Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1089 Esas
KARAR NO : 2021/887
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2018
KARAR TARİHİ : 23/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin lojistik taşımacılık sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı tarafla 01.02.2018 tarihli ‘Hizmet Sözleşmesi” imzalandığını, müvekkilinin sözleşme kapsamındaki tüm edim ve yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmiş olmasına rağmen davalı tarafından … 25. Noterliğinin … Tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin “sözleşmenin feshi” başlıklı 18. maddesi gereğince işçi ücretlerinin zamanında ödenmediği gerekçesiyle feshedildiğini ve 2018 Ağustos ayına ilişkin olarak işçi ücret faturası düzenlenmemesinin bildirildiğini, müvekkili şirketçe kaşide edilen … 45. Noterliğinin … yevmiye nolu … tarihli ihtarnamesi ile davalı tarafından ileri sürülen fesih gerekçesi ve iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı fatura ve cari hesap alacağının davalı tarafça ödenmesinin gerektiğini, haksız fesih nedeniyle nakden ve peşinen ödenen teminat bedelinin müvekkiline iade edilmesinin ihtar edilmiş ise de ihtarın yanıtsız kaldığını, davalının sözleşmenin fesih nedeni olarak göstermiş olduğu müvekkili şirket tarafından Sözleşme uyarınca işçi alacaklarının ödenmediği yönündeki iddiaların asılsız ve gerçek dışı olduğunu, sözleşme konusu işçi alacaklarının sözleşmenin 14.2 madde başlığı altında “Faturalar aylık olarak her ayın son gününde firma tarafından düzenlenecek ve …’ya teslim edilecektir. faturalar … tarafından onaylanması akabinde 15 gün vadede ödenecektir.” biçiminde düzenlemiş olduğunu, cari hesap ve ticari defler ile banka kayıtlarından görüleceği üzere müvekkili şirketçe işçilik alacaklarının davalının yapmış olduğu ödemeler doğrultusunda fatura tarihi alan 31.08.2018 tarihine kadar eksiksiz ve düzenli olarak işçilere ödendiğini, müvekkili şirketin davalının sözleşmeye aykırı davranıştan ile gerçekleştirilen haksız fesih nedeniyle personellerini ve iş gücünü kaybettiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkiye güvenerek yapmış olduğu iş ve faaliyetler sebebiyle zarara uğradığını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile zararların tespiti ile davalıdan şimdilik 1.000- TL tazminat talep ettiklerini, açıklanan ve resen takdir olunacak sebeplerle fazlaya ilişkin tüm hakları ile taraflar arasında tanzim edilen 01.02.2018 tarihli hizmet sözleşmesinden 10.000 – TL fatura ve cari hesap alacağı ile davalıya ödenen teminat bedelinin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, müvekkilinin davalının sözleşmeye aykırı davranıştan ve haksız fesih nedeniyle uğramış olduğu menfi zararı için şimdilik 1.000-TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
6 nolu celse ara kararı gereğince davacı tarafından 100.000 TL teminat bedeli üzerinden harcın tamamlandığı görülmüştür.
Davacı vekili 19/10/2021 havale tarihli beyan dilekçesi ile ıslah edilmeyen kısımlar yönünden dava değerini toplamda 176.851,33 TL bedele yükselterek harcını süresinde yatırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından huzurdaki davanın fatura ve cari hesap alacağı, teminat bedeli ve menfi zarar olmak üzere üç ayrı alacak kalemine ilişkin olarak ikame edildiğini, davacı tarafından 10.000-TL alacak ile 1.000-TL menfi zararın müvekkilinden tahsili talep edilmiş olmakla iadesine ilişkin talebine istinaden herhangi bir dava değerinin belirtilmediğini, müvekkilinden talep edilen alacak miktarına ilişkin açık bir ifadeye yer verilmediğini, davacı tarafından 11.000-TL üzerinden dava harcı yatırıldığını, teminat bedelinin iadesine ilişkin alacak talebinin harçlandırılmadığını, müvekkili ile davacı arasında, kiralanmış olan platform ve depolarda çalışacak ve sevkiyatın tüm aşamalarında sevk edilen malların işin yapılacağı platform çeşidine göre platform içerisinde toplanmasını, detaylı sayımının yapılmasını, kontrolünün gerçekleştirilmesini, masterdata ve … bilgilerinin kontrol edilmesini, müvekkili şirketin anlaşmalı olduğu Lojistik Hizmet Sağlayıcısı tarafında işleyişlerin denetlenmesi, kasa takibi, picking kalitesi ve optimizasyon kriterlerinin kontrol edilmesi işleri dahil ve fakat bunlarla sınırlı olmaksızın özel bilgi ve deneyim birikimi gerektirebilecek depolama ve yer hizmetlerinde uzmanlaşmış personelin temini işinin müvekkili şirketin ticari faaliyetlerine uygun olarak eksiksiz, zamanında ve planlanan programa göre yapılmasına ilişkin 01.02.2018 tarihli “Hizmet Sözleşmesi”nin akdedildiğini, sözleşmenin 5.14 hizmetin ifası için görevlendirilecek personelin işverenin münhasıran firma işi ifa eden ve bu amaçla kurulmuş bağımsız bir işveren olduğunu, firma İş Kanunu, Sosyal Güvenlik Kanunu başta olmak üzere çalışma hayatını düzenleyen tüm mevzuatın işveren olarak kendisine yüklemiş olduğu yükümlülük ve sorumlulukların tamamına uygun davranacağını kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, firma’nın yasal sorumluluklarına aykırı davranması nedeni ile …, FİRMA personeline veya üçüncü şahıs ve kuruluşlara herhangi bir ödemede bulunduğu takdirde, FİRMA’ya rücu edilecek olup, FİRMA, …’nun ödediği meblağı eklentileri ile birlikte, ayrıca ihtar çekmeye, rücu davası açmaya gerek kalmaksızın ilk talepte nakden ve defaten ödeyeceğini, ayrıca FİRMA tarafından istihdam edilecek personellerin resmi belgelerle desteklenmesi suretiyle brüt maaş maliyetleri ve FİRMA tarafından sağlanması koşuluyla yemek ve ulaşı maliyetleri ile ilave olarak aylık 25.000-TL+KDV hizmet bedeli olarak toplanacağını, toplam bedelin, FİRMA tarafından …’ya fatura edileceğini, ilgili hizmet bedelinin … tarafından FİRMA ‘ya ödenmesini takip eden en geç 3 gün içerisinde tüm personellerin brüt maaş maliyetlerinin ödeneceğini FİRMA işbu sözleşme ile kabul, beyan ve taahhüt edildiğini, faturaların aylık alarak her ayın son gününde FİRMA tarafından düzenlenip …’ya teslim edileceğini, faturaların … tarafından onaylanması akabinde 15gün vadede ödeneceğini, denildiğini, müvekkili tarafından davacıya ödenmesi gerekli 25.000-TL + KDV hizmet bedeli ile işçilerin brüt maaş maliyetlerinin eksiksiz olarak davacıya ödenmiş olduğu, bu husus ödeme dekontları ile sabit olduğunu, taraflara ait banka kayıtları ve ticari defter incelenmesi ile de subuta ereceğini, ancak 20.07.2018 tarihinde davacı tarafından istihdam edilen personellerden bir kısmının davacı tarafından ücret alacaklarının ödenmediği gerekçesi ile iş başı yapmadığını ve iş bırakma eylemi gerçekleştirildiğini, işçilerin bu eylemleri üzerine 20.07.2018 tarihli tutanak düzenlendiğini, işçilerin davacı şirketin maaşlarını ödemediği yönündeki iddialarına istinaden davacı şirket ile görüşüldüğünü, işçilerin ücretlerinin ödendiğine ilişkin müvekkili şirkete herhangi bir belge ibraz edilmediğini, müvekkili şirket tarafından, davacı tarafa personelinin brüt maaş maliyetlerine ilişkin ödemelerin yapıldığının açıkça görülmekte olduğunu, ancak davacı … tarafından yapılan ödemeleri takip eden 3 gün içinde işçilere alacaklarının ödenmediğini, davacının işçilik alacaklarını ödememe durumunun 2018 yılının Ağustos ayı itibari ile de devam ettiğini, işçilerin Ağustos ayına ilişkin ücretlerinin dava dışı üçüncü bir firma tarafından ödendiğini, müvekkili şirket tarafından 01.02.2018 tarihli sözleşmenin 18.2. maddesi tahtında işçilerin ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile hiçbir ihtar veya ihbara gerek olmaksızın tek taraflı olarak feshedildiğinin açık olup davacı tarafın müvekkili tarafından gerçekleştirilen feshin haksız ve kötü niyetli olduğu yönündeki iddialarına itibar edilmesi mümkün olmadığını, öncelikle davacı tarafından teminat bedelinin iadesi talebine istinaden harcın hiç yatırılmamış olması nedeni ile açılmış bir davadan söz edilemeyeceğinden huzurdaki davanın açılmamış sayılmasını, mahkemece aksi kanaatte olunması halinde dahi HMK’nın 119. maddesi tahtında davacı tarafa taleplerini açıklaması ve yine 100.000 TL üzerinden eksik harcın tamamlanması için kesin süre verilmesini, verilen kesin süre içerisinde eksikliklerin giderilmesi halinde davanın açılmamış sanılmasına, nihayetinde usule ve esasa ilişkin itirazların doğrultusunda haksız ve hukuku aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Mali Müşavir ile SGK Uzmanı bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 12/07/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; dosya mevcudu, davacı ve davalıya ait 2018 yılı ticari defterlerinin dava konusu fatura ve sözleşme ile delillerin tetkiki sonucunda ve raporumuz içinde açıklanan nedenlerle; davacı ile davalı arasında ticari ilişki, taraflar arasında imzalanan 01.02.2018 tarihli hizmet sözleşmesi ile başladığı, davalının sözleşmeyi 18.09.2018 tarihli ihtarnameyle fesih ettiğini bildirmiş, gerekçe olarak işçi ücretlerinin zamanında ödenmediği, 20.07.2018 tarihinde çalışanların ücretlerini alamadıkları gerekçesiyle eylem yaptıkları ve bu hususu tutanakla tespit ettiklerini beyan etmiş tutanak dosyaya sunulmadığı görülmüştür. Davalı şirket Haziran ayı ödemesini 13.07.2018 tarihinde davacı şirkete ödediği, davacıda işçi ücretleri ödemesini 16. 07.2018 tarihinde yaptığı defter kayıtlarında görülmüş, sözleşme feshinin haklı olup olmadığını hukuki olarak değerlendirme ve takdiri mahkemenize ait olduğu, davacı ve davalı şirketlerin 2018 yılı defter ve belgeleri incelenmiş ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK 64. Md. ve 213 sayılı VUK 221. Md. göre açılış ve kapanış tasdikleri usulüne uygun tasdik edilmiş, e-defter beratları zamanında alınmış olduğu tarafımızdan görülmüştür. HMK 222. Maddesi gereği delil vasfını taşıdığı, Davacı defter kayıtlarına göre 14.11.2018 dava tarihi itibariyle davalıdan 323.381,83 TL alacaklı olduğu, davalı defter kayıtlarında dava tarihi itibariyle davacıya 78.214,82 TL borçlu olduğu, sözleşmenin haklı fesih edildiği kabul edilirse davacının 78.214,82 TL alacaklı, sözleşmenin haksız fesih edildiği kabul edilirse 323.381,83 TL alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla kök raporu hazırlayan SGK uzmanı bilirkişinin yanına yeni olarak eklenen mali müşavir bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 24/02/2020 tarihinde tanzim olunan ek raporda özetle; yapılan incelemeler kapsamında fesih ihtarında bildirilen hususların incelenmesi neticesinde, yukarıdaki değerlendirmelerimiz içeriğine göre davacı tarafından ödemelerin yapılması kapsamında feshin haklı olmadığı hususunda hukuki nihai takdirin mahkemeye ait olacağı, davacının davalı uhdesinde ödenmeyen 78.214,82 TL alacağı belirlendiği, davacının davalı feshine kadar ki Ağustos ve Eylül 18. gün için hizmet bedeli alacağının 47.200 TL olduğu, 78.214,82 TL’ye ilişkin takas mahsuba konu edilen % 5 cezai şartın 15.000 TL hesaplandığı, ancak cezai şarta ilişkin rapora içerisindeki değerlendirmelerimiz kapsamında takdirin mahkemeye ait olduğu, sözleşmenin feshinden sonra 1 ay için 25.000 TL + 4.500 TL KDV toplam 29.500 TL hesaplandığı, teminat talebi ile ilgili davalıya teminat verildiği hususunda tespit yapılamadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporlarının usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla son bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 11/12/2020 tanzim olunan ek raporda özetle; iş bu ek rapora konu itirazlar değerlendirilmiş olup, davacının davalı uhdesinde ödenmeyen 78.214,82 TL alacağı belirlendiği, davacının davalı feshine kadar ki Ağustos ve Eylül 20.gün için hizmet bedeli alacağının 49.166,67 TL olduğu, kök rapordaki iki gün eksik hesaplamaya ilişkin itirazın değerlendirilmesi neticesinde bu sonuca ulaşıldığı, 78.214,82 TL’ belirlenen davacı alacağı ile ilgili davalı tarafça takas mahsup talebine konu edilen % 5 cezai şartın 15.000 TL hesaplandığı , ancak cezai şarta ilişkin rapora içerisindeki koşulların oluşmadığı tespitlerimizin takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, sözleşmenin feshinden sonra davalının haksız feshinden kaynaklı davacının 1 ay için 25.000 TL + 4.500 TL KDV toplam 29.500 TL zarar talebinde bulunabileceğinin hesaplandığı, teminat talebi ile ilgili davacı tarafından davalıya teminat verildiği itirazının dava dışı 3. Şahsın … firmasından 23.392,66 TL alacağa ilişkin olduğu, davacının teminatı olarak değerlendirilmesine mahal dayanaklarının sunulmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporlarının usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla son bilirkişi heyetine akademisyen bilirkişi eklenerek tevdi edilen dosyaya 08/07/2021 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; Sonuç olarak daha önceki yapmış olduğumuz hesaplamaları değiştirecek yeni bir husus olmadığı, Davacının davalı uhdesinde ödenmeyen 78.214,82 TL alacağı belirlendiği, Davacının davalı feshine kadar ki Ağustos ve Eylül 20. gün için hizmet bedeli alacağının 49.166,67 TL olduğu, 78.214,82 TL’ belirlenen davacı alacağı ile ilgili davalı tarafça takas mahsup talebine konu edilen % 5 cezai şartın 15.000 TL hesaplandığı , ancak cezai şarta ilişkin rapora içerisindeki koşulların oluşmadığı tespitlerimizin takdirin Mahkemeye ait olduğu, Sözleşmenin feshinden sonra davalının haksız feshinden kaynaklı davacının 1 ay için 25.000 TL + 4.500 TL KDV toplam 29.500 TL zarar talebinde bulunabileceğinin hesaplandığı, Teminat talebi ile ilgili davacı tarafından davalıya teminat verildiği itirazının dava dışı 3. Şahsın … firmasından 23.392,66 TL alacağa ilişkin olduğu, davacının teminatı olarak değerlendirilmesine mahal dayanaklarının sunulmadığı, Yapılan mali incelemelerde işçilik ücretlerinin ödendiği tespit edilmiş olup, işbu sebeple feshin haksız olduğu, İlaveten : Personel Hizmet Bedeli faturası Ağustos sonunda ve 3 Eylül olarak davacı tarafından tanzim edilmiş ise de personel ücretlerinin fatura konusu aylara ilişkin davalı (yeni şirket) vasıtasıyla ödenmiş olmakla ,davacının personel ücretinin personele ödenmek üzere talep edilebilmesi yerinde görülmemiştir. Aksi kanaat hasıl olması halinde faturalar toplamı 130.418,95 TL Ağustos personel ücreti ile Eylül personel ücreti 60.358,54 TL olarak toplam 190.727,49 TL tutarın tarafımızdan hesaplanan alacaklara eklenmesinde takdir Mahkemeye ait olacağı, Mayıs, Haziran, Temmuz 2018 tarihlerine ait Maaş Zam Farkı İçerikli 19.969,84 TL alacak ile ilgili olarak mail yazışması dayanak gösterilmiştir. Bu hususta yapmış olduğumuz hesaplamaya ilave yapılması gerektiği itirazının takdirinin Mahkemeye ait olduğu, Davalının itirazlarının mali tespitlere ilişkin tutar ve rakam olarak somut itirazlar olmadığı, teminat ile ilgili tespitlerimiz mevcut olup, hukuki tavsifinin feshe ilişkin takdirinin mahkemeye ait olacağı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı tarafça taraflar arasındaki 01/02/2018 tarihli hizmet sözleşmesi nedeniyle fatura ve cari hesap alacağı ile davalıya ödenen teminat bedelinin ve davalının sözleşmeye aykırı davranışları ile haksız fesih nedeniyle uğramış olduğunu iddia ettiği menfi zararına ilişkin açılan tazminat davasıdır.
Tarafların ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil vasfında olduğu, davacı defter kayıtlarına göre 14.11.2018 dava tarihi itibariyle davalıdan 323.381,83 TL alacaklı olduğu, davalı defter kayıtlarında dava tarihi itibariyle davacıya 78.214,82 TL borçlu olduğu, tarafların defter kayıtlarında farkın nedeni Davalı kayıtlarında 31.08.2018 tarihli 9.782,50 TL lik dekont adlı kayıt davacı kayıtlarında olmadığı, Davacı tarafından davalıya düzenlenen ve ihtarname ile gönderilen faturaların davalı kayıtlarında yer almadığı toplam 269.697,33 TL taraf kayıtlarında fark olduğu, davalının davacıyla aralarında akdedilen sözleşmeyi 18.09.2018 tarihli ihtarnameyle feshettiğini bildirdiği, fesih gerekçesinin işçi ücretlerinin zamanında ödenmediği ile 20.07.2018 tarihinde çalışanların ücretlerini alamamaları nedeniyle eylem yaptıkları ve bu hususun tutanakla tespit edilmesi hususları olduğu, davalı şirketin Haziran ayı ödemesini 13.07.2018 tarihinde davacı şirkete ödediği, davacının da işçi ücretleri ödemesini 16.07.2018 tarihinde yaptığının defter kayıtlarında görüldüğü, davalı şirketin 20.07.2018 tarihli eylem nedeniyle sözleşmenin haklı şekilde feshedildiği beyan edilmiş, olay üzerinden 2 ay sonra sözleşmenin 18.09.2018 tarihinde feshedildiği, davacının teminat ödemesine ait bir kayıt veya belgenin olmadığı, sözleşmenin haklı feshedildiği kabul edilirse davacının 78.214,82 TL alacaklı olacağı, sözleşmenin haksız fesih edildiği kabul edilirse 323.381,83 TL alacaklı olacağı ilk alınan teknik bilirkişi heyet raporuyla tespit edilmiştir.
Mahkememizin 2 nolu celsesinde, Taraflar arasındaki Sözleşmenin 13. Maddesi ve 18.2 maddesi gereğince verilen teminatın mahsubu hükmü ile sözleşmenin 6.2 maddesinde belirtilen 1 aylık sözleşme bedelinin %5’i oranında ceza hükmü nedeni ile takas mahsup olarak bloke edilen 78.214,82 TL miktarın da tartışılarak gelen belgeler, taraf beyan ve itirazları gözetilerek hukuki değerlendirme Mahkememize ait olmak üzere feshin haksız olması halinde varsa davacı alacağının tespit edilmesi için dosya ek rapor alınmak üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bu rapordaki tespitler aşağıdaki gibidir:
İncelenen banka dekontlarında, davacı firma tarafından davalılar adına 16.07.2018 tarihinde maaş ödemelerinin yapılmış olduğu, maaşları ödenmediğini iddia ederek 20.07.2018 tarihli Tutanakta ismi bulunan 24 kişiden 21’nin 16.07.2018 tarihinde maaşlarının hesaplarına yatmış olduğu, listede ismi olup da davacı firmada maaş ödemesi olmayan 3 kişinin 9. Sıradaki …, 14. Sıradaki … ve 20. Sıradaki … olduğu, …’nun … Bankası üzerinden maaş ödemesinin olduğuna ilişkin bir tespitte bulunulamadığı, ancak 15.08.2018 tarihinde 295 TL hesabına ödeme yapıldığı, gönderilen SGK kayıtlarında … adına düzenlenmiş hizmet cetvelinin olmadığı, …’ın banka hesap açılış tarihinin 05.03.2018 ve hesap kapanış tarihinin 09.03.2018 olduğu,… adına … Bankası hesabı üzerinden hiç maaş ödemesi olmadığı, ancak 15.08.2018 tarihinde 297,50 TL hesabına ödeme yapıldığı, SGK kayıtlarında … sicil numaralı davacı … işyerinde 01.02.2018-05.04.2018 tarihleri arasında ve … sicil numaralı davacı … işyerinde 06.04.2018-19.09.2018 tarihleri arasında sigortalı bildiriminin olduğu, …’ın … Bankası üzerinden maaş ödemesinin olduğuna ilişkin bir tespitte bulunulamadığı, ancak … Bankası hesabı üzerinden … 8. İcra Müdürlüğü dosyasına 13.06.2018 tarihinde 500 TL, 16.07.2018 tarihinde 500 TL, 10.08.2018 tarihinde 558,86 TL EFT yapıldığı, 15.08.2018 tarihinde …’a 310 TL, bakiye maaşın nasıl ödendiğine ilişkin bir tespitte bulunulamadığı, SGK kayıtlarında … sicil numaralı davacı … işyerinde 01.02.2018-05.04.2018 tarihleri arasında ve … sicil numaralı davacı … işyerinde 06.04.2018-19.09.2018 tarihleri arasında sigortalı bildiriminin olduğu, tutanakta ismi geçen 24 kişiden 21’i için Temmuz ayı maaşlarının 16.07.2018 tarihinde hesaplarına yattığının tespit edildiği, bir kişinin icra dosyasına bir kısım paranın yattığı, bakiye maaşın nasıl ödendiğinin tespit edilemediği, diğer iki kişi için (… ve …) … Bankasına birer aya kısmi ödemelerin olduğu görülmüştür. Bu kişiler için başka bir banka hesabına maaş adı altında para yatırılıp yatırılmadığı tespit edilememiştir.
20.07.2018 tarihinde Tutanak ile kayıt altında alınan 24 kişinin imzaladığı maaşların ödenmediği iddiasına ilişkin olarak incelenen banka kayıtlarında, 21 kişinin maaşlarının taraflar arasındaki Sözleşmenin 5.14 maddesi de dikkate alındığında ayın aynı günlerinde yatacak şekilde düzenli olmamakla birlikte yattığı, Tutanak’ta belirtilen iddianın iddia sahiplerinin tamamı için doğru olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca Sözleşmenin 13. Maddesi gereğince davalı tarafın davacıya herhangi bir uyarı veya ihtarının olmadığı görülmüştür.
Taraflar arasında akdedilen 01.02.2018 tarihli 1 yıl süreli sözleşmenin ücretler ve ödemelere ilişkin maddeleri raporda ayrıntılı olarak dökümü yapılmıştır. Davacının kayıtları uyarınca davacı tarafından verilmiş hizmetlere ilişkin her ayın son günlerinde fatura tanzim edildiği, ihtilaf öncesi döneme ilişkin en son faturanın da 31.07.2018 tarihinde tanzim edildiği, davalı tarafından ise sabit hizmet faturalarına ilişkin yapmış olduğu ödemeler hariç, personele ilişkin tanzim edilen personel ücretlerine ilişkin faturalara ödemelerinin bir sonraki ayın belirlenen tarihlerinde yapıldığı, … alınan ödemeler ile davacının personeline yaptığı ödeme kayıtları arasında karşılaştırma yapıldığı, … tarafından ilgili dönemin 1 sonraki ayındaki ödemeleri ile davacının yapmış olduğu personel ödemeleri karşılaştırıldığında dönemlerde 3. , 4. , 5. ve 7. ay maaşlarının aynı gün, 2. ay maaşının 1 gün ve 7. Ay maaşlarının 3 gün sonra ödemelerin yapıldığı, yani sözleşmede belirtilen 3 gün süre içerisinde davacı tarafından maaş ödemelerinin yapıldığı, davalının itiraz dilekçesinde bildirdiği … isimli personelin ödemelerinin geç yapıldığı yönünde sunulan … hesabı incelendiğinde davacının, davalının ilgili ay için bir sonraki ayda yapmış olduğu ödeme kapsamında, sözleşme kapsamında …’e ödeme yapıldığı tespit edilmiştir.
… Bankası üzerinde kayıtları üzerinde yapılan tespitler neticesinde; Davacının teminat verdiğine ilişkin belgenin tespit edilemediği, davacının daha önceden incelenen kayıtları uyarınca kabul edilen Ağustos ve Eylül ayı faturaları öncesine ilişkin olarak davacının davalıdan 53.684,50 TL alacaklı olduğu, davalıda ise davacının 78.214,82 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı tarafından sözleşmenin 18.09.2018 tarihli ihtarname ile feshedildiği yönündeki bildirimi içeriğinde Ağustos 2018 için ücretlerin … tarafından ödeneceği dolayısıyla fatura kesilmemesi davacıya bildirilmiştir. Ancak 31.08.2018 tarihinde davacının sözleşmenin 14.1 uyarınca hizmet bedelini ve ücretleri fatura ettiği, davalının bildirimi kapsamında Ağustos faturalarının ve işçi ücretlerinin davalı tarafından ödenmesi sorumluluğu alınmış olup, verilen hizmetten kaynaklı davacının sözleşmede kararlaştırılan 29.500 TL tutarındaki fatura bedelini talep edebileceği, 18.09.2018 tarihine kadar da hizmet bedeli talep edebileceği fesih kapsamında hesaplanmıştır.
Taraflar arasında akdedilen 01.02.2018 tarihli sözleşmenin 18. 1 maddesinde “30 gün öncesinden yazılı bildirim ile fesih edilebileceği” öneli mevcut olmakla davalının bu madde kapsamında fesih süresi tanımadığı dolayısıyla davacının fesih sebebiyle talep edebileceği zararının 1 aylık 25.000 TL sabit ücret kaybı olacağı hesaben belirlenmiştir.
Sözleşmenin 6.2 maddesi “Firmanın sözleşmedeki yükümlülüklerine aykırılığında her münferit olay için firma 1 aylık sözleşme bedelinin %5 oranında ceza ödeyecek olup, bu meblağ tutanağın düzenlendiği ayın bedelinden herhangi bir ihbara gerek olmaksızın takas mahsup edecektir.” şeklinde olup kayıtlar kapsamında davacının davalıdan personele ilişkin almış olduğu ödemeleri davalı ödemesinden aynı gün ila 3 gün için yapmış olduğu belirlenmiş olmakla davacının ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiği görülmüştür.
Davalı … tarafından davacıya 18.09.2018 tarihinden önce herhangi bir bildirim yapılmadığı, fesih bildirimi içeriğinde fesih sebebi olarak ödeme ile ilgili husus dışında bir hususu bildirilmediği, çalışanlara ödemenin yapılmadığına dair 20.07.2018 tarihinde tutulan tutanak içeriğine göre 24 işçinin ücretlerinin ödenmediği hususunun sabit olmadığı, Mahkemece aksi kanaat olması halinde %5 cezai şart sözleşme bedeli 300.000 TL, cezai şart % 5 olmak üzere 15.000 TL olarak hesaplanmıştır. Takas mahsup olarak bloke edilen 78.214,82 TL esasen yukarıdaki tespitler kapsamında davacıya ödenmesi gereken sözleşme dönemi içerisindeki alacak tutarıdır. Takas mahsup kabul edildiğinde 15.000 TL cezai şart hesaplanacaktır.
Tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla düzenlenen 11/12/2020 tarihli ek rapordaki tespitler aşağıdaki gibidir:
Teminata ilişkin davacı tarafından, dava dışı daha önce davalıya aynı hizmeti verdiği bildirilen … şirketinin davalı uhdesinde kalan alacağının teminat olarak kabul edildiği, söz konusu bedelin taraflarına ödenmesi gerektiği bildirilerek … şirketinin cari hesabı olduğunu bildirdiği dökümün incelenmesi neticesinde, cari hesapta 31.12.2018 tarihi itibariyle … firmasının …Tic.Ltd.Şti.’den 23.392,66 TL alacaklı kaldığı mevcuttur. Ancak bu alacak bakiyesinin dava dışı 3. Şahsa ait bir hesap olması, taraflar arasında bu firmanın alacağının davacıya temlik edildiğine dair veyahut iddia edildiği şekilde teminat olarak kabul edildiğine dair herhangi bir karşılıklı düzenleme mevcut olmamakla, teminata ilişkin tespitlerimizin kök rapordaki şekildeki değerlendirmeleri değiştirecek hususları içermediği, davalı tarafın teminat bedeline ilişkin koşulun davacı tarafından yerine getirilmediğinden bahisle fesihinin haklı olduğu ileri sürülmüştür. Ancak davalının fesih bildiriminde bu gerekçenin yer almadığı, işçi ücretlerinin zamanında ödenmemesi olarak ihtarnamede davacıya fesih sebebi bildirildiği, bu nedenle kök rapordaki tespitleri değiştirici mahiyette olmadığı belirtilmiştir.
Davacı taraf tanzim ettiği faturaların kabul edilmeyenlerinin kabul edilmeme gerekçeleri olmadığını bildirmiştir, davacının söz konusu faturalarına davalı tarafından itiraz edilerek kayıtlarına alınmamıştır. Davacının sözleşme kapsamında hak ettiği ve tanzim edebileceği faturalar kapsamında kök raporda tespit yapılmıştır.
Davacının hizmet bedeline ilişkin itirazında ihtar tebliğ tarihi 20.09.2018 yönündeki itirazı yerinde görülmüş olup, bu kapsamda Platform Hizmet Bedeli 2 günlük fark 1.966,67 TL ilave edilerek toplam 49.166,67 TL olarak hesaplanmıştır. Kök rapordaki ihtar tarihine kadar yapılan hesap 47.200 TL ise de itiraza binaen tebliğ tarihinin esas alınması gerektiği değerlendirildiğinden iş bu ek rapor hesaplamasına iki günlük bedel ilave edilmiştir.
Davacının 31.08.2018 tarihinde “Mayıs – Haziran – Temmuz 2018 Maaş Farkı” açıklaması ile tanzim ettiği 19.969,84 TL tutarındaki satış faturasına ilişkin 07.08.2018 tarihinde … mail adresinden … Yönetimi … tarafından …’e gönderilen mail ile “Personel Zam” excel tablosu iletildiği ve personel bazlı geriye dönük …’ya yansıtılacak ve personele ödenecek şeklinde mail iletisi sunulmuştur. Bu faturanın bu kapsamda kesildiği davacı tarafından bildirilmektedir.
Davalının 18.09.2018 tarihli fesih bildirimli ihtarnamesinde, Ağustos 2018 için ücretlerin … tarafından ödeneceği dolayısıyla fatura kesilmemesi bildirilmiştir. Davacı tarafından geriye dönük davalı şirket yazısına ilişkin personele ücret farkı ödemesi yapıldığı iddiası bulunmamaktadır. Bu konuda makbuz belge sunulmamıştır. Personel zam farkı faturası bu nedenle hesaplamaya dahil edilmemiştir.
Davalı tarafın itirazlarında bildirdiği 300.000 TL sözleşme bedeli üzerinden hesaplanan 15.000 TL % 5 cezai şartın sözleşmenin açık hükmü ve sözleşme bedeli olarak yine sözleşmede yer alan tutar esas alınmış olmakla tespitleri değiştirici nitelikte olmadığı görülmüştür. Tarafımızdan cezai şart ile ilgili kök raporda koşulların oluşmadığına yönelik tespitlerimizin takdiri Mahkemeye aittir.
Mahkememizin 8 nolu celsesinde davacı itirazlarının kabulü ile aşağıdaki tespitlerin yapılması için dosya mali müşavir, işçilik alacakları uzmanı ve nitelikli ticari hesaplamalar uzmanı akademisyene dosya tevdi edilerek varsa davacı alacağının tespit edilmesi istenmiştir.
1-Davacı itirazlarının kabulü ile;
A- Sözleşmenin 18.1 maddesi gereğince derhal fesih şartlarının oluşmadığı itirazı,
B- Hizmet sözleşmesinin 6/3. fıkrası ile 13. maddesi gereğince davacıya süre verilmediği itirazı,
C- Ağustos ve Eylül 2018 personel hizmet bedeli faturaları ile Mayıs, Haziran, Temmuz 2018 maaş zammı farkının hesaplanmadığı itirazı,
D- Sözleşmenin 6/2. fıkrası ile 14. maddesi gereğince ceza-i şartın şartlarının oluşmadığı itirazı,
2-Davalının itirazlarının kabulü ile;
A- Dava dışı … şirketinin alacağının davacıya temlik edildiği hususunun teminatla ilgisinin bulunmadığı ve bu nedenle 23.392,66 TL bedelin dikkate alınmaması gerektiği,
B- Sözleşmenin 13. ve 18/2. fıkrası gereğince 100.000 TL teminat bedeline davalının bloke hakkının olduğu,
C- Fesih sebebinin işçilik ve iş kanunundan kaynaklanan tüm alacakların sözleşmenin 14. Maddesi gereğince davacı tarafça ödenmediği olduğu (sözleşmenin 13. – 18/2 fıkrası) gereğince haklı nedenle feshedildiği iddiası,
D- 2018 Ağustos-Eylül tarihli davacı hizmet bedeli faturalarına itiraz,
E- 20/07/2018 tarihli iş bırakma eylemi sonucu tutulan tutanak gereği işçilere yapılan ödeme dekontları ile kayıtlarının davacı tarafça dosyaya sunulmadığı ve bu tutanaktaki tüm işçilerin tüm işçilik haklarını alıp almadıklarının incelenmediği,
F- Fesih tarihine kadarki 49.166,67 TL davacı alacağının doğmadığı itirazı,
G- Dava dışı … A.Ş. tarafından işçilere yapılan ödemelerin mükerrer alacak olarak davacı yararına hesaplandığı,
H- Sözleşmenin 13. -18/2. fıkrası gereğince teminat bedeli olan 100.000 TL ye bloke koyma hakkının davalıda olması nedeniyle davacının alacağına davalının bu nedenle bloke koyabileceği,
I- Sözleşmenin 6.2 maddesi gereğince her bir işçi ve her bir ödememe hali için ayrı ayrı ceza-i şartın hesaplanması gerektiği itirazlarının raporda tartışılması istenmiştir.
Ek incelemeye davacıdan önceki şirket olan ve bu şirketin alacaklı kaldığı tutarın davacının teminatına sayılması gerektiği bildirilen … şirketinin sunulanları uyarınca … şirketinin daha önce davacı tarafın bildirdiği 23.392,66 TL davacı şirketten önceki şirketin Metrodan alacaklı kaldığı tutarın dava dışı … şirketinin sunulan kayıtlarında … firmasından 23.392,66 TL 31.12.2018 tarihi itibariyle alacaklı kaldığı mevcuttur.
… Şirketinin f-disk içinde sunulanları incelendiğinde; Davacıdan sonra işe devam eden firma ile ilgili sunulan faturalar incelendiğinde, … firmasına 31.08.2018 tarihinde tanzim ettiği 1.844,60 TL’lik Tevkifata tabi Depo Hizmet Bedeli, … firmasına 06.09.2018 tarihinde tanzim ettiği 15.352,52 TL’lik Tevkifata tabi Depo Hizmet Bedeli, … firmasına 15.09.2018 tarihinde tanzim ettiği 79.659,59 TL ‘lik Tevkifata tabi Depo Hizmet Bedeli açıklamalı faturalar ile ilişkinin başladığı ve devam eden faturaların olduğu görülmüştür. Yine söz konusu firmanın çalışanlar ile ilgili muvafakatnameleri aldığı hususları belirlenmiştir.
Davacı tarafından bildirilen itirazlar malen incelendiğinde; Hesaplamaya ilişkin; davacının davalı uhdesinde ödenmeyen 78.214,82 TL alacağı belirlendiği hususunda itiraz bildirilmediği, davacının davalı feshine kadar ki Ağustos ve Eylül 20. gün için hizmet bedeli alacağının 49.166,67 TL olduğu, kök rapordaki iki gün eksik hesaplamaya ilişkin itirazın değerlendirilmesi neticesinde bu sonuca ulaşıldığı, hususlarında itiraz bildirilmediği anlaşılmıştır.
Buna mukabil 31.08.2018 tarihli, 03.09.2018 tebliğ tarihli Ağustos ayı personel hizmet bedeli olan 130.418,95-TL alacak ve 31.08.2018 tarihli, 03.09.2018 tebliğ tarihli Mayıs, Haziran, Temmuz 2018 tarihlerine ait Maaş Zam Farkı İçerikli 19.969,84 TL alacak ve yine 30.09.2018 tarihli Eylül ayı personel hizmet bedeli olan 60.308,54 TL bedellerin kabul edilmemiş olması sebebiyle itiraz bildirildiği görülmüştür.
Personel Hizmet Bedeli faturası Ağustos sonunda ve 3 Eylül olarak davacı tarafından tanzim edilmiş ise de personel ücretlerinin fatura konusu aylara ilişkin davalı (yeni şirket) vasıtasıyla ödenmiş olmakla, davacının personel ücretinin personele ödenmek üzere talep edilebilmesi yerinde görülmemiştir. Aksi kanaat hasıl olması halinde faturalar toplamı 130.418,95 TL Ağustos Personel Ücreti ile Eylül Personel Ücreti 60.358,54 TL olarak toplam 190.727,49 TL tutarın tarafımızdan hesaplanan alacaklara eklenmesinde takdir Mahkemeye aittir.
Mayıs, Haziran, Temmuz 2018 tarihlerine ait Maaş Zam Farkı İçerikli 19.969,84 TL alacak ile ilgili olarak mail yazışması dayanak gösterilmiştir. Bu hususta yapmış olduğumuz hesaplamaya ilave yapılması gerektiği itirazının takdirinin Mahkemeye ait olduğu görülmüştür .
Bilirkişilerce takas mahsubunun 15.000 TL olacağı hesaplanmıştır. Ancak taraflar arasındaki sözleşmenin 6. Maddesinin ikinci fıkrasında cezai şart düzenlenmiş olup ancak firmanın sözleşmedeki yükümlülüklerine aykırı davranması halinde istenebileceği açıktır şeklinde bildirilen itiraz incelendiğinde, davalının talebine ilişkin bir hesaplama yapılmış olup, sözleşmeye aykırılık olup olmadığının hukuki tavsifinin Mahkemeye ait olacağı değerlendirilerek iş bu hesaplama yapılmıştır. Mali incelemelerde davalının bildirdiği salt ücret ödemelerine ilişkin sözleşmeye aykırılık olarak değerlendirilebilecek bir husus olmadığı ancak teminat verilmemesi ile ilgili bildirilen hususlar sebebiyle nihai takdir Mahkemeye aittir.
Davalı tarafından bildirilen itirazlar malen incelendiğinde; Davalının itirazlarının mali tespitlere ilişkin somut olarak hangi tespite tutar ve rakam olarak ilişkin olduğu belirtilmemiş olup, daha önce beyan edilen hususlar olduğu görülmüştür. Teminat ile ilgili bildirilen hususlarda davacının kendinden önceki şirketin alacağının teminata sayıldığına ilişkin olarak da teminat talebi ile ilgili davacı tarafından davalıya teminat verildiği itirazının dava dışı 3. Şahsın … firmasından 23.392,66 TL alacağına ilişkin olduğu, davacının teminatı olarak değerlendirilmesine mahal dayanaklarının sunulmadığı, tespitimizi değiştirecek bir husus olmayıp, davalının fesih sebebi olarak ileri sürüp süremeyeceği ve diğer hususların takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu görülmüştür.
Haksız Fesih Yönünden; Taraflar arasında akdedilen 01.02.2018 tarihli sözleşmenin 13. ve 18.2. Maddesi; “13. FİRMA’nın işbu sözleşme ile üstlendiği yükümlülüklerinden herhangi birini sözleşme gereğince yerine getirmemesi ya da eksik yerine getirmesi üzerine ve verilen yukarıdaki sürede de aykırılığa devam ederse hiçbir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın kesin teminat gelir kaydedilecek ve sözleşme … tarafından derhal feshedilecektir.” “18.2. FİRMA’nın iflası, borçlarını ödemede acze düşmesi, hakkında konkordato ilan edilmesi, işçi ücretlerini zamanında ödememesi, ücretlere ilişkin yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde hiçbir ihtar veya ihbara gerek kalmaksızın …’nun sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih ve FİRMA’nın teminatını nakde çevirme hakkı vardır.” hükümlerini içermekle birlikte, yapılan mali incelemelerde işçilik ücretlerinin ödendiği tespit edilmiş olup, iş bu sebeple feshin haksız olduğu kanaatine varılmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe ;
Hükme elverişli itirazları karşılar son heyet raporuna göre; Davacının davalı uhdesinde ödenmeyen 78.214,82 TL alacağının belirlendiği, davacının davalının feshine kadar Ağustos ve Eylül 20. güne kadar hizmet bedeli alacağının 49.166,67 TL olduğu, personel hizmet bedeli faturası Ağustos sonunda ve 3 Eylül olarak davacı tarafından tanzim edilmiş ise de personel ücretlerinin fatura konusu aylara ilişkin davalı tarafından yeni şirket vasıtasıyla ödenmesi nedeniyle, davacının personel ücretinin personele ödenmek üzere talep edilebilmesi yönündeki itirazı yerinde görülmemiştir.
Mayıs, Haziran, Temmuz 2018 tarihlerine ait Maaş Zam Farkı İçerikli 19.969,84 TL alacak ile ilgili olarak mail yazışması dayanak gösterilmiş ise de davalının 18.09.2018 tarihli fesih bildirimli ihtarnamesinde, Ağustos 2018 için ücretlerin … tarafından ödeneceği dolayısıyla fatura kesilmemesi bildirilmiş olup davacı tarafından geriye dönük olarak davalı şirket yazısına ilişkin personele ücret farkı ödemesi yapıldığı iddiası bulunmakta ise de bu hususta bir makbuz ve belge dosyaya sunulmadığından ve e-mailde gönderilen faturanın bu kapsamda olduğu ispat edilemediğinden personel zam farkı faturasının hesaplamaya dahil edilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
78.214,82 TL belirlenen davacı alacağı ile ilgili davalı tarafça takas mahsup talebine konu edilen % 5 cezai şart miktarı raporda 15.000 TL hesaplanmış ise de taraflar arasındaki sözleşmenin 6.2 maddesi “Firmanın sözleşmedeki yükümlülüklerine aykırılığında her münferit olay için firma 1 aylık sözleşme bedelinin %5 oranında ceza ödeyecek olup, bu meblağ tutanağın düzenlendiği ayın bedelinden herhangi bir ihbara gerek olmaksızın takas mahsup edecektir.” şeklinde olup kayıtlar kapsamında davacının davalıdan personele ilişkin almış olduğu ödemeleri davalı ödemesinden aynı gün ila 3 gün içinde yapmış olduğu belirlenmiş olmakla davacının ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiği, davalı … tarafından davacıya 18.09.2018 tarihinden önce herhangi bir bildirim yapılmadığı, fesih bildirimi içeriğinde fesih sebebi olarak ödeme ile ilgili husus dışında bir hususu bildirilmediği, çalışanlara ödemenin yapılmadığına dair 20.07.2018 tarihinde tutulan tutanak içeriğine göre 24 işçinin ücretlerinin ödenmediği hususunun sabit olmadığı anlaşılmakla davalının cezai şart alacağı nedeniyle takas-mahsup talebi yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan sebeplerle cari hesap ve hizmet bedeli alacağı yönünden; 78.214,82 TL cari hesap alacağı ile 49.166,67 TL hizmet bedeli alacağı olmak üzere toplam 127.381,49 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen 01.02.2018 tarihli sözleşmenin 13. ve 18.2. Maddesi hükümleri gereğince yapılan mali incelemelerde işçilik ücretlerinin ödendiği tespit edildiğinden mahkememizce feshin haksız olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı tarafın teminat bedeline ilişkin koşulun davacı tarafından yerine getirilmediğinden bahisle fesihinin haklı olduğu ileri sürülmüş ise de davalının fesih bildiriminde bu gerekçenin yer almadığı, işçi ücretlerinin zamanında ödenmemesinin ihtarnamede davacıya fesih sebebi bildirildiği, kaldı ki uzun süre hizmet alındıktan sonra bu iddianın dile getirilmesi MK 2 de belirtilen dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceği, uzun süre sessiz kalınan bir hususun ayrıca sözleşmeye aykırılık nedeniyle haklı feshe ve cezai şart alacağına temel oluşturamayacağı kanaatine varılmakla mali tespitler ışığında taraflar arasında akdedilen 01.02.2018 tarihli sözleşmenin 18.1 maddesinde “30 gün öncesinden yazılı bildirim ile fesih edilebileceği” öneli mevcut olmakla davalının bu madde kapsamında fesih süresi tanımaması nedeniyle davacının fesih sebebiyle talep edebileceği zararının 1 aylık 25.000 TL sabit ücret kaybı olacağı mali raporda tespit edilmekle sözleşmenin feshinden sonra davalının haksız feshinden kaynaklı davacının 1 ay için 25.000 TL + 4.500 TL KDV toplam 29.500 TL zarar talebinde bulunabileceği anlaşılmakla haksız fesih nedeniyle menfi zarar yönünden 29.500 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Teminat talebi ile ilgili davacı tarafından davalıya teminat verildiği iddiasının değerlendirilmesinde, cari hesapta 31.12.2018 tarihi itibariyle … firmasının … Ltd.Şti.’den 23.392,66 TL alacaklı kaldığı, ancak bu alacak bakiyesinin dava dışı 3. şahsa ait bir hesap olması, taraflar arasında bu firmanın alacağının davacıya temlik edildiğine dair veyahut iddia edildiği şekilde teminat olarak kabul edildiğine dair herhangi bir karşılıklı düzenleme mevcut olmamakla ve davacı tarafından taraflar arasındaki sözleşme gereğince iş bu teminatın davalı tarafça davacı teminatı olarak alındığına dair herhangi bir bilgi ve belge sunmadığı görülmekle teminat bedelinin iadesi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE
A-Cari hesap ve hizmet bedeli alacağı yönünden; 78.214,82 TL cari hesap alacağı ile 49.166,67 TL hizmet bedeli alacağı olmak üzere toplam 127.381,49 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
B-Teminat bedelinin iadesi yönünden davanın REDDİNE,
C-Haksız fesih nedeniyle menfi zarar yönünden 29.500 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 10.716,57 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 187,86 TL + 1.708 TL tamamlama harcı + 2.833 TL ıslah harcından oluşan toplam 4.728,86 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.987,71 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 187,86 TL peşin harç, 1.708 TL tamamlama harcı ile 2.833 TL ıslah harcından oluşan toplam 4.728,86 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretlerinden oluşan toplam 5.546,94 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 3.143,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ücretinden oluşan toplam 150,00 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 65,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davalının üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 18.853,74 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 15.347,13 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/11/2021
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”