Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1129 E. 2021/661 K. 24.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1129 Esas
KARAR NO : 2021/661

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/11/2018
KARAR TARİHİ : 24/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; olay günü olan, 29.08.2018 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı … Bulvarı’nı takiben … istikametinden … Blokları kavşağı istikametine seyir halinde iken … Bankası karşısına geldiğinde, orta şeritten sağ şeride geçmek isterken aracının sağ ön tampon kısmı ile sağ şeritte yolcu indirme ve bindirme yapmak için duraklayan…’ın kullandığı …plaka sayılı ticari münübüsün sol arka tampon kısmından çarpması sonucu çift taraflı yaramalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili davacı …, … plaka sayılı araçta yolcu konumunda olduğunu, davacı müvekkili …, söz konusu kaza dolayısıyla yaralandığını, … Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, dava konusu trafik kazası neticesinde davacı müvekkilinin yüzünde, burnunda kırık meydana geldiğini, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı araç, davalı … Sigorta A.Ş.’ne … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalıdan karşılanması amacıyla doğrudan doğruya davalı şirkete 09.10.2018 tarihinde yazılı başvuruda bulunulduğunu, davalı sigorta şirketine 15 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde dava yoluna başvurulacağı, başvuru dilekçesinde ihtaren bildirildiğini, başvuru genel şartlarına uygun tüm evraklar davalı kuruma iletildiğini, ancak, müvekkilin maluliyet oranını bildirir engelli sağlık kurulu raporunun kaza tarihinden itibaren 1 yılın dolmamış olması nedeniyle temin edilme imkanı bulunmadığından davalı sigorta şirketine teslim edilemediğini, bu nedenle 09.10.2018 tarihinde göndermiş oldukları başvuru dilekçesi ekinde sundukları maluliyet beyanı ile sigorta şirketinden medikal inceleme neticesinde sakatlık oranının tespit edilmesi talep edildiğini, davalı sigorta şirketine 15 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde dava yoluna başvurulacağı başvuru dilekçesinde ihtaren bildirildiğini, 3.500,00 TL daimi maluliyet ve 100 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 3.600,00 TL tazminatının davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 09.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 14/07/2021 havale tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini geçici iş göremezlik tazminatı talebi yönünden 6.412,48 TL bedele yükselttiğini beyan ederek harcını yatırdığı anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya ilişkin kusur oranlarının tespiti Adli Tıp Kurumu vasıtasıyla yapılması gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına Adli Tıp Kurumu 3.ihtisas Dairesi’nden Özürlü Sağlık Raporu alınması gerektiğini, müvekkili kurumun dolaylı zararlardan (geçici iş göremezlik, tedavi ve bakıcı gideri, rapor giderleri) kaynaklanan tazminat sorumluluğu bulunmadığını, hesaplanan tazminat miktarı üzerinden müterafik kusur indirimine gidilmesi gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğu poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın başvuru tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebi haksız olup ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edileceğini, haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Davacının dava konusu kazaya ilişkin maluliyet durumunun tespiti amacıyla İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulunca tanzim olunan … tarihli raporda özetle; … oğlu 1986 doğumlu …’ın 29.08.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre; kinin tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu, iyileşme ( iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacının dava konusu kazaya ilişkin maluliyetine ilişkin alınan raporun taraflara tebliği neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla yeniden İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulunca tanzim olunan 10/03/2021 tarihli raporda özetle; Şerafettin oğlu 1986 doğumlu …’ın 29.08.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla makine mühendisi bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 29/04/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; Yolcunun, aracı kullanan sürücü ile hizmetliler dışında araçta bulunan kişiler olarak tanımladığı, … plaka numaralı kamyonet sürücüsü …’un % 100 oranında tamamen asli kusurlu olduğu, … plaka numaralı minibüs sürücüsü…’ın kusursuz olduğu, … plaka numaralı minibüs yolcusu davacı …’ın kusursuz olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla aktüer bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 22/06/2021 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; 29.08.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’ın geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının 6.412,48 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; 29/08/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde araçta yolcu olarak bulunan davacının geçici ve kalıcı bedensel zararlarına ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Hükme elverişli makine bilirkişi raporunda, davacı yolcunun yaralanmasının yüz bölgesinde belirginleştiği, minibüsten dışarıya fırlamadığı, kendi can güvenliği ve sağlığına göstermesi gereken azami dikkat ve özen gereği emniyet kemeri kullanması halinde de benzer şekilde yaratanabileceği, ayrıca minibüsün tüm koltuklarında bulunmaması durumunda kullanmasının mümkün olamayacağı, emniyet kemeri hususunun zararın doğmasında ve artmasında etkili bir faktör olmadığı, yaralanması ile sonuçlanmasında illiyet bağı bulunmadığı tespit edildiğinden davacının ortak kusurunun bulunmadığı gibi davacının yolcu olarak bulunmasının teknik açıdan kazanın oluşumunda rol oynamadığı, davacı yolcu …’a kazanın meydana gelmesinde, hadisenin yaralanması ile sonuçlanmasında, zararın doğmasında ve artmasında atfı kabil kusur bulunmadığı tespit edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen rapor ile davacının iyileşme süresinin 4 ay olduğu, Adli Tıp Kurumu tarafından gerek 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenen raporda, gerekse de 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen raporda davacının sürekli iş gücü kaybının bulunmadığı tespit edilmiştir.
29.08.2018 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre davalı sigorta şirketinin zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumluluk limiti ölüm/sakatlık ve sağlık giderleri bakımından ayrı ayrı 360.000,00 TL’dır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/16455 E. ile 2013/2073 E. sayılı kararlarında açıkça geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve sakatlık teminatı limitine dahil olduğu belirtilmektedir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/7731 E. sayılı başka bir kararında ise geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında, tedavi gideri klozundan talep edilebileceği belirtilmekle davacının geçici iş göremezlik nedeniyle tazminat talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
29.08.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre, davacı …’ın geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının 6.412,48 TL olduğu hükme elverişli aktüer raporundan anlaşılmış olup Adli Tıp Kurumu tarafından gerek 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenen raporda gerekse de 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen raporda davacının sürekli iş gücü kaybının bulunmadığı belirlenmiş olmakla sürekli iş gücü kaybı nedeniyle maddi zarar hesabı yapılmasının mümkün olmadığı, zarar tutarının poliçe limitleri içinde kaldığı, Karayolları Trafik Kanunun 99. maddesi gereğince davacı tarafından davalıya 09.10.2018 tarihinde başvuruda bulunulmuş olup, başvurudan 8 iş günü sonrası davalının 22.10.2018 tarihinde davalının temerrüde düştüğü, dava ve ıslah dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulduğu gözetilerek belirlenen bedele yasal faiz işletileceği anlaşılmakla 6.412,48 TL geçici iş göremezlik tazminatının 22/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine, davacının sürekli iş göremezlik tazminatı davasının reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6.412,48 TL geçici iş göremezlik tazminatının 22/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı davasının REDDİNE,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 438,04 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL + 70,00 TL tamamlama harcından oluşan toplam 105,9‬0 TL harçtan mahsubu ile bakiye 332,14‬ TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç ile 70,00 TL tamamlama harcından oluşan toplam 105,90 TL harç bedelinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.352,64 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 875,05 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 3.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/09/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”