Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1097 E. 2019/958 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/236 Esas
KARAR NO : 2019/956

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/03/2017
KARAR TARİHİ : 08/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/03/2008 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından … numaralı ZMM trafik sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsü …’in sevk ve idaresi iken asli kusurlu olarak yaya olan müvekkiline çarpması neticesinde tek taraflı yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği, kaza neticesinde müvekkili yaralanması neticesinde sakat kaldığını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik müvekkili için 500 TL geçici iş göremezlik, 500 TL bakıcı masrafı ile 2.500 TL sürekli sakatlık tazminatı olmak üzere toplamda 3.500 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 03/03/2008 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı araca ait müvekkili şirket tarafından düzenlenen zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinin bulunmadığını bu kapsamda müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin … Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/30 E., 2012/74 K. sayılı 12/06/2012 tarihli kararında;
“Sanığın katılana karşı taksirle yaralama suçundan eylemine uyan TCK 89/1 maddesi gereğince suçun işleniş biçimi meydana gelen zarar ve tehlike ağırlığı, suç konusunun önem ve değeri dikkate alınarak yasadaki seçimlik cezalardan para cezası tercih edilerek takdiren ve teşditen 120 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına,
Sanığın eyleminin mağdurun yüzünde sabit ize neden olduğu anlaşıldığından sanığa takdir olunan cezanın 89/2-d maddesi uyarınca yara oranının artırılarak 180 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına,
Sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri dikkate alınarak sanığa verilen cezanın TCK 62. Maddesi gereğince 1/6 oranından indirilerek 150 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına,
Katılan tarafın zararları karşılanmış olmadığından sanık hakkında CMK 231. Maddesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına,
Sanığa verilen gün karşılığı adli para cezasının TCK 52/2 maddesi gereğince sanığın sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak bir günü 20,00 TL hesabı ile 3.000,00 TL olarak belirlenmesine, neticeten sanığın 3.000,00 TL adli para ceza ile cezalandırılmasına,
TCK’nın 52/4 maddesi gereğince sanığa verilen adli para cezasının bir birini takip eden aylarda yirmi eşit taksitte tahsiline, taksitlerden birinin zamanınında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın muaccel hale geleceğini ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtaratına,(ihtarat yapılmadı)” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Dava konusu kazaya ilişkin … Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/30 E., 2012/74 K. Sayılı dosyası üzerinden … ATK Trafik İhtisas Daire Başkanlığı tarafından tanzmi olunan … tarihli kusur raporunda; sürücü …’in tali kusurlu olduğu, yaya …’ın asli kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacının maluliyetinin tespiti amacıyla … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 02/08/2018 tarihli raporda özetle; mevcut evrakların incelenmesi ve yapılan muayeneleri sonucunda elde edilen bilgi ve bulguların 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında değerlendirilmesinde; …’ın Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücünde Meydana Gelen Azalma Oranı hesaplandığında, Sol omuz eklem hareket kısıtlılığı nedeniyle; A cetveli 7. Liste; Omuz ve Kol Arızalan, Arıza Çeşidi; Omuz eklem ankilozu, kürek kemiği serbest fonksiyonel pozisyonda/tek taraflı, Arıza Sıra No: 2a, Arıza Ağırlık ölçüsü: 30, B Cetveline göre Meslek Grup No; 1 (Şahsın evraklarında mesleği belirtilmediğinden düz işçi olarak kabul edildi.), C Cetveline göre Sürekli İş Görmezlik Simgesi: A, D Cetveline Göre 38-39 Yaşlarındaki Sigortalının Meslekte Kazanma Gücünün Azalma Oranı: % 34, takdir hakkı kullanılarak 1/2’si alındığı, %34×1/2=% 17 oranında olduğu, Sol ayak bileğindeki kırık nedeniyle; A cetveli: 12. Liste: Pelvis ve alt ekstremite Arızalan, Arıza Çeşidi: Ayak bileği sertliği, normal hareketlerinin %50 kaybı, Arıza Sıra No:28Aa, Arıza Ağırlık ölçüsü: 10, B Cetveline göre Meslek Grup No: 1 (Şahsın evraklarında mesleği belirtilmediğinden düz işçi olarak kabul edildi.), C Cetveline göre Sürekli İş Görmezlik Simgesi: A, D Cetveline Göre 38-39 Yaşlarındaki Sigortalının Meslekte Kazanma Gücünün Azalma Oranı: %14, birden fazla arıza olması nedeniyle Balthazard formülü uygulanarak E Cetveline Göre: Olay Tarihindeki Yaşına (16) Göre Meslekte Kazanma Gücünün Azalma Oram: % 23.2 olduğu tespit edilmiştir.
Sonuç olarak; resmi Gazete’de yayımlanan 11.10.2008 tarih 27021 sayılı Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri ile 03.08.2013 tarih ve 28727 sayılı Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmenliği hükümleri kapsamında yapılan muayene ve mevcut evraklarına göre yapılan hesaplamada; Şahsın 03.03.2008 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle gelişen ve illiyet bağı olan sol omuz ve sol ayak bileğindeki eklem hareket kısıtlılığının; …’ın olay tarihindeki yaşı ve mesleğine göre Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücünde Meydana Gelen Azalma Oranı hesaplandığında, bu oranın % 23.2 olduğu, Tıbbi iyileşme ve rehabilitasyon süresi dikkate alındığında 120 gün süre ile geçici iş göremezliğe neden olduğunu, tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresi 45 gün olduğu, hayatını idame ettirirken desteğe ihtiyacı olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin kusur durumunun tespiti amacıyla İstanbul ATK Trafik İhtisas Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen … tarihli raporda özetle; sürücü …’in %30 oranında kusurlu, davacı …’ın %70 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Aktüer …’a tevdii edilen dosyaya 29/05/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; Adli Tıp Kurumunun 29.08.2018 tarihli kusur raporu ile olayın meydana gelmesinde; davalı tarafından sigortalandığı belirtilen … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’in %30 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın ise %70 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir.
… Ün.Tıp Fak. Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda davacının geçici iş göremezlik süresinin 120 gün(4 ay) olduğu, bu durumda; davacının 4 aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı %100 malul gibi hesaplandığı, davacının sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zararı ise geçici iş göremezlik süresinin bittiği tarihten itibaren maluliyetle orantılı hesaplanacaktır.
… Ün.Tıp Fak. Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda davacının meslekte kazanma gücünde meydana gelen azalma oranının %23,2 olduğu belirlenmiş olup, anılan orana göre sürekli iş göremezlik dönemine ilişkin zarar hesabı yapılacaktır.
02.02.1992 doğumlu olan davacı, 03.03.2008 kaza tarihinde, 16 yıl, 1 ay, 1 günlük olup, 16 yaşında kabul edilerek P.M.F. tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (49) yıl ve muhtemelen (65) yaşına kadar yaşayacaktır.
Yargıtay’ın bu konuda yerleşmiş içtihatlarında aktif çalışma yaşı sonu 60 olarak kabul edilmekte olup, buna göre davacının aktif çalışma hayatının (60)yaşına kadar süreceğinin kabulü ile olay tarihinden itibaren (60) yaşına kadar bakiye aktif hayat süresi (60-16)= 44 yıl ve pasif devresi 5 yıldır. Türk Silahlı Kuvvetleri Tarafından düzenlenmiş sağlık raporunda davacının askerliğe elverişli olmadığı belirlenmiş olmakla askerlik hizmet süresi dikkate alınmayacaktır.
Dava dosyasında davacının yaptığı iş ile elde ettiği ücret ve kazançları gösterir Yargıtay kararlarına uygun yazılı bir belge bulunmadığından zorunlu olarak hesaplamalar net asgari ücretlere göre yapılacaktır. Ancak 18 yaşına kadar geçen dönem hesabına esas alınan asgari ücretlerde agi dikkate alınmayacağı, davacının 03.03.2008-03.03.2019 arası geçen 11 yıllık bilinen dönemdeki geçici iş göremezlik dönemindeki net kazıncının 1.745,85 TL, % 23,2 oranındaki maluliyet oranına göre toplamda kazancının 119.439,16 TL’dir.
Davacının işlemiş ve bilinen devredeki net kazançlarının hesaplanması kapsamında herhangi bir artış ve iskontoya tabi tutulmaksızın aynen esas alınacağı, ancak işleyecek ve bilinmeyen bakiye devre sonuna kadar geçecek süre içinde Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar nazara alınarak her yıl için ayrı ayrı %10 artış ve %10 iskontolama esasına göre hesaplama yapılacağı, kazalının işleyecek devre başındaki net bir yıllık geliri ise; 2.020,90 x 12 Ay = 24.250,80 TL olup, anılan tutar işleyecek aktif devre maddi zarar hesabına esas alınacağı, diğer yandan; davacı aktif devre sonunda pasif dönemde de emsallerine göre daha fazla efor sarf ederek hayatını idame ettireceğinden Yargıtay’ın bu konudaki kararları da dikkate alınarak pasif dönem zarar hesabına da asgari geçim indirimi dikkate alınmaksızın belirlenen net asgari ücretin yıllık tutarı olan (1.829,02 x 12 )= 21.948,24 TL esas alınması gerekmektedir. Bu kapsamında 37 yıllık işleyecek iskontolu aktif ve pasif devrenin peşin değerinin toplamda 910.017,60 TL’dir.
… Ün.Tıp Fak. Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda davacının tedavi süresince ortaya çıkan bakım ihtiyaç süresinin 45 gün (1,5 ay) olduğu tespit edilmiş olup, dava dosyasında bakıcı giderini gösterir bir belge bulunmadığından bu konudaki Yargıtay kararlarına göre 1,5 aylık dönem için asgari ücretlerin brütüne göre bakıcı gideri zararı hesaplanacağı, bu kapsamda aylık geçici iş göremezlik maddi tazminat tutarının 523,76 TL, kalıcı iş görememezlik dönemine ilişkin maddi tazminat tutarının 71.650,19 TL, bakıcı gideri maddi tazminat giderinin 273,78 TL olarak hesaplanmıştır.
Dava dilekçesinde sürücüsü %30 kusurlu bulunan … plakalı aracın davalı tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığı belirtilmiştir. Davalı tarafından bu hususta bir beyanda bulunulmamıştır. Dava dosyasında sigorta poliçesi mevcut değildir. Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi tarafından … plakalı aracın kaza tarihini kapsar trafik sigorta poliçesi bilgisinin bulunmadığı belirtilmiştir. Bütün bu hususlara ilişkin takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; aşağıda bir an için … plakalı aracın davalı tarafından kaza tarihini kapsar şekilde sigortalandığı esasına göre değerlendirmede bulunulacaktır.
Buna göre; 03.03.2008 kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan tarifeye göre davalının zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sakatlık ve tedavi gideri teminatları bakımından sorumluluk üst limiti ayrı ayrı 100.000,00 TL dır.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2014/16455 ile 2013/2073 E sayılı kararlarında açıkça geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve sakatlık teminatı limitine dahil olduğu belirtilmektedir.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2011/10149 E. sayılı kararında özetle “..hastanelerce sunulan sağlık hizmet bedelleri yönünden sigorta şirketlerinin ve … Hesabının yükümlülükleri sona erecektir. Kazazedelerin, bunun dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair harcamaları, sigorta şirketlerinin ve … Hesabının tedavi teminatları kapsamında, yine sigorta şirketleri ve … Hesabı tarafından karşılanmaya devam edecektir..” demektedir. Bu duruma göre; davacının belirlenen zarar tutarları limitler içinde kalmaktadır.
Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “….Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…..” demektedir. Bu durumda; davacı tarafından davalıya 20.01.2017 tarihinde başvuruda bulunulmuş olup, başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası 01.02.2017 tarihinde mesai saati bitimi sona ermektedir. Bu durumda davalı bakımından temerrüt bir sonraki iş günü olan 02.02.2017 tarihinde gerçekleşmiş olacaktır. Sigortalı aracın kullanım amacı hususi gözükmektedir.
Sonuç olarak; 03.03.2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasında karşı tarafın %30 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’ın geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 523,76 TL, sürekli iş göremezlik dönemine ait %23,2 maluliyeti ile ilgili maddi zararının 71.650,19 TL, bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının 273,78 TL olduğu, davacının belirlenen zararlarının poliçe limitleri içinde kaldığı, başvuru tarihine göre davalı bakımından temerrüt tarihinin 02.02.2017 olarak belirlendiği, kazada sürücüsü %30 kusurlu bulunan … plakalı aracın kullanım amacının hususi olduğu, dava dilekçesinde … plakalı aracın davalı tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığı belirtilmiş olmasına karşın dava dosyasında sigorta poliçesi mevcut olmadığı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi tarafından … plakalı aracın kaza tarihini kapsar trafik sigorta poliçe bilgisi bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; trafik kazası nedeniyle talep edilen geçici işgöremezlik, daimi sakatlık ve geçici bakım tazminatı davasıdır.
… plakalı aracın davalı tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığı belirtilmiş olmasına karşın dava dosyasında sigorta poliçesi mevcut olmadığı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi tarafından verilen cevabi yazıda … plakalı aracın kaza tarihini kapsar trafik sigorta poliçe bilgisi bulunmadığı anlaşılmakla davalıya husumet yöneltilemeyeceği anlaşılmış olup davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/10/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”