Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1092 E. 2019/434 K. 22.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1092 Esas
KARAR NO : 2019/434

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2018
KARAR TARİHİ : 22/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit ve birleşen dosyadan açılan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada; davacı vekili 15/11/2018 tarihli dava dilekçesinde; davalı ile müvekkili arasında 18/01/2016 yılında online rezervasyon sistemleri kullanım sözleşmesi akdedildiğini, söz konusu sözleşmede taraflara karşılıklı edimler yüklendiğini, müvekkilinin sözleşme edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, davalı tarafın hizmeti vaat ettiği kalite ve standartlarda yerine getirmediğini, ödenen fatura bedellerini görmezden gelerek icra takiplerine giriştiğini, davalı taraf ile çalıştıkları dönemde tatmin edici başarı, getiri ve performans sergilemediğini, 2017 yılında yaşanılan problemleri sonrasında müvekkilinin mail yoluyla birçok kez 2018 yılında davalı tarafla çalışmayacaklarını açık ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde bildirdiklerini, davalı tarafın icra takiplerine cezai şart alacaklarını da eklediklerini, bunun kabulünün taraflarınca mümkün olmadığını, ceazi şart koşullarının başlı başına oluşmadığını, müvekkili tarafından ne borçlarına aykırılık hali oluştuğunu ne de haksız bir fesih hali söz konusu olmadığını, icra takibinde aylık %5 akdi faiz uygulandığını, bunun kabulünün taraflarınca asla mümkün olmadığını, borcu kabul etmemekle birlikte davalı tarafın gerek icra takibine konu ettikleri alacak kalemlerine gerekse de cezai şart adı altında talep edilen alacağa ilişkin müvekkiline hiçbir ihtarname göndermediğini, müvekkilinin temerrüde düşmeksizin icra takibi yoluna girişildiğini, haksız icra takipleri sebebiyle müvekkilinin şirket hesaplarına hacizler konulduğunu, müvekkilinin hesaplarına koyulan blokeler sebebiyle ticari itibarının zedenlendiğini, dava konusu icra takiplerine konu asıl borç miktarı ve tüm ferileriyle toplam borç miktarı kadar icra veznesine teminat yatırılması/teminat mektubu sunulması ve mahkeme veznesine söz konusu tutarın %15’inin yatırılması suretiyle işbu icra dosyalarından kaynaklı hacizlerin kaldırılması ve icra veznesine depo edilen paranın haksız alacaklıya ödenmemesi yönünde bir ara karar oluşturulmasını, davalarının kabulü ile … 8. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası ve … 8. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından borçlarının olmadığının tespit edilmesine, kötüniyetle hareket ederek müvekkillerinin ticari hayatlarına onarılmaz zararlar veren bankanın %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; davacı taraf ile müvekkili arasında 18.01.2016 tarihinde Booklogic Online Rezervasyon Sistemleri Kullanım Sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmelere göre müvekkili şirket “servis sağlayıcısı”, karşı taraf ise “otel” ismi ile belirtildiğini, müvekkil şirketin sözleşmeye uygun yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen, davacının sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiğini, hizmet bedellerini ödemediğini, davacıya, 27.08.2018 tarihinde iadeli taahhütlü olarak ihtarname gönderildiğini, sözleşme ve ticaret sicildeki adrese gönderilen ihtar adresten taşınılmış olması nedeni ile şirkete ulaşmadığını, davacı şirketin sözleşmede belirtilen adresten taşındığına dair yeni adresi yönünden müvekkil şirkete herhangi bir bildirimde bulunmamış olduğundan, müvekkilinin bu yönüyle üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, davacı şirket ile iki ayrı otel yönünden sözleşme yapılmış olması ve hizmetlerin ayrı ayrı verilmesi nedeni ile faturaların ve carilerin ayrı ayrı oluşturulduğunu, icra takiplerinin ayrı ayrı açıldığını, davacının sözleşmeye aykırı davranması, yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeni ile sözleşmenin feshine sebep olması nedeni ile sözleşmenin 10. maddesinde düzenlenen cezai şartın davacı tarafından müvekkile ödenmesi gerektiğinin açık olduğunu, sözleşmeye uygun olarak faturalar düzenlendiğini ve karşı tarafa gönderildiğini, sözleşme gereğince müvekkili şirket kurulum işlemleri ve ayrı yazılım işlemleri yaparak hizmeti hazır hale getirdiğini, bu sistem üzerinden yapılacak rezervasyonlara göre komisyon bedeli alacakken, davacının sözleşmeye aykırı davranması, sözleşmenin feshine sebep olması nedeni ile zarara uğradığını, sözleşmede açıkça cezai şartın düzenlenmiş olması zararın ispatını da ortadan kaldırmakta olduğunu, müvekkil şirkete belli ve kesin bir ceza tutarını talep etme imkanı sağladığını, her iki tarafın tacir olması nedeni ile yapılan sözleşmenin geçerli sözleşme olduğunu, davacının, borç miktarını bildirdiğini alacağın belli olduğunu, bu nedenle davacı aleyhine %20 tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masraflarının ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/619 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında, davalıya ait iki ayrı Hoteli (… HOTEL-… RESORT) yönünden 18/01/2016 tarihinde Booklogic Online Rezervasyon Sistemleri Kullanım Sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeye göre müvekkili şirketin “servis sağlayıcısı”, davalı tarafın ise “otel” ismi olarak belirtildiğini, müvekkili şirketin sözleşmeye uygun yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalının sözleşme hükümlerine aykırı hareket ederek hizmet bedellerini ödemediğini, bunun üzerine davalının ticaret sicil adresine 27/08/2018 tarihinde iadeli taahhütlü olarak ihtarname gönderildiğini, ancak davalının adresten taşınmış olması sebebiyle ihtarnamenin tebliğ edilemediğini, ancak davalının sözleşmeyi açıkça ihlal etmesi nedeniyle ayrı bir ihtara gerek olmaksızın sözleşmenin fesih olduğunu, Müvekkili davacı şirket ile davalı arasında iki ayrı otel yönünden sözleşme yapıldığı, hizmetlerin ayrı ayrı verildiği, faturaların ve carilerin ayrı ayrı oluşturulduğunu beyanla; … 8. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davacı şirketin … RESORT oteline verilen hizmetlere, … 8. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile … HOTEL’e ilişkin verilen hizmetlere yönelik olarak takip açıldığını, taraflarca uzlaşma durumunun olmaması nedeniyle sözleşmelerde cezai şartın ödenmesi için … 8. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu şirket tarafından itiraz edilmesi üzerine … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını beyanla; mahkememiz dosyasının … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, davalının … 8. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe yaptığı itirazının iptaline, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/619 esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasındaki sözleşmeyi haklı yere fesh ettiklerini, davacının fesih yapılmasına rağmen sözleşmeye istinaden ve sözleşmede yazılı olmayan taleplerde bulunduğunu, bunları fatura etttiğini, hatta davacının sözleşmeyi kendisinin feshettiğini iddia ettiği tarihten, icra takibinden ve dava açma tarihinden sonra dahi müvekkiline çeşitli hizmetler adı altında fatura göndermeye devam ettiğini, dava dilekçesinde belirtilenin aksine davacı tarafından müvekkiline fesih ile alakalı olarak bir fesih ve temerrüt ihtarı gönderilmediğini, sunulan posta evraklarına bakılığında buna ilişkin fesih ve temerrüt ihtarına ilişkin olarak bir not, yazı vs bulunmadığını, dava dilekçesi ekindeki belgelerin müvekkile tebliğ edilmediğini, icra takibi ile istenilen faiz oranı fahiş ve TBK madde 88 ve TBK madde 120. ye aykırı olup itiraz ettiklerini, sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranının, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamayacağını, sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranının, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağını, davacı sözleşmeyi kendisinin feshettiğini iddia ettiği tarihten, icra takibinden ve dava açma tarihinden sonra dahi müvekkiline çeşitli hizmetler adı altında fatura göndermeye devam ettiğini, kabul etmemekle birlikte davacının takip ve dava tarihinden sonra sözleşmeye istinaden fatura düzenleyip müvekkile göndermesi, davacının feshi iradesinden döndüğü ve sözleşmenin devamına yönelik bir durum içerisinde olduğunu, dolayısıyla cezai şart talep edemeyeceğini, kabul etmemekle birlikte cezai şart yalnızca otel başı düzenlenmiş olup birden fazla yıl için düzenlenmediğini, müvekkilin adresi Alanya icra daireleri ve Alanya Ticaret Mahkemesi Sıfatı ile Alanya Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili Alanya Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, davacının davasının reddine karar verilerek müvekkilinin lehine % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise takas mahsup taleplerinin kabulü ile dava konusu alacaktan müvekkilinin alacağı olan 3.554,00-EURO’nun faizi ile birlikte takas ve mahsubunu, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada dava; … 8. İcra Müdürlüğü’nün… ve … esas sayılı takip dosyalarında takibe konu borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, mahkememiz dosyası ile birleşen İstanbul 19. ATM’nin 2018/619 esas sayılı dosyasında dava; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında cezai şart alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/619 esas, 2019/115 Karar, 03/04/2019 tarihli birleştime kararı ile dosyalarının, mahkememizin 2018/1092 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Asıl davada, davacı vekili 22/04/2019 havale tarihli dilekçesi ile, davadan feragat etmiştir. Asıl dosya davalı vekili birleşen dosyada feragati kabul etmiş, feragat nedeniyle davacıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili 22/04/2019 havale tarihli dilekçesi ile, davadan feragat etmiştir. Birleşen dosya davalı vekili birleşen dosyada feragati kabul etmiş, feragat nedeniyle davacıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davadan feragat HMK.nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK’nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Asıl ve birleşen dosyalarda, davacı vekillerinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde, davadan feragate yetkili oldukları saptanmaktadır. Feragat bildirimi de HMK.’nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Asıl ve birleşen dosyalarda, davalı vekilleri tarafından ayrı ayrı olarak, davacının davadan feragati halinde dava sonunda yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden taleplerinin olmadığı bildirilmiştir. Tüm bu nedenlerle, asıl ve birleşen davaların feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Asıl davada;
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 44,40 TL’nin, peşin alınan 1.418,55 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 1.374,15 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
5-Taraflarca talep edilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Asıl davada verilmiş olan tedbir kararının kaldırılmasına, bu tedbir kararı kapsamında yatırılmış olan teminatın karar kesinleştiğinde davacıya talep halinde iadesine,
Mahkememiz dosyası ile birleşen İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/619 esas sayılı davada;
6-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
7-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 44,40 TL’nin, peşin alınan 437,86 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 393,46 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
10-Taraflarca talep edilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
dair verilen karar tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/04/2019

Katip …

Hakim …