam hasarlı olduğu ve piyasa fiyatlarının 42*518,00=21.756,00 TL, 6 tane … isimli tıbbi malzemenin tam hasarlı olduğu ve piyasa fiyatının 6*1.323,00 TL=7.938,00 TL, 1 adet … isimli tıbbi malzemenin ise son kullanma tarihinin geçtiği ve piyasa fiyatının 1*1.456,00 TL=1.456,00 TL olmak üzere toplam hasarın 21.756,00 TL+1.456,00=31.150,00 TL olduğu, taşımaya konu ürünlerin dış kutularının jelatin ile kaplı olduğu, dış kutularının içerisinde de ürünlerin steril edilmiş paketleri içerdiği, netice olarak kolilenmesinin ve ambalajlarının medikal ürün taşımasına uygun olduğu, göndericiye kusur izafe edilemeyeceği, davalı taşıyıcının hasardan/zarardan sorumlu olduğu, davalı taşıyıcının TTK m.882/1 bağlamında sınırlı sorumluluk hükümlerinden yararlanabileceği kanaati durumunda ise 1.021,11 TL ile sınırlı olarak sorumlu olduğu görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Mahkememizin 20/05/2019 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı uyarınca dosyanın ticaret hukukunda nitelikle hesaplamalar uzmanı …’a tevdine karar verilmiş, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 22/07/2019 tarihli raporunda; Tazminatın emtianın fatura bedeli üzerinden yapılmasına ilişkin düzenlemenin yer aldığı kargo sözleşmesinin davacı ve davalı arasında, davacının gönderdiği emtiaya ilişkin olarak yapıldığı, davacının iş bu uyuşmazlık kapsamında söz konusu emtiaların göndereni değil, gönderileni konumunda olduğu, bu sebeple 18/06/2011 tarihli Kargo Sözleşmesinin bahse konu uyuşmazlık kapsamında tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin olarak değerlendirilemeyeceğini, taraflar arasında uzun süredir devam eden ticari iş ilişkisi sebebiyle, davacının faaliyet alanının bilindiğinin kabul edilmesi gerektiği, davalının emtianın kendisine teslimi sırasında ambalajlamanın doğru yapıldığını kabul ettiğini, davalının hareketinin pervasızca bir davranış olarak kabul edilebileceğini, davalının sınırlı sorumluluğu bulunduğunun kabul edilmesi halinde TTK m.882/1 kapsamında gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kg için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlı olarak tazminatın hesaplanması, buna karşın TTK m. 886 uyarınca pervasızca bir davranışta bulunulduğu gözetmesi durumunda TTK m. 880 kapsamında eşyanın taşıma tarihindeki değeri (11.04.2018 tarihinde içinde biyomedikal mühendisinin de bulunduğu bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda zarara uğrayan ürünlerin taşıma tarihi itibari ile toplam piyasa fiyatının 31.150,00 TL olduğu tespit edilen) üzerinden ve karar tarihindeki ticari faiz oranı eklenerek tazminat tutarının hesaplanması gerektiği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizin 19/11/2019 tarihli ara kararı uyarınca tarafların itirazlarının değerlendirilerek denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bir rapor tanzim edilmesi için dosyanın aynı bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi …’un mahkememize sunmuş olduğu 24/12/2019 tarihli ek raporunda; Tazminatın emtianın fatura bedeli üzerinden yapılmasına ilişkin düzenlemenin yer aldığı kargo sözleşmesinin davacı ve davalı arasında, davacının gönderdiği emtiaya ilişkin olarak yapıldığı, davacının iş bu uyuşmazlık kapsamında söz konusu emtiaların göndereni değil, gönderileni konumunda olduğu, bu sebeple 18/06/2011 tarihli Kargo Sözleşmesinin bahse konu uyuşmazlık kapsamında tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin olarak değerlendirilemeyeceğini, alıcı/gönderilen ve gönderici arasındaki acentelik ilişkinin iç ilişki olduğu, taraflar arasında uzun süredir devam eden ticari iş ilişkisi sebebiyle, davacının faaliyet alanının bilindiğinin kabul edilmesi gerektiği, davalının emtianın kendisine teslimi sırasında ambalajlamanın doğru yapıldığını kabul ettiğini, davalının hareketinin pervasızca bir davranış olarak kabul edilebileceği, aksinin basiretli davranma yükümlülüğüne aykırılık oluşturacağı, zarar tespitinin TTK m. 880/3 uyarınca piyasa fiyatı üzerinden gerçekleştirilmesi gerektiği, bu bağlamda 11/04/2018 tarihinde içinde biyomedikal mühendisinin de bulunduğu bilirkişi heyeti tarafından zarara uğrayan ürünleri taşıma tarihi itibari ile piyasa fiyatları dikkate alındığında toplam hasarının 31.150,00 TL olduğunun tespit edildiği, davalının pervasızca harekette bulunmadığı görüşünde olması halinde zarar tespitinin TTK m.882 uyarınca yapılacağı ve davalının 30*8,33*4.0861=1.021,11 TL sorumluluğu olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizin 09/03/2020 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı uyarınca; tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosya incelenerek öncelikle tarafların taşıma sözleşmesi kapsamındaki sorumlulukları, taşınanın sözleşmeye uygun olarak teslim edilip edilmediği, taşınanın hasarının ambalaj yetersizliğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, kargonun içeriği hakkında bilgilendirme yapılıp yapılmamasının somut olaya etkisi değerlendirilerek davalının kargonun içeriğini bilip bilmediği, bilebilecek durumda olup olmadığı, hasarın meydana gelmesinde davalının kastının veya pervasızca bir davranışının bulunup bulunmadığı, somut olayda TTK mad. 855/5 uyarınca pervasızca davranış olup olmadığı açıkça tespit edilerek davalının sözleşme hükümlerine göre sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarının tespiti, sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı, uygulanabilecek ise özel çekme hakkı kapsamında davalının sorumlu olduğu miktarın tespiti yapılarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere dosyanın taşıma uzmanı …’e tevdi edilmesine karar verilmiş, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 21/08/2020 tarihli raporunda; davacının acentesi tarafından davacı ile davalı arasında sözleşmeye göre taşınmakta olan emtianın tam zayi mertebesinde hasarlı olduğu, yükün tam ve sağlam bir şekilde alıcısına teslim edilmediği, davacının davalıdan 13.557,00 TL alacaklı olduğu, 10/09/2016 tarihinde temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava edebileceği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; taşıma sözleşmesi kapsamında yapılan taşımadan kaynaklanan maddi zararın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf; acentesinden kendi şirket merkezine gönderilmek üzere davalı kargo şirketine verilen kargonun taşıma sırasında sıvı yağ sızması sonucu zarar görerek kullanılmaz hale geldiğini, zarar gören cihazların ortopedi tedavisinde kullanılan cihazlar olduğunu beyan ederek uğramış olduğu zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı taraf, davanın zamanaşımına uğradığını, meydana gelen zararın davacıdan kaynaklı olduğunu, ambalaj yetersizliği olduğunu, kargo içeriğinin taşımadan önce beyan edilmediğini, meydana gelen zarardan sorumlu olmadığını, sorumlu olduğuna kanaat getirilmesi halinde dahi sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanmasının gerektiği beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Dosya kapsamından; göndericisinin … Tic.Ltd.Şti alıcısının davacısı olduğu 23.02.2016 gönderi tarihli kargonun taşınmak üzere davalıya teslim edildiği, … tarafından davacıya taşımaya konu emtialara ilişkin 30.03.2015 tarih 13.557,00 TL bedelli faturanın düzenlendiği, kargonun taşınma sırasında hasara uğradığı, hasar nedeniyle gönderinin alıcısı davacı tarafından teslim alınmadığı, bunun üzerine kargonun davalının deposunda muhafaza edildiği, davacı tarafından … 26. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle zararın giderilmesi için davalıya 3 günlük süre verildiği, davalı tarafından … 41. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle cevap verildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, taşıma konusu kargonun hasara uğrayıp uğramadığı, hasara uğramasından ve meydana gelen zarardan davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise ne oranda sorumlu olacağı konularına ilişkindir.
Öncelikle taşınan emtiaların durumlarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda; davaya konu olan ürünlerin diz protez malzemeleri olduğu, hastaların dizine implante edilen ürünler olduğu, tıbbi cihaz yönetmelikleri kapsamında en yüksek risk grubunda olduğu, ürünlerin ambalajlarının taşımaya uygun olduğu, dış kutuların jelatin ile kaplı olduğu, dış kutuların içerisinde de ürünlerin steril edilmiş paketleri içerdiği, ürünlerin dış ambalajlarının yağdan etkilenmiş olması nedeniyle ticari özelliklerini kaybettiği ve kullanılamaz hale geldiğini, ambalajın medikal taşımaya uygun olması nedeniyle davalı taşıyıcının zarardan sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Somut olay açısından TTK’nın taşıma hukukuna ilişkin hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Türk Ticaret Kanunu’nun 858/2. maddesinde; iki tarafça imzalanan taşıma senedinin, eşyanın ve ambalajının, eşyanın taşıyıcı tarafından teslim alındığı sırada, dış görünüşü bakımından iyi durumda bulunduğuna ilişkin karine olduğu, 878. maddesinde; taşıyıcının, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumlu olacağı, 886. maddesinde; zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcının sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağının düzenlendiği görülmüştür.
Burada davalı taşıyıcının sınırlı sorumluluktan yararlanıp yararlanamayacağının değerlendirilmesi gerekmektedir. Dava konusu olayda; taşımanın içeriğinin tıbbi medikal ürünlerine ilişkin olduğu, taşıma sırasında sıvı yağ sızması sonucu ürünlerin kullanılamaz hale geldiği, kargonun içeriğine uygun olarak ambalaj yapıldığı, davacının kusurunun bulunmadığı, davalının medikal ürünler ile sıvı yağa ilişkin kargoları aynı araçta birlikte taşıdığı, dosya içerisinde bulunan … Kargo Gönderi Rehberi’nde taşınması yasak ve sakıncalı kargolar başlığı adı altında sıvı yağların yer aldığı, davalının açıkça kendi gönderi rehberinde öngörüyor olmasına rağmen sıvı yağı ile diğer kargoların bir arada taşıdığı, davacı ile acentesinin çerçeve sözleşme kapsamında davalıdan sürekli lojistik hizmeti aldığı, davalının gönderinin taraflarının faaliyet konusunu bilmesi gerektiği, bilmese dahi sıvı yağ ile herhangi bir ürünün bile birlikte taşınmaması gerektiği anlaşılmakla davalının pervasızca davranarak dava konusu zararın meydana gelmesine sebebiyet verdiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu nedenle davalının meydana gelen zararın tamamından sorumlu olduğu, sınırlı sorumluluk hükümlerinden yararlanamayacağı kanaatine varılmıştır. Ayrıca davaya konu taşıma ilişkisinin davalı ve dava dışı gönderici arasında kurulduğu, davacının alıcı konumunda olduğu anlaşıldığından taraflar arasındaki sözleşmenin somut olaya uygulanamayacağı değerlendirilmiş davalının sözleşme uyarınca sorumlu olmadığına ilişkin savunmasına itibar edilmemiştir. Meydana gelen zarar ve davacının zarara ilişkin talebi 13.557,00 TL olduğundan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Zamanaşımı açısından yapılan değerlendirmede; davalının pervasızca davranışıyla taşıma konusu emtiaların zayi olduğu anlaşıldığından TTK m.855/5 uyarınca 3 yıllık zamanaşımının uygulanması gerektiği kanaatine varılmış, dava tarihi itibariyle 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
Temerrüt açısından yapılan değerlendirmede; davacının … 26. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin 07.09.2016 tarihinde davalıya tebliğ edildiği anlaşıldığından ihtarname ile tanınan 3 günlük sürenin sonunda davalının 12.09.2016 tarihinde temerrüte düştüğü tespit edilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, 13.557,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 12/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, 13.557,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 12/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 926,07 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 231,52 TL harçtan mahsubu ile eksik 694,55 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan; 231,52 TL peşin harç, 35,90 başvurma harcı ile 3.650,30 TL posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretlerinden oluşan toplam 3.917,12 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13.maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücreti, maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2020

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸