Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1130 E. 2019/986 K. 14.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1130 Esas
KARAR NO : 2019/986

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 14/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 03.05.2011 Tarihli dilekçede özetle; Taraflar arasında tanzim ve imza edilen 27.05.2010 Tarihli “ … (…) Elemanları İmalat ve Montajı Sözleşmesi” ile davalı şirketin … İli, … Belediyesi Hizmet Projesi ile bağlantılı işlerin yapımını üstlendiğini, Müvekkili şirketin, sözleşmeye konu işlerle birlikte davalı tarafın talep ettiği ilave işleride sözleşmeye uygun olarak tam ve eksiksiz olarak tamamladığını ancak; yapılan davaya konu işlerin bedelinin davalı tarafça ödenmediğini, sözleşmenin ön ödeme başlıklı 8.1.maddesinde; Sözleşme Bedelinin KDV Dahil 203.953,56€ olarak öngörüldüğünü, onaylanan hakedişler ve şirket tarafından düzenlenen faturaların toplamının KDV dahil 204.134,39 € olduğunu, buna karşılık müvekkili şirkete 152.800,00 € ödendiğini, geriye bakiye 51.334,39 € alacaklarının kaldığını, sözleşmenin 24.maddesi gereği işin tamamlanabilmesi için sonradan ortaya çıkan ilave işlerinde yapıldığını, ancak yapılan işlerin davalı tarafça inkar edilmesi üzerine … 2.Sulh Hukuk Mahkemesince … D.İş dosyasıyla yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde verilen bilirkişi raporunda; toplam iş miktarının 2.891 m2, iş bedelinin ise KDV dahil 250.122,24 € olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirketin 51.335,39€ dışında ilave olarak yapılan işlerin bedellerinin ise 45.987,85 € tutarında olduğunu, böylece toplam bakiye alacaklarının 97.322,24 € olduğunu, davalının yükümlülüklerini yerine getirmesi için … 7.Noterliğinin … tarih ve … sayılı ihtarnamesinin davalı şirkete keşide edilerek; sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerinin yerine getirilmesinin talep edildiğini, müvekkili şirketin bakiye 97.322,24 € dava tarihinde 03/03/2011 tarihli ihtarnamenin davalı şirkete tebliğ edildiği, 07/03/2011 tarihinden itibaren kademeli şekilde işleyecek olan faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; davacının davaya konu işleri tamamlamayıp eksik bıraktığını, bu konunun … 20. Noterliğinin … tarih ve … yevmiyeli ihtarnameyi keşide ettiğini, taraflarca … 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyasıyla dava konusu işlerde tespit yaptırıldığını, davacı şirketin ihtarnamesinde belirttiği iş miktarının 3.122,82 m2 olmadığını, … 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyasında tespit edilen 2.891 m2’nin işin bitirildiği tamamlandığı anlamına gelmediğini, imalatın toplam miktarını ifade ettiğini, müvekkili şirketin sözleşme dışında ilave işler talep etmediğini ve bu yönde bir talimat vermediğini, projede hiçbir değişiklik yapılmadığını ve metraj artışı olmadığını, sözleşmenin 11/c maddesinin “..işin, işveren tarafından bizzat yapılması veya başka başka bir yükleniciye tevdi edilmesi halinde yüklenici alacağının bloke edileceğini ve işi tamamlanıncaya kadar ödenmeyeceği” hükmünde olduğunu belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
KARŞI DAVA-
Davalı-Karşı davacı vekilinin karşı dava dilekçesinde; iş ile ilgilili proje değişikliği yapılmadığını ve yükleniciden ilave iş istenilmediğini, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyasındaki bilirkişi raporunda proje dışı bir işe ilişkin bir tespitin bulunmadığını, Sözleşmenin 3.maddesindeki tabloda işin metrajının 2.377,80 m2 olduğunu, müvekkili şirketinde bu miktara itibar ettiğini ve sözleşmenin 4.maddesinde de yer aldığını, müvekkilinin yanılmanın +/- en fazla %5 olacağını düşünerek sözleşmeyi imzaladığını, davacı şirketin ileri sürdüğü gibi 3.122,82m2 olduğu beyanı ile metrajın %31,33 oranında artmış olacağını, oysa mahkemece yapılan tespitte işin 2.377,80 m2 olarak tespit edildiğini, bu durumda dahi işin miktarının %25 oranında artış gösterdiğini, yüklenici şirketin sözleşmenin 12.maddesinde; kendisini tecrübeli bir yüklenici olarak ifade etmiş olmasına karşın metrajda %25 artış yapılmasının kötü niyetli olduğunu, ancak bu durum işin bitirilme süresini etkilemediğini, sözleşmenin 20.maddesinde süre uzatımına esas mücbir sebeplerin belli olduğunu, Dava konusu işde öngörülen mücbir sebeplerin var olmadığını.. sözleşmenin 6.maddesinin işin 90 günde bitirileceği hükmüne havi olduğunu, taraflar arasında yapılan e-mail de işin en geç 14.09.2010 tarihinde bitirilmiş olacağının kabul edildiğini, sözleşmenin 21.maddesinde işin geç bitirilmesi halinde her gün için %0,03(binde üç) cezai şart olduğunu, bu cezanın, yüklenicinin hak edişinden veya teminatından kesilebileceğinin hüküm altına alındığını, işin geçici kabulünün 24.05.2011 tarihinde yapıldığını, işin 251 gün geç teslim edildiğini, günlük gecikmenin 624,46 €/gün, toplam gecikme bedelinin: 624,46€ x 251gün= 150.738,46€ olduğunu, davacı/karşı davalıdan şimdilik 50.000 € karşılığı olan 113.495,00 TL’nin, konteyner kirası olarak 4.000,00 TL, yemek ve yemekhane temizlik bedeli olarak 20.273,00 TL, eksik işler için nefaset bedeli olarak şimdilik 37.500,00 TL’nin toplam faizleriyle birlikte tahsiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
KARŞI DAVAYA CEVAP
Davacı-Karşı davalının 23.06.2011 tarihli dilekçesinde özetle; davalı/karşı davacının açtığı davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, zira davaya konu işlerde fazla imalatlar yapıldığını, bu fazla imalatların … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş dosyasında bilirkişilerce 500 m2 olarak tespit edildiğini, 28.10.2010 tarihli 3 nolu hakedişte metrajın 2.402,86 m2 olarak yer aldığını, 3 nolu hakedişin onaylanması aşamasında keşif metrajının aratabileceği hususunda şerh düşüldüğünü, davalı/karşı davacının 2.377,80 m2 olduğunu iddia ettiği işin, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş dosyasında bilirkişilerce 2891 m2 olarak tespit ettiğini, müvekkili yüklenicinin ise işin 3.122,82 m2 olarak hesaplandığını, işin metrajında artış olmasıyla birlikte işin yapım süresininde o oranda artması gerektiğini, ilk görüşmelerde 90 gün olarak belirlenmiş olan sürenin ilk keşif artışıyla birlikte 150 güne çıkarıldığını, sözleşmede yer alan 2.377,80 m2 … Elemanlarının imali ve yerlerine montaj edilmesi için belirlenen sürenin ve metrajın artması nedeniyle sürenin uzaması gerektiğini, sözleşmenin başlangıç kısmına yazılı 90 günlük sürenin sehven yazıldığının maddenin devamındaki içerikten anlaşılabileceğini, bu madde içeriğinde; 10 günlük proje hazırlama, 5 günlük Proje Onaylama süreci işledikten sonra imalat sürecinin başlayacağının net bir şekilde yazıldığını, işe 12.07.2010 tarihinde başlanılabildiğini, 60 gün eklenmesiyle işin bitim tarihinin 24.01.2011 olarak kabul edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin 31.01.2011 tarihinde geçici kabul talebini işveren şirkete ilettiğini ve ediminin tamamını ifa ettiğini, son olarakta 09.02.2011 tarihinde bazı rötuş ve ek taleplerin tamamlandığını, anılan 17.05.2011 tarihli tespitin sübjektif ve tek taraflı yapılmış olması nedeniyle kabul etmediklerini, ifaya eklenen cezai şarta ve zarara ilişkin talebi kabul etmediklerini, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, 4.000,00 TL’lik konteynır kirasını kabul etmediklerini, yemek masrafları olarak talep edilen 20.723,10 TL borcun şirket kayıtlarında yer almadığını, davaya konu işlerle ilgili, müvekkili şirkete herhangi bir eksik iş bildirimi yapılmadığını ve makul bir süre verilmediğini, eksik olduğu beyan edilen işlerin üçüncü kişilere yaptırılmasının sözleşmeye aykırı olduğunu ve buna ilişkin olarak talep edilen 52.000,00 TL bedele itirazda bulunarak karşı davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmişlerdir.
Mahkememizce verilen 11/01/2016 tarihli gerekçeli kararında özetle; Asıl davada, davanın kısmen kabulüne, 56.992,40Euro’nun 15/03/2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile davalı-karşı davacıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, Karşı davada; davanın toplam 148.636,40 TL cezai şart alacağının 113.495,00 TL’sine dava tarihinden, ıslahla arttırılan 35.141,40 TL’sine ıslah tarihinden itibaren toplam 23.754,00 TL yemek ve temizlik bedelinin 20.273,10 TL’sine dava, 3.481,00 TL’sine ıslah tarihinden itibaren 4.000,00 TL kira bedeline dava tarihinde, 10.915,00 TL nesafet alacağına dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davacı karşı davalıdan tahsiline, karşı kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyası 2014/317 Esas 2016/16 Karar 11/01/2016 karar tarihli kararı ile “Asıl davanın kısmen kabulüne” karar verilmiş olup davalı-karşı davacı … Tic. Ltd. Şti vekilinin 31/03/2016 havale tarihli dilekçesi ve davacı-karşı davalı … vekilinin 28/03/2016 havale tarihli dilekçeleri ile ilgili kararın bozulması istemiyle temyiz ettiği, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2017/37 Esas 2017/2110 Karar 17/05/2017 tarihli kararı ile “Taraflar arasında imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK’nın 355. maddesinde düzenlenen yazılı eser sözleşmesi kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık iş bedelinin hesaplanması konusunda toplanmaktadır. Sözleşmenin 3. maddesinde iş bedeli birim fiyat olarak kararlaştırılmış olduğundan ve 24. madde ile de metraj artışı halinde birim fiyat uygulanması kabul edilmiş olup, kararlaştırma tarafları bağlayacağından birim fiyatla hesaplama yapılması gerekir. Mahkemece, hükme esas alınan 3. bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmişse de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda iş bedeli eksik hesaplanmıştır. Oysa mahkemece alınan 2. bilirkişi kurulunun vermiş olduğu 05.09.2013 havale tarihli raporda taşeronun iş bedeli alacağı doğru olarak hesaplanmış ve bakiye iş bedeli 219.666,02 TL olarak bulunmuştur. Bu miktar üzerinden davanın kabulü gerekirken, dosya kapsamına ve sözleşmeye uygun olmayan son raporun hükme esas alınması doğru olmamış, kararın davacı-karşı davalı yararına bozulması gerekmiştir. Davalı-karşı davacı yüklenicinin birleşen dava yönünden diğer temyiz itirazının incelenmesinde ise; Davalı-karşı davacı sözleşmenin 21. maddesinde gecikme cezasının kararlaştırıldığını, işin bitim tarihinin 09.12.2010 olması gerekirken, davacı taşeronun işi 251 gün geç teslim ettiğini, bu nedenle sözleşme bedeli üzerinden günlük olarak belirlenen binde 3 gecikme cezasının davalıdan tahsilini istemiş, ıslah dilekçesiyle talebini 148.636.40 TL’ye yükseltmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmede bedel KDV hariç düzenlendiğine göre, cezai şartın belirlenmesine KDV ilave edilerek hesaplama yapılması gerekmektedir. Mahkemece bu husus üzerinde durulmadan ve KDV ilave edilmeden hüküm kurulması doğru olmamış, kararın davalı-karşı davacı yararına bozulması uygun bulunmuştur.” şeklindeki hükmü ile kararın bozulmasına karar verilmiş olup mahkememizin 2018/1130 Esas sayılı numarasına kaydı yapılarak açık yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı-karşı davalı …Tic. A.Ş. ile davalı-karşı davacı … Tic. Ltd. Şti. arasındaki davadan dolayı Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2017/37 Esas 2017/2110 Karar 17/05/2017 tarihli kararına düzeltme talebinde bulundukları görüldü.
Davacı-karşı davalı … Tic. A.Ş. ile davalı-karşı davacı … Tic. Ltd. Şti. arasındaki davadan dolayı … 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 11.01.2016 gün ve 2014/317-2016/16 sayılı hükmü bozan Dairemizin 17.05.2017 gün ve 2017/37-2017/2110 sayılı ilamı aleyhinde taraf vekillerince karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçelerinin süresi içinde verildiği, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2017/1772 Esas 2018/4148 Karar 30/10/2018 tarihli düzeltme kararı ile “Yanlar arasındaki sözleşmenin 3. maddesinde iş bedeli birim fiyat olarak kararlaştırılmış olduğu ve 24. madde ile de metraj artışı halinde birim fiyat uygulanması kabul edilmiş olduğundan sözleşme kapsamı ve dışındaki hak edilen birim fiyatların talep euro cinsinden yabancı para ile olduğundan euro üzerinden yapılması gerekir. Mahkemece 3. bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmiş ise de bu raporda belirtilen yönteme göre hesaplama yapılmadığından hükme esas alınması doğru olmamıştır. Oysa 2. bilirkişi raporu sözleşme hükümleri, dosya kapsamı ve mevcut delillere göre denetime elverişli ve yeterli olup sözleşme birim fiyatlarıyla kalan iş bedeli 97.322,24 euro karşılığı 219.666,02 TL hesaplanmıştır. Bu halde; sözleşme yabancı para üzerinden imzalandığından ve talep yabancı para cinsinden yapıldığından asıl davanın 97.322,24 euro üzerinden kabulü gerekirken, yanlış değerlendirme ile 56.992,40 euro üzerinden kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır. Davalı-karşı davacı yüklenicinin birleşen dava yönünden diğer karar düzeltme taleplerinin incelenmesine gelince; Davalı-karşı davacı yüklenici vekili, karşı dava dilekçesinde diğer alacak talepleri yönünden cezai şart istemiyle ilgili olarak kısmi dava şeklinde 50.000 euro karşılığı euronun satışı kuru olan 2.2699 TL üzerinden 113.495,00 TL’nin avans faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Bilirkişi raporuna itirazla birlikte 04.12.2015 tarihli ıslah dilekçesinde cezai şartın sözleşme tutarı yerine 172.842 euro üzerinden hesaplanmasına itiraz ederek talebini Türk lirası cinsinden 148.636,40 TL’ye çıkarmıştır. Taraflar arasında imzalanan 27.05.2010 tarihli sözleşmenin 3. maddesine göre bedeli KDV hariç 172.842 eurodur. Gecikme cezası başlıklı 21. maddesinde de gecikme halinde gecikilen her gün için yükleniciden sözleşme tutarının binde 3’ü oranında gecikme cezasının kesileceği kararlaştırılmıştır. Bu halde gecikilen süre için 172.842 euro bedele KDV eklenerek bulunacak toplam iş bedeli üzerinden günlük binde 3 oranında uygulanarak bulunacak euro cinsinden gecikme cezasının Türk lirasına çevrilmek suretiyle hesaplanması gerekmektedir. Bu durumda karşı davada talep edilen gecikme cezasıyla igili hükme esas rapor düzenleyen bilirkişi kurulundan belirtilen yönteme göre gecikme nedeniyle istenebilecek Türk lirası cinsinden gecikme cezası miktarı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor olup, ıslahla arttırılan talep de gözönünde tutularak karşı davada sonucuna uygun karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Yerel mahkeme kararının bu gerekçelerle bozulması gerekirken, yazılı gerekçelerle bozulduğu bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından karar düzeltme talebinin kabulü uygun bulunmuştur. Davacı-karşı davalı taşeronun asıl dava yönünden, birleşen dava yönünden
davalı-karşı davacı yüklenici yararına değişik gerekçeyle bozulması uygun bulunmuştur.”şeklindeki hükmü ile kararın bozulmasına karar verilmiş olup açık yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 11/03/2019 tarihli celsesinde Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 17.05.2017 gün, 2017/37 esas, 2017/2110 sayılı bozma ilamının kaldırıldığı, 2017/1772 Esas 2018/4148 Karar 30/10/2018 tarihli karar düzeltme ilamına uyulmasına karar verilmiş ve karar düzeltme ilamı doğrultusunda inceleme yapılmak üzere bilirkişi İnşaat Yüksek Mühendisi …, Hukukçu …, Mimar … ve Mali Müşavir …’e tevdii edilmiş olup, bilirkişilerin mahkememize sunmuş oldukları 06/05/2019 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; Yargıtay bozması ve verilen görev kapsamında sözleşme bedeline KDV ilavesi suretiyle hesaplanan tutar203.953,56 Euro olduğunu, yeni 0,3 günlük kararlaştırılan cezai şart 127 gün için bu bedel üzerinden (KDV hariç) 172.842,00 Euro + 31.111,56 Euro (%18 KDV) = 203.953,56 Euro KDV dahil olduğunu, sözleşme bedelinin %0,3’ünün 611,86 Euro, gecikme gününün 127 gününün cezai şartın 77.706,31 Euro olduğunun hesaplandığını, cezai şart dava tarihindeki kur ve ıslah tarihindeki kur ile hesaplandığında davacının ıslahla birlikte toplam 148.636,40 TL talebinin üstünde olduğu görülmekle taleple bağlı 148.636,40 TL gecikmeye bağlı cezai şart talep gibi söz konusu olacağının hesaplandığı, ek inceleme sonucu bozmaya konu gecikmeye bağlı cezai şart sözleşme bedeline KDV ilave edilmek suretiyle hesaplanmış ve TL karşılığının karşı dava ve ıslah tarihi itibariyle talebin üzerinde kaldığı hesaben belirlenmiş olmakla taleple bağlı 148.636,40 TL tutarın bozma konusu hususta söz konusu olacağına dair ek incelemeleri takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere sunulmuştur” şeklinde görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce, 26/06/2019 celse ara kararı uyarınca, dosyanın 31.03.2014 tarihli 2. (ikinci) Bilirkişi raporunu hazırlayan heyete tevdii edilerek, hukuki görüş belirtmeksizin Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 30.10.2018 tarihli 2017/1772 E. 2018/4148 K. Sayılı karar düzeltme ilamı kapsamında KDV ilave edilerek, ödenmesi gereken ceza miktarının TL cinsinden açıkça hesaplanması için ek rapor alınmasına, karar verilmiş olup, İnşaat Yüksek Mühendisi …, Hukukçu … , Mimar Metin İnce ve Mali Müşavir … tarafından ibraz edilen 16/09/2019 tarihli ek raporda; “davalı tarafın rapora itiraz ettiğini, itiraz hesaplamaya esas alınan 30/10/2018 tarihli Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 3. Bent kapsamında aynen uygulanmak suretiyle yapıldığından itirazın yeniden hesaplamaya mahal bir husus içermediğinin değerlendirildiğini, bununla birlikte KDV eklenmiş sözleşme bedeli üzerinden hesaplanan cezai şart miktarına davalı taraf ayrıca hesaplaması yapılan cezai şart da KDV ilave edilmesi gerektiği itirazında bulunduğunu, ek rapora tekrar mahal verilmemesi için cezai şart için KDV eklenmiş halinin hesaplamalarının 30/10/2018 tarihli Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin kararı kapsamında yapılmış olduğu” şeklinde görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce Yargıtay 15 Hukuk Dairesinin 2017/1772 E. 2018/4148 K. Sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya başlanmıştır.
Asıl dava bakımından, taraflar arasındaki sözleşmenin 3. Maddesinde iş bedeli birim fiyat olarak kararlaştırılmış olduğu hususu ve sözleşmenin 24. Maddesi ile metraj artışı halinde birim fiyat uygulanması kabul edilmiş olduğundan sözleşme kapsamı ve dışındaki hak edilen birim fiyatların talep doğrultusunda Euro cinsinden hesaplanması gerekmektedir. Dosya kapsamındaki delillere, sözleşme hükümlerine göre uygun olarak hazırlanan 2. Bilirkişi raporunda kalan iş bedeli Euro cinsinden 97.322,24 Euro olarak tespit edilmiştir. Yargıtay bozma ilamı kapsamında bu tespit ve sözleşme hükümleri ile tüm dosya kapsamı değerlendirilerek asıl davanın kabulüne karar verilerek 97.322,24 Euro’nun davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karşı dava bakımından, taraflar arasındaki sözleşmenin 3. Maddesine göre iş bedeli KDV hariç 172.842,00 Euro’dur. Sözleşmenin gecikme cezası başlıklı 21. Maddesinde gecikme halinde gecikilen her gün için yükleniciden sözleşme tutarının binde üçü oranında gecikme cezası uygulanacağının kararlaştırılmıştır. Dolayısıyla gecikilen süre için 172.842,00 Euro bedele KDV eklenerek bulunacak toplam iş bedeli üzerinden günlük binde üç oranında uygulanarak bulunacak Euro cinsinden gecikme cezasının Türk lirasına çevrilmek suretiyle hesaplanması gerekmektedir. Bu kapsamda bozma ilamı doğrultusunda mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup bilirkişilerce hazırlanan raporda; 172.842,00 Euro sözleşme bedeli üzerinden hesaplanan %18 KDV tutarı 31.111,56 Euro sözleşme bedeline dahil edilerek toplam 203.953,56 Euro bedelden binde üçü oranında hesap yapılarak bulunan 611,86 Euro günlük gecikme cezası gecikilen gün sayısı olan 127 gün ile çarpılarak cezai şart bedeli 77.706,31 Euro olarak belirlenmiştir. Karşı dava tarihindeki kur ile ıslah tarihindeki kur üzerinden yapılan hesaplama neticesinde 77.706,31 Euro cezai şart bedelinin Türk lirası cinsinden karşılığı 198.273,53 TL olarak tespit edilmiştir. Karşı davacı, 23.09.2019 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporuyla tespit edilen 198.273,53 TL cezai şart bedelinin tahsilini, mahkememizin 14.10.2019 tarihli duruşmasında ise 233.962,76 TL cezai şart bedelinin tahsilini talep etmiş ise de karşı davacının bozma öncesi yapılan yargılamada 04.12.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini Türk lirası cinsinden 148.636,40 TL’ye çıkardığı, dolayısıyla bozma öncesi talep miktarının 148.636,40 TL olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 04.02.1948 gün, 1944/10 Esas, 1948/3 Karar ve bu İçtihadı Birleştirme Kararının değiştirilmesine gerek olmadığına dair 06.05.2016 gün 2015/1 Esas, 2016/1 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararına göre, niteliği ne olursa olsun Yargıtay bozmasından sonra ıslah yapılması mümkün değildir. Dolayısıyla Yargıtay bozması sonrasın talep arttırım veya ıslah yapılmak suretiyle talep arttırılamayacağından taleple bağlı kalınarak 148.636,40 TL’nin davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karşı davadaki yemek ve temizlik bedeli, kira bedeli ve ek işler için nesafet alacağı hakkında verilen hükümler Yargıtay incelemesinde onanarak kesinleşmiş olduğundan bu talepler hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; asıl davanın kabulüne, 97.322,24 Euronun 15/03/2011 tarihinden itibaren 3905 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca işleyecek faiziyle birlikte davalı-karşı davacıdan tahsiline, karşı davada 148.636,40 TL cezai şart alacağının 113.495,00 TL’si dava tarihinden itibaren, ıslahla arttırılan 35.141,40 TL’nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacıya verilmesine, karşı davadaki yemek ve temizlik bedeli, kira bedeli, ek işler için nesafet alacağı hakkındaki hükmün Yargıtay incelemesinden onanarak kesinleşmiş olması sebebiyle bu talepler hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
-Asıl davada, davanın KABULÜNE, 97.322,24 Euronun 15/03/2011 tarihinden itibaren 3905 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca işleyecek faiziyle birlikte davalı-karşı davacıdan tahsiline,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 16.622,65 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 1.675,90 TL peşin ve 2.888,40 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.564,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 12.058,35 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 4.564,30 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan 5.890,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 20.550,48 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Karşı davada, 148.636,40 TL cezai şart alacağının 113.495,00 TL’si dava tarihinden itibaren, ıslahla arttırılan 35.141,40 TL’nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacıya verilmesine,
-Karşı davadaki yemek ve temizlik bedeli, kira bedeli, ek işler için nesafet alacağı hakkındaki hükmün Yargıtay incelemesinden onanarak kesinleşmiş olması sebebiyle bu talepler hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına yer olmadığına,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 10.153,35 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 2.605,00 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 7.548,35 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davalı tarafından yatırılan 2.605,00 TL harcın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 14.640,91TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/10/2019

Katip … ¸

Hakim … ¸